Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
12 Eylül, 2022 12:59

Toprağı Mayalayan Kadın!…

A+ A-

Çelik İş Sendikası’nın 1973-1983 yılları arasında 10 yıl Genel Başkanlığına yapan ardından Ankara’da Karabüklüler Derneği ve Karabüklüler Vakıflarının kurucuları arasında yer alan ve 24 Ekim 2020 tarihinde vefat eden Şükrü Korkmazgider'in kızı İş Kadını Mehlika Gider, Türk tarımına katkı anlamında yaptığı başarılı çalışmalarla adından söz ettiriyor. Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde yer alan bir tarım fabrikasında hayvan kanları işleniyor, tahıl ve gübre olarak ihracata sunuluyor. Türkiye'de bir ilk olan bu proje, tarımda dışa bağımlılığın çözümü olarak nitelendiriliyor. Her gün milyonlarca protein, hayvan kanlarının atık haline gelmesiyle boşa gidiyor. Müsilaja da sebep olan atık hayvan kanları, Gölbaşı'nda  yer alan bir tarımsal hizmet fabrikası tarafından mezbahalardan toplanıyor. Toplanan kanlar farklı işlemlerden geçerek proteinlerine ayrıştırılıyor. İşlenen kanın proteinlerinden hayvan yemi üretilirken, kalan plazmadan elde edilen aminoasit ile de doğal gübre üretimi gerçekleştiriliyor. Atık hayvan kanının değerlendirildiği bu proje ile hem doğal yollardan toprak yenileniyor hem de Türk tarımında dışa bağımlılığa karşı yeni bir çözüm olanağı ortaya çıkıyor. Projenin yatırımcısı olan iş kadını Mehlika Gider, “Yaklaşık dört senedir heyecanla, hevesle ve gönül vermişlikle bu ARGE döneminin takipçisiyim. Çok inanıyoruz. Çünkü biz hem kadınız, hem anneyiz hem de doğaya karşı belki de toplumsal duyarlılığımız daha fazla. Biz bu projeye 4 yıl önce başladık. Ve biraz da sosyal sorumluluk olarak hissediyoruz. Sonuçta biz, sıfır atık üzerine çalışıyoruz. Mezbahalardan atık halde olan kanı alıyoruz, iki katma değerle sıfır atık bir süreci tamamlıyoruz. Bu işin içinde olmak ve emekçisi olmak bana çok gurur veriyor” dedi. “BİR ATIKTAN ÇOK ÖNEMLİ İKİ ÜRÜNÜ ELDE EDİYORUZ” Yapılan işlem ile toprağı mayaladıklarını ifade eden Gider, “Ben inanıyorum ki yerelde çiftçiye, gübre kısmında topraklara çok faydamız dokunacak. O gübre kısmını da biz böyle anlatıyoruz. Biz insanlar PRP'yi kullanarak gençleşirler. Biz de aslında toprağı PRP'liyoruz. Aminoasit o işe yarıyor ve toprağı tekrar canlandırıyor. Tekrar solucanları çekiyor, tekrar nefes aldırıyor. Yıllardır bir takım kimyasal gübrelerle zehirlenmiş, sertleşmiş topraklarımızı biz canlandırıyoruz. O yüzden de diyoruz ki biz toprağı mayalıyoruz. İnşallah bize nasip olur ve atık olan plazmadan elde edilmiş gübrelerle bütün Türkiye'nin topraklarını mayalama şansımız olur. Protein de tabi çok kıymetli. Bir atıktan ülkemizin ihtiyacı olan çok önemli iki ürünü elde ediyoruz. Ben de içinde olmaktan, kurucu ortak olmaktan ve işin yatırımcısı olmaktan bir iş kadını olarak öncelikle çok mutluyum. Yani işin içinde hem toplumsal bir fayda var, hem doğaya büyük bir yatırım var, hem de ülke ekonomisine çok ciddi bir katkı var. Ben o yüzden yaptığımız işe ve ekibimize çok inanıyorum” diye konuştu. “SÜTTEN NASIL PEYNİR YAPILIYORSA, KANDAN DA KAN PEYNİRİ YAPIYORUZ” Projenin sorumlusu emekli Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cumali Karaman, “Yaptığımız iş şu, mezbahalarda atık olan kandan protein ve aminoasit üretiyoruz. Maalesef Türkiye'de mezbahalarda atık olan kanın büyük bölümü arıtılmadan kanalizasyonlara veriliyor, hem çevreye zarar veriliyor hem de müsilajın en büyük sebeplerinden biri. Ayrıca bunu arıtmada kullandıklarında yüksek enerjiye neden oluyor. Biz o atık malzemeden, yaklaşık 30 ton kandan 5-6 ton saf protein elde ediyoruz. Geriye kalan 25 ton plazmadan da aminoasit elde ediyoruz. Günde yaklaşık 25-30 tonluk kanımız soğuk zincirle gelir. Sütten nasıl peynir yapılıyorsa, kandan da kan peyniri yapıyoruz. Kanı gelmeden önce sterilizasyon yapıyoruz. Daha sonra ısıtıyoruz ve çöktürüyoruz. Çöktürdüğümüz kanı bir santrifüj vasıtasıyla plazmayla proteini ayırıyoruz. Çöken proteini fırınlarda kurutup paketliyoruz kedi köpek maması olarak satıyoruz. Arta kalan plazmayı aminoasitte çeviriyoruz. Aminoasitti gübrelerde kullanıyoruz” ifadelerini kullandı. “YILDA 7-8 MİLYON TON GÜBREYİ TASARRUF ETMİŞ OLUYORUZ” Gerçekleştirilen işlem sayesinde 7-8 milyon ton gübreden tasarruf edilebildiğini vurgulayan Karaman, “Bizim farkımız şu, normalde bunu kaynatıp buharlaştırarak elde ediyorlar biz söktürerek elde ediyoruz. Bunu da enerji ile üretiyoruz. Hayvan yemi olarak bile kullandığımız proteinde gıda kodeksine uygun şekilde üretiyoruz. İçinde hiçbir şekilde kimyasal bir koruyucu kullanmıyoruz. Belki de Türkiye'de tarım için çok önemli bir şey. Kimyasal gübreleri aminoasitle kaplayarak attığımızda gübrelerin yıkanmasını, buharlaşmasını ve toprağa bağlanmasını engellediğini gördük. Yani kükürt ve aminoasitle kapladığımız gübrelerde 50 dönüme kullandığımız 50 kilo gübreyi 25-30 kilo kullandığımızda daha büyük başarı elde ettik. Bunun da sebebi aktif karbonların içindeki bitki simülatörlerinin ve kükürttün gübrenin buharlaşmasını, yıkanmasını ve bağlanmasını engellemesi. Şunu söyleyebiliriz, yılda yaklaşık 15-20 milyon ton gübre kullanıyoruz ve bizim söylediğimiz şekilde yaklaşık 7-8 milyon ton gübreyi tasarruf etmiş oluyoruz. Şu son dönemlerde gübrenin fiyatlarını göz önüne aldığımızda yaptığımız işin önemi daha da ortaya çıkar” ifadelerini kaydetti. “DÜNYADA BU TEKNOLOJİNİN DEĞERİ 125 MİLYAR DOLAR BÜYÜKLÜĞÜNDE” Projeye ilişkin yorumunu dile getiren Tarım Yazarı Mine Ataman, “Bence bu girişim çok kıymetli çünkü Türkiye hem hayvan yeminde, hem de gübrede dışa bağımlı. Özellikle gübrede yüzde doksanını zaten ithal ediyoruz. Kalan yüzde onunu yurt içinde üretirken de hammaddesini yurt dışından ithal etmemiz gerekiyor. Bu anlamda da yılda nerdeyse Türkiye'de bir buçuk milyar ile iki milyar arasında gübreye para ödüyoruz. Ve hepsinde dışa bağımlıyız. Bir diğer yandan da protein için hayvan yeminde kullanmak adına proteinleri üretmek amacıyla da yine yurt dışından benzer rakamlarda ithalat gerçekleştirmek zorundayız. O yüzden bu girişim esasen her gün binlerce ton mezbahalardan dışarıya akan o kanı alıyor ve değerlendiriyor. Bugün mezbahalarımızda yaklaşık 3 yüz milyon dolar değerinde bir milli servet dışarıya akıyor. Üstüne bir de müsilaja sebep oluyor. Çevresel problemlere de neden olmuş olabiliyor. Dünyada bu teknolojinin değeri 125 milyar dolar büyüklüğünde ve gelecekte tarımda söz sahibi olmak isteyen ülkeler buralara yatırım yapıyor. Eğer topraklarımız verimli değilse, üzerine hangi tohumu ekerseniz ekin büyümüyor, verimli olmuyor. O yüzden Türkiye 2050 vizyonunda eğer gerçekten de tarımda dünya devleri arasına girmek istiyorsa önce toprağın beslenmesi gerekiyor” diye konuştu. (İHA

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

01 Kasım, 2024 00:52
blank
İhlas Haber A.

Rektör Özölçer, Zonguldaklı Roman Dernek yöneticilerini makamında kabul etti

Rektör Özölçer, Zonguldaklı Roman Dernek yöneticilerini makamında kabul etti
A+ A-

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Zonguldak Romanlar Valilik İl Koordinatörü Birol Koçaklı, Zonguldak Roman Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Satı Çakıcı, Çaydeğirmeni Romanlar Derneği Başkanı Sezgin Keskin ile Gökçebey Romanlar Temsilcisi İsmail Demir’i makamında kabul etti.
BEUN Rektörlük makamında gerçekleşen ziyarette, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Roman Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Erdem Dirimeşe ile Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Namal da yer aldı. Ziyarette Üniversite ile Zonguldak’ta faaliyet gösteren roman dernekleri arasında yürütülebilecek akademik ve sosyal çalışmalar çerçevesindeki ikili iş birlikleri değerlendirildi. 2024-2025 Akademik Yılı içerisinde gerçekleştirilecek ortak projeler üzerine misafirleriyle bir süre sohbet eden BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, nazik ziyaretlerinden dolayı konuklarına teşekkür etti. Zonguldak Romanlar Valilik İl Koordinatörü ile dernek başkanları da BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’e misafirperverliğinden dolayı teşekkürlerini sunarak yeni akademik dönemde kendilerine ve üniversite ailesine başarılar diledi.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Roman Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Erdem Dirimeşe ve Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Namal, 2024 Mart ayında BEUN’da geçekleştirilen “Romanları Anlamak Çalıştayı II” etkinliği kapsamında sunulan bilimsel yayınların değerlendirilmesi sonucu “II. Romanları Anlamak Çalıştay Raporu ve Sonuç Bildirgesi” adlı kitabı Rektör Özölçer’e takdim etti.
BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, çalıştay sonrası ortaya konulan eserin üniversite, Roman vatandaşlar, Zonguldak ve ülke açısından hayırlı uğurlu olmasını dileyerek eserin bilim camiasına kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik etti. Roman kültürünün anlaşılması ve bu alandaki çalışmaların desteklenmesinin önemini Rektör Özölçer, “Bu tür çalıştaylar, toplumun farklı kesimleri arasında köprüler kurarak kültürel çeşitliliği anlamamıza vesile oluyor. Elde edilen sonuçların, Roman vatandaşlarımıza ve genel olarak tüm topluma katkı sağlamasını umuyorum” şeklinde belirtti.
Ziyaret karşılıklı iyi niyet temennileri ile günün anısına binaen hatıra fotoğrafı çekiminin ardından sona erdi.

blankNöbetçi Eczaneler

Tuğba Eczanesi
Tuğba Eczanesi
Adres

Hükümet Caddesi No:71/B Eflani / Karabük

Telefon

(370) 461-2427

Mutlu Eczanesi
Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Uygar Eczanesi
Uygar Eczanesi
Adres

Besbınevler 75. Yıl Mahallesi 31 Nolu Sokak No:4/B Karabük

Telefon

(370) 433-6969

İrem Eczanesi
İrem Eczanesi
Adres

Sırınevler Mahallesi Alparslan Caddesi Sevim Apt No:2/B Merkez / Karabük

Telefon

(370) 415-5560

Canan Aslan Eczanesi
Canan Aslan Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi, Sağlık Sokak, No:38/1-C Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-1226

Deniz Eczanesi
Deniz Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Bülent Ecevit Caddesi, No:6/A Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-3689