Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Seralarda Yetişiyor Aşevinde Pişiriliyor

Safranbolu Yayın: 04.11.2020 10:23
Yazar:
Seralarda Yetişiyor Aşevinde Pişiriliyor

Safranbolu Belediyesi, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde çalışmalarını sürdüren, Safranbolu Kültür Eğitim Merkezi (SAKEM) çeşitli kursların yanı sıra,sosyal sorumluluk projeleri kapsamında ‘’Aşevi’’ olarak da hizmet veriyor.

SAKEM Emek şubesinde her gün 23 aileye 50 kişilik ücretsiz yemek gönderiliyor. Safranbolu Belediyesi seralarında yetiştirilen ürünler yemeklerde kullanılıyor. Kentte desteğe ihtiyacı olan aileler tespit edilerek, Aşevinde pişirilen yemekler günde 2 öğün olacak şekilde hazırlanarak sefer taslarına konularak ailelerin evlerine bırakılıyor. Bu uygulamadan, maddi durumu yeterli olmayan ve sağlık sorunları sebebiyle yemek pişiremeyen aileler ve kimsesi olmayan ihtiyaç sahibi kişiler faydalanabiliyor. Düzenli aralıklarla gıda mühendislerinin kontrolünden geçen yemek çeşitleri, ailenin sağlık durumu dikkate alınarak hazırlanıyor.

Belediye Başkanı Elif Köse, sosyal belediyecilik anlayışıyla Safranbolu’da yaşayan vatandaşların yanlarında olmaya devam edeceklerini belirtirken, Pandemi tedbirleri kapsamında Aşevinde yemeklerin pişirildiğini söyledi.

Başkan Köse sözlerine şöyle devam etti

‘’Bizler vatandaşımızın temel ihtiyaçlarını öncelikli tutan bir belediyecilik anlayışıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz. İlçedebulunan ihtiyaç sahibi ailelerimize hizmet veren ekibimiz, her sabah saat 10.30’da yola çıkarak öğle saatlerine kadar yemekleri ihtiyaç sahiplerinin evlerine kadar ulaştırıyor. Burada pişen yemeklerimizin çoğu kendi seralarımızda ürettiğimiz, çeşitli sebzeler ve kış için hazırladığımız ürünlerden oluşuyor. Aşevinde bayan aşçılar tarafından yapılan yemeklerin hijyen kuralları içinde pişirilmesi sağlanıyor. Çalışanlar galoş, bone, eldiven ve önlüklerini giymeyi de ihmal etmiyor’’

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“…CEK” LERE, “…CAK” LARA KARNIMIZ TOK. İCRAAT GÖRELİM ARTIK!

Manşet Yayın: 28.04.2024 15:24
“…CEK” LERE, “…CAK” LARA KARNIMIZ TOK. İCRAAT GÖRELİM ARTIK!

Mücadele edile CEK, Göz açtırılmaya CAK, Fırsat verilmeye CEK, Kapatıla CAK, Ceza kesile CEK….
Vatandaşının hakkını korumak, hırsızla, arsızla, fırsatçıyla mücadele etmek devletin asli görevlerinden değil mi?

Bu düpedüz; soygun, gasp, arsızlık, hırsızlık, şerefsizlik, ahlaksızlık, utanmazlık, gözü dönmüşlük.. hatta vatan hainliği.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşi benzeri görülmemiş biçimde gıda terörü ile karşı karşıyayız. Bu artık bir milli güvenlik sorunu haline geldi.
Kimdir bunlar? Gıda kartelleri mi? Aracılar mı? Tefeciler mi? Fırsatçılar mı? Bunlara neden bir dur diyen yok! Özellikle mi sessiz kalınıyor? “Serbest piyasa diyerek seyirci mi kalacağız? Meydanı bunlara mı bırakacağız? Elimizi kolumuzu bağlayan ne? Bu işin sonu nereye varacak?

Et 600 TL oldu. Almanya’da 11.58 Euro bizim paramızla 405 TL. Bizim emeklimiz 10 bin TL. olan maaşının tamamı ile Türkiye’de 16.5 kg et alabilirken, Almanya’nın emeklisi70 bin TL (2 bin Euro) maaşıyla173 kg et alabiliyor. Yani danayı bütünüyle alıyor. Eti ithal ediyoruz. Kilo gramını kaç TL den ithal ediyoruz? İç piyasaya kaç TL den veriyoruz? Bilen var mı?
Antep fıstığını bizden alıyorlar.
Biz 1kg fıstığı 900 liraya yerken onlar 525 liraya (11.98€) yiyor.
Dünyanın en büyük fındık üreticisi Türkiye. Biz fındığın kiloğramına 740 lira verirken Almanlar bizden aldığı fındığı 400 liraya (11.45€) satıyor.
Kuru kayısıyı da bizden alıyorlar.
Bizde 600 lira, onlarda 420 lira (11.99€) İşin ilginci alım güçleri bizden neredeyse 10 kat daha fazla.
Bu rezilliği ne ile izah edebilirsiniz? Bunu açıklayabilecek bir yetkili yada sorumlu var mı ?
Marketlerde hergün etiketler yenileniyor. Birileri piyasaları belirliyor. Maliyeti 5 kuruş olan ürünler bile 10 katına hatta 100 katına satılıyor. Düşük maliyetli, küçük kalemlerde vurgun çok daha büyük. 5 TL ile gidin markete, bakın bakalım alabilecek bir şey bulabilecek misiniz ?
Hadi, “üretmeden çılgınca tüketen bir toplum haline geldik. İşte o yüzden bunlar” diyelim. Ama öyle değil! Tamam, yeteri kadar üretmemenin bedelini çok ağır ödüyoruz zaten. Fakat bu bambaşka bir şey. Yukarıda Almanya örneğini verdim. Adamlar bizim ürettiğimiz bir ürünü neredeyse bizim yarı fiyatımıza alıyor.

“…Cek”lere, “…Cak”lara karnımız tok! Eeee, hadi icraat görelim artık.

İlyas Erbay