Ihlas Haber Ajansı tarafından
19 Kasım, 2023 16:36 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Su uzmanı profesör: “Türkiye’de su seferberliği başlatılmalı”

Su uzmanı Prof. Dr. Yusuf Demir, Türkiye’de "su seferberliği" başlatılması çağrısında bulunarak, 2040’lı yıllarda su krizlerinin yaşanabileceğine ve insanların doğal afetler yüzünden ülkelerinden göç etmek durumunda kalabileceğine dikkat çekti.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, Türkiye’nin su fakirliği sınırında olduğunu, bu nedenle suyun bilinçli tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Yusuf Demir, 2040’lı yıllarda dünyada su krizleri çıkabileceği belirterek, "Su kaynakları konusunda, mevcut kaynaklarımızın kullanımı konusunda hem de küresel iklim oluşturacağı afetler konusunda çok ciddi anlamda bir krizle karşı karşıya kalabiliriz. Bunun için toplumu bilinçlendirmek, şimdiden gerekli tedbirleri almak en önemli hedefimiz olmalıdır. Bundan önceki Tarım ve Orman Bakanımız ’Su Verimliliği Seferberliği’ başlatmıştı. Bugün biz diyoruz ki Türkiye’de su seferberliğini başlatmamız lazım. Çünkü suyu tanımadan, suyu anlamadan, öğrenmeden problemlere yaklaşımımız çözüm üretmez. 2040’lı yıllarda yaşanması muhtemel su krizlerine karşı hazırlıklı olmamız lazım. Bu konuda tüm duyarlı insanlara çağrı yapmak istiyorum. Gelin hep birlikte su seferberliğine başlayalım. Aksi takdirde su stresi, su fakirliği sınırında olan ülkemizde böyle devam ederse önümüzdeki yıllarda yaşayacağımız problemler artarak devam edecektir" dedi.

Yerel yönetimlere çağrı
Yerel yönetimlere önlem almaları çağrısında bulunan Prof. Dr. Demir, "Yerel yönetimlerimizin bu konuda daha aktif rol almasını sağlayabilmek, mutlak suretle yerel yönetimlerin kendi su birimlerini oluşturarak, -bunlar su yönetim veya su verimlilik birimleri olabilir- bunları oluşturarak çözümler üretmeleri gerekiyor. Önümüzdeki süreç bizim için çok önemli. Bütün halkımızı bu işe katabilmek, seferberlik başlatabilmek çok önemlidir. Ben toplumun bir akademisyeni, aydını, duyarlı bir insanı olarak diyorum ki benim açımdan bugün bir başlangıçtır. Su seferberliğini başlatmak önemlidir. Gelin hep birlikte bu taşın altına vücudumuzu koyalım. Önümüzdeki süreçte insanlar çok ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalabilir. Ani seller, yağışlar, doğal afetler sonucu insanlar artık ülkelerinden göç etmek riskleriyle karşı karşıyadır. Bugün yaşadığımız krizlere baktığımızda da aslında merkezinde su olduğunu görüyoruz. Toplumlumuzu bilinçlendirmek hepimizin görevidir" diye konuştu.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Mart, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük Üniversitesi otomotiv ve havacılık sektörlerinde kullanılmak üzere hafif ve yüksek dayanımlı magnezyum alaşımlarını geliştirdi

Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) TÜBİTAK takviyeli projeyle geliştirilen magnezyum alaşımlarının hem yakıt tasarruf sağlaması hem de daldaki çevresel sürdürülebilirlik maksatlarına katkı sunması bekleniyor.
KBÜ Metalurji ve Gereç Mühendisliği Kısmından Prof. Dr. Ali Güngör ve doktora öğrencisi Yousef Mustafa Salem Fhail Boom, TÜBİTAK 1002 projesi kapsamında otomotiv ve havacılık dallarında kullanılmak üzere hafif ve yüksek dayanımlı magnezyum alaşımlarını geliştirdi. Bu projeyle, hem yakıt tasarrufu sağlanması hem de sera gazı emisyonlarının azaltılması hedefleniyor.
Enerji kaynaklarının hudutlu olması nedeniyle hafif materyallere yönelik arayışların arttığını vurgulayan Prof. Dr. Ali Güngör, "Enerjiye olan talep her geçen gün artıyor. Biz de ‘Yakıt tasarrufu konusunda ne yapabiliriz?’ sorusuna tahlil arayarak hafif metaller üzerinde çalıştık" dedi. Magnezyumun bilinen en hafif metallerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Güngör, bu özelliğin kara ve hava taşıtlarında değerli avantajlar sağladığını söz etti. "Magnezyum, alüminyuma kıyasla yüzde 36, demire kıyasla yüzde 78 daha hafiftir. Bu da çeşitli araçlarda kıymetli yakıt tasarrufu sağlamaktır" diyen Güngör, magnezyumun dayanımının ve korozyon direncinin düşük olması ve şekillendirilebilme zorlukları nedeniyle endüstriyel kullanımının sonlu olduğuna dikkat çekerek bu dezavantajları gidermek için magnezyuma çeşitli elementler eklediklerini lisana getirdi. Güngör, magnezyum alaşımlarının otomotiv dalında direksiyon simidi, iç kapı iskeleti, koltuk iskeleti, şanzıman kutusu üzere birçok modülün üretiminde kullanıldığını söyledi. Magnezyumun araba sacı olarak kullanılması için 6000 serisi denilen alüminyum alaşımlarının akma dayanımına eşit olması gerektiğini anlatan Güngör, "Biz bu çalışmalarda düşük oranlarda alüminyum, çinko, kalsiyum ve manganez içeren magnezyum alaşımlarını döküm yoluyla ürettik. Akabinde uyguladığımız ısılı süreç ve sıcak haddeleme tekniklerini kullanarak, akma dayanımı 155 megapaskal, çekme dayanımı 240 megapaskal olan ve düzlem şekillendirilebilirlik özelliğine sahip magnezyum alaşımlarını üretmeyi başardık" diye konuştu. Elde edilen sonuçların, daha yüksek performanslı magnezyum alaşımlarının üretilebileceğini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Güngör, bir sonraki kademede üretim süreçlerini daha da geliştirerek patent müracaatında bulunacaklarını aktardı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.