Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

TAZE KÖPEK DIŞKISI YERİNE ASİT ZEHİRİ… 23 Mayıs 2024

Manşet 23.05.2024 15:43 |Güncelleme: 05.10.2024 08:10
A+ A-
TAZE KÖPEK DIŞKISI YERİNE ASİT ZEHİRİ… 23 Mayıs 2024

Çoğunuz görmüşsünüzdür, insanın en sadık dostu olan köpeklerini gezdiren insanların elindeki küçük plastik poşetlerle çevre temizliğine nasıl önem verdiklerini ve özen gösterdiklerini…

 

Bu taze ve sıcacık köpek dışkıları bir zamanlar çok kıymetliydi. Çok eski zamanlardan beri ekonominin önemli gelir kaynaklarından biri olan dericiliğe gerekli olan bu organik madde için çocuklar ellerine aldıkları teneke maşrapalarla bunları toplar ve sıcak-sıcak, hızla koşarak deri atölyelerine yetiştirirlerdi. Eskiler aceleci insanlar için “Tabakhaneye ‘bok mu’ yetiştiriyorsun” yakıştırması bu alışkanlıktan dilimize yerleşmişti. Ayrıca bu işle uğraşan yerlerde ve atölyelerde köpek çiftlikleri kurulmuştu.

 

Debbağhane (Tabakhane) denilen bu atölyelere tuzlanmış ya da herhangi bir işlem görmeden getirilen yaş ham deriler kıllardan, yağ ve et tabakalarından mekanik olarak temizlendikten sonra kimyasal olarak işlendiği sama safhasında, taze köpek dışkısı enzimleri ile deri yumuşacık, kıl köklerinden arınmış, gözenekleri açık, ince, homojen yani kaliteli oluyordu.

 

800 yıllık bir geçmişi olan, Selçuklular dönemine kadar uzanan Safranbolu tabakhaneciliği bu konuda Diyarbakır’la birlikte başı çekiyordu. Hatta, Milli Mücadele sırasında burada çalışan tabak ustaları ordunun postal ve deri ürünü palaska, fişeklik gibi ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla askerlikten muaftı.

GEREDE’DE KÖPEK DIŞKISI YOK, ASİT VE ZEHİR VAR.,

Safranbolu’daki bu tarihi zenaat yok oldu ama bugün Gerede Deri fabrikaları son yıllarda bu boşluğu doldurmaya başladı. Şu anda 38 adet olan bu deri fabrikalarının, tahsis edilen 88 parselin de yakında dolmasıyla 126 fabrikaya ulaşması bekleniyor.

 

Köroğlu dağlarından çıkan Uluçay Deresi Gerede içinden geçerek çevredeki derelerden de beslenerek Eskipazar’a ulaşıyor, Soğanlı Çayı adını aldıktan sonra, Karabük’te Araç Çayı ile birleşerek Filyos Irmağını oluşturuyor. Yenice, Gökçebey ve Çaycuma ilçelerinden geçerek Filyos’ta Karadeniz’e kavuşuyor.

 

Bilindiği gibi; önceki yıllarda İ. Melih GÖKÇEK’in belediye başkanlığı döneminde Uluçay Deresinin suyunun yüzde 94’ü Ankara’ya yönlendirilmiş, kalan yüzde 6’lık kısmı yatağında bırakılmıştı. Gerede’ye kadar Köroğlu Dağlarının bol mineralli berrak gibi akan bu Uluçay Deresi son yıllarda fabrikaların bulunduğu bölgeden sonra adeta ölmüş, simsiyah bir görünümle, içinde ve çevresinde hiçbir canlının yaşamadığı kirli bir akıntıya dönüşmüştü.

 

Köylünün topraklarında kullanamadığı, hayvanlarına içiremediği bu su yüzünden yaşamı olumsuz etkilenen çevre halkının şikayetleri dikkate alınmadığından son günlerde ahali arasında atalarından kalan bu toprakları terk etme ve göç kavramları dillerden düşmüyor.

 

Gerede’deki 38 fabrika kimyasal yöntemlerle bu faaliyeti sürdürüyor. Arıtma tesisleri olmadığı için günde 10 bin metreküp kimyasal atığı Uluçay deresine deşarj ediyor. Ayrıca bizim, Karabük Demir-Çelik emekçilerinin maaşlarından kesilen paralarla yapılan GERKONSAN’ın (şimdi Gerede Çelik Konstrüksiyon Fabrikası) atıkları da bu dereye akıyor. Karadeniz’e kadar 288 kilometrelik güzergah üzerinde bulunan yüzlerce köyde ve yerleşkede, yukarıda belirttiğimiz 355 bin dolayında insanın yaşadığı ilçelerde sağlığı ve tüm doğayı tehdit ediyor, ekosistemi bozuyor. Uzun bir süredir bu sorunu kamuoyuna taşıyan ve çözümler arayan “Gerede ve Eskipazar Halkı Çevre Katliamına Dur Platformu” nun yaptığı çalışmalarla, hazırladığı raporlarla ve sosyal medya ile duyurduğu, NOW, CNN TÜRK ve BRTV televizyonlarıyla defalarca dile getirdiği bu doğa düşmanlığı ne yazık ki; devam ediyor. Mağdur olan çevre halkının çığlıkları duyulmuyor. Platformun Karabük ayağındaki EKODER (Eskipazar Ekonomik Kalkınma Derneği) Başkanı Ziraat Mühendisi Mehmet Emin ASLAN, Prof. Dr. Hasan ÇELİK ve Geredeli sivil toplumcular İlhan ARMAĞAN ile Mustafa HALICI bu mücadeleyi birlikte sürdürüyorlar. Bugüne kadar Çevre Bakanları Murat KURUM ve Mehmet ÖZHASEKİ’ye ikişer kez rapor sundular, 7 kez basın bildirisi yayınladılar, 3 kez Bolu Valisi ile görüştüler, TBMM’de Bolu ve Aydın CHP Milletvekillerinin bu sorunla ilgili önerge vermesini sağladılar. Yaptıkları bu çalışmalara ve görüşmelerde alınan sözlere karşın uygun bir arıtma tesisi yapılması ne acı ki; bu güne kadar gerçekleşmedi.

 

HEP KARABÜK SUÇLANDI

Filyos ırmağındaki bu kirlilik nedeniyle yıllardır Karabük Demir Çelik Fabrikaları suçlanıyor, fatura Karabük’e çıkarılıyordu. Oysa Karabük DÇ Fabrikaları’nda Alman DEMAG firması tarafından 1965 yılında yapılarak ertesi yıl işletmeye alınan Kontinü Haddehane’nin hemen yanında, sendika baş temsilciliğinin arkasında son derece modern ve C Projesi adı verilen büyük kapasiteli bir arıtma tesisi yapılmıştı. Bu tesisin çok büyük bir havuzu vardı. 33 yıl orada çalıştığım için biliyorum, arıtma sonrası toplanan ve tekrar ünitelere servis edilen suların dinlendirildiği bu havuzda lepistas vb. akvaryum balıkları üremiş, bu balıklar küçük kepçelerle alınarak arkadaşlarımızın evlerindeki akvaryumlarda yaşamlarına devam etmişti.

 

Üç milletvekilinin ve Karabük 3 Nisan Üniversitesi rektörünün de bulunduğu, mütevelli heyet üyesi olduğum Ankara Karabüklüler Vakfi’ında 15 Mayıs Perşembe günü yaptığım konuşmada, üniversitelerin toplum sağlığı ve çevre konusunda da çalışmalar yapması gereğine değinmiş ve Filyos ırmağındaki bu büyük soruna rektörün dikkatini çekmiştim. 17 Mayıs Cumartesi günü de Zonguldak Eğitim ve Kültür Vakfı’nın (ZOKEV) söyleşi etkinliğindeki konuşmamda da bu konuya tekrar değinmiş ve il sınırları içinde de sağlığı tehdit eden bu sorunu dile getirmiştim. Bu konuda söyleşimin moderatörü olan ZOKEV Mütevelli Heyet Üyesi Ahmet ÖZTÜRK’ün, Zonguldak’ta da bu konuda bir çalışma olduğunu anlatması ve bugün iki sivil toplum örgütlenmesinin güçlerini birleştirerek birlikte sorunun çözümüne odaklanması beni çok mutlu etti.

 

Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Türk Havacılığını geliştirmek ve gençlere havacılığı sevdirmek amacıyla 1925 yılında kurduğu Türk Hava Kurumu’nun en önemli gelir kaynakları arasında Tayyare Piyangosu ile kurban derilerinin bu kuruma bağışlanması bulunuyordu. Bu doğrultuda özellikle kurban bayramlarına yakın günlerde THK’nın 10-15 uçaktan oluşan filoları bütün yurdu dolaşır, halkın kurban derilerini kuruma bağışlamalarını içeren bildiriler atar, isteyen yurttaşları da uçurur, meydan turu attırırlardı. Çocukluğumda Kokaksu’da (Saltukova) 2. Dünya Savaşı koşullarında yapılan meydana gelen bu uçakları görmeye ve uçmaya ben de gitmiştim. Turgut ÖZAL başbakanlığı döneminde THK’nın bu önemli gelir kaynağını tırpanladı ve yüzde kırkı dışındaki deri gelirini Kızılay, Yeşilay gibi dernekler ve vakıflara tahsis etti. Günümüzde kurban derilerinin çoğu özellikle dini vakıflar tarafından paylaşılıyor.

 

Rusya Federasyonu’ndan ithal edilen ham deriler Gerede’deki fabrikalarda kimyasal yöntemlerle yarı mamul haline getirilirken asidi ve zehirini bize bırakıyor, İtalya’da çanta, giysi ve deri aksesuar haline getirildikten sonra dünya pazarlarında maliyetinin 30-40 misli fiyatlarla vitrinlerde müşteriye sunuluyor.

 

EĞER BU BÜYÜK SORUN ÇÖZÜMLENMEZSE; ÇOK YAKIN BİR GELECEKTE FİLYOS IRMAĞI KORKARIM GERİ DÖNÜŞÜMÜ OLMAYAN BİR KANALİZASYONA DÖNÜŞECEK. UYARIYORUM…

 

Fikret GÖKÇE

Kıbrıs Gazisi-Mak. Müh.

Yorumlar

  1. İlhan Armağan

    Günümüz Dünya’sında tam insanlık bitti dediğim anda önce Mehmet Emin Aslan başkanım, Hasan Çelik hocam, BRTV Ailesi, Güven islamoğlu ve Siz Fikret hocam tüm umutlarımızı yeniden yeşertiyorsunuz.

    Demekki insanlık tam bitmemiş kıyıda köşede çok azda olsa güzel insanlar kalmış diyorum.
    Ama bakıyorum ki arkadan genç nesil gelmiyor.
    İyi insanlar hep 40/50 yaş üzeri.
    Demekki yeni nesil sadece kolay para nasıl kazanılır onu öğreniyor.
    Manevi değerlerden uzak yetişiyor.
    Allah sizler gibi güzel kıymetli büyüklerimize sağlıklı uzun ömürler versin.
    İyi varsınız.
    Yazınız muhteşem olmuş.
    Elinize yüreğinize sağlık.
    Şahsım ve Gerede halkı adına çok teşekkür ederim. 👏👏👏👍✋🙏🇹🇷🇹🇷🇹🇷
    Saygılarımla
    İlhan Armağan

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Başkan Çetinkaya, Kayabaşı Merdivenlerini Yeniliyor

Manşet 05.10.2024 17:21
A+ A-
Başkan Çetinkaya, Kayabaşı Merdivenlerini Yeniliyor

Türkiye’nin en genç İl Belediye Başkanı olan 36 yaşındaki Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, seçim döneminde ortaya koyduğu sorunları gidermek için 7/24 esaslı çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.

Kentin bir çok noktasında tespit edilen kangren haline gelen sorunları çözmek için kolları sıvayan Başkan Çetinkaya, Kayabaşı Mahallesi’nde yer alan merdivenlerde 50 yıl aradan sonra ilk kez kapsamlı bir yenileme çalışması başlattı. Toplam bütçesi 10 milyon TL olarak belirlenen proje sayesinde mahalle sakinlerinin uzun süredir yaşadığı toprak kayması ve benzeri sorunlarında son bulması hedefleniyor.
Kayabaşı Mahallesi’ndeki merdivenlerin eskimiş yapısı, özellikle yağışlı dönemlerde oluşan toprak kaymaları nedeniyle mahalle sakinlerinin güvenliğini tehdit ederden , diğer taraftan da günlük yaşamı da zorlaştırıyordu. Karabük Belediyesi, bu sorunları ortadan kaldırmak ve daha güvenli bir ulaşım sağlamak amacıyla yenileme projesine hız verdi. Proje kapsamında, merdivenlerin zemin yapısı güçlendirilirken çevre düzenlemeleri de yapılacak.
Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, Kayabaşı Mahallesi merdivenlerinde başlatılan yenileme çalışmalarını yerinde inceleyerek, “Kayabaşı Mahallesi’ndeki merdivenler, halkımız için ciddi güvenlik sorunları oluşturuyordu. Özellikle yağışlı günlerde toprak kaymaları ve kaygan zeminler büyük risk teşkil ediyordu. Belediye olarak bu sorunu çözmek için kapsamlı bir çalışma başlattık. Proje için 10 milyon TL’lik bütçe ayırdık ve bu yatırımla sadece merdivenleri yenilemekle kalmayacak, Kayabaşı merdivenlerinin kullanımını daha güvenli, rahat ve estetik bir hale getireceğiz.” dedi.

Yenileme projesinin kısa sürede tamamlanması hedefleniyor.

Nöbetçi Eczaneler

Tuğba Eczanesi
Tuğba Eczanesi
Adres

Hükümet Caddesi No:71/B Eflani / Karabük

Telefon

(370) 461-2427

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

Büşra Eczanesi
Büşra Eczanesi
Adres

Beşbinevler Mahallesi, Şahin Tepesi No:18/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-0777

Öztürk Eczanesi
Öztürk Eczanesi
Adres

Sırınevler Mahallesi Alparslan Caddesi No:2/A Karabük

Telefon

(370) 415-5557

Safran Eczanesi
Safran Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi, Akter Sokak Devrim Sitesi C Blok No:6/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-8262

Yeni Zümrüt Eczanesi
Yeni Zümrüt Eczanesi
Adres

İsmetpaşa Mahallesi, Doruk Sokak, No:8/B Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4500