‘Taciz’ Tuzağına Düşen Yaşlı Adam Dolandırıcılara 50 Bin TL Kaptırdı

Karabük'te bir kişi, cinsel taciz iddiasıyla uzlaştırma ödemesi talebinde bulunan telefon dolandırıcılarına 50 bin TL kaptırdı. Yaşlı adamın dolandırıcılara göndermek için çekeceği krediyi de polis ekipleri engelledi.

Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Şubat, 2025 11:08 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük'te yaşayan Orhan T. (60) isimli şahıs, sosyal medya üzerinden bir kadın olduğunu iddia eden bir hesapla yazışmaya başladı. Daha sonra cep telefonu numarasını aldığı hesaptaki şahısla sohbeti Whatsapp üzerinden devam ettiren Orhan T., özel fotoğraflar ile videolarını ismi öğrenilemeyen kadına gönderdi.

Bir süre sonra kendini arabulucu olarak tanıtan biri, yaşlı adama ulaştı.

Sosyal medyada yaşı küçük olan kişiyle cinsellik üzerine konuştuğu ve karşılıklı özel fotoğraflarını paylaştığına' dair şikayet dilekçesi gönderen sözde arabulucu, Orhan T. hakkında dava açacaklarını bildirdi.

Yaşlı adamın paniklediğini anlayan telefon dolandırıcısı 145 bin TL verilmesi halinde şikayetten vazgeçeceklerini söyledi.

Korku içerisinde kalan yaşlı adam hesabındaki 50 bin TL'yi bildirilen hesaba göndererek geri kalan parayı ödeyebilmek için bankanın yolunu tuttu.

Kredi çekmek için beklediği sırada yaptığı telefon görüşmelerinden şüphelenen vatandaşlardan biri durumu polise bildirdi.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
blank
Tugay Kaban tarafından
11 Şubat, 2025 12:32 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Öykünün Yatışmaz Yapısı

Aykut Ertuğrul’un 2022 yılının Ekim ayında Ketebe etiketiyle yayımlanan Evrenin Yatışmaz Yapısı isimli 4 (dört) metinden müteşekkil eserini okuduktan sonra hakkında yazılanlara bakayım biraz dedim ve neredeyse korkunç denilebilecek bir tablo ile karşılaştım. Ali Yağan’ın kritiğinde yazarın oyunbazlığından hayretle bahsedilirken ağzın kapanmadığını ve çenenin yorulduğunu gördüm, Turhan Yıldırım’ın bir video ile sunduğu yorumları izlerken metinlerarasılığın cümle yahut bazı kelimeler iktibas etmekten fazla bir şey olduğunu kendi kendime tekrar etmekten yorulduğumu fark ettim, Zeynep Hazal Sevinç’in K24’teki metninde ise Walter Benjamin’in nasıl bu kadar yanlış anlaşılabileceğini merak ederek yazıyı zar zor bitirdim.

Bir eseri topyekûn ele almak çoğu zaman imkânsızdır, bu sebeple şahsen belli başlı birkaç sual üzerinden ilerlemeyi tercih ederim. Bu sualler metni okurken kendi düşüncelerime yönettiğim sorulardır genellikle. Bir kitap yahut bir yazar üzerinden bir metne göndermeler yaparak kritik etme çabası, ekseriyetle su üzerine yazı yazmaktan farksız. İnanmayanlar YÖK’ün Tez Merkezi sistemine uğrayabilir.

Ertuğrul’un E.Y.Y.’si bana, bakmam gereken yerin ‘evren’ değil de ‘öykü’ olduğunu hissettirdi ilk önce. Öykü nedir? En nihâyetinde ‘anlatılan bir şey’ olduğu su götürmez. İnsanlar genellikle ‘hikâye anlatmak’ üzerine yoğunlaşırlar fakat biraz parçalara odaklandığımızda aslında en önce ‘anlatmak’ denilen şeye yüzümüzü çevirmemiz gerektiğini anlayabiliriz. Aykut Ertuğrul bence iyi bir anlatıcı, bu konuda çoğu kişiyle hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Şimdi parçaları birleştirelim. Ben, Aykut Ertuğrul’un iyi bir ‘hikâye anlatıcısı’ olduğunu da düşünüyorum. Evet, artık son parçaya gelebiliriz. Bence Aykut Ertuğrul iyi bir roman yazarı gibi görünüyor. Dikkatinizi celbetmiştir, ‘öykü’ demedim.

Kitaba ismini veren öykünün etkisinin, kitabı değerlendirme noktasında baskın olduğunu herkes rahatlıkla görebiliyor. Bence ‘öykü’ olarak en iyisi Adem’den Önce idi. Öykü klasörü içerisinde yalnızca bu metni tutabiliyorum. İlk metin (kitaba ismini veren) elbette klasörün dışında fakat o şimdilik masaüstünde (bu yazı için) bekleyedursun. Geri kalan diğer iki metni ise Taslaklar klasörüne bırakıyorum sakince.

Evrenin Yatışmaz Yapısı isimli öykü, yer yer hikâyeyi anlatamayacak olduğunu bilen bir anlatıcı (Aykut Ertuğrul?), yer yer müthiş bir şekilde hikâye anlattığına inanan Aykut Ertuğrul (anlatıcı?) arasına sıkışıp kalmış bir hâlde. Ciddi bir sabır gösterilerek, roman olarak tasarlanması gerektiğini bağırıyor ve şu hâliyle birbirini çalıştırmak için zorlanan çarkların dişlileri misali karşımızda duruyor. Bu hâliyle, dikiş izlerini gizleyemeyen, karakterlere perhiz cezaları sunan, heyecanlandıran fakat nihâyetinde hayal fayları açan bir metin Evrenin Yatışmaz Yapısı.

Şimdi evreninyatışmazyapısı.docx dosyasını Roman klasörüne bırakıyorum. Aykut Ertuğrul’dan da klasörü açmasını bekleyeceğim. Sizden de dua istirham ediyorum.

Tugay Kaban

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.