Haber Merkezi tarafından
17 Aralık, 2024 23:35 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun UNESCO’daki 30. Yılı Coşkuyla Kutlandı

Safranbolu’nun UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girişinin 30. yılı, Safranbolu Belediye Başkanı Mimar Elif Köse’nin koordinasyonunda hazırlanan zengin bir programla kutlandı. Safranbolu Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından organize edilen 13-17 Aralık tarihleri arasındaki etkinlikler, bölgenin tarihi ve kültürel mirasına olan bağlılığını bir kez daha vurguladı. Beş gün süren bu görkemli program; panellerden sergilere, fotoğraf ve video maratonlarından koro performanslarına, operadan, geleceğe miras fidanlar dikimine, UNESCO'ya damga vuran isimlerin söyleşilerinden Suha Arın kalıcı sergisine kadar uzanan bir dizi etkinlikle Safranbolu’nun değerlerini ulusal ve uluslararası alanda gözler önüne serdi.

Tarihe Damga Vuran Anlar ve Unutulmaz Programlar

Fotoğraf sanatçısı Gülcan Acar'ın fotoğraf sergisi, halk oyunu ekipleri ve KBÜ Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik bölümünün çok sesli korosu ile başlayan UNESCO 30. Yıl programlarında, 30. Yıl Hatıra Koruluğu, mor bayrak programı, Suha Arın kalıcı sergisi, en başarılı restorasyon uygulama onur ödülleri, fotoğraf maratonu, paneller, söyleşiler, çok sesli korolar, opera gibi etkinlikler, Safranbolu’nun UNESCO’ya dahil edilme sürecinde emek veren isimlerin bir araya geldiği anlamlı bir panelle taçlandı. “Safranbolu’nun UNESCO'nun 30. Yıl Anısına” başlıklı panelde, o dönemin kahramanları deneyimlerini ve anılarını paylaştı. Etkinlikler kapsamında, Safranbolu’nun belleğinde önemli bir yer edinen Suha Arın’ın kalıcı sergisi de ziyaretçilere açıldı. Ayrıca, ülkenin dört bir yanından gelen koroların performansları, izleyicilere müzik ve tarih dolu bir şölen sundu.

Fotoğraf ve Reels Yarışmalarıyla Yaratıcılık Zirveye Taşındı

UNESCO’nun 30. yılı anısına düzenlenen fotomaraton ve reels video yarışmalarında dereceye giren isimler de ödüllerini aldı. Fotoğraf kategorisinde birincilik ödülünü “17_2” kodlu fotoğrafıyla Serdar Aydın kazandı. Aynı zamanda jüri özel ödülüne de layık görülen Aydın, bu kategoride damga vuran isimlerden biri oldu. Hüseyin Karahan ve Khal Murad Abdullatif Mirza ise sırasıyla ikinci ve üçüncü seçildiler. Reels video kategorisinde ise en iyi video ödülünü “9_1” kodlu çalışmasıyla Ömer Furkan Tümer kazandı. Ödüller, Safranbolu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Bahadır Acar, KBÜ Safranbolu Türker İnanoğlu İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Bedirhan Karakurluk, Fotoğraf Sanatçısı Gülcan Acar, Fotoğraf sanatçısı doğa dostu Cemil Belder tarafından takdim edildi.

Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali'nden çıkarılarak UNESCO Programlarına dahil edilen en iyi restorasyon kategorilerinde de ödüller sahiplerini buldu. En başarılı restorasyon uygulaması onur ödülü Dr. Mahmud Faytrouny konağı, başarılı restorasyon uygulama ödüllleri Recep bey konağı ve Sadullahlar konağına verildi. Konak sahiplerine ödülleri Karabük Valisi Mustafa Yavuz tarafından verildi.

Başkan Köse’den Birlik ve Miras Vurgusu

Safranbolu Belediye Başkanı Mimar Elif Köse, programın finalinde yaptığı konuşmada, Safranbolu’nun UNESCO’daki 30 yıllık serüvenine dair anlamlı mesajlar verdi. Başkan Köse, “Bundan tam 30 yıl önce, bu kentin insanları sevgi, emek ve hürmetle bir mirası geleceğe taşımak için yola çıktı. Bugün, aynı birlik ve heyecanla Safranbolu’nun eşsiz mücevherini daha da parlatıyoruz. O günden; bu güne UNESCO’daki 30 yılı anlatsın istedik 5 gün süren etkinliklerimiz. Sahnedeki ışığı melodiyle harmanlayan Gülcan Acar’dan, geçmişi tüm benliğiyle bize anlatan Süha Arın’a, Anadolu’dan aldığı ilhamı insana nakşeden Cemil İpekçi’den, bu kentin evleri ancak tarihle sıvanmalı diyen Reha Günay’a, mirasına sahip çıkanlardan, kentin belleğini oluşturmak için hatıralarına sahip çıkanlara uzanan harika bir serüven gerçekleştirdik. Bu serüvende ülkenin dört bir yanından korolar ritim tuttu bize, evin yolunu bulmak için ağaçlar ektik peşimize. Ardımızdan gelenler gölgesinde dinlensin diye köklendiriyoruz izlerimizi bu şehirde” dedi. Konuşmasında, kentin UNESCO sürecine katkı sağlayan herkese teşekkür eden Köse, Safranbolu’nun geçmişten bugüne korunan değerleriyle geleceğe ışık tutacağını vurguladı.

Merhum Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ahmet Taner Kışlalı'nın eşi Nilüfer Kışlalı, Ahmet Taner Kışlalı ve Safranbolu arasındaki bağı, Safranbolu'ya katkılarını, Kışlalı'nın hatıra yazıları üzerinden anlattı.

Eski Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan yaptığı konuşmada Safranbolu'nun tarihine sahip çıkarak bugünlere geldiğini, UNESCO tarihinde ve günümüzde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum dedi.

Karabük Valisi Mustafa Yavuz yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı; "Tarihin kokan sokakları, zarif konakları ve yüzyıllardır yaşayan kültürüyle Safranbolu, medeniyetimizin eşsiz bir yadigârı ve insanlığın kültürel mirasına armağanıdır.
Bundan 30 yıl evvel, dünya haritasında bir nokta olarak anılan Safranbolu, bugün, dünyanın dört bir köşesinde yer alan 1223 eşsiz, kültürel hazine arasında yerini almıştır. 1994 yılında, Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki 8.noktası olarak kaydedilen Safranbolu, bu değerli mirasa tanıklık eden 21 farklı kültürel yapımızın kalbinde atmaktadır. Elbette bu listeye dâhil olmak, bizler için yalnızca bir ödül değildir. Tarihimize, kültürümüze ve kıymetli mirasımıza sahip çıkma sorumluluğudur aynı zamanda.
Bu sorumluluk, Safranbolu’da yaşayan herkesin omuzlarındadır."

Yoğun Katılım ve Büyük İlgi

Programa Karabük Valisi Mustafa Yavuz, Safranbolu Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Eski Milletvekili ve Çevre Şehircilik Bakan Yardımcısı olan şu an KARDEMİR Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Mehmet Ceylan, Merhum eski Kültür ve Turizm Bakanı Ahmet Taner Kışlalı'nın Eşi Nilüfer Kışlalı, siyasi parti temsilcileri, kurum müdürleri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, basın mensupları ve vatandaşlar katıldı. Safranbolu’nun UNESCO’daki 30 yılını kutlama amacıyla düzenlenen etkinlikler, kent halkının yanı sıra ziyaretçilerden de büyük ilgi gördü.

Safranbolu’nun UNESCO’daki Yolculuğu Devam Ediyor

Safranbolu Belediye Başkanı Mimar Elif Köse öncülüğünde Safranbolu Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından hazırlanan programlarda 30. yılını geride bırakmanın gururunu yaşayan Safranbolu, 31. yılına daha donanımlı ve tecrübeli bir şekilde adım atmanın heyecanını taşıyor. Beş gün boyunca tarihle harmanlanan etkinlikler, Safranbolu’nun sadece geçmişe değil, aynı zamanda geleceğe de bir miras bırakma azmini ortaya koydu. Tenor Aykut Yılmaz'ın kulakların pasını silen operası ile son bulan unutulmaz programlar, Safranbolu’nun kültürel ve tarihi değerlerinin gelecek nesillere aktarılmasında önemli bir dönüm noktası olarak tarihe not düştü.

blank
blank
blank
blank
blank
blank
blank
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
13 Ağustos, 2025 13:10 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Depresyon İntiharın Başlıca Nedeni: Uzmanlardan Uyarı ve Hayat Kurtaran Öneriler

Karabük, Kaba İntihar Hızında Tehlike Sınırında!

Bölgenin Sesi Gazetesi İnternet Haber Sitesi, Türkiye’de her geçen yıl artış gösteren intihar vakalarını mercek altına aldı.

Güncel araştırmalar ve bilimsel veriler ışığında hazırlanan bu özel dosyada, intiharların ardındaki temel nedenler analiz edilirken, aynı zamanda bu acı tablonun önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekilerek, çözüm yollarına da yer verildi. TÜİK verilerine göre Karabük’teki kaba intihar hızı yüz binde 7,12’ye yükselmiş durumda; bu oran, kentte ruh sağlığı alanında daha kapsamlı ve daha önleyici adımlar atılması gerektiğini ortaya koyuyor.

TÜİK, Dünya Sağlık Örgütü ve ulusal sağlık otoritelerinden elde edilen güncel veriler ışığında hazırlanan bu özel dosyada; intiharın yaş gruplarına göre dağılımı, en sık görülen psikolojik ve sosyoekonomik nedenler, risk altındaki iller ile medya etkisi gibi başlıklar kısaca ele alınıyor. Uzman görüşleriyle desteklenen bu haberde, intiharın önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olduğu bir kez daha gözler önüne seriliyor.

Ulusal Psikiyatri Derneği Duygudurum Bozuklukları Çalışma Birimi, intihar vakalarına ilişkin çarpıcı bulgular paylaştı. Açıklamada, intihar eden veya girişimde bulunan kişilerin yaklaşık %95’inin ruhsal bir bozukluğa sahip olduğu, bu grubun %80’inin depresyon tanısı aldığı vurgulandı.

İntiharın Arkasındaki Sessiz Tehdit: Depresyon

Uzmanlar, intiharla en sık ilişkilendirilen rahatsızlığın depresyon olduğunu belirtti. Bipolar bozukluk gibi duygudurum bozukluklarında da intihar riski yüksek. Depresyon, genellikle erken evrelerinde intihara yol açabiliyor.

Bekâr, boşanmış ya da sevdiğinden ayrılmış erkeklerde intihar riski daha yüksek. Belirtiler arasında enerji kaybı (%97), uyku bozukluğu (%80), iştahsızlık, ilgi kaybı, umutsuzluk ve kaygı ön planda. Her üç depresif hastadan ikisi intiharı düşünüyor; %10 ila %15’i bu düşünceyi hayata geçiriyor.

Depresyon Tedavisinde Ne Yapılmalı?

Tedavide ilk adım hastanın güvenliğinin sağlanması. Ardından tanısal değerlendirme ve uzun vadeli iyilik halini hedefleyen bir tedavi süreci gerekiyor. En etkili yaklaşım, ilaç tedavisiyle birlikte yürütülen psikoterapi. Özellikle bilişsel, kişilerarası ve davranışçı terapi öne çıkıyor.

İleri vakalarda hastaneye yatış, hayati öneme sahip olabiliyor. Alternatif yöntemler arasında transkraniyel manyetik uyarım, EKT, fototerapi gibi uygulamalar yer alıyor.

Toplum Bilinçlenmeli, Aileler Desteğe Dahil Edilmeli

Uzmanlar, depresyonla mücadelede sadece hastaların değil, ailelerin de tedavi sürecine dahil edilmesinin önemine dikkat çekti. Toplumun depresyon belirtileri ve intihar riski konusunda daha fazla bilinçlenmesi gerektiği vurgulandı.

Kimler Daha Riskli?

TÜİK verilerine göre, intihar edenlerin büyük bölümü 15–34 yaş arasında. Erkeklerin yarısı 35 yaş altı, kadınların ise yarısı 25 yaş altı. Ayrıca 75 yaş üstü bireyler de yüksek risk grubunda.

İntihar Nedenleri: Hastalık ve Ekonomik Zorluk İlk Sıralarda

2024 verilerine göre intiharların:

  • %25’i hastalık,
  • %9’u ekonomik sıkıntı nedeniyle gerçekleşiyor.

Yaklaşık %22’sinde neden belirlenemezken%36,8’i “diğer” nedenlerle sınıflandırılıyor.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 4.460 intihar vakası yaşandı. Karaman, intihar oranı en yüksek il olurken; Sinop en düşük oranla dikkat çekti.

Karabük, Kaba İntihar Hızında Tehlike Sınırında

Türkiye’de 2024 yılında 4 bin 460 intihar vakası yaşandığı ve intihar hızının en yüksek olduğu ilin Karaman olduğu açıklandı. TÜİK verilerine göre, Karaman (intihar sayısı 29-kaba hızı yüz binde 11, 01)’ın ardından Bartın (19), Aydın, Tunceli ve Burdur illeri yer alıyor. Karabük’te ise intihar sayısı 18, kaba intihar hızı yüz binde 7,12 olarak açıklandı.

Türkiye’de “İntihar” Aramaları Artışta

Google Trends verilerine göre Türkiye’de “intihar” kelimesinin aranma sıklığı 2004’ten bu yana artış gösteriyor. 2014, 2017 ve 2019, medyada geniş yer bulan intihar haberleriyle aramaların zirve yaptığı yıllar oldu.

Medya Dili Hayat Kurtarabilir

Uzmanlar, intihar haberlerinin medya yoluyla yayılmasının risk oluşturduğuna dikkat çekiyor. “Werther Etkisi” olarak bilinen bu durum, özellikle ünlü kişilerin intiharlarının ardından genel toplumda intihar oranlarını artırabiliyor.

Buna karşılık, çözüm ve yardım yollarını gösteren haberlerin yayılmasıyla ortaya çıkan "Papageno Etkisi", intiharları önlemede etkili olabiliyor. Avusturya’da yapılan bir araştırma, bu tür yayınların yılda ortalama 81 intiharı engellediğini ortaya koydu.

İntiharı Önlemek İçin Ne Yapmalı?

Uzmanlara göre intiharı önlemede en etkili adımlar şunlar:

  • Erken farkındalık,
  • Yakın çevrenin destekleyici yaklaşımı,
  • Profesyonel psikolojik destek,
  • Medyanın sorumlu dil kullanımı,
  • Toplumsal farkındalık kampanyaları
  • Ailelerin tedavi sürecine dahil edilmesi.

Unutulmamalı:

İntihar önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur. Yardım istemek bir zayıflık değil, cesarettir.

Bizi sosyal medyadan takip edin