Sinop’un Türkeli ilçesine bağlı Işıklı, Alagöz, Kuz, Hacı ve Oymayaka köylerini kapsayacak olan verici baz istasyonu talebi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından onaylandı.
Uzun müddettir gündemde olan ve bölge halkı tarafından büyük bir muhtaçlık olarak lisana getirilen tüm operatörleri kapsayan verici baz istasyonu projesi kapsamında çalışmaların yaklaşık 2-3 ay içerisinde tamamlanarak vatandaşların hizmetine sunulması bekleniyor.
Merkez baz istasyonu direği, 80 metre yüksekliğinde olarak Alagöz Köyü Merkez Mahallesi’ne konuşlandırılacak.
Muhtarlardan teşekkür mesajı
Işıklı Köyü Muhtarı Abdulkerim Demircan ve Alagöz Köyü Muhtarı Ümit Yüksel yaptıkları ortak açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm isimlere teşekkür ederek şu tabirleri kullandılar:
"Bu değerli hizmetin köylerimize kazandırılmasında emeği geçenlere köylerimiz ismine teşekkür ediyoruz."
Projenin tamamlanmasıyla birlikte, kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşların cep telefonu ve internet erişiminde yaşadığı meselelerin büyük ölçüde tahlile kavuşması hedefleniyor.
Asgari ücret, yüzde 27 oranında artırılarak 28 bin 75 lira olarak belirlendi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından kamuoyuna duyurulan yeni asgari ücret, daha açıklanır açıklanmaz tartışmaları da beraberinde getirdi.
2026 yılında geçerli olacak asgari ücret, yüzde 27 oranında artırılarak 28 bin 75 lira olarak açıklandı. Yeni asgari ücretin, henüz çalışanların eline geçmeden artan hayat pahalılığı karşısında yetersiz kaldığı yönünde değerlendirmeler yapılıyor. Belirlenen yeni asgari ücrete özellikle dar gelirli kesimlerden ve emek örgütlerinden eleştiriler yükseldiği gözlenirken, bazı vatandaşlar, mevcut ekonomik koşullar altında açıklanan artışın anlamlı bir iyileştirme sağlamadığını öne sürüyor.
İddialara göre, gıda ürünleri, ulaşım, kira ve enerji giderlerinde yaşanan fiyat artışları, asgari ücret zammının ardından da devam etti. Temel tüketim maddelerine gelen zamların, yeni ücretin alım gücünü kısa sürede aşındırdığı ifade ediliyor.
Bazı kesimler, açıklanan rakamın iktidarın emeğe yaklaşımını yansıttığını savunarak, asgari ücretle geçinmenin her geçen gün daha da zorlaştığını dile getiriyor. Görüşlerini paylaşan bazı vatandaşlar, kira giderlerinin tek başına asgari ücretin önemli bir bölümünü oluşturduğunu, market harcamaları, elektrik, doğalgaz ve ulaşım giderlerinin ise hızla arttığını iddia ediyor.
Asgari ücretle çalışan bazı vatandaşlar, geçim sıkıntısının yalnızca günlük harcamalarla sınırlı kalmadığını; çocukların eğitim giderleri, sağlık harcamaları ve diğer zorunlu ihtiyaçların mevcut gelirle karşılanmasının neredeyse imkansız hale geldiğini öne sürüyor. Bu kesimler, ekonomik göstergelerle vatandaşın yaşadığı gerçeklik arasında ciddi bir fark bulunduğunu savunuyor.
Uzman görüşlerine dayandırılan değerlendirmelerde ise, yüzde 27’lik artışın resmi enflasyon oranının dahi gerisinde kaldığı iddia ediliyor. Bu nedenle asgari ücretin, kısa sürede enflasyon karşısında eriyeceği ve çalışanların alım gücünün daha da düşeceği öngörülüyor. Kalıcı fiyat istikrarı sağlanmadığı sürece ücret artışlarının etkisinin sınırlı kalacağı ifade ediliyor.
Siyasi Partiler, Sendikalar ve emek örgütleri de açıklanan rakama sert tepki gösterdi. Yapılan açıklamalarda, asgari ücretin belirlenme sürecinde bu yıl da emekçilerin ve sendikaların etkili biçimde masada yer almadığına dikkat çekildi. Asgari ücretin, bir geçim ücreti olmaktan uzaklaştığı ve yoksulluk sınırının altında kaldığı iddiaları dile getirildi. Açıklanan rakamın, milyonlarca asgari ücretli çalışanın yeni yıla umut yerine ekonomik kaygılarla girmesine neden olduğu ifade edilirken, iktidarın ekonomik krizin faturasını bir kez daha emekçilerin omuzlarına yüklediği şeklinde değerlendirmeler yapılıyor.