blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Temmuz, 2024 00:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Tarihi, doğal güzelliği ile büyüleyen yayla ve gölet; tabiat parkı olmaya aday

Kastamonu’da 3 ilçenin kesiştiği bin 500 rakımdaki Egriceova Yaylası ve Egriceova Göleti’nin tabiat parkı ilan edilmesi için Kastamonu Üniversitesi tarafından çalışma başlatıldı.
Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından Kastamonu’nun Merkez, Araç ve Daday ilçelerinin kesiştiği noktada bulunan Egriceova Yaylası ve Egriceova Göleti’nde çalışma yapıldı. Çalışmalar çerçevesinde Kastamonu Üniversitesi Araç Rafet Vergili Meslek Yüksekokulu öğrencileriyle birlikte bölgeye kurulan fotokapanlar yaban hayatı incelendi. Ayrıca Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal tarafından bölgeye teknik gezi düzenlenerek Turizm Fakültesi öğrencileriyle birlikte çalışma yapıldı. Yaban hayatı ve bitki örtüsü başta olmak üzere doğal güzellikleri ile tarihi kalıntılarıyla ön plana çıkan bölgenin tabiat parkı olarak ilan edilmesi hedefleniyor. Bu çerçevede Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından yapılan çalışma ve incelemeler neticesinde Egriceova Yaylası ve Göleti’nin tabiat oparkı ilan edilmesi için hazırlanan dosya Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) Kastamonu İl Şube Müdürlüğüne teslim edildi. DKMP Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekipleri de bölgede incelemelerde bulundu. Bölgenin tabiat parkı ilan edilmesi için yapılan çalışmalar Tarım ve Orman Bakanlığına gönderildi.

“Bölgede tarihi bir kilise ile antik bir kale de mevcut”
Bölge ile ilgili bilgi veren Kastamonu Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, “Egriceova Yaylası ve göletimiz Kastamonu’nun Merkez, Araç ve Daday ilçeleri sınırlarında kalıyor. Egriceova Yaylası, bölgede meşhurdur. Ayrıca üzerinde yapay bir göleti de bulunmaktadır. Bu gölet sayesinde de bölge ayrı bir güzellik kazanıyor. Ayrıca gölet ve yaylalarda bitki ve yaban hayatı çeşitliğini var. Bitkilerden çiçeklerden tutup, sarıçam ormanları, diğer endemik bitki çeşitliliğini içerisinde barındırıyor. Ayrıca bölgede tarihi bir kilise bulunuyor, antik bir kale mevcut. Ayrıca bölgede tarihi mezarlıklarda bulunuyor. Bu yüzden hem kültür hem doğa hem de tarih bu yaylamızda da mevcut. Bu yaylanın üç ilçenin merkezi durumunda olması sebebiyle insanlar, bu bölgeye özellikle yaz aylarında Nisan ayından Kasım ayına kadar çeşitli faaliyet ve etkinliklerde bulunabilirler. Egriceova Göleti’nin etrafında çeşitli yaylalar mevcuttur. Ayrıca bu bölgede hayvancılık ve bazı bölgelerde tarım yapılıyor” dedi.

“Bölge kamp yapmaya müsait, bu yüzden yürüyüş, bisiklet ve kamp rotaları oluşturduk”
Bölgenin kamp yürüyüş, bisiklet etkinliklerine uygun olduğunu belirten Haberal, “Kastamonu Üniversitesi, Ormancılık ve Tabiat Turizmi alanında ihtisaslaşan bir üniversitedir. Bu sebeple bizler, Kastamonu’da turizm alanında neler yapılabilir diye araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda hem Araç hem de Daday ilçelerinden Egriceova Yaylasına ve Göletine yönelik her iki ilçemizden de rotalama çalışmasında bulunduk. Ayrıca etrafta bulunan yaylaları Egriceova Göleti’ne yönelik rotalar belirledik. Bölgede kamp yapmaya çok müsait bir bölge, bu yüzden yürüyüş, bisiklet ve kamp rotaları oluşturduk. Bu bölgeye çok rahatlıkla dağcılar, yürüyüş gurupları gelebiler, eğlenceli vakitler geçirebilirler. Egriceova Göleti’nin üzerinde bisikletlerle ya da botlarla gezinti, sportif olta balıkçılığı yapılabilir. Araç ve Daday üzerinden bölgeye gelirken otantik köylerimiz bulunuyor. Bu köylerin otantik kültürünü ve mimarisini yaşayabiliriz. Bölgedeki sarıçam ormanlarını görebilirler. Doğaya hakim bir noktada bulunuyor” diye konuştu.

“Egriceova Yaylası ve Göletinin, Tabiat Parkı ilan edilmesi noktasında büyük bir aşama kat edildi”
Bölgede kurdukları fotokapanlarla yaban hayatını incelediklerini belirten Haberal, "Bölgede ayı, kurt, elik ya da karaca, tilki, domuz, tavşan gibi birçok yaban hayatına ait hayvan türlerini gözlemledik. Ayrıca bunları envanter olarak inceleme imkanı bulduk. Egriceova Yaylası ve Göletine birkaç yol güzergahından ulaşılabiliyor. Ulaşım gayet kolay. Hem Daday hem de Araç istikametinde yolların biraz bakıma ihtiyacı var. Bizler, bu bölgenin de turizme kazandırılacağını düşünüyorum. Bu çalışma ve inceleme gezileriyle birlikte rotalama çalışmalarının ardından DKMP 10. Bölge Müdürlüğü Kastamonu İl Şube Müdürlüğüne müracaatta bulunduk. Bölgenin korunan alan ilan edilmesini talep ettik. Öncelikle bölgeyi koruma hedefimiz var. Koruyarak ayrıca turizme de kazandırılması için çalışma yürütüyoruz. Bu yüzden tabiat alanı ilan edilmesi noktasında başvuruda bulunduk. DKMP 10. Bölge Müdürlüğü Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekipleri de yapılan başvuru üzerine bölgeye gelerek incelemelerde ve çalışmalarda bulundular. Bölgeden görseller çekip envanter çalışması yaptılar. Bizler de elimizdeki envanterleri kendilerine verdik. Egriceova Yaylası ve Göletinin, tabiat parkı ilan edilmesi noktasında büyük bir aşama kat edildiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Kastamonu, çok zengin bir coğrafyaya sahip, birçok bilinen ya da bilinmeyen yerleri bulunuyor”
Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları öğrencisi Kübra Sarıkaya ise, “Turizm Fakültesinde Hikmet Haberal hocamızla birlikte Egriceova Yaylası ile Göletini gezme imkanı bulduk. Bölgede doğa yürüyüşü yaptık, aynı zamanda çevrede bulunan tarihi ve coğrafi yapıları inceleyerek görme imkanı bulduk. Bununla birlikte bölgedeki yaşamları inceleme fırsatı bulduk. Hep beraber topluluk halinde gittiğimiz bu gezide Kastamonu’nun coğrafyası hakkında özellikle Turizm Fakültesi öğrencileri olarak bilgiler edindik. Bölgede ayrıca yaban hayatını da gözlemledik. Kuşlar başta olmak üzere yaban hayvanlarını kurulan fotokapanlarda inceleme imkanı bulduk. Fotoğraflar çekinip doğa gezilerinde bulunduk. Bitki örtüsünü inceleme fırsatı bulduk. Zaten Kastamonu bu açıdan çok zengin bir coğrafya. Birçok bilinen ya da bilinmeyen yerleri var. Tanıtım yapılmasıyla meşhur olmaya aday birçok bölgesi bulunuyor. Ben, Boluluyum. Abant ile Kastamonu’yu kıyasladığımda, Kastamonu daha az dokunulmuş bir coğrafya. Abant, biraz fazla reklamının yapılmasından ötürü ülkece biliniyor. Kastamonu, Abant’a göre çok daha doğal, daha dokunulmamış doğal haliyle çok daha güzel görünüyor. O yüzden Kastamonu’nun bu bakir kalmış bölgelerini gelip görmek, gezmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin