Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
05 Kasım, 2023 15:27 |Güncelleme: 28.12.2023 11:53

“Türkiye Yüzyılında Mevlana ve Mevlevilik” Paneli Düzenlendi

A+ A-

Cumhuriyetin 100. Yılı etkinlikleri kapsamında Karabük Üniversitesinde “Türkiye Yüzyılında Mevlana ve Mevlevilik” paneli düzenlendi. 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonunda gerçekleşen “Türkiye Yüzyılında Mevlana ve Mevlevilik” paneline Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz, Genel Sekreter Lütfü Köm, İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulcebbar Kavak, Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, Mevlana’nın 22. Kuşak torunu aynı zamanda Uluslararası Mevlana Vakfı Başkan Vekili Esin Çelebi Bayru, Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Şimşekler, İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Gül, akademik ve idari personel, öğrenciler ve davetliler katıldı. blank “Türkiye Yüzyılında Mevlana ve Mevlevilik” panelinde Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu “Günümüz Düşünce Dünyasında Mevlana”, Dr. h.c. Esin Çelebi Bayru “800 Yıllık Öz Kültürümüz Mevlevilik ve Sema”, Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Şimşekler “Cumhuriyet Döneminde Mevlana ve Mevlevilik Çalışmaları”, Karabük Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Gül ise “Mevlana’nın Kur’an Anlayışı” konularını katılımcılara aktardı. “Türkiye Yüzyılında Mevlana ve Mevlevilik” panelinin açılış konuşmasını yapan Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz, “Bugün Hz. Mevlana’yı anmak, Hz. Mevlana’nın öğretisini öğrenmek amacıyla buradayız. Mevlana bizim hepimizin bir değeri. Onun öğretileri insan olmamızda, toplumsal açıdan birlik ve beraberlik içerisinde olmamızda son derece önemli. Mevlana Vakfı Başkan Vekili Dr. h. c. Esin Çelebi Bayru, Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, Prof. Dr. Nuri Şimşekler ve İlahiyat Fakültemiz Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Gül hocamız bu alanın uzmanları olarak onların bilgileri bizleri bahtiyar edecek. İnşallah sizlere de faydalı olmasını ümit ediyorum. Tekrar hem geldikleri için onlara hem de katılım için sizlere teşekkür ediyorum” dedi. Mevlana’nın 22. Kuşak torunu ve Uluslararası Mevlana Vakfı Başkan Vekili Dr. h. c. Esin Çelebi Bayru, “Öncelikle davet ettikleri için Üniversitemiz yönetimine teşekkür ederim. Şimdiden salonda pek çok talebeyi görmek beni mutlu etti. Bilgimizi paylaşmaya gayret ediyoruz. Bir şey öğretmek yerine paylaşmak daha sevdiğim bir kelime. İnşallah faydalı oluruz gençlere. Benim konum da Hz. Mevlana, Mevlevilik ve eğer vaktim kalırsa da Sema’nın ne manaya geldiğini anlatacağım” ifadelerini kullandı. blank Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, “Bize dostluğu, arkadaşlığı, samimiyeti, cömertliği anlatan bir dedemizden söz açacağız Hz. Mevlana’dan. O toplumun önce birey olarak dinç olmasını arkasından da toplumun kendi bünyesinde sağlam ve güçlü olması için Anadolu’da çok şeyler anlattı. Arkadaşlık ve beraberlik toplumun esasını teşkil eder. Kişinin gönlündeki beraberliği, ailesindeki birliği, beraberliği ve toplumdaki beraberliği, ülkeleri güçlü kılacaktır. Eğer toplumda iyiler çoğunluktaysa toplum, huzur ve güven içerisinde olacaktır. Art niyetli olanlar ümitsiz hale düşecektir. Bize bu fikir ve düşünceleri anlatan Hz. Mevlana ile beraberiz” diye konuştu. Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Şimşekler, “800 yıldır sadece ülkemizde değil tüm dünyada tanınan, son yüzyılda, son yıllarda önemi çok daha iyi anlaşılan, insan merkezli fikirleriyle ötekileştirmeyen, seven, sevdiren, düşünceleriyle birlikleriyle tüm dünyaya mal olmuş Mevlana Celalettin Rumi’yi Karabük Üniversitemizde de anlatmaktan büyük onur ve gurur duymaktayız. Hz. Mevlana her ne kadar 800 yıl öncesinden eserleri günümüze ulaşmış olsa da asıl düşünceleri, fikirleri, birleştirici ve bağdaştırıcı. Ötekileştirmeyen, ‘Sen de bizdensin, hepimiz biriz, hepimiz Allah’ın yarattığı kullarıyız, hepimiz yüce Allah’ın nefesinden düşürdüğü birer canıyız’ düşüncesiyle bütün insanları bir gören, özellikle son 20-30 yılda ihtiyacımız olan en çok birlik ve beraberlik düşüncelerini söyleyen bir düşünürümüz. Ülkemizin de artık özellikle yurt dışındaki tanıtımlarının da bir tanınır yüzü olarak ya da modern deyimle söylersek bir reklam yüzü olarak hemen hemen eserleri tüm dünya dillerine çevrildi. Bugün Kolombiya’ya da gitseniz bir kütüphanede Mevlana kitabını satın alabilirsiniz, Amerika’ya gitseniz zaten 200’den fazla Amerika’da Mevlana’yla ilgili kitaplar var, Brezilya’ya gitseniz ya da Yemen’e gitseniz ya da Almanya’ya, Batı’ya, Avrupa ülkelerine gitseniz yani dünyanın her tarafında mutlaka Hz. Mevlana ile ilgili bir eser bulabilirsiniz. Bu da bizim ülkemizin yetiştirmiş olduğu ve dünyaya hediye etmiş olduğu en büyük kültürel değerlerden bir tanesi” dedi. İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Gül, “Böyle bir programın öğrencilerin bilgilenmesi ve dünyanın Mevlana kültürünü tanıması açısından önemli bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Bu etkinliklerin daha da yaygınlaşması bütün Anadolu şehirlerinde yaygınlaşıp milletimize, öğrencilerimize tanıtılması gerekiyor. Bugünlerde Mevlana’nın muhabbet, sevgi, aşk boyutu fikirlerinin özellikle insanlara tanıtılması, bu vahşetin içerisinde insanların böyle bir duyguya düşünceye ihtiyacı olduğu için çok önemsiyorum” şeklinde konuştu. “Türkiye Yüzyılında Mevlana ve Mevlevilik” paneli konuşmaların ardından Teşekkür Belgesi takdimi ve hatıra fotoğrafının çekilmesi ile sona erdi. (Ramazan Öztürk)  

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

03 Kasım, 2024 04:15
blank
İhlas Haber A.

Bakan Tunç, “Bu millet, 22 yıldır Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’den eser ürettiği için vazgeçmiyor”

A+ A-

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarmak durumunda olduklarını ifade ederek "Vesayetçi ruhu hala bünyesinde barındıran anayasadan kurtararak demokratik, sivil, katılımcı yeni bir anayasa ile Türkiye Yüzyılı’nı inşa edebiliriz" dedi. Bakan Tunç, 10. yargı paketinin adalet komisyonunda görüşmelerinin tamamlandığını ifade ederek meclise geleceğini söyledi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti’nin Kilimli 3. Olağan İlçe Başkanlığı kongresine katıldı. Bir düğün salonunda gerçekleştirilen kongre saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Katılımcılara "Umudun, İcraatın, Geleceğin Adı AK Parti" temalı video izletildi. İlçe başkanı, milletvekilleri ve il başkanının ardından kürsüye çıkan Bakan Yılmaz Tunç, AK Parti’nin 22 yıllık çalışmalarını sıraladı.
AK Parti’yi milletin kurduğunu ifade eden Bakan Tunç, "AK Partimiz 23 yıl oldu kurulalı. 22 yıldır iktidarda. 3 Kasım 2002’de henüz kurulduktan 14 ay sonra bu millet AK Parti’yi iktidara getirmiştir. Neden, çünkü AK Parti’nin kurulmasını millet kendisi sağlamıştı. AK Parti siyaset mühendisliğinin neticesinde ortaya çıkmış siyasi hareket değil. Bir millet hareketi, dava hareketi. Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Cumhuriyetin kuruluşuna ve milli iradeyi temsil eden büyük bir davanın adı. 2002’de kurulurken o davanın ismi Adalet ve Kalkınma olarak şekillendi. Neden hatırlayın, 90’lı yılları yaşayanlar, o yılların parlamenter sistemin 1,5 yılda bir değişen hükümetlerin yol açtığı siyasi krizler, siyasi krizlerin yol açtığı demokrasi eksikliği, meclise siyasetçiye güvensizlik tüm bunların yol açtığı eknoomik sıkıntılar, onların yol açtığı anarşi, faili meçhul, terör ve 28 Şubat süreci, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ve tüm bunlardan bunalan milletimiz bir çıkış yolu aradı. O çıkış yolunu da Recep Tayyip Erdoğan da gördü. AK Parti’nin kurulmasını sağladı. Kendi elleriyle kurduğu partiyi de hemen kısa süre içerisinde iktidara getirdi. Yepyeni bir Türkiye’nin kapılarını araladı. Bugün burada 22 yıl iktidarda ve 23 yıllık bir parti olarak son seçimlerinde birinci partisi olarak bu kürsüde konuşabiliyorsak bu partiyi kuran aziz milletimize, Recep Tayyip Erdoğan’ı, Cumhur İttifakı’nı destekleyen ve 22 yıldır iktidardan düşürmeyen aziz milletimize borçluyuz. Milletimiz için ne yapsak azdır. Gecemizi gündüzümüze katacağız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde teşkilatlarımızla, kabinemizle, meclisimizle, milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, milletimizin güvenine layık olabilmek için gecemizi gündüzümüze katmaya devam edeceğiz" dedi.
"Ülkemizi nereden nereye getirdiğimiz ortada"
Zonguldak ve bölgesinin yanı sıra 81 ilde yollar, fabrikalar, tüneller, alt ve üst yapıların hayata geçirildiğini belirten Bakan Tunç şöyle devam etti:
"Sadece Zonguldak’a baktığımız zaman emeğin başkenti, Bartın, Karabük... Şöyle sadece etrafımıza baktığımızda nereden nereye geliyoruz. Minibüsle Zonguldak-Kilimli arası neredeyse yarım saat sürüyordu. Bu süreden önce varmak mümkün değildi. Bugün bu süre 4 dakikaya indi. Bu tüneller hayal edilen şeyler değildi. Burada kalacak mı? İşte devam ediyor. Çatalağzı, Filyos, Bartın, Amasra, Çakraz, Cumayanı, Cide’ye kadar dağları deliyoruz. Milletimiz için yapıyoruz. 22 yıldan bu yana bu millet AK Parti’den neden vazgeçmedi. Cumhur İttifakı’ndan neden vazgeçmiyor. Recep Tayyip Erdoğan’dan neden vazgeçmiyor? Eser ürettiği için vazgeçmiyor. Milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmediği için vazgeçmiyor. 22 yıldan bu yana bu ülkenin altyapısıyla, üst yapısıyla, fiziki kalkınmasıyla her bir köşesini eserlerle donatmadık mı? Hızlı trenler, otoyollar, duble yollar, havalimanları, enerji yatırımları... İşte burada doğalgaz. Filyos’a geldi. Doğalgaz keşfini Cumhurbaşkanımız ’Milletimize müjde vereceğim, yarın beni iyi dinleyin’ dediğinde muhalefet ’Seçim için söylüyor’ dedi. Müjdeyi açıkladığında ana muhalefetin lideri ’İnanmayın, yok. Sizi kandırıyor’ dedi. Şimdi milletin huzuruna çıkıp, ’Doğalgaz gerçekten varmış. Filyos’a da üç yıl gibi kısa bir süre içinde denizin altından 2 bin metre derinlikte üç bin metre sondajla, 180 kilometre denizin altına robotlarla boru döşenerek o doğalgaz Filyos’a ulaştı. Varmış demek ki ey milletim biz Recep Tayyip Erdoğan’a haksızlık yapmışız. Yalan söylemişiz, özür dileriz’ diyebiliyorlar mı? Neyi doğru söylüyorlar ki. Hep karalama siyaseti. İşte o karalama siyaseti nedeniyle de milletten destek bulmıyorlar. 22 yıldan bu yana AK Partimiz iktidarını sürdürüyor. Dünya siyaset tarihinde bunun örneği yok. Yüzde 85 katılım ile başka bir seçim yapan dünyada başka bir ülke yok. Yüzde 85 çoğunlukla sandığa gidiyor ve bunun yüzde 50’den fazlasını alıyor. Böyle bir lider de yok. Parti de yok. Kesintisiz 22 yıldan bu yana iktidarını en yüksek katılımla sürdüren dünya siyaset tarihinde Recep Tayyip Erdoğan var. AK Parti var. Bizim partimiz var. Milletimizin hissiyatına tercüman olmak. Onların isteklerini yerine getirmek. Milletin taleplerinden hiçbir zaman geri durmamak. Milli irade bayrağını yere düşürmemek. Çalışmak, durmamak. Sürekli yola devam demek. İnşallah bu kutlu yürüyüş devam edecek."
"Teröristler Tusaş’a neden saldırdı; zünkü Türkiye’nin savunma sanayini hazmedememek"
Tusaş saldırısına dikkat çeken Yılmaz Tunç, "Nedir dertleri çünkü Türkiye’nin savunma sanayini hazmedememek, onu baltalamak. Korkutmak. Bu millet korkar mı? İstiklal Marşı Korkma diye başlıyor. Bu milleti hiçbir şer şebekesi korkutamaz. Bugüne kadar korkutamadığı gibi" diyerek şöyle devam etti:
"Bunun önünü kesmek isteyenler oldu. Daha partimiz kurulurken kapatma davasıyla karşılaşmadık mı? Kurucu üyeleri arasında başörtülü olduğu gerekçesiyles anayasa mahkemesine dava açılan bir partiyiz. Başörtülü kurucu üye olamaz diyor. Şimdi milletvekili de olabiliyor. Memur da olabiliyor. Okullara kızlarımızı göndermediler. Yaka paça polisler o üniversite birincisi olan kızlarımızı kürsülerden atmadılar mı? O Yassıada, vesayetçi, darbeci zihniyet... Milletimizin desteğiyle buna pabuç bırakmadık. Ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması için çalıştık. İktidara geldiğimiz ilk dönem 4,5 yıl acil eylem planıyla ülkemizin 81 vilayetine hizmet götürme gayretinde olduk. Üniversiteleriyle, şehir hastaneleriyle, en ücra noktadaki aile sağlığı merkezleriyle doktoru hastanın ayağına götürdük. Helikopter ambulanslar, hava ambulanslarıyla milletimiz AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan sayesinde tanıştı. Güçlü insan dedik. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın dedik. İnsan güçlü olmalı ki aile güçlü olsun dedik. Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun dedik. Eğitime önem verdik. Bütçede en büyük payı eğitime, gençlere ayırdık. Yeni okullar, üniversiteler yaptık. OSB’leri fabrikalar ile doldurduk. Gabar’da teröristlerden temizlediğimiz dağlarda ne var? Petrol var. Milletimizin refahı için çalışmak var. Nükleer santral, savunma sanayii yatırımları. Bir ülkenin savunma sanayisi güçlü olmazsa o ülkenin güvenliğinden bahsedebilir miyiz? O ülkenin sınırları güvenli olabilir mi? O ülke terörle mücadelede başarılı olabilir mi? Gökbey helikopterlerinin jandarmaya tesliminde Cumhurbaşkanımız veciz bir konuşma yaptı. Tusaş’a niye saldırdılar? Tusaş’a o teröristler neden geldi. Nedir dertleri çünkü Türkiye’nin savunma sanayini hazmedememek, onu baltalamak. Korkutmak. Bu millet korkar mı? İstiklal Marşı Korkma diye başlıyor. Bu milleti hiçbir şer şebekesi korkutamaz. Bugüne kadar korkutamadığı gibi. Korkmadan yolumuza devam edeceğiz. Kardeşliğimizi güçlendireceğiz. Türk, Kürt, Laz, Çerkez hiçbir zaman birlik ve beraberliğimizi daha da kuvvetlendireceğiz. Ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmak isteyen maşalara da taşeronlara da hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz. İç cephemizi güçlendireceğiz. Ülkemizi terörden arındıracağız. Kardeşliğimizi daha da güçlendirerek Türkiye Yüzyılı’nı birlik ve beraberlik içerisinde inşa edeceğiz."
"Milli irade bayrağı yere düşürülmesin diye önemli yapısal değişimleri sağladık"
Cumhurbaşkanı seçimleri, referandum süreci, AK Parti’ye kapatma davası süreçlerini hatırlatan Yılmaz Tunç, şöyle devam etti:
"367 krizleri, Cumhurbaşkanını mecliste seçtirmediler. Halka seçtirelim dediğimizde ’Hayır’ kampanyası yaptılar. 2008’de partimize bir kapatma davası açtılar. Laikliğe aykırı eylemlerin odağı oldu diye o günkü Başsavcı Anayasa Mahkemesine başvurdu. AK Parti millete hizmet etmekten başka yol, hastane, baraj yapmak, fabrika getirmekten başka ne yaptı da siz AK Parti’yi kapatmak istiyorsunuz. AK Parti ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmasının önünü kesmek istedikleri için darbeci, vesayetçi anlayışa Yassıada zihniyetine geçit vermek istemediği için önünü kesmek istediler. Orada da başarılı olamayınca bu sefer MİT krizi, ardından Gezi olayları, 17/25 emniyet, yargı darbe girişimi tüm bunlarda başarılı olamayınca terörü azdırmaya çalıştılar. Ülkemizin değişik yerlerinde patlamalar, değişik olayları çıkartmaya çalıştılar. Tüm bunlarda başarılı olamayınca karanlık gecesine giden taşları birer birer döşediler. 15 Temmuz’da zannettiler ki bu ülkeyi karartabilecekler. Bu ülkeninz önünü kesebilecekler. Bu milleti durduracaklarını zannettiler. 15 Temmuz’da tankları milletin üzerine yürüttüler. Millet korkmadı. Biz korkmuyoruz vatanımıza sahip çıkacağız dedi milletimiz. Meydanlara indi. Milletimiz Cumhurbaşkanımızın bir mesajı ile adeta ölüme koştu. Vatanının mücadelesini, bayrağının mücadelesini yaptı. Bu ülkenin bağımsız Türk Yargısı da o gece savcılar evinde oturmadı. Gitti ’darbecilerden yakalayacağız, hesap soracağız, gözaltı yapacağız’ dedi. Ama geçmişte bu ülkede darbeler oldu. 12 Eylül, 27 Mayıs, 28 Şubet oldu. Hepsinde darbecilerin yanında onlara destek olan bir yargı sistemi varken artık Türkiye’de vesayetçi anlayışa, darbeci anlayışa geçit vermeyen milletin yargısı var. İşte birilerinin hazmedemediği de bu. Sürekli saldırmalarının bu ülkede adaletsizlik algısı var şekilnde bir propaganda yapmalarının sebebi de bu. AK Parti adalet partisi. Kalkınma partisi, kuruluş sebebidir adalet. 90’lı yılların adaletsizliklerinden kalkınma eksikliğinden, istikrarsızlıklarından bunalan milletimiz kurmuştur AK Parti’yi. Adaleti getirmiştir. Bugün yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmanın mücadelesini veriyoruz. Çok sayıda reform yaptık. Sessiz devrim sayılan. Anayasa değişiklikleriyle temel hak ve özgürlükleri daha da güçlendiren önemli reformlara imza attık. Sizler referandumlarda bunlara evet dediniz. Sizin sayenizde oldu bunlar. Kadın haklarının anayasada yer alması. Çocukların korunmasıyla ilgili hakların yer alması. Hak arama yollarının arttırılması, kamu denetçiliği kurumundan bilgi edinme hakkına varıncaya kadar, özel hayatın korunmasından kişisel verilerin korunmasını sağlayan kurumların oluşturulmasına varıncaya kadar, yüksek askeri şuranın bir kere oturma düzeni bile MGK’nın oturma düzeni bile bunlar demokratik hukuk devletine uyan şeyler değildi. Hakimler Savcılar Kurulu’nun, anayasa mahkemesinin yapısı tüm bunlar demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirildi. Bir daha bu ülkede darbeler olmasın, 10 yılda bir muhtıralar olmasın. Milli irade bayrağı yere düşürülmesin diye önemli yapısal değişimleri sağladık. Sıkı yönetim ilan edilebilir diye bir madde vardı anayasada. Sizin oylarınızla bunları kaldırdık. Bu anayasada darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı. Sizin oylarınızla bunları kaldırdık. Bu düzenlemeleri yapalım dediğimizde Yassıada zihniyeti karşı çıktı. Mecliste gece yarıları kürsü işgalleri oldu. Büyük bir mücadele ile bu noktaya geldik. Elbette ki yetmez. Bu ülkeyi darbe anayasasından kurtarmak durumundayız. Vesayetçi ruhu hala bünyesinde barındıran anayasadan kurtararak demokratik, sivil, katılımcı yeni bir anayasa ile Türkiye Yüzyılı’nı inşa edebiliriz. İnşallah bu uzlaşmayı parlamentoda gerçekleştireceğiz. O uzlaşmaya yanaşacak olan partiler ve vekillerimiz de tarihe geçecek. Milletten takdir toplayacak. İnşallah bunu gerçekleştirir, millete olan borcumuzu da öderiz."
"Tabelada Cumhuriyet, halkçı yazmakla Cumhuriyetçi, halkçı olunmaz"
Rusya-Ukrayna savaşında muhalefetin adeta savaşın tarafı olmayı teklif ettiğini ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arabuluculuk ile BM’nin takdirini topladığını ifade eden Bakan Tunç, "Son 5 yıl sıkıntılarla geçti. Hepiniz biliyorsunuz. Çevremizde savaşlar. Rusya-Ukrayna savaşı ekonomik olarak en çok bizi Türkiye’yi etkiledi. Muhalefet taraf tutalım dedi. Adeta savaşın tarafı olmayı teklif etti. Biz arabulucu olalım dedik. Cumhurbaşkanımız BM’nin takdirini topladı. Küresel güçlerin Suriye’yi bölüp parçalayarak güneyimizde geleceğimizi tehdit edecek, çocuklarımızı, gençlerimizi, geleceğimizi huzursuz edecek terör devletine müsaade edemezdik. Çok çalıştılar. İsrail’in güvenliğini sağlamak için uydu devlet lazım dediler. Orada bir oluşuma gitmeye çalıştılar. Ama ne yaptık biz buna müsaade edemeyiz dedik. Ülkemizin güvenliğini tehdit eden hiçbir oluşuma müsaade edemeyiz dedik. Fırat Kalkanı Harekatı’nı yaptık. O FETÖ’cülerin darbe kalkışmasından sonra Fırat Kalkanı, Zeytindalı harekatlarını yaptık. Bu uğurda şehitler verdik. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Onlar olmasaydı bugün ülkemizi tehdit eden bir terör devletinin oluşması sağlanmış olacaktı. Doğu Akdeniz işgal edilmek üzereydi. Libya ile mutabakat yaptık. Muhalefet karşı geldi. Libya’da ne işimiz var dedi. Suriye’de ne işimiz var dediği gibi. Libya ile deniz yetki alanları anlaşması yapmamız lazım. Askerimizi oraya göndermemiz lazım. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var dedik. Doğu Akdeniz’i işgal ettirmedik. Ama ana muhalefetin lideri ’Ne işimiz var Libya’da, Suriye’de’ dedi. 30 yıllık Azeri kardeşlerimizin Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarının kurtarılmasında, kardeşlerimize yardıma gittiğimizde bu ülkenin ana muhalefet lideri Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycan’a cihatçı gönderiyor diye dünyaya yaygara yapmadı mı? Bunların ki nasıl siyaset. Böyle halkçılık olabilir mi? Böyle cumhuriyetçilik olabilir mi? Tabelada Cumhuriyet yazmakla, Halkçı yazmakla, halkçı olunmaz. Cumhuriyetçi olunmaz. Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi ile Cumhur İttifakı ile inşallah Türkiye Yüzyılını milletimizle beraber inşa edeceğiz" diye ifade etti.
"Yargı reformu stratejik belgemizi Cumhurbaşkanımız kamuoyuna paylaşacak"
Meclisin gündeminde yargı reformu belgeleriyle ilgili çalışmalar olduğunu ifade eden Bakan Tunç, "Önümüzde 3,5-4 yıllık süre var. Ekonomimizi toparlayacağız. Şu anda meclisimizin gündeminde yargı reformu belgeleriyle ilgili çalışmalarımız var. 9. yargı paketi meclisin gündeminde. 10. yargı paketi adalet komisyonunda görüşmeleri tamamlandı. O da gündeme geliyor. Önümüzdeki dört yılı kapsayan yargı reformu strateji belgemizi de hazırladık. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna paylaşılacak. O belgede gecikmeyen adalet sistemi, daha kısa sürede gecikmeden sonuçlanacak, hakkıyla tecelli edecek adalet sisteminin tesisi konusunda 22 yılda çok mesafe aldık. İnşallah önümüzdeki dört yılın planını yapıyoruz. Özellikle yeni ihtiyaçlar, yeni suç tipleri, teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan sorunlar. Bilişim suçları, internet. Tüm bunları kapsayacak. Vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden en kaliteli hizmeti alabilmesinin yolunu açacak ve özellikle suç ve suçluyla mücadelede daha kararlı olmamızı, sokaklarımızın daha huzurlu olmasını sağlayacak, milletimizin huzurlu bir geleceğe adım atmasındaki gayretleri daha da artıracak yeni düzenlemeleri inşallah meclisimizin, milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. Bu strateji belgesindeki hedefler doğrultusunda yasama, yürütme ve yargı; milletimize hak ettiği hizmetleri getirme gayreti içerisinde olacağız" şeklinde konuştu.
Bakan Tunç, AK Parti Kilimli İlçe Başkanlığı görevine seçilecek olan Mustafa Karakoca ve yönetimini tebrik etti. Kongrede Bakan Tunç’a çeşitli hediyeler takdim edildi.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Şifa Eczanesi
Şifa Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi İnönü Caddesi Sen Is Hanı No:1 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3500

Üniversite Eczanesi
Üniversite Eczanesi
Adres

Üniversite Mahallesi, Efsa Nur Sokak B-Blok No:1-A-B Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-2726

Asuman Eczanesi
Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455