blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
13 Haziran, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Tarih ve doğanın buluşma noktası: Santa Harabeleri

Gümüşhane’nin merkeze bağlı Dumanlı köyü sınırlarında yer alan Santa Harabeleri, ziyaretçilerine tarih ve doğanın büyüleyici atmosferini bir arada sunuyor. Yüzlerce yıldır ayakta kalan eski yapılar, bölgenin zengin kültürel mirasını gözler önüne seriyor.
Göğe yakın dağların arasında, tarih ve doğanın iç içe geçtiği mekan bahar mevsimiyle birlikte renk cümbüşüne dönerken vadiden akan köpük köpük derelerdeki tarihi köprüler ve yüksek dağlardan akan şelaleler eşsiz görüntüler oluşturdu.
“Vadideki cennet” ve “Doğa ve tarihin kucaklaştığı yer” olarak da adlandırılan, yüzlerce yıllık taş binaları, kiliseleri, çeşmeleri ve eşsiz doğasıyla büyüleyici bir atmosfere sahip olan Santa Harabeleri, yüzlerce yıllık eserleriyle ziyaretçilerine hem zamanda yolculuk yaptırıyor hem de eşsiz manzaralarıyla hayran bırakıyor.
Kimi kaynaklara göre 17. yüzyılda kimi kaynaklara göre de daha eski tarihlerde kurulduğu bilinen ve 7 mahalleden oluşan Santa Harabeleri, her bir mahallesinde dönemin özelliklerini yansıtan ve zamana meydan okurcasına dimdik ayakta duran tek ve iki katlı evleri, kiliseleri, okulları, şelaleleri ve çeşmeleriyle döneminin kendine özgü sivil mimari özelliklerini sergiliyor.
Doğu Karadeniz’in önemli kültürel miraslarından birisi ve geçmişin izleriyle dolu olan Santa Harabeleri, tarihi ihtişamı ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine büyüleyici bir atmosfer ve enfes manzaralar sunuyor.
Çevresindeki yemyeşil ormanları, huzur dolu yürüyüş yolları ve mistik yapısıyla ziyaretçilerine doğanın kalbinde dingin anlar yaşatan Santa Harabelerini ziyaret eden Berfin Özkan, Gümüşhane’nin önemli turizm ve kültür alanlarından biri olarak dikkat çeken Santa’nın tarihi ve doğal güzelliklerin harmanlandığı ve her mevsim farklı güzelliklerin görüldüğü bir yer olduğunu söyledi.

“Göğe komşu toprakların şelaleler, dereler, köprüleriyle çok güzel bir doğası var”
Santa’yı “Göğe komşu topraklar” olarak nitelendiren Özkan, “Burası çok güzel doğası olan bir yer. Göğe komşu topraklar diyebilirim. Buraya yürürken çok fazla güzelliklere şahit olduk. Birçok tarihi köprüye şahit olduk. Şelaleler, dereler, köprüleriyle çok güzel bir doğası var. Zifin çiçekleri de açmış durumda. Herkesin gelip görmesini isteriz. Etrafımız yeşil, üstümüz mavi. Burada yüzlerce yıldır ayakta kalan birçok tarihi yapı var. Köprüler var, dereler var, şelaleler var, dağlar var. Yani her şey şu an burada toplu diyebilirim. Burası İsveç değil, burası Gümüşhane herkesin gelip görmesini isteriz” diye konuştu.

“Kesinlikle her ilkbahar ve yaz aylarında gezilip görülmesi gereken yer”
Bahar mevsiminde hafta sonlarını dağ bayır gezerek geçirdiklerini belirten Gümüşhane Üniversitesi akademisyenlerinden Dr. Merve Gençosmanoğlu da “Gümüşhane, Trabzon, Giresun hattında gerçekten çok güzel yerler var. Özellikle ilkbahar yaz aylarında bayağı gezilesi, görsel şölen olan yerler var. Bunlardan bir tanesi de Santa Harabeleri. Çok güzel eski yapılar var. Hala şeklini, yapısını koruduğu için sık sık ziyaret etmeye çalışıyoruz. Yerli yabancı bütün turistlerin de gelmesini isteriz. Tabii ki doğal dokuyu koruyup buraya sahip çıkarak. Sadece Santa Harabeleri değil etrafta çok güzel yaylalar, manzaralar var. Endemik bitkiler, türler, ağaçlar, çiçekler var. Kesinlikle her ilkbahar ve yaz aylarında gezilip görülmesi gereken yerler buralar. Herkesi buraya bekleriz. Gelene de yardımcı oluruz. Buranın halkı da çok misafirperver ve yardımseverdir. Her tür konuda yardımcı olacaklarını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
İki sıradağın oluşturduğu dar ve derin bir vadi içinde yer alan Santa, kaybolmaya yüz tutmuş önemli bir değer olarak biliniyor. Arkeolojik ve doğal sit alanı olan Santa Harabeleri geçtiğimiz yıllarda kesin korunacak hassas alan olarak ilan edilmişti.
Tarihi eserler yönünden oldukça zengin olan, bazı mahallelerinde kiremit fabrikası ve kireç ocaklarının da bulunduğu Santa Harabeleri, Yanbolu deresinin doğduğu üç ayrı yamaçta denizden ortalama bin 500 metre yükseklikte yer alıyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
14 Ekim, 2025 00:30 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Soğuk hava dünyanın en pahalı baharatında erken çiçek açtırdı

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Karabük’ün Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen safran, havaların erken soğumasıyla çiçek açmaya başladı.
Yaz mevsiminin kurak geçmesinin akabinde ekimine geç başlanan ve fiyatı nedeniyle "dünyanın en kıymetli baharatı" olarak isimlendirilen safran bitkisi, hava sıcaklıklarının istenilen düzeyde olması hasebiyle beklenenden erken çiçek açtı.
Gıda, ilaç, kozmetik üzere birçok alanda kullanılan, 3 bin 500 yıllık geçmişe sahip olan, Bizans devrinde Batı Anadolu’da ticareti yapılan, Osmanlı periyodunda de kıymetini koruyan safranı erken çiçek açması üreticileri sevindirdi.
Ağustos ayında ekimi yapılırken, ekim-kasım aylarında uzunluğu 15-30 santimetre uzunluğa geldiğinde toplanan safran kanser, öksürük, astım, bronşit, cilt, bağışıklık, hormon bozukluğu üzere hastalıklara iyi geliyor.
Avrupa Birliği Kurulu tarafından coğrafik işaretle tescillenen ’milli bitki’ ilçe turizmine de katkı sağlıyor.
Yukarıçiftlik köyünde 25 dönüm alanda üreticilik yapan İsmail Yılmaz İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, yazın kurak geçmesi nedeniyle safran soğanı dikimini geç yaptıklarını belirtti.
Yılmaz, havanın soğuması ve yağışla birlikte safranda çiçeklenmenin başladığını söz ederek, "Bu hafta prestijiyle çiçeklerimizi toplamaya başladık. Varsayımım Kasım ayının 15’ine kadar çiçeklenme devam eder" dedi.
Önümüzdeki hafta düzenlenecek olan Safran Şenliği ile birlikte hem yurt içinden hem yurt dışından on binlerce vatandaşın safran tarlalarını ziyaret edeceğini düşündüklerini kaydeden Yılmaz, rekoltenin hoş olacağını söyledi.
Yılmaz, kilosu 450 bin TL’den satılan safranın yeni fiyatının rekolteye nazaran dönem sonunda belirli olacağını lisana getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin