Samsun’dan yılın ilk 3 ayında 400 milyon dolara yakın ihracat
SAMSUN (İHA) – Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bilgilerine nazaran Samsun’dan yılın birinci 3 ayında toplam 392 milyon 251 bin dolarlık ihracat yapıldı.
TÜİK ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen süreksiz dış ticaret bilgilerine nazaran; Türkiye genelinde ihracat 2025 yılı mart ayında, bir evvelki yılın birebir ayına nazaran yüzde 3,4 artarak 23 milyar 415 milyon dolar, ithalat yüzde 2,2 artarak 30 milyar 610 milyon dolar olarak gerçekleşti. Samsun’da ise mart ayında ihracat 128 milyon 601 bin dolar, ithalat da 66 milyon 146 bin dolar oldu.
Faaliyet vilayetlerine nazaran ihracat sayılarına bakıldığında Samsun’da ocak ayında 114,04 milyon dolar, şubatta 149,6 milyon dolar ve martta da 128,6 milyon dolar olmak üzere toplam 392 milyon 251 bin dolarlık ihracat gerçekleşti. İthalatta ise ocakta 135,7 milyon dolar, şubatta 97,1 milyon dolar ve martta da 66,1 milyon dolar olmak üzere toplam 299 milyon 39 bin dolarlık ithalat gerçekleşti.
Öte yandan Samsun’da yılın birinci 3 ayında ihracat, ithalattan 93,2 milyon dolar daha fazla oldu.
Siyaset veya politika, gruplar arasında kararların alındığı veya bireyler arasındaki güç ilişkilerinin, kaynakların dağıtımı veya statü gibi diğer etkileşim biçimlerinin ilişkilendirildiği bir dizi faaliyeti ifade eder.
Partiler birer araç, siyaset ise amaç.
İnsan haklarına saygı, özgürlük, eşitlik ve sosyal adalet düşüncesi, çoğulculuk ve katılımcılık demokrasi kültürünün temel göstergeleri…
Siyasi kararların, çoğunluk esasına göre, yurttaşların oy çokluğu ile, doğrudan doğruya şehir halkı tarafından alındığı yönetim şekli ise doğrudan doğruya demokrasi…
Cumhuriyet bir yönetim biçimini, demokrasi ise bir siyasal katılım biçimini ifade etmekte.
Cumhuriyet, devlet başkanlığının seçimle belirlendiği bir rejimi ifade etmekte.
Temel olarak tanımlanan siyaset ve politika, günümüzde çok farklı anlamlar kazanmakta.
Günümüzde, Küresel güçlerin, gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin ve gelişmemiş ülkelerin, siyaset anlayışı, tamamen ayrı sınıflarda tanımlanmakta.
Son yıllarda başta küresel güçler olmak üzere, ülkelerde demokrasi rafa kaldırılırken, siyaset ve demokrasi, ülkelere göre, başka mecralara sürüklenmekte.
Otoriter yönetimler, demokrasiyi kısıtlarken, ülke halklarının, refah ve sosyal hayatlarında, sosyo-ekonomik krizler ortaya çıkarmakta.
ABD başkanlığına seçilen Trump, ikinci dönemine, dünyanın patronu edasıyla, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve NATO’ya, kısaca dünyaya tehditler yağdırarak başladı…
Ülke politikası yerine lider politikasına önem veren Trump, dostum politikasıyla ülke liderlerinden istediğini almaya devam ediyor.
Rusya-Ukrayna savaşında, Putin ve Zelenski arasında kalarak çözüm bulamayan Trump, Filistin, Gazze ve İran savaşı ve saldırılarında, İsrail’in arkasında durarak bölgeyi ve dünyayı tehdit etmeye devam ediyor.
Suriye’nin, geçmişte terör örgütü olarak tanınan HTŞ’ye teslim edilmesini sağlayan Trump, İsrail-Gazze savaşında Hamas’ı devre dışı bırakıp, Gazze’nin geçici yönetim başkanlığına talip olarak Ortadoğu’da, BOP ve İsrail’i daha güçlü hale getirme projesini yürütüyor.
Bugün dünya ülkeleri, Trump’ın Gazze anlaşmasını başarı olarak nitelerken gelecekte, ABD ve İsrail’in bölgede kuracağı hakimiyeti görmezden gelmekte.
Dünya, demokrasi ve siyasetten uzaklaşırken, İslam dünyasına saldırıları da hızla artıyor.
Demokrasi ve siyaseti iyi okuyan ülkeler, dünya düzeninde yerini korurken, okuyamayan ülkeler ise otoriterleşerek küresel güçlerin uydusu olmaya devam ediyor…
Son notumuz ise Gazetemiz Karabük Postası ile ilgili;
“Karabük’ün gazetecilik okulu da diyebileceğimiz, Karabük Postası Gazetesi 70 yaşında.
Başta merhum Tuncer Ersözlü olmak üzere, Karabük Postası Gazetesi’nin kuruluşunda ve bugünlere gelmesinde emeği geçenleri şükranla yad ederken, Karabük Postası Gazetesi camiasını 70.Yılında kutluyoruz…”