Ihlas Haber Ajansı tarafından
17 Eylül, 2024 12:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Temizlerken zehirlenmeyin: “Bol köpük, daha fazla temizlik demek değil”

Kimya Mühendisleri Odası(KMO) Samsun Şube Başkanı Hüseyin Baş, temizlik malzemelerinin yanlış kullanımının sağlık üzerinde çok ciddi riskler oluşturabileceğini söyledi.
Ev temizliği ve hijyen sağlama amacıyla yaygın şekilde kullanılan temizlik kimyasalları, özellikle yanlış ve bilinçsizce kullanıldığında insan sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açabildiğine dikkat çeken KMO Şube Başkanı Hüseyin Baş, kimyasallara maruz kalmanın cilt, solunum ve göz sağlığı üzerinde kalıcı hasarlara neden olabileceğini vurguladı. Ciltte tahriş, egzama, solunum yolu rahatsızlıkları ve gözle temasında görme kaybına kadar gidebilecek sorunlara yol açabileceğini belirten Baş, temizlik malzemelerinin etiket talimatlarına uyulması gerektiğini ve doğal temizlik ürünlerinin göz önünde bulundurulmasının çevre açısından önemli olduğunu kaydetti.

“Ciddi sağlık sorunları açabilir”
Baş, "Temizlik kimyasalları ciltle temas ettiğinde tahriş, kızarıklık, kaşıntı, kuruluk, döküntü ve egzama gibi sorunlara yol açabilir. Buhar veya aerosol şeklinde solunduğunda, astım gibi solunum yolu hastalıkları olanlar için risk oluşturur; nefes darlığı, öksürük ve göğüs sıkışmasına neden olabilir. Gözle temasında ise ciddi tahriş, yanma, kızarıklık ve görme bozuklukları ortaya çıkabilir. Solventler ve uçucu organik bileşenler sinir sistemi üzerinde olumsuz etki yaparak baş ağrısı, baş dönmesi ve yorgunluk gibi semptomlara neden olabilir. Ayrıca, uzun süreli maruziyet üreme sağlığını etkileyebilir ve hormonal dengesizliklere yol açabilir" dedi.

"Bol köpük, daha fazla temizlik demek değil"
Temizlik ürünlerinin yeterince dikkat edilmemesi durumunda sağlık üzerinde olumsuz tehlikeler oluşturabileceğine ifade eden Kimya Mühendisi Hüseyin Baş, "Temizlik kimyasalları, ev temizliği ve hijyen sağlama konusunda yaygın olarak kullanılmasına rağmen, yanlış kullanıldığında veya yeterince dikkat edilmemesi nedeniyle insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilir. Temizlik maddelerinin ambalajı üzerinde yazan kullanım kılavuzunda belirtilen oranlarda kullanılmalıdır. Daha fazla köpük, daha fazla temizlik demek değildir! Otomatik makineler için kullanılan ve en üstün kir çözme yeteneğine sahip deterjanların köpük oluşturma özellikleri oldukça düşüktür. Bulaşık deterjanının su içerisinde yüzde 1 gibi küçük bir miktarının bile yıkanan bir nesneden tamamen uzaklaştırılması için litrelerce su harcamak gerekir. Bu nedenle bulaşıklara bolca köpürsün diye fazla deterjan eklenmesi ekstra masrafa neden olmanın yanı sıra, daha fazla deterjan kalıntısına maruz kalınmasına sebep olabilir. Çok inatçı kirler için daha fazla temizleyici kullanmak, kirin çözünmesine yardımcı olmakla birlikte aynı zamanda zararlı maddelere çok daha fazla maruz kalınmasına neden olabilir" diye konuştu.

“Ürünler birbiri ile karıştırmayın”
Kimyasal ürünlerin kullanımı önce etiketlerinin okuması ve birbirine karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Hüseyin Baş, "Temizlik kimyasalları, orijinal kaplarından başka kaplara aktarılmamalı, farklı tehlike sembollerine sahip veya tehlikeli reaksiyonlar oluşturma riski taşıyan ürünler aynı alanda saklanmamalıdır. Ambalajlar güneş ışığına maruz bırakılmamalı ve boş şişeler saklanmamalıdır. Kimyasalların yanlışlıkla veya daha etkili temizlik sağlanacağı inancıyla çamaşır suyu, tuz ruhu, kireç sökücüler, lavabo açıcılar ve sirke gibi maddelerle karıştırılması, ölümcül zehirli gazlar oluşturabilir. Kimyasal ürünlerin kullanımı öncesinde etiketlerdeki uyarı ve talimatlar dikkatlice okunmalı, tehlike sembollerinin anlamı öğrenilmelidir. Tehlike işareti bulunmayan ürünler dahi dikkatli kullanılmalı; üretici öneriyorsa mutlaka koruyucu ekipman (gözlük, eldiven, maske) kullanılmalı ve temizlik sırasında alan iyi havalandırılmalıdır" şeklinde konuştu.

"Çevreyi korumak için tercih edilebilir"
Doğal temizlik malzemelerinin kimyasallara göre daha çevre dostu olduğunun altını çizen Baş, "Doğal temizlik malzemeleri, kimyasallara göre daha az toksik ve çevre dostudur. Limon suyu, sirke, karbonat gibi ürünler hafif ve orta kirlerde etkili olup, solunum, cilt ve gözler için daha az tahriş edicidir. Çocuklar ve evcil hayvanların bulunduğu alanlarda, cilt tahrişini önlemek ve çevreyi korumak için tercih edilebilir. Ancak, güçlü lekeler ve derin temizlik için kimyasal ürünler daha etkili olabilir. İhtiyaca göre her iki tür ürünü dengeli kullanmak en iyi sonucu verecektir" açıklamasında bulundu.

"Çocuklar yanlışlıkla yutabilir"
Çocuklardan ve evcil hayvanlardan uzak tutulması gerektiğinin önemine dikkat çeken Baş, "Evde çocuklar ve evcil hayvanlar varsa, temizlik kimyasalları büyük risk oluşturur. Çocuklar bu kimyasalları yanlışlıkla yutabilir veya ciltlerine temas ettirebilir, bu da zehirlenme, cilt tahrişi ve solunum problemleri gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Benzer şekilde, evcil hayvanlar da kimyasallara maruz kalarak zehirlenebilir veya cilt sorunları yaşayabilir. Bu nedenle, temizlik maddeleri çocukların ve hayvanların erişemeyeceği yerlerde, orijinal ambalajlarında ve kapakları sıkıca kapalı şekilde saklanmalıdır. Kimyasal ürünlerin kullanımında talimatlara dikkat edilmeli ve fazla ürün depolamaktan kaçınılmalıdır. Havalandırma da kimyasal buhar riskini azaltmak için önemlidir" ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
02 Mayıs, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Uyuşturucu komasına giren gencin ölümüyle ilgili yargılanan 2 sanık hapis cezasına çarptırıldı

Kastamonu’da 2022 yılında kullandığı uyuşturucunun tesiriyle komaya girerek hayatını kaybeden gencin vefatının akabinde haklarında dava açılan 2 sanık, mahpus cezasına çarptırıldı.
Olay, 2022 yılının Ağustos ayında Kastamonu vilayet merkezinde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, gece saatlerinde bir ortaya gelen Murat Can Öztürk (22), B.İ.D., S.Ö. ve E.G., E.E.’den temin ettikleri uyuşturucu maddeyi kullandı. Bir müddet sonra araçlarıyla gezintiye çıkan Murat Can Öztürk, B.İ.D., S.Ö. ve E.G., Kastamonu-İnebolu karayolu Toprakköprü mevkiinde R.E. ile karşılaştı. Murat Can Öztürk, B.İ.D., S.Ö. ve E.G., bir müddet sohbet ettikten sonra R.E. ile birlikte hareket ederek bağlantıya geçtikleri şahıstan sentetik ecza hapı satın aldı. Kuzeykent Mahallesi’nde bir apart daire kiralayan Murat Can Öztürk, B.İ.D., S.Ö., E.G. ve R.E., satın aldıkları sentetik ecza hapını kullandı. Bir mühlet sonra 22 yaşındaki Murat Can Öztürk uyuşturucu komasına girerek kötüleşti. Arkadaşları tarafından olay yerine çağrılan sıhhat gruplarınca Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Murat Can Öztürk, yapılan müdahalelere karşın kurtarılamadı.
Yaşanan olayın akabinde uyuşturucu temin ettikleri tez edilen E.E. ile R.E., gözaltına alındı. Emniyetteki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edilen R.E. tutuklanırken, E.E. ise isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı. R.E. ile E.E. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde "taksirle mevte neden olma’, ’uyuşturucu yahut uyarıcı husus ticareti yapma yahut sağlama’, ’uyuşturucu kullanımına yer temin etme’ cürümlerinden dava açıldı.

"Bin TL karşılığında 10-14 tane şeker diye tabir edilen kahverengi haplardan aldım"
Tutuklandıktan 4 ay sonra tahliye edilen R.E. duruşmada yaptığı savunmada, "Toprakköprü mevkiinde arkadaşlarla karşılaştık. Benzinlikte sohbet ettiğimiz sırada Murat Can Öztürk ve öbür arkadaşlar benden uyuşturucu unsur satın almamı istedi. Ortak olarak satın alabileceğimizi söylediler. Arkadaşlarım telefonla birilerini aradılar, ben de birilerini aradım. Yanıt gelmesi üzerine vilayet merkezinde bir yere gittik. Arabayı S.Ö. kullanıyordu. Gittiğimiz yerde arkadaşlarım bana, ‘biz yoldan geldik, yorgunuz, uyuşturucuyu sen alabilir misin’ dediler. Ben de bunun üzerine uyuşturucu alacağım adamın meskeninin önüne gittim. Arkadaşlarım esasen gittiğim yeri görüyorlardı. Yaklaşık bin TL karşılığında 10-14 tane ’şeker’ diye tabir edilen kahverengi haplardan aldım. Arkadaşlarım, bu uyuşturucu maddeyi ormanda kullanmayı teklif ettiler, lakin daha sonra bu uyuşturucu maddeyi apartta kullanmaya karar verdik. Sonra aparta gittik. Odaya geçtik, akabinde burada cips yedik, soda içtik, almış olduğumuz uyuşturucuları masanın üzerine koymuştum. Odada bulunan herkes başına nazaran uyuşturucudan kullanıyordu. Ben 2 tane kullandım, Herkes odasındaki yatağına geçti. Sabah Murat Can kötüleşti. Sonra ayran içirdik, düzelmeyince ambulansı aradık. Aparttan aşağıya indirmeden evvel Murat’ın yüzüne su çarptık, tuvaletini yaptırmaya çalıştık. Sonra sırtımıza alıp Murat’ı aşağına indirdik. Ambulans Murat’ı götürdükten sonra biz aparta çıktık. Eşyalarımızı alıp hastaneye geçtik. Üzerim ıslak olduğundan hastaneye girmedim, 10 dakika araçta bekledim, haber çıkmayınca köye gideceğimi söyleyip ayrıldım. Meskende yattığım sırada jandarma grupları geldi, ben de isteğim ile jandarmaya teslim oldum. Uyuşturucu husus kullandığımı kabul ediyorum, lakin üzerime atılan öteki suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

"Meydana gelen olayda rastgele bir biçimde ilgim ve alakam yoktur"
28 yaşındaki sanık E.E. de, "Konuyla alakalı üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. S.Ö. ile orta sıra telefon ile görüşmekteyim. Olay tarihinde de görüşüp görüşmediğimi hatırlamıyorum. Telefonumun HTS kayıtlarının çıkarılmasına ve incelenmesine istek gösteriyorum. Olay tarihinde iş yerimi kapattıktan sonra konutuma gittim. Sonrasında dışarıya hiç çıkmadım. Meydana gelen olayın benimle rastgele bir biçimde ilgi ve alakası yoktur. Olay Kastamonu’da vilayet merkezinde meydana gelmiştir. Bugün üzerimde, konutumda, iş yerinde, depoda ve araçlarımızda yapılar aramalarda rastgele bir cürüm ve cürüm ögesine rastlanılmamıştır. Hakkımdaki suçlamayı bugün öğrendim. Neden hakkımda bu türlü bir suçlama yapıldı bilmiyorum. Olayla alakalı kimseden rastgele bir şikayetim yoktur. Söyleyeceklerim bundan ibarettir" diye konuştu.
Murat Can Öztürk’ün babası E.Ö. ise sanıkların en ağır formda cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık R.E.’nin ‘uyuşturucu yahut uyarıcı husus ticareti yapma yahut sağlama’ hatasından 8 yıl 4 ay mahpus cezası ve 16 bin 660 TL isimli para cezasına çarptırılmasına, E.E.’nin de ‘uyuşturucu kullanımına yer temin etme’ kabahatinden 4 yıl 2 ay mahpus cezası ile 8 bin 320 TL isimli para cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Ayrıca mahkeme heyeti, sanık R.E.’nin ’taksirle öldürme’ kabahatinden da beraatlarına karar verdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.