blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
16 Ağustos, 2024 16:07 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Taş ve mıcır üretim tesisleri köy halkını canından bezdirdi

Rize merkeze bağlı Zincirliköprü köyünde vadi içerisinde bulunan 9 ayrı mıcır ve taş üretim tesisleri vatandaşı canından bezdirdi.
Yıllar geçtikçe vatandaşın kanayan yarası haline gelen mıcır ve taş üretim tesisleri için köy halkı bir çözüm bulunmasını istiyor. Sıcak havalarda içeriye ağır tonajlı araçların geçişi sırasında yükselen tozlardan ötürü cam bile açamayan yöre halkı, bir an önce tesislerin başka bir yere taşınmasını talep ediyor. Köyde bazı ev sakinleri toza karşı tedbir için camlarının önüne branda bile çekerken, köydeki çocukların ağır tonajlı araçların geçmesinden ötürü sokağa korkarak çıktığını belirten köylüler, çevre kirliliği oluşturan tesislerin önünde protesto eylemi gerçekleştirdi.

“Toz ve sesten ötürü köyümüz yaşanamaz hale gelmiştir”
Toz ve sesten ötürü köyün yaşanamaz haline geldiğini belirten Ali İhsan Karadavut, “Bu dere vadisinde 10 yıl içerisinde peyderpey kurulan beton üreten, taş üreten, aşırı ses ve toz olan tesisler yüzünden artık bölgemiz yaşanılamayacak hale geldi. Biz burada sıkıntısız yaşarken ticaret adı altında Zinciliköprü’den 2 kilometre yukarıya kadar tesis nedeniyle pencereyi açtığın itibaren hava yerine toz girmekte. Yaşam şartlarımızı son derece çekilmez, katlanamaz hale getirmekte. Biz zaman zaman ilgili kurumlara sözlü ve yazılı müracaatlarımız oldu. Bu tesisler ciddi hizmet ürettiği için bunlara bir engel olamadılar. Onlarca dilekçemiz var. Neticede hiçbir şey alamadık. Aksine bu tesisler çoğalmaktadır. Bu şikayetlerimizin dikkat alına alınmamaktadır. Hafif görülmekte. Bu toz sıradanmış gibi görüyorlar. Bizimkisi çok fazla. Yaşanamaz hale gelmiştir. Bizim köyümüz 2 mahalleden oluşmaktadır. Burada yaklaşık 100 hane var. Burada da yaklaşık 200-300 insan bu mağduriyeti doğrudan yaşamakta” ifadelerini kullandı.

“Deniz üzerinde bunlar için yapılsın bir yer gitsinler orada çalışsınlar”
Tesislerin başka bir yere taşınması gerektiğini vurgulayan Şenol Artar, “Türkiye’nin her noktasında bütün tesisler için ayrı bölgeler var. İnsanlardan bağımsız. Deniz üzerinde havaalanı yapılıyor. Deniz üstünde liman yapılıyor. Deniz üzerinde de bunlar için yapılsın bir yer gitsinler orada çalışsınlar. Bunlar kazanacaklar. Kendileri Amerika’da falan gezecek. Bizim çoluk çocuğumuz virüs kapacak, yeter. Ben annemi hastaneye getirip götürmekten köyüme getiremiyorum” şeklinde konuştu.

“Köyümüzün eski halinden eser kalmadı”
Köyün eski halinden eser kalmadığını ifade eden Havva Dingin, “Biz gerçekten mağdur durumdayız. Eski köyümüzü geri istiyoruz. Bu bütün bölge yeşillik alandı. Dere vardı. Bizim çocukluğumuz derenin kenarında piknik yaparak geçti. Şimdi çocuklarımızı bakkala gönderemiyoruz. Sabahları çocuklarımız sesten sıçrayarak uyanıyor. Tozdan zaten bıktık. Sıcaktan evimizin pencereleri açalım diyoruz, açamıyoruz. Sağlığımız gitti” diye konuştu.

“İnsanlar şehirden kaçıyor köye geliyor, biz köyden bıktık”
Köy halkından Esra Yetim ise“Millet güneşli havada çamaşır asar. Ben yağmurun yağmasını bekliyorum. Yağmur yağsın ki tozlar havaya kalkmasın. 2 yaşında oğlum var onunla sokağa çıkamıyorum. İnsan şehirden kaçıyor köye geliyor, biz köyden bıktık. Sessizlik istiyoruz, toz istemiyoruz” açıklamasında bulundu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Mustafa Akgün tarafından
21 Kasım, 2025 12:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

“Söz Çocuğun”  Projesi, Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Valilikte Tamamlandı

Karabük Valiliği himayelerinde yürütülen Kamu–STK İşbirliği Projesi “İşte Birlik Güçte Birlik:Karabük” kapsamında yer alan alt projelerden biri olan ve İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen “Karabük’te Demokrasi Kültürü ve İnsan Hakları Bilincinin Güçlendirilmesi Projesi” çerçevesinde düzenlenen “Söz Çocuğun” etkinliklerinin kapanış programı, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Valilik Makamında gerçekleştirildi.

İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü, İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü ve Açık Kapı Şube Müdürlüğü koordinasyonunda, Karabük Merkez Mahalle Muhtarları Derneği işbirliğiyle yürütülen proje çerçevesinde, 5-6 Kasım tarihlerinde Çocuk Hakları Komitesi üyesi çocuklar, çeşitli kamu kurumlarının yöneticilerini ziyaret ederek çocuk haklarına ilişkin görüş, değerlendirme ve taleplerini doğrudan iletme imkanı buldu. Çocuklar bu ziyaretlerde, idarecilerin makamlarında temsili olarak görev alarak; temiz suya erişimin güçlendirilmesi, kamuya açık alanlarda hijyen koşullarının iyileştirilmesi, çevre bilincinin artırılması, geri dönüşüm uygulamalarının yaygınlaştırılması, yeşil alanların çoğaltılması, güvenli ve erişilebilir parkların artırılması, aile dostu sosyal alanların oluşturulması, engelli çocukların erişilebilir oyun alanlarına ulaşabilmesi için düzenlemelerin yapılması, karar alma süreçlerinde çocuk görüşlerinin daha fazla dikkate alınması, kurumlarda çocuk danışma mekanizmalarının güçlendirilmesi, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin artırılması, dijital okuryazarlık ve güvenli internet eğitimlerinin yaygınlaştırılması, kariyer rehberliği ve yetenek geliştirme çalışmalarının güçlendirilmesi, okul çevrelerinde güvenliğin artırılması ve sosyal medyada çocuk güvenliğine yönelik farkındalık çalışmalarının desteklenmesi gibi birçok konuda öneriler sundu.

Bu önerilerin tamamının paylaşılması amacıyla, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla çocuklar Vali Mustafa Yavuz’u makamında ziyaret etti. Vali Yavuz, çocukların görüş ve taleplerini dikkatle dinleyerek çocuk haklarının korunması, geliştirilmesi ve özellikle karar alma süreçlerine katılımlarının güçlendirilmesinin Valilik olarak önemsedikleri bir konu olduğunu vurguladı. Vali Yavuz açıklamasında, “Karabük’te Demokrasi Kültürü ve İnsan Hakları Bilincinin Güçlendirilmesi Projesi, sadece bir etkinlikler bütünü değil; kamu kurumlarımız ile sivil toplumumuzun ortak sorumluluk anlayışıyla ortaya koyduğu güçlü bir modeldir. Bu proje sayesinde çocuklarımız, kendilerini ilgilendiren konularda söz sahibi olmanın ne demek olduğunu yaşayarak öğreniyor. Bizim için en önemli hususlardan biri, çocuklarımızın düşüncelerini özgürce ifade edebildiği ve çocuklarımızın görüşlerini ciddiyetle değerlendiren bir yönetim anlayışını hâkim kılmaktır. Bugün dile getirilen her görüş ve öneri bizim için çok kıymetlidir. Çocuklarımızın temiz suya erişimden çevre bilincine, güvenli oyun alanlarından dijital güvenliğe kadar sunduğu değerlendirmeler, hem kurumlarımızın çalışmalarına ışık tutacak hem de geleceğe yönelik politikalarımıza yön verecektir. Kamu–STK iş birliğini esas alan bu yaklaşım, çocuklarımızın karar alma süreçlerine katılımını güçlendirerek toplumsal katılım kültürüne önemli katkı sağlamaktadır. Çocuklarımızın yalnızca geleceğimiz değil, bugünün de aktif paydaşları olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle onların sesine kulak vermek ve ilettikleri önerileri hayata geçirmek en temel sorumluluklarımızdandır. Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle bir kez daha vurgulamak isterim ki, Karabük’teki her çocuğun güvenli, sağlıklı, mutlu ve fırsat eşitliğine sahip bir ortamda büyümesi için tüm kurumlarımızla birlikte çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz.” ifadelerine yer verdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin