Sarı Öküz Hikayesinden Birlik Mesajı
blank
Berkay Doğan tarafından
07 Eylül, 2024 14:13 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Sarı Öküz Hikayesinden Birlik Mesajı

"Sarı Öküz" Masalı Üzerinden Birlik Mesajı: "Birlikte Hareket Etmenin Zamanı Gelmedi mi?" Halk arasında bilinen ve sıkça anlatılan "Sarı Öküz" masalı, yalnızca bir hikaye olmanın ötesinde, önemli bir ders içeriyor. Günümüzde de toplumsal ve bireysel mücadelelerin özünü anlatan bu masal, birlik olmanın ve birlikte hareket etmenin önemine dikkat çekiyor. Masalda, bir arada yaşayan öküz sürüsü, zamanla aslanların planlarına yenik düşerek birer birer avlanıyor. Her ne kadar yaşlı Benekli Öküz direnip karşı çıksa da, sürünün diğer üyeleri Sarı Öküz’ü ve ardından diğer arkadaşlarını aslanlara vermekte tereddüt etmiyorlar. Bu kararlardan sonra sürü zayıflarken, aslanlar giderek daha da güçleniyor. Sonunda, öküzler birer birer yok oluyor ve geriye sadece pişmanlık kalıyor. Birlik Olmadan Güçlü Olmak Mümkün Değil Masalın sonuna gelindiğinde Boz Öküz, tüm bu savaşın aslında "Sarı Öküz'ü verdiğimiz gün kaybedildiğini" itiraf ediyor. Bu itiraf, masalın en büyük dersini oluşturuyor: Birlik olmazsa, bireyler ve toplumlar, dışarıdan gelen tehditlere karşı savunmasız kalıyor. Masal, geçmişten ders alarak geleceğe bir uyarı niteliği taşıyor. "Aslanların yalanlarına kulak tıkayıp kendi yolumuzu birlikte yürümenin zamanı artık gelmedi mi?" sorusu ise günümüzde yaşanan toplumsal bölünmelere ve karşılıklı güvensizliklere atıfta bulunuyor. Birlikte hareket etmek, güçleri birleştirmek ve birbirini yalnız bırakmamak, bu masalın günümüzde verdiği en önemli mesajlardan biri olarak öne çıkıyor. Bu kıssadan hisse, her bireyin ve toplumun hayatına ışık tutabilecek evrensel bir ders içeriyor: Ayrılıklar, zayıflıklara; birlik ise güce dönüşüyor.
HÜKÜMET İKTİDARA UZAK…
blank
Fevzi Aydın tarafından
17 Aralık, 2024 15:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-

HÜKÜMET İKTİDARA UZAK…

DÜŞÜNCE ve GÖRÜŞ
Fevzi AYDIN

Türk siyasetinin son döneminde, muhalefet ne kadar iktidara uzak ise;
Hükümet de son dönemdeki dış politika ve ekonomik krizler nedeniyle halkın desteğinden uzaklaşmaya devam ediyor…
Cumhuriyetin ikinci yüzyılını, her alanda Türkiye yılı ilan eden iktidar, Türkiye Yüzyılı, Emekli Yüzyılı, Çalışan Yüzyılı, Milli Eğitim Yüzyılı, Sanayi yüzyılı, Kadınlar yüzyılı ilan ederek yeni sayfa açmakta…
Ancak, yüzyıl ilan edilen alanlarda maalesef halkın beklentisi henüz karşılanmış değil…
Ekonomik kararların temelini oluşturan rakamsal değerlendirmeler, gerçekten uzak olunca, halkın beklentileri karşılanmaktan oldukça uzak kalmakta…
Uluslararası ekonomik veriler, özellikle ABD-FED kararları, dünya ekonomisinin yönünü belirlerken, diğer ülkeler de bu kararlar çerçevesinde ekonomilerini yürütmekte…
Ancak Türkiye’de bu kararlara odaklanırken, ekonominin göstergesi olarak açıklanan rakamların, piyasa rakamlarından oldukça düşük olması, halkın temel ihtiyaçlarına ulaşmasını engellemekte…
Halen, halkın temel ihtiyaçlara ulaşmasını engelleyen günlük fiyat artışlarına çözüm bulamayan ekonomi yönetimi, enflasyon artışlarına da çözüm bulmuş değil…
Fiyat artışlarının temel nedeni olan enflasyonun, rakamsal olarak düşürülmesi, piyasanın ateşini düşürmeye yetmiyor…
Asgari ücret ve dolayısıyla çalışan ve emekli aylık artışlarının temel göstergesi kabul edilen enflasyonun düşük gösterilmesi, aynı zamanda çalışan ve emekli aylıklarının da düşü gösterilmesini sağlamakta…
Her iktidarın, çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz ve ezdirmiyoruz söylemleri sadece rakamsal olarak gerçekleşmekte…
Gerçekte ise her dönem çalışan ve emekliler enflasyona ezdirilmekte ve bu gidişle ezdirilmeye devam edeceği görülmekte…
Geçmiş yıllarda iktidarın kendi uyguladığı ekonomik politikada, özellikle seçim dönemlerinde, enflasyon göz ardı edilerek, çalışan ve emekli aylıklarındaki artışlar oldukça yüksek seyretmişti…
Maaş artışlarında ki dengesiz artış enflasyonu körüklerken, ülkeyi kasıp kavuran ekonomik krizin temel nedeni oldu…
Depremler ve Suriye savaşı ülke ekonomisinin krizine kriz eklerken, ekonominin çıkmaza girmesini sağladı…
Ekonominin yeni yönetimi, iktidarın uyguladığı ekonomik politikalara son vererek, uluslararası kabul görmüş ekonomik program uygulamaya sokuldu…
Uluslararası fonların desteği karşılığı alınan ekonomik destek, ekonomik krizi çözmekten uzak kaldı…
Krizin mimarı ekonomik yönetimin aldığı kararları değiştiren yeni ekonomi yönetimi, her alanda uyguladığı vergilerle, çalışan emekli ve halkın temel ihtiyaçlara ulaşmasını engelledi ve engellemeye devam ediyor…
Halkın sorunlarını görmezden gelen iktidar, uyguladığı ekonomik politikalar gereği temel ihtiyaçlara ve vergilere yaptığı zamlarla, halkın desteğinden uzaklaşmaya başladı…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.