Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Haziran, 2024 16:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

“Sıcak çarpması, hayati tehlike oluşturan ciddi bir klinik tablodur”

DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Erdinç Şengüldür, sıcak çarpmasına karşı alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi.
Sıcak çarpmalarının yaz aylarında acil servislerde sıkça görüldüğünü ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Erdinç Şengüldür, “İklim değişikliğinin etkileri ile birlikte artık ülkemizin büyük bölümünde yazlar sıcak geçmektedir. Bu durum sıcak çarpmalarını ciddi bir halk sağlığı problemi haline getirmektedir. Vücudumuzun sıcakla mücadele eden savunma mekanizmaları mevcuttur. Sıcakta genişleyen kan damarları ile özellikle cilde daha çok kan pompalanır. Terleme ise diğer önemli bir savunma mekanizmasıdır. Buharlaşan ter ile bir miktar ısı vücuttan uzaklaşır. Dış ortam sıcaklığı vücut ısısını geçtiğinde vücut ısısının dış ortama transferi imkansız hale gelir. Özellikle nemli havalarda buharlaşmanın azalması ile terleme yoluyla ısı transferi güçleşir” dedi.

“Olumsuz etki yapar”
Yüksek vücut ısısının özellikle beyin ve sinir dokuları olmak üzere tüm sistemler üzerinde olumsuz etki yaptığını belirten Şengüldür, “Savunma mekanizmaları, vücudu sıcaktan koruma konusunda yetersiz kalmaya başladığında sıcak çarpması riski ortaya çıkar. Sıcak çarpması, sıcak maruziyetine bağlı gelişen, hayati tehlike oluşturan ciddi bir klinik tablodur. Sıcak maruziyeti, bilincin bozulması ve vücut ısısının 40 derecenin üzerine çıkması olarak tanımlanır” ifadelerine yer verdi.
Sıcak çarpmasının belirtilerini anlatan Şengüldür, “Bilinç durumunda bozulma ve vücut ısısının 40 derece üzerinde olması en önemli iki bulgudur. Bununla beraber sıcak kırmızı cilt, çarpıntı, nefes darlığı, nefes açlığı, kan basıncında düşme görülebilir. Sıcağa bağlı gelişen pıhtılaşma bozukluğu nedeniyle ciltte ‘peteşi’ ve ‘purpura’ adı verilen lezyonlar görülebilir. Hastalar kişilik değişiklikleri, halüsinasyon görme, nöbet geçirme ya da bilinç kaybı şikayetleri ile acil servislere başvurabilirler” dedi.

“Sıcak çarpması uç yaş gruplarında daha riskli”
Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Şengüldür, “Uç yaşlar kabaca 4 yaş altı ve 75 yaş üzeri olarak tanımlanabilir. Küçük çocuklarda vücudun ısı yönetimini sağlayan mekanizmaları henüz yeteri kadar gelişmediği için, yaşlı kişilerde de bu mekanizmalar eskisi kadar verimli çalışmadığı için sıcak maruziyeti daha derin olmaktadır. Küçük çocuklarda ve yaşlılarda sıvı kaybının tolere edilebilirliği daha azdır. Kronik hastalıkları olan kişiler, özellikle kalp hastaları diğer bir riskli gruptur. Sıcak nedeniyle genişleyen damarlar ve artan kalp atım hızı bu kişilerde kalp krizi riskini artırır. Kendini sıcaktan koruyamayacak durumda akıl hastalığı olan kişiler, alkolikler, evsizler sıcak çarpmaları için risk altındadır. Sıcak havalarda aşırı fiziksel egzersiz yapan kişilerde de sıcak çarpmaları görülür. Sıcak çarpması, genç sporcularda en sık 3. ölüm nedenidir” şeklinde konuştu.

“Sıcak çarpması ölümcül olabilir”
Sıcak çarpması hastalarının iyileşme sürecinin sıcağa maruziyetin şiddeti ve süresi ile orantılı olduğuna işaret eden Dr. Şengüldür, “Hastaların büyük bölümü vücut ısısını düşürmeye yönelik uygulamalar sonrasında klinik düzelme gösterir. Hastalarda elektrolit bozuklukları, kalp ritmi problemleri, böbrek yetmezliği, karaciğer hasarı gibi sorunlar gelişebilir. Sıcak maruziyeti uzun süreli olan kişilerde sıcak çarpması ölümcül olabilir” dedi.
Sıcak çarpmasına maruz kalan kişilerin öncelikle serin bir alana götürülmesi gerektiğini belirten Öğretim Üyesi Şengüldür, “Giysiler çıkarılmalı, vücut ısısı 39 derecenin altına düşürülmeye çalışılmalıdır. Vücut ısısını düşürmek için vücut su ile ıslatılmalı, koltuk altı ve kasık bölgesi gibi kıvrımlı alanlar ıslak havlularla nemlendirilmeli, buz uygulanmalıdır. Hastane şartlarında soğuk su ile mide lavajı uygulaması da yapılabilir. Sıcak çarpması hastalarında vücut ısısını düşürmek için ateş düşürücü ilaçlar verilmez, etkisizdir. Bilinç değişikliği olan hastaları yedirip içirmek güvenli değildir, solunum yoluna kaçacak sıvılar ve besinler tehlike oluşturur. Bilinci uygun olan kişilerde tuzlu ayran ya da su içirilebilir. Sıcak çarpması olduğu düşünülen hastalar acil servislere getirilmelidir” diye konuştu.

“Susuzluk hissi olmasa bile bol miktarda sıvı alınmalı”
Sıcak çarpmalarından korunmak için öncelikle yaz günlerinde güneşin en tepede olduğu öğle saatlerinde gölgelik alanlarda kalınması gerektiğinin altını çizen Şengüldür, “Sıcak havalarda açık renkli, sentetik olmayan, ince yazlık kıyafetler tercih edilmelidir. Sıcak havalarda aşırı efor gerektiren işler ya da performansa dayalı sporlar sıcak çarpmasını kolaylaştıracaktır. Spor yapmak için akşam saatlerinin beklenmesini tavsiye ediyoruz. Susuzluk hissi olmasa bile bol miktarda sıvı alınmasını, özellikle su içilmesini tavsiye ediyoruz. Sıcak günlerde günde en az 3 litre su içmek, terleme ile oluşan sıvı kaybının yerine konabilmesi için önemlidir. Klimasız ortamda çalışan kişilere çalışma alanlarını sık havalandırmalarını, su içmeyi unutmamalarını tavsiye etmekteyiz. Perdelerin kapalı tutulması, çalışma alanlarının daha az ısınmasını sağlayacak bir diğer önlemdir” şeklinde sözlerini sonlandırdı.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
08 Nisan, 2025 00:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Geleceğin bilim insanlarının projeleri, Samsun’da yarışıyor

Samsun’da düzenlenen "19. TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışı Samsun Bölge Sergisi"nde, 20 bin 726 öğrenci ve danışman öğretmenin katkılarıyla hazırlanan projelerden dereceye girenler görücüye çıktı.
"Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Müsabakası Samsun Bölge Sergisi", Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Yalçın Taşmektepligil Spor Salonu’nda açıldı. 20 bin 726 öğrenci ve danışman öğretmenin katkılarıyla hazırlanan projelerden biyoloji, coğrafya, bedeller eğitimi, fizik, kimya, matematik, tarih, teknolojik tasarım, Türkçe ve yazılım alanlarındaki çalışmalardan dereceye giren çalışmalar stantlarla sergilendi.

Prof. Dr. Kurnaz: "Bu yarışmanın kaybedeni yoktur"
Amaçlarının gençleri bilime yönlendirmek olduğuna dikkat çeken OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çetin Kurnaz, "Başvuruların 11 bin 145’i devlet, 2 bin 773’ü ise özel okullardan yapılmıştır. Projelerde vazife alan öğrenci sayısı ise tam 20 bin 726’dır. 11 bin 406 kız ve 9 bin 320 erkek öğrencimiz, ferdî ya da grup halinde hazırladıkları projelerle bu serüvene katkı sunmuştur. Bugün burada, titiz bir ön kıymetlendirme sürecinden muvaffakiyetle geçerek 10 farklı alandan seçilmiş 100 projenin sahibi öğrenci ve onları büyük bir özveriyle yönlendiren danışman öğretmenlerimizle birlikteyiz. Bugün burada sergilenen projeler, sadece bir yarış eseri değil; merakın, emeğin ve bilime duyulan ilginin somut birer yansımasıdır. Şunu gönül rahatlığıyla söz edebilirim ki bu müsabakanın kaybedeni yoktur. Sizler bugün burada olmakla esasen kazandınız. Sizler, düşünerek, araştırarak ve üreterek çoktan değerli bir muvaffakiyete imza attınız. Her bir projeniz, geleceğe tutulan bir ışıktır. İnanıyorum ki bu başlangıç, ilerleyen yıllarda daha büyük başarılara ve çok daha etkileyici çalışmalara yer hazırlayacaktır. Hepinizi gönülden kutluyor, muvaffakiyetlerinizin daim olmasını diliyor; hepinizi hürmet ve sevgiyle selamlıyorum" dedi.

Prof. Dr. Topçu: "Projenin amacı, 21. yüzyıl maharetlerine sahip bireylerin yetişmesini sağlamak"
OMÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı ve TÜBİTAK Proje Yarışları Samsun Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Yıldıray Topcu ise "Yarışmanın 19. yılında, bölgemizde 10 farklı alanda; biyoloji 352, coğrafya 132, kıymetler eğitimi 372, fizik 138, kimya 99, matematik 291, tarih 121, teknolojik tasarım 409, Türkçe 210, yazılım 126 olmak üzere toplam 2 bin 250; Türkiye genelinde ise 13 bin 918 proje başvurusu yapılmıştır. Bu projeler 9 bin 320 erkek ve 11.406 kız öğrenci olmak üzere toplam 20 bin 726 öğrencimizin ve danışman öğretmenlerinin emeğiyle hazırlanmıştır. Samsun bölgesi, proje müracaat sayıları açısından 12 bölge ortasında 2. sırada yer almıştır. Bölgemizi oluşturan vilayetlerden Ordu bin 34 proje müracaatıyla Türkiye genelinde 3., Samsun ise 737 proje müracaatıyla Türkiye genelinde 5. vilayet olmuştur. Projelerin ön inceleme ve ön kıymetlendirme kademelerinde 29 farklı üniversiteden, 118 öğretim üyesi misyon almıştır. Her bir proje kendi alanındaki üç heyet üyesi tarafından değerlendirilmiştir. TÜBİTAK’ın düzenlemiş olduğu bu proje yarışlarının temel gayesi, gençlerimizi düşünmeye, müşahede yapmaya, merak etmeye, merak ettiklerini araştırmaya teşvik ederek gelecekte karşılaşacakları sorunlara tahliller üretebilen, 21. yüzyıl hünerlerine sahip bireylerin yetişmesini sağlamaktır. Yarış sonunda verilen mükafatlar, bu sürecin emeli değil, gençlerimizi bilimsel çalışma yapmaya motive eden bir araçtır. En kıymetli ödül, öğrenci ve danışman öğretmenlerimizin proje sürecindeki kazanımlarıdır" diye konuştu.
Proje kapsamında çalışmaları sergilenen öğrenciler, ziyaretçilere projeleri hakkında bilgi verirken, müsabakanın kendileri ve iştirakçiler açısından hem eğitici hem de eğlenceli bir aktiviteye dönüştüğüne dikkat çektiler.
29 farklı üniversiteden, 118 öğretim üyesinin vazife alarak sergilenmeye uygun gördüğü projeleri belirlediği stant, 10 Nisan’a kadar ziyaret edilebilecek. Stant açılışına Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Dr. Murat Ağar da katıldı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.