blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
19 Mayıs, 2024 16:36 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Tarihi serenderler otel odası oldu

Rize’de geçmiş dönemlerde daha çok yiyeceklerin saklanması için kullanılan serenderler otel odası oldu.
Genelde üst kısmında yiyeceklerini kemirgenlerden korumak için sakladığı, alt kısmını da çoğunlukta ahırda yetiştirdikleri hayvanlar için yazdan hazırladıkları otları koymak için kullandığı ahşap serenderler artık tarih olmaya başladı. Genel itibariyle 4 direk üzerine kurulan oda şeklinde olan ve oturtulduğu direklere kemirgenlerin tırmanmaması için tekerleğe benzer yuvarlak bir ahşap ile kesişen serenderler aynı zamanda bir zenginlik göstergesiydi. Birçok evin yakınına kurulan bu serenderlerin alt kısımları da ahırda bakılan büyükbaş veya küçükbaş hayvanların yemesi için saklanan otlarla doldurulurdu. Unutulmaya yüz tutmuş bu yerel mimari Rizeli aile için fikir kaynağı oldu.
Rize’nin Ardeşen ilçesi Fırtına Vadisinde yaşayan Recep Kurtoğlu ve oğulları, çürümeye yüz tutan ve Doğu Karadeniz’in geçmiş dönemde vazgeçilmezi olan bir serenderi satın alarak köylerinde ki araziye yerleştiremeyince farklı bir alana yerleştirdiler. Aile genellikle yakın akrabaları ve arkadaşları ile çay içmek için serenderi kullanmaya başladı. Sonrasında talep artınca serenderi otel odasına çevirdi. Alt kısmını lavabo, salon ve mutfağa çeviren aile üst katını ise yatak odasına ayırdı. Talep arttıkça harekete geçen Kurtoğlu ailesi, tamamen doğallığı bozmadan yaptıkları serenderlerin sayısını 5’e kadar çıkarttı.
“Orijinalini hiç bozmamaya çalıştık”
Orjinalliğini bozmadan serenderleri otel odası olarak kullanmaya başladıklarını ifade eden Recep Kurtoğlu, “Aslında ilk önce evimin önüne koymak için almıştım. Tarihi eserleri seviyorum. Sığmayınca buraya getirmek zorunda kaldık. Çocuklar özellikle burayı istediler. Başta ticari amaçlı değildi. Sırf kendimiz için yapmıştık. Tamamen doğaldan yanayız. Her şeyi otantik yapmaya çalıştık. Bunlar en az 150-200 yıllık yapılar. Orijinalini hiç bozmamaya çalıştık. Orijinalliğini bozmadan eskiyi canlandırmak istedik” dedi.
“Rize hayatını burada yaşatıyoruz”
Gelen misafirleri şehir hayatından uzaklaştırarak Rize hayatını yaşattıklarını belirten Burak Kurtoğlu, “Buranın en büyük özelliği tamamen doğal olması. 150-200 yıllık yapılarımız var burada. 5 ayrı serender evimiz mevcut. Hiçbirinde çivi bile yok. Eskilerimiz tahtaların birbirine geçirerek yapmışlar. Zamanında bunlar kiler olarak kullanılmaktaydı. Eskiler mısır gibi ürünler öğüttükleri zaman fare gibi haşereler ulaşamaması için serenderlerde saklanırdı. Asıl kullanım amacaı oydu. Yöremizde çokça mevcuttu. Sahipleri bir kısmını kırıp odun yapmaya başladılar. Bir kısmı çürütmeye başladı. Değeri kalmadı. Bu olay zaten karambole gelişti. Öncelikle bu işe girmemize sebep olan arkadaş serenderi çürütüyordu. Eski sahibi bakamadığı için bize sattı. Köyümüze büyük geldiği için orada kullanamadık. Düz bir alana kurup arkadaşlarımız gelip çay içeriz amacıyla buraya kurduk. Sonrasında neden konaklamaya çevirmiyorsunuz gibilerinden çok talep olunca neden olmasın dedik. Bir tane ile başlamıştık. Şu anda 5 adet farklı serender evimiz mevcut. Rize’nin farklı köylerinden serender evleri aldık buraya taşıdık. Doğallığını bozmadan buraya dizdik. İçini de otel hizmeti verebilecek şekilde dizayn ettik. Buranın en büyük özelliği doğal olması. Buraya gelen insan 2-3 gün olsa bile şehir hayatından uzaklaşıyor. Rize hayatını burada yaşatıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Burada uyumak benim için tarif edilemeyecek bir duygu”
Kaan Kurtoğlu ise serenderlerin tarihine dikkat çekerek “Serender yaklaşık 150 yıllık. İçine girdiğin andan itibaren ahşabın kokusunu alıyorsunuz. Özellikle yağmurlu havalarda burada uyumak benim için tarif edilemeyecek bir duygu. Gelen insanlarda bu şekilde düşünüyor. Bu serenderler eskiden kiler olarak kullanılıyordu. Buzdolabı olmadığı için insanlar gıda ürünlerini burada saklarlardı. Bunlar yerden yüksek olduğu için fare gibi hayvanlar gıdalara ulaşamıyordu. Bu şekilde kullanılıyordu” şeklinde konuştu.

Safranbolu’da “Korumanın Öyküsü” Paneli Düzenlendi
blank
Haber Merkezi tarafından
17 Aralık, 2024 21:33 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Safranbolu’da “Korumanın Öyküsü” Paneli Düzenlendi

Safranbolu'nun UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kabul edilişinin 30. yılı kapsamında düzenlenen 5 günlük etkinlikler, Safranbolu'nun UNESCO'ya dahil edildiği 17 Aralık 1994 tarihinin yıldönümünde şehrin tarihine damga vuran isimlerin katıldığı "Korumanın Öyküsü" paneliyle devam etti. Panelde, kentin UNESCO sürecindeki önemli anılar ve mirasın korunması adına yapılan çalışmalar paylaşıldı.

Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dilek Alp'in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Safranbolu Eski Kaymakamı Yavuz Erkmen, Safranbolu Belediyesi eski başkanları Kızıltan Ulukavak ve Mustafa Eren, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Özlem Karakul, KBÜ Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Öztekin ve Mimar Prof. Dr. Reha Günay konuşmacı olarak yer aldı. Düzenlenen panele Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, Kurucaşile Belediye Başkanı Uğur Güneş, Safranbolu Belediyesi eski Başkanı Nihat Cebeci, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Şahin, tarihçiler, akademisyenler, siyasi parti temsilcileri, dernek, oda, stk temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Büyük ilgi gören söyleşide, Safranbolu’nun dünya mirasına kazandırılmasının ardındaki emek, tarihi ve kültürel değerlerin korunması için atılan adımlar ve kentin uluslararası alandaki önemi detaylarıyla anlatıldı. Başkan Elif Köse, etkinlikle ilgili yaptığı konuşmada, "Bu mirası bize kazandıran isimlerle bir arada olmak ve onların değerli hatıralarını dinlemek bizler için büyük bir gurur," dedi.

Panel, Safranbolu'nun 30 yıllık UNESCO yolculuğuna dair derin bir farkındalık yaratırken, geçmişten geleceğe uzanan bir kültürel köprü kurmayı başardı. Programın ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş'in 'zamana atılan imza' isimli kitabının imza günü yapıldı.

blank
blank
blank
blank
blank
blank
blank

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.