Samsun, manda varlığında Türkiye’de 1. sırada
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Kasım, 2024 16:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Samsun, manda varlığında Türkiye’de 1. sırada

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Samsun, manda varlığında Türkiye’de 1. sırada yer alıyor.
Türkiye’de manda yetiştiriciliği, özellikle süt ve süt ürünleri üretiminde önemli bir yer tutuyor. Bu alanda Samsun, manda popülasyonu açısından öne çıkıyor. Ülke genelindeki manda nüfusunun yaklaşık yüzde 12,37’si, Samsun’daki sulak alanlarda bulunuyor. Samsun, toplam 20 bin 9 adet manda varlığı ile Türkiye’de en fazla manda popülasyonuna sahip il olma özelliğini taşıyor.
Manda sütü, içerdiği yüksek besin değerleriyle sağlıklı beslenme alışkanlıkları açısından büyük önem taşıyor. Özellikle manda sütünden üretilen yoğurt, peynir ve kaymak gibi ürünler, yerel mutfakta sıklıkla tercih ediliyor. Son veriler ışığında Samsun, Türkiye’deki büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkta önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Samsun’da toplamda 345 bin 545 adet büyükbaş hayvan bulunurken, bunların 20 bin 9’u mandadan oluşuyor.
Büyükbaş hayvancılıkla birlikte, Samsun’daki küçükbaş hayvan varlığı da dikkat çekiyor. İlde 24 bin 798 keçi ve toplamda 250 bin 502 küçükbaş hayvan mevcut.
Kanatlı hayvan varlığı bakımından da oldukça zengin olan Samsun’da son kayıtlara göre 1,8 milyon et tavuğu, 1,7 milyon yumurta tavuğu, 9 bin 397 hindi, 31 bin 693 kaz, 22 bin 8 ördek ve beç tavuğu olmak üzere toplam 3 milyon 675 bin 812 adet kanatlı hayvanı bulunuyor.
Ayrıca 97 bin 448 adet arılı kovanı bulunan Samsun’da yılda 999 ton bal üretiliyor.

HÜKÜMET İKTİDARA UZAK…
blank
Fevzi Aydın tarafından
17 Aralık, 2024 15:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-

HÜKÜMET İKTİDARA UZAK…

DÜŞÜNCE ve GÖRÜŞ
Fevzi AYDIN

Türk siyasetinin son döneminde, muhalefet ne kadar iktidara uzak ise;
Hükümet de son dönemdeki dış politika ve ekonomik krizler nedeniyle halkın desteğinden uzaklaşmaya devam ediyor…
Cumhuriyetin ikinci yüzyılını, her alanda Türkiye yılı ilan eden iktidar, Türkiye Yüzyılı, Emekli Yüzyılı, Çalışan Yüzyılı, Milli Eğitim Yüzyılı, Sanayi yüzyılı, Kadınlar yüzyılı ilan ederek yeni sayfa açmakta…
Ancak, yüzyıl ilan edilen alanlarda maalesef halkın beklentisi henüz karşılanmış değil…
Ekonomik kararların temelini oluşturan rakamsal değerlendirmeler, gerçekten uzak olunca, halkın beklentileri karşılanmaktan oldukça uzak kalmakta…
Uluslararası ekonomik veriler, özellikle ABD-FED kararları, dünya ekonomisinin yönünü belirlerken, diğer ülkeler de bu kararlar çerçevesinde ekonomilerini yürütmekte…
Ancak Türkiye’de bu kararlara odaklanırken, ekonominin göstergesi olarak açıklanan rakamların, piyasa rakamlarından oldukça düşük olması, halkın temel ihtiyaçlarına ulaşmasını engellemekte…
Halen, halkın temel ihtiyaçlara ulaşmasını engelleyen günlük fiyat artışlarına çözüm bulamayan ekonomi yönetimi, enflasyon artışlarına da çözüm bulmuş değil…
Fiyat artışlarının temel nedeni olan enflasyonun, rakamsal olarak düşürülmesi, piyasanın ateşini düşürmeye yetmiyor…
Asgari ücret ve dolayısıyla çalışan ve emekli aylık artışlarının temel göstergesi kabul edilen enflasyonun düşük gösterilmesi, aynı zamanda çalışan ve emekli aylıklarının da düşü gösterilmesini sağlamakta…
Her iktidarın, çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz ve ezdirmiyoruz söylemleri sadece rakamsal olarak gerçekleşmekte…
Gerçekte ise her dönem çalışan ve emekliler enflasyona ezdirilmekte ve bu gidişle ezdirilmeye devam edeceği görülmekte…
Geçmiş yıllarda iktidarın kendi uyguladığı ekonomik politikada, özellikle seçim dönemlerinde, enflasyon göz ardı edilerek, çalışan ve emekli aylıklarındaki artışlar oldukça yüksek seyretmişti…
Maaş artışlarında ki dengesiz artış enflasyonu körüklerken, ülkeyi kasıp kavuran ekonomik krizin temel nedeni oldu…
Depremler ve Suriye savaşı ülke ekonomisinin krizine kriz eklerken, ekonominin çıkmaza girmesini sağladı…
Ekonominin yeni yönetimi, iktidarın uyguladığı ekonomik politikalara son vererek, uluslararası kabul görmüş ekonomik program uygulamaya sokuldu…
Uluslararası fonların desteği karşılığı alınan ekonomik destek, ekonomik krizi çözmekten uzak kaldı…
Krizin mimarı ekonomik yönetimin aldığı kararları değiştiren yeni ekonomi yönetimi, her alanda uyguladığı vergilerle, çalışan emekli ve halkın temel ihtiyaçlara ulaşmasını engelledi ve engellemeye devam ediyor…
Halkın sorunlarını görmezden gelen iktidar, uyguladığı ekonomik politikalar gereği temel ihtiyaçlara ve vergilere yaptığı zamlarla, halkın desteğinden uzaklaşmaya başladı…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.