Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
26 Şubat, 2024 20:36 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Tarihi handa dükkanlar arasında kalan türbe

Bolu’da Yukarı Taşhan’daki dükkanların arasında bulunan Eskici Baba türbesi, görenlerin dikkatini çekiyor. Odasının yıllarca esnafın depo olarak kullandığı türbe, etkileyici hikayesiyle de özellikle turistlerin ilgi odağı oluyor.
Bolu’da 1804’de yaptırılan ve bugün iş merkezi olarak kullanılan 220 yıllık tarihi Yukarı Taşhan’da, yıllar önce bir odanın içinde türbe keşfedildi. "Eskici Baba" (kuddise sirruh) isimli zata ait olduğu öğrenilen türbe için 2011 yılında Sebilci Mehmed Derneği harekete geçti. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden alınan izinle türbe gün yüzüne çıkarılarak, restore edildi.
Öte yandan, Eskici Baba’nın Yukarı Taşhan’da ayakkabı tamircisi olduğu ve halk tarafından da sevildiği rivayet ediliyor. Türbenin bulunduğu odanın yıllarca Taşhan esnafı tarafından depo olarak kullanıldığı, restore edildikten sonra ise hak ettiği değere kavuştuğu öğrenildi.

"Eskici Baba olarak bilinen zat Taşhan’ın esnaflarından"
Her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiye Bolu’yu tanıtan turist rehberi Levent Kahveci, "Eskici Baba olarak zat burada ayakkabı tamirciliği yapmış. Önceden ayakkabıcılara ’eskici’ adı verilirmiş. İnsanlar yeni ayakkabı almaktan ziyade eski ayakkabıları tamir ettirmeyi tercih ettikleri için ayakkabı tamircilerine eskici denirmiş. Eskici Baba olarak bilinen zat da Taşhan’ın esnaflarından" dedi.

"Sırrımız ifşa oldu"
Eskici Baba ile ilgili rivayetler olduğuna dikkat çeken Kahveci, "Vakti zamanında buradaki esnaf hemen yan tarafta bulunan Yıldırım Beyazıt Cami’de ezan okunduğunda dükkanlarını kapatır ve namaza giderlermiş. Fakat Eskici Baba namaza gitmez, dükkanında kalırmış. Çevredeki esnaf ’Bu eskici namaza gelmiyor’ diye kadıya şikayette bulunmuş. Kadı, Eskici Baba’nın yanına gitmeleri için iki zaptiye görevlendirmiş. İki zaptiye Eskici Baba’nın yanına gelerek ’Kadı seni görmek istiyor’ demiş. Eskici Baba onların gözlerini kapatmalarını istemiş. Zaptiyeler gözlerini kapatmışlar ve açtıklarında Kabe’deler. Etraflarına şaşkın bir şekilde bakarlarken Eskici Baba ’İşte ben namazımı burada kılıyorum. O yüzden camiye gelmiyorum’ demiş. Tekrar gözlerini kapattırmış ve açtıklarında dükkandalar. Sıkı sıkıya tembih etmiş Eskici Baba. ’Sakın bu sırrı kimseye söylemeyin’ demiş. Zaptiyeler geri dönmüşler de kadıya ne anlatacaklar? Ne yapacaklar? Kadı sormuş. Bakmışlar birbirlerine. Kadı biraz daha sıkıştırınca anlatmak durumunda kalmışlar. Kadı sevinmiş tabii. ’Yahu bu kadar mübarek bir burada da neden tanışmadık’ demiş. Dükkana tekrar geri geldiklerinde Eskici Baba ’Sırrımız ifşa oldu. Vaktimiz doldu! diyerek ruhunu teslim etmiş. Aynı şekilde iki zaptiye de orada vefat etmiş" diye konuştu.

"Vatandaşlar buraya geldiklerinde mutlaka dua eder"
Eskici Baba türbesinin çok bilinmediğini ifade eden Kahveci, "Burayı çok fazla kişi bilmez ama buraya ne zaman tur getirsek, Yıldırım Beyazıt Cami’nin hemen kapısında anlatım yaparım. Taşhan’dan da bahsederken burada Eskici Baba türbesinden de bahsetmeden geçmiyoruz. Vatandaşlar buraya geldiklerinde mutlaka dua eder" şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin