Ihlas Haber Ajansı tarafından
29 Eylül, 2024 20:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Trafik kazası geçirdi, futbol hayatı bitti: “Saçma sapan tutanak tutulmuş burada”

Bolu’da geçtiğimiz Mayıs ayında trafik kazası geçiren ve 3 ameliyat olan 25 yaşındaki futbolcu Umutcan Şeremet, “Futbol hayatım bitti” dedi. Mahkeme sürecinde kendisine haksızlık yapıldığını belirten Şeremet, “Mahkeme, tek taraflı kaza olarak göstermiş bizim kazamızı. Hiçbir araba olmadığını söylüyorlar. Ama karşı tarafın, bize vuran adamın plakası var” diye konuştu.
Olay, 22 Mayıs 2024 tarihinde D-100 kara yolunun Kuruçay Mahallesi mevkiinde meydana geldi. İddiaya göre, İstanbul istikametinde seyreden S. G. yönetimindeki 14 AAF 652 plakalı Tofaş marka otomobil, C.B. idaresindeki 14 KJ 972 plakalı hafif ticari aracın önüne aniden manevra yapmasıyla çarpıştı. Meydana gelen kazada Tofaş’ta yolcu konumunda bulunan Umutcan Şeremet (25) ayağından yaralandı. Amatör kümede futbol kariyeri devam eden kaleci olarak devam eden Şeremet, kaza sonrasında 3 ameliyat geçirdi. Yaşamını olumsuz etkileyen kazanın ardından, Umutcan Şeremet hiçbir şekilde hak talep edemedi. Kaza tutanaklarının ve mahkeme karanının yanlış olduğunu dile getiren Şeremet, hafif ticari aracın kasıtlı olarak manevra yaptığını belirtti. Davanın peşini bırakmayacağını ifade eden Şeremet, “Futbol hayatım bitti” dedi. Öte yandan, mahkemeye sunulan evraklarda kazanın tek taraflı olduğunun belirtildiğini dile getiren Şeremet, “Bu adamın plakası yazıyor tek taraflı kazaysa adamın plakası niye yazıyor? Yani bu saçma saçma tutanak tutulmuş burada” diye konuştu.

“3 tane ameliyat oldum”
Ayağının üzerine 4 aydır basamadığını ifade eden Umutcan Şeremet, “22 Mayıs tarihinde yanımda yeğenim vardı. Birlikte arabayla seyir halindeydik. Daha sonradan Çaydurt’tan Bolu istikametine gelirken EDS’lerin orada, biz sol şeritte arka yeğenim yavaş yavaş giderken önümüze birden manevra yaptı. Önümüzde frene bastı. Sonradan biz de ne olduğunu anlamak için selektör attık buna bu da durmadı hiçbir şekilde. Ondan sonra bu önümüzden seyir halinde devam ediyordu. Bilerek yapılmış gibiydi. Daha sonradan bu devam ediyordu. Sanayinin orada Kuruçay Köprüsü’nü geçtik, hızımız 90 civarındaydı arabamız Tofaş’tı zaten. Daha sonradan biz tam bunu sollamaya çıktık. Önümüze birden manevra yaptı. Bizi sağ ön çamurluktan bize hafiften hasar verdi. Biz de dengemizi kaybederekten refüje vurduk. Oradan yol kenarına savrulduk. Daha sonradan ben ayağım gördüğümde kemik dışarı çıkmıştı. Ayağım ters dönmüştü. Kemik dışarı çıkmıştı benim. Ambulansla hastaneye gittim. Ameliyata girdim. 3 tane ameliyat oldum. 4 aydır falan yatıyorum. Ve hala daha ayağımın üzerine düzgünce basamıyorum” dedi.

“Benim dosyamı kapatmışlar”
C.B.’nin ifadelerinde kazaya karışmadığını belirtmesine tepki gösteren Şeremet, “C.B.’nin ifadelerinde suçunun olmadığını söylemiş. Hiçbir türlü ben kazaya karışmadım falan demiş. Kamera kayıtlarımın olduğu söyleniyor. Polisler kamera kayıtlarının olduğunu söylüyor. Kamera kayıtları var sağ şeritte gösteriyorlar. Yani biz sağ şeritte gidiyormuşuz sözde. Biz kazayı sol şeritte yapıyoruz. Yani kamera kayıtları nasıl, kamera kayıtları oluyor anlamıyorum. Arabamızdan kıvılcım çıkıyormuş bizim. Yani saçma saçma şeyler yazılmış tutanaklara. Ve adamın bir ifadesiyle benim dosyam kapatılmış. Ben adamdan şikayetçiyim ve ben şu anda hiçbir türlü hak talep edemiyorum. Benim dosyamı kapatmışlar. Yani benim haberim olmadan ben bugün adliyeye gittim kendim öğrendim. Eğer ben bugün adliyeye gitmeseydim benim bu dosyamın kapandığından haberim yoktu yani. Ben bugün adliyeye gidip de öğrendim dosyanın kapandığını” ifadelerini kullandı.

“Futbol hayatım bitti”
Futbol hayatının bittiğini dile getiren Şeremet, “Ben futbol oynuyordum zaten. 13 yıldır lisanslı futbolcuyum. Futbol hayatım bitti. Oradan yine az çok bir ekmeğimiz kazanıyorduk. Ya o önemli değil. 4 aydır iş güç göremiyorum. Şimdi köyde hayvancılık var, dükkanımız var. Yani hiçbir iş yapamıyorum. 4 aydır evde yatıyorum yani. Sadece yaptığım tek şey” dedi.

“Mahkeme, tek taraflı kaza olarak göstermiş bizim kazamızı”
Tekrardan dava açılması için koşturacağını dile getiren Şeremet, “Tekrardan dava açılması için sonuna kadar koşturacağım. Şimdi ben şöyle bir şey söyleyeyim. Karşı taraftaki insanın kim olduğunu da biliyorum. Bulduk yani. Onu da bulduk. Ben ondan güzelce rica edeceğim. Gelip yüz yüze konuşalım. Hani doğruları anlatması için ondan gerçekten güzelce rica edeceğim. Benim kesinlikle burada gidip adamla itişmek, kakışmak hani kötü olmak değil. Öyle bir niyetim yok. Ben sadece bu adamın cezasını almasını istiyorum. Bu gitsin adliyelerde, sağda solda uğraşsın. Ben parasında pulunda da değilim. Tazminatında falan da değilim. Bu adamın cezasını çekmesini istiyorum sadece. Başka hiçbir şey istemiyorum. Mahkeme, tek taraflı kaza olarak göstermiş bizim kazamızı. Hiçbir araba olmadığını söylüyorlar. Ama karşı tarafın, bize vuran adamın plakası var. Dosyalarda yazıyor. Bu adamın plakası yazıyor tek taraflı kazaysa adamın plakası niye yazıyor? Yani bu saçma saçma tutanak tutulmuş burada” diye konuştu.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
09 Mart, 2025 04:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

3 bin 500 yıllık Hitit keteni, kadınlar tarafından tekstil endüstrisine kazandırılıyor

Çorum’daki Şapinuva Antik Kenti’ndeki arkeolojik hafriyatta bulunan yaklaşık 3 bin 500 yıllık keten kumaş modülünden esinlenen bayanlar, Hitit ketenini tekrar üreterek, dokumacılık sanayisine kazandırıyor.
Çorum İş Bayanları Derneği (İŞKAD) tarafından "Eski Dünyanın Yeni Masalı" sloganıyla hayata geçirilen proje çerçevesinde, 3 bin 500 yıllık Hitit keten kumaşı gün yüzüne çıkartılıyor. Çorum’daki hafriyat çalışmalarında gün yüzüne çıkartılan kumaş modülünden esinlenerek hayata geçirilen proje çerçevesinden hazırlanan ve "Hitit keteni" ismi verilen kumaş, dokuma sanayisine kazandırılacak. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından da desteklenen proje ile tarihi kökleri M.Ö. 1400 yılına dayanan Hitit keteninin aslına uygun bir halde tasarlanması, üretilmesi, işlenmesi, markalaşması, atölye/eğitim ortamlarında genç jenerasyonlara aktarılması ve yeni istihdam alanları oluşturulması hedefleniyor.

Proje tanıtım sinemasıyla tanıtıldı
Proje, Çorum Müzesi’nde düzenlenen programda, hazırlanan tanıtım sineması ile tanıtıldı. Programa Çorum Valisi Ali Çalgan ile eşi Halide Çalgan, Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, Belediye Lideri Dr. Halil İbrahim Aşgın, Çorum İş Kadınları Derneği Başkanı Semrin Kaleli, Hitit keten kumaşının bulunduğu, devrin hafriyat lideri Prof. Dr. Aygül Süel ve davetliler katıldı.

"Bunları insanlığa tanıtmamız lazım"
Programda konuşan Vali Ali Çalgan, Çorumlu iş bayanlarının hayata geçirdikleri projeyle, kentin ve ülkenin tanıtımına büyük katkı sağladıklarını vurgulayarak, "Bu tarihi tanıtmak yalnızca Hitit medeniyetine değil, bugün yaşayanlara da borcumuz. Bunları insanlığa tanıtmamız lazım. Bu manada çok değerli bir proje yaptılar. Emeği geçen başta dernek liderimiz olmak üzere Çorumlu iş bayanlarımızı kutluyorum" dedi.
Çorum’un çok kıymetli bir tarihe geçmişe sahip olduğunu tabir eden Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız da, "Hititler’in başşehrinde yaşıyoruz. 7 bin 500 yıllık tarihimiz var. Fakat maalesef bu tarihi anlatamıyoruz. Çorumludan çok Çorum’u savunan Semrin Kaleli ve takımına teşekkür ediyorum. Emekleri geçenlere şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

"Büyük bir coşku ve aşkla kentimizi tanıtmaya devam"
Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ise 8 Mart Dünya Bayanlar Günü’nü kutlayarak, "Bu stant için derneğimizin tüm üyelerine teşekkür ediyorum. İçişleri Bakanlığımız da bu projeyi destekledi. İçişleri Bakanımız ve Bakanlığımıza da teşekkürlerimizi sunuyorum. Durmak yok, büyük bir coşku ve aşkla kentimizi tanıtmaya devam diyorum formunda konuştu.
Dönemin hafriyat başkanlığını yürüten Dr. Mustafa Süel anısına Prof. Dr. Aygül Süel’e plaket takdim eden Çorum İş Kadınları Derneği Başkanı Semrin Kaleli, "Hititler yaşadığı sürece, anıldığı sürece, yaşayacak. Bu yüzden, Şapinova kentimizin kaşifi Aygül Süel ve Mustafa Süel onun anısına bu sinemamızı adadık" sözlerini kullandı.

"Olağanüstü koşullarda, baht yapıtı havasız kalarak bulunmuş yapıtın bir parçası"
Dönemin hafriyat lideri Prof. Dr. Aygül Süel de emeği geçenlere teşekkür ederek, "Biz Anadolu bayanı olarak çok şanslıyız. Neolotik’ten, doğurganlığı olan bayandan başlayarak biz çok şanslıyız. Bayan her vakit destekçidir. Bu bahis için de çok teşekkür ediyorum. Bu gecenin de benim için başka bir manası var. Hafriyat meşakkatli bir iş. Bu buluntu harikulâde, bugüne gelemeyen organik bir husus. Fevkalâde kurallarda, baht yapıtı havasız kalarak bulunmuş yapıtın bir modülü. Doğal bunun için ben en başta canla başla çalışan hafriyat takımıma teşekkür etmek isterim. Mustafa hocayı ayrıyeten anmak istiyorum onun emeği çok farklıydı" dedi.
Program, hatıra fotoğrafı çekilmesi ile sona erdi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.