Ihlas Haber Ajansı tarafından
31 Ağustos, 2024 20:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Son yağışlar Kızılırmak Deltası’na ’can suyu’ oldu

Samsun’da son günlerde etkili olan sağanak yağışlar, kuraklıkla boğuşan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’ne bir nebze de olsa ’can suyu’ oldu.
UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’nde yer alan ve yeterli yağış almadığı için sulak bölgeleri kuruyan Kızılırmak Deltası, Samsun’da son günlerde etkili olan yağmur yağışı sonrası suya kavuştu. Kuraklık riskinin halen devam ettiği deltanın bazı çatlayan topraklarına su düşmesi sevindirdi.
Kızılırmak Deltası Sulak Alan ve Kuş Cenneti Alan Başkanı Doç. Dr. Mustafa Güler, "Bu sene bildiğiniz gibi Türkiye genelinde ciddi bir kuraklık riskiyle karşı karşıyayız. Birçok alanda yağış almadığımız aylar geçiriyoruz. Kızılırmak Deltası da bu konuda aslında etkilenen bölgelerden bir tanesini oluşturuyor. Kızılırmak Deltası Sulak Alan ve Kuş Cenneti’nde aslında bu periyotu aslında 4-5 yıllık periyot halinde benzer durumları görüyoruz. Biz yine diğer bölgelere göre daha şanslıyız. Çünkü Karadeniz Bölgesi’ndeyiz. Arada sırada da olsa aldığımız yağışlar bir can suyu özelliğindedir. Kızılırmak Deltası’na hayat veriyor. Geçen haftalarda aralıklı yağan yağmurlar Kızılırmak Deltası’nda o ciddi kuraklığı bir nebzede olsa gidermiş oldu. Belli bölgelerde su birikmesi sağlanmış oldu. Bu da buradaki doğal yaşamın, canlılığın devam etmesi açısından büyük öneme sahiptir. Birkaç sefer daha böyle yağışlar aldığı taktirde Kızılırmak Deltası’ndaki o kuraklık riskini ortadan kaldıracağımız düşünüyorum” dedi.

blank
İsmail AKCA tarafından
11 Nisan, 2025 23:18 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Eğitim Kenti Karabük Vizyonu..!

Bir zamanlar Karabük’ün en köklü mahallelerinden biri olan Öğlebeli Mahallesi, bugünlerde sessiz bir çığlık atıyor. Bu çığlık, artık kapanma noktasına gelen ve 1-2-3-4. sınıfların adeta bir arada eğitim gördüğü okulda..!

Konuyu daha önce gündeme getirmiştik lakin yetkililer tarafından geçiştirilerek üzeri kapatılmıştı.

21. Yüzyılda şehrin göbeğinde birleştirilmiş sınıf uygulaması!

Tam da “Eğitim Kenti Karabük” vizyonuna uygun değil mi?

Yaşanan son olay, ne yazık ki bu çığlığı bambaşka bir boyuta taşıdı:

Bir veli, bir anne baba, ipe sapa gelmez iddialarla çocuğunu emanet ettiği okulun müdür yardımcısına saldırdı. Günlerdir okulda adeta terör estiren bu aile ile ilgili kulağımıza gelen bilgiler çok ürkütücü boyutlarda. Müdür Yardımcısına fiziki şiddet uygulayan şahsın psikolojik raporu olduğu ve cezai ehliyetinin bulunmadığı, bunu da ulu orta bağırarak “benim raporum var kimse bana dokunamaz, istediğime istediğimi yaparım” şeklinde kendine silah edindiği söyleniyor. Eğer gerçekten böyleyse acilen araştırılıp müdahale edilmesi gereken bir durum zira bu durumda okulda kimsenin can güvenliği yok demektir.

Aslında Öğlebeli İlkokulu'nda yaşananlar Türkiye’de eğitim sisteminin geldiği noktanın bir göstergesi.

Eğitimde fırsat eşitliği gibi kavramların içinin boş olduğunun bir kanıtı. Daha önce ülkemizin birçok yerinde şahit olduğumuz bu şiddet olayları ise eğitimdeki çöküşün, öğretmenlik mesleğinin düşürüldüğü durumun fiziksel bir temsili haline geldi.

Bu olay, sadece Öğlebeli için değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki eğitim sistemimiz için bir uyarı niteliğinde. Sorunları görmezden gelmek yerine, eğitimde daha modern ve kapsayıcı çözümlerle geleceğimizi koruma vakti. Öğlebeli'nin sesi, aslında hepimizin sesi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.