Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Haziran, 2024 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Su uzmanı profesör uyardı: “Temmuz, ağustos ve eylül ayları çok kritik”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, “Kuraklık sadece yağışın olmaması değil, yağışın düzensiz düşmesi de bir kuraklık sonucudur. Özellikle temmuz, ağustos ve eylül ayları çok çok kritik. Bu aylarda ani yağışlar sel şeklinde etkilerini gösterebilir” dedi.

Kuraklık Karadeniz Bölgesi’ni etkiliyor
Geçen yaz aylarından başlayan El-Nino’nun bütün dünyayı etkilediğini hatırlatan Prof. Dr. Yusuf Demir, kuraklığa ve ani yağışlara dikkat çekti. Demir, “Özellikle geçtiğimiz 1 yıl içerisinde El-Nino’nun etkisini daha net gördük. Son aylarda El-Nino etkisinin giderek azaldığını söylüyorlar ama son 5 aylık kuraklık ve yağış haritalarına bakıldığında ülkemizin pek çok yerinde kuraklığı yaşadığımızı, yeterli yağışları alamadığımızı, kışın da yeterli kar yağışının olmadığını görüyoruz. Önümüzdeki süreci bu değerlendirmeler ışığı altında baktığımızda benzer şekilde geçeceği yani kuraklığın Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere ciddi anlamda etkili olma özelliği gösteriyor” diye konuştu.

“Süreç biraz daha devam edecek”
Kış ve ilkbaharda yağış olmamasının yer altı sularını olumsuz etkilediğini belirten Demir, “Önümüzdeki süreçte hem sıcaklık etkisi hem de kuraklık etkisi gerek insan yaşamını gerekse de tarım üretimi doğrudan etkilemesi oldukça yüksektir. Biz bu süreci değerlendirirken önümüzdeki aylardan haziran, temmuzda yeterli yağışları alırız diye ümit ediyoruz. Veriler gösteriyor ki bu süreç biraz daha devam edecek. Buna yönelik olarak hem tarımsal faaliyetlerde hem de sulama faaliyetlerinde kaynak noktasında ciddi tedbirler almamızı gerektiriyor. Önümüzdeki sürecin bu şekilde devam etmesi insan sağlığı açısından da önemlidir” şeklinde konuştu.

“Çok kritik aylar”
Kurban Bayramı süresince de yağış alma ihtimalinin düşük olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yusuf Demir, “Biz kuraklığı tanımlarken hep şunu söylüyoruz: Sadece yağışın olmaması değil, yağışın düzensiz düşmesi de kuraklık sonucu, kuraklığın bir etkisidir. Bunun etkilerini de zaten son günlerde Ankara’daki sel felaketiyle gördük. Önümüzdeki günlerde belli bölgelerde bu noktada dikkatli olmakta fayda var. Özellikle temmuz, ağustos ve eylül ayları bu anlamda çok kritik aylardır. Bu aylarda ani yağışlar sel şeklinde etkilerini gösterebilirler” ifadelerini kullandı.

“Su kaynakları doğru planlanmalı ve doğru kullanılmalı”
Su kaynaklarının doğru planlanması, doğru kullanılması ve tasarruf çağrısı yapan Prof. Dr. Demir, şunları söyledi:
“Bizim hep temennimiz, umudumuz yaz aylarının tarımı hem de yaşam konforumuzu iyileştirecek şekilde devam etmesidir. Bizim bu noktada yapabileceğimiz en önemli uyarı, gerek yerel yönetimler, gerekse halkımızın akabileceği tedbirlerdir. Su kaynakları noktasında sıkıntı yaşama ihtimalimiz artarak devam ediyor. Önümüzdeki aylarda çıkabilecek su kıtlığı problemlerini minimuma indirmek için bugünden tedbirlerimizi almalıyız. Elimizdeki suyumuzu doğru planlamalı ve doğru kullanmalıyız. Tasarruflu kullanmalıyız ki ağustos, eylül aylarına en azından bu krizi minimum zararla atlatalım. Herkesi suyu planlı ve dikkatli kullanmaya davet ediyorum.”

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Mart, 2025 22:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Bakan Tunç: “Tüm hedefimiz ülkemizi Türkiye Yüzyılı’nda dünyanın en güçlü ülkesi yapmaktır”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin terörsüz bir döneme adım attığını belirterek, "Tüm hedefimiz Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle etnik kökeni ne olursa olsun birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe ülkemizi Türkiye Yüzyılı'nda dünyanın en güçlü ülkesi yapmaktır" dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çeşitli ziyaretler için geldiği Karabük'ün Yenice ilçesinde il ve ilçe protokolü tarafından karşılandı. Yenice Kaymakamı Mehmet Abdulkadir Güvenç ile Belediye Başkanı Sertaş Karakaş'ı ziyaret eden Bakan Tunç, daha sonra Yenice Belediyesi'nin düzenlediği iftar programına katıldı. Tunç, burada yaptığı konuşmada, "Eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan kültüre, adalete, güvenliğe varıncaya kadar insanımızı güçlendirmek için geçtiğimiz 22-23 yılda büyük yatırımlar hayata geçirdik. İnsan güçlü olacak ki aile güçlü olsun. Bu yılı Aile Yılı ilan ettik. Ailelerimizi güçlendirmemiz lazım. Aileleri tehdit eden birtakım sapkın akımlardan çocuklarımızı, ailelerimizi korumamız lazım. Bununla ilgili gerek yasal, gerek uygulamaya yönelik çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun. Toplum güçlü olduğunda da ülke olarak hep beraber güçlü olmaya devam edeceğiz" dedi.

"Şehitlerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız"

"Ülkemizin önü açık ve terörsüz bir Türkiye'ye adım atıyoruz" diyen Tunç, "İç cephemizi güçlendirerek yolumuza devam ediyoruz. 40 yıldan bu yana terörle mücadele eden bir ülkeyiz. 40 yıldan bu yana çok büyük kayıplar yaşadık, şehitler verdik. O şehitlerimiz sayesinde bugün bu iftarımızı, bu sofrayı sizlerle beraber paylaşabiliyoruz. Onlar sayesinde, onlar canları pahasına bu ülkenin birlik, bütünlüğünü koruma, sınırlarını koruma pahasına canlarını feda ettiler ve biz şehitlerimiz sayesinde bugün buradayız. Dolayısıyla şehitlerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız. Sahip çıkmaya devam edeceğiz. Ülkemizde özellikle onların mücadelesi sayesinde ve Türkiye'nin gelişmesi, kalkınması sayesinde, yerli milli planlar sayesinde terörle mücadelede büyük başarı sağladık" ifadelerini kullandı.

"Şehit ailelerimizi üzecek, rencide edecek hiçbir adım atmayız"

Bakan Tunç, "Terörü içeride bitirme aşamasına geldik ve bitirdik. Şimdi birlik beraberliğimizi daha da güçlendirerek terörsüz bir Türkiye'yi inşa edeceğiz inşallah. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Devlet Bahçeli'nin ekim ayındaki grup konuşmasından sonra Cumhurbaşkanımızın koyduğu irade sonrasında ülkemizde yeni bir dönem başladı. Artık terörün her türlüsünün tarihe karıştığı bir döneme adım atıyoruz inşallah. Bundan sonraki süreçte de burada milletimiz müsterih olsun. Şehit ailelerimizi üzecek, rencide edecek hiçbir adım atmayız" diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu aktaran Tunç, şunları söyledi:
"Her şey hukuk çerçevesi içerisinde yürümeye devam eder. Dolayısıyla bu süreçte özellikle milletimizi rahatsız edecek herhangi bir çalışma söz konusu olamaz. Birileri birtakım beyanatlar vererek suyu bulandırmaya çalışabilir ama milletimiz bunlara itibar etmeyecek. Burada hukuk devletinin bir pazarlık yapması söz konusu olamaz. Burada bizim tüm hedefimiz Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle etnik kökeni ne olursa olsun birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe ülkemizi Türkiye Yüzyılı'nda dünyanın en güçlü ülkesi yapmaktır. Dış tehditlere karşı daha dayanıklı yapmak. Kalkınmasıyla milletimizin refahını daha da güçlendirmek. 40 yıldan bu yana o harcadığımız paralar, manevi kayıplarımız en önemlisi ama maddi kayıp olarak da o trilyonlarca liralar eğer teröre harcanmasaydı, bugün bu ülkenin refahına, kalkınmasına harcayabilseydik bugün Türkiye dünyanın en güçlü ülkelerinden birisi olacaktı. Son 22 yılda bu mücadeleyi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirmenin gayreti içerisindeyiz. İnşallah önümüzdeki dönemde de ülkemizi terörsüz bir Türkiye'ye kavuşturarak Türkiye Yüzyılı'nın temellerini sağlam bir şekilde atmış olacağız."

İftarda vatandaşların taleplerini de dinleyen Bakan Tunç, programın ardından ilçeden ayrıldı.

blank
blank
blank
blank
blank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.