Sıfır atıkta rakip tanımayan köy: Tatlıpınar

Ihlas Haber Ajansı tarafından
04 Şubat, 2025 12:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Tatlıpınar köyünde bütün konutlara ve sokak girişlerine bahisler geri dönüşüm kutuları sayesinde atıklar çöple karıştırılmadan toplanıyor. Yerlere, topraklara kimsenin çöp atmadığı köyde vatandaşlar "Türkiye’nin en temiz köyü Tatlıpınar" kelamlarıyla sıfır atık uygulamasında rakip tanımıyor. Tatlıpınarlılar örnek kıssalarını ‘Bu köy, diğer köy’ notuyla paylaşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’u köylerine davet etti.
140 haneli ve 500 nüfuslu köyde 1,5 yıl öncesine kadar haftada bir kere alınan çöp bidonları 2 gün bile geçmeden dolmaya başlayınca durumdan rahatsız olan muhtar ile heyeti deva aramaya başladı. Amasya Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileriyle temasa geçilmesi sonrasında evvel sürdürülebilir etraf anlayışı konusunda köylülere eğitimler verildi. Meskenlere atık kutuları, sokak girişlerine de konteynerler dağıtıldı. Atık piller ise köydeki 2 bakkalın girişine takılan atık pil kutusunda toplanmaya başlandı. Mükemmel bir dönüşüme imza atan köy, süreci takip eden Amasya Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün verdiği sertifikayla sıfır atık uygulamalarına örnek gösterildi.

Bakan Kurum’u köylerine davet ettiler
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 6 ay evvel köyle ilgili manzaraları "Bu köy öteki köy. Muhtarımız talep etti, gruplarımız Amasya’nın Tatlıpınar köyüne gitti. Köy sakinlerini sıfır atık konusunda bilinçlendirdi ve ortaya herkese örnek olabilecek bir sonuç çıktı" değerlendirmesiyle toplumsal medya hesabında paylaşmıştı. Tertemiz hale gelen köydeki dönüşümü devletin ve halkın takviyesiyle sağladıklarını belirten köy muhtarı Cemal Onat, Bakan Kurum’u köyüne davet etti.

"Temizlik imandan gelir, öbür köylere de örnek olsun"
Köyün en yaşlılarından 80 yaşındaki Hüseyin Şentürk, "Temizlik imandan gelir. Biz sıfır atık uygulamasına çok sıcak baktık. Öbür köylerde de aynısının olmasını isterim. Köylülerimiz uygulamayı sahiplenince her tarafı tertemiz oldu" dedi.
Köy sakinlerinden Zülbiye Atamtürk de evsel atıklarla geri dönüşebilen gereçleri başka ayrı biriktirdiklerini anlatırken, Meryem Onat ise "En pak köy bizim köyümüz Tatlıpınar" diye konuştu.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Doğdu: “Aile Yılında, Ailelere ve Aileler İçin Çalışanlara Sahip Çıkılmalı”

Türk Sağlık-Sen Karabük Şube Başkanı Sadık Doğdu, aile yılında, ailelere ve aileler için çalışanlara sahip çıkılmasını istedi.

blank
Mustafa Akgün tarafından
04 Şubat, 2025 12:20 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

2025 yılının Aile Yılı olarak ilan edildiğini hatırlatan Türk Sağlık-Sen  "Bu yılda aileyi koruyan ve güçlendiren düzenlemelerin hayata geçirilmesi hepimizin ortak beklentisidir.

Bu nedenle doğum ve süt izinleri artırılmalı, yarı zamanlı çalışmanın önüne set çekmek isteyen idarelerin bu tutumlarından vazgeçmeleri sağlanmalıdır" dedi.

Aileyi anlamlı kılan aile bireylerinin bir arada yaşaması için sözleşmelilere kadro verilmesi, üniversite hastanesinde görev yapan çalışanlara tayin hakkı tanınması gerektiğini ifade eden Doğdu, "Kamu çalışanlarının eşleri ile işleri arasında tercihe zorlanma dönemi sona erdirilmeli, aileler birleştirilmelidir. Bunun yanı sıra Aile yılında devletin aile ile ilgili kararlarının önemli bir kısmının uygulayıcısı olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı çalışanların haklarında mutlaka iyileştirmeler yapılmalıdır" diye konuştu.

Sendika olarak yaptıkları anket çalışmasına atıf yapan Doğdu, "Aile ve Sosyal Hizmetler çalışanlarından ekonomik durumum iyi diyenlerin oranı yalnızca %2.4’te kalmıştır.

Sosyal ve özlük hakları konusundaki talepler de önem arz etmektedir. Çalışanların %53’ü sosyal hizmet tazminatının iyileştirilmesini öncelikli olarak belirtmiştir. Biz de çalışanlara ekonomik bir katkı yapacak sosyal hizmet tazminatının hayata geçirilmesini istiyoruz.

Devletin şefkat eli olarak fedakarca görev yapan çalışanların mali hakları ve özlük haklarında gerekli iyileştirmeler yapılmalıdır.  Ek ders karşılığı görev yapanlar ile Aile Destek Personellerine hak ettikleri kadrolar verilmelidir.

Farklı kurumlardaki meslektaşlarından daha düşük ücret almalarına bir son verilmeli ve mağduriyeti tamamen sonlandırmak adına Sosyal Hizmetler Sınıfı kurulmalıdır.

Fazla mesai ve nöbet ücretlerinde çalışanın hakkı teslim edilmelidir.

Görev tanımının dışında çalışmaya hiçbir çalışan zorlanmamalıdır.

Müstakil bir bakanlık olunca sorunların çözüme kavuşması, personelin mali ve özlük hakları ile ilgili bakanlığın çalışma yapması daha kolay olmasına rağmen ne yazık ki çalışanların beklentilerini karşılayacak bir durum ortaya çıkmamıştır.

Sosyal hizmet tazminatının artırılması, çalışanların ekonomik durumlarını iyileştirecek ve mesleki motivasyonlarını artıracaktır. Ayrıca, tayin, terfi ve atamalarda adil ve şeffaf bir sistem oluşturulması gereklidir. Bu, çalışanların kariyer gelişimlerini destekleyecek ve kurumsal bağlılıklarını artıracaktır.

Bakanlık hızla bu konulara yoğunlaşmalıdır. Sosyal hizmet çalışanlarının unutulmuşluğuna bir son vermelidir" şeklinde konuştu.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.