Karabük Postası tarafından
21 Temmuz, 2016 15:02 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’da Binlerce Kişi “Demokrasi Yürüyüşü” Yaptı

Safranbolu ilçesinde, darbe girişimini protesto etmek amacıyla Demokrasi Yürüyüşü düzenlendi. Yaklaşık 4 bin kişi ellerinde Türk bayrakları ve dövizlerle meydana yürüdü. Dedeoğlu camii önünde başlayan yürüyüşe, Safranbolu Kaymakamı Murat Bulacak, Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, İl Genel Meclisi Ahmet Sözen, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve yaklaşık 4 bin kişi katıldı. Türk bayraklarıyla Misak-ı Milli Meydanı’na yürüyen vatandaşlar, tekbirler getirerek , ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’, ‘Vatan sana canım feda’ sloganları attı. Safranbolu Müzekent Motosiklet Kulübü üyesi 50 motosikletli de yürüyüşe destek verdi. Misak-ı Milli Meydanında toplanan kalabalığa hitaben STK temsilcilerinin ardından konuşan  Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, “Ülkemizin geleceğini karartmak ve çalmak isteyen, yıllardır biriktirdiğimiz demokrasi anlayışımızı, ekonomik gelişmemizi bir anda sona erdirmek isteyen bir küçük çete, bu ülkeyi bir gecede ele geçirebileceğini dünmüş ama bir şeyi aklına getirmemiştir. O da bu milletin kendi irademiz dışında hiçbir iradeyi kabul etmiyoruz düşüncesi, vatan sevgisi, millet sevgisidir” dedi. Bu düşünce ile insanların kendilerini bir anda tankların önüne, uçakların önüne göğüslerini siper ettiğini kaydeden Başkan Aksoy konuşmasına şöyle devam etti; “ Değerli kardeşlerim, inşallah bu birliktelikle bundan sonra hiç kimse bir daha böylesi hareketlere kalkışmayacaktır. Ne oldu da böyle oldu: Ülkemiz köprüleri, hava limanlarını, denizin altından geçitleri ve daha pek çok büyük yatırımı birer birer hayata geçiriyor, dünyanın en büyük yatırımlarını yapıyordu. OECD Ülkeleri arasında en yüksek ekonomik yükselişi yakalamış ülke idi. Milli geliri 15.000 doların üzerine çıkıyordu. Ülkemizde dirlik ve bir düzen vardı. Birileri bunu çekemedi. Birileri Türkiye’nin gelişmesinden rahatsızlık duyuyordu. Malum çete birilerinin eli ile düğmeye bastı ve bu güzel ülkeyi bir içi savaşa sürüklemek istiyorlardı. Aynısını Suriye’de Mısır’da ve Irak’ta yapmış ve başarmışlar idi. Türkiye’yi de bu şekilde yapmayı düşündüler ve liderini öldürmeye yeltendiler. Buna tüm Türkiye karşı çıktı. Değerli dostlar, bazıları diyorlar ki, Safranbolu’da niçin eylem yapıyorsunuz diye soruyorlar. Ben de cevaben, biz aynı gemideyiz, gemi bir noktadan su alırsa o gemi batar. Bizler gemiye su aldırmamak için, her noktasını ayağa kaldıracağız inşallah.” Başkan Aksoy konuşmasını şöyle tamamladı;  “Biz bu dik duruşumuz ile demokrasinin tarafında, insan haklarının tarafında, mazlum milletlerin tarafında ülkemizin tarafındayız,  İslam dünyasının gelecekteki lideri olmak için buradayız. Bizler Kahraman Polisimiz ve Kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz ile birlikte bu ülkenin hiçbir şehrinde, hiçbir mahallesinde kafire, zalime, haine yer olmadığını göstermek için buradayız. 15 Temmuzdan bu yana bu meydanda ülkemizin geleceği için nöbet tuttuğunuz için sizlere yürekten teşekkür ediyor Allah’ a emanet ediyor, Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. “ Safranbolu kaymakamı Murat Bulacak ise konuşmasına, değerli dostlar, ne yazık ki 15 Temmuz gecesi paralele devlet yapılanmasına uşaklık eden bir gurup asker tarafından başlatılan bu darbe teşebbüsü hepimizi yaraladı” diyerek başladı. Bulacak şöyle devam etti;  “O gecenin ilk saatlerinden itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın “ Milletime çağrı yapıyorum, meydanlara gelin, meydanlarda bunlara en güzel cevabı verelim. Bu darbe girişimi asla başarılı olamayacaktır” sözlerinden sonra tüm Türkiye sokaklara, meydanlar döküldü. Bizde Safranbolu olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısına uyduk. Kadını erkeği, genci yaşlısı ile meydanlara çıktık. Ben buradan Safranbolu halkına ülkemiz adına teşekkür ediyorum. Bizler böyle birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuz sürece hiçbir kuvvet bu ülkeyi yıkamayacaktır. Bu düşüncelerle bu uğurda şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.” Konuşmaların ardından meydana toplana kalabalık uzun süre sloganlar atarken okunan ezan ile birlikte vatandaşlar Yatsı namazını kıldılar. Duaların ardından ise meydana kurulan dev ekrandan ülkemizdeki gelişmeler ve  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması izlendi.  

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
28 Temmuz, 2025 15:10 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’teki orman yangınında 120. saate giriliyor

Karabük'te 6 gün önce başlayan orman yangınında 120. saate girilirken ekiplerin sahadaki yoğun mücadelesi sürüyor.

Dün akşam saatlerinde rüzgarın etkisiyle Ovacık ilçesine bağlı Bicikler Köyü yakınlarındaki ormanlık alanda alevler yeniden yükseldi. Yangın, ekiplerin uzun uğraşları sonucu yerleşim yerine ulaşmadan kontrol altına alındı. Bölgede soğutma çalışmaları aralıksız sürdürülüyor. Zorlu arazide görev yapan ekipler, canla başla mücadele ederken hijyen ihtiyaçlarını da görev yaptıkları arazözlerden sağlıyor. Günlerdir yangınla mücadele eden ekipler, kıyafetlerini defalarca yıkayıp yeniden giyerek çalışmalarına devam ediyor.
Yangın bölgesindeki çalışmalar, Orman Genel Müdürlüğü ve çeşitli kurumlardan gelen destek ekiplerinin koordinasyonuyla yürütülüyor.
Yangından etkilenen bölgeler arasında Safranbolu ilçesine bağlı Çavuşlar Mahallesi ile Ovacık ilçesine bağlı Boyalı, Dudaş, Güneysaz, Şamlar, Kışla, Belen, Taşoğlu, Beydini ve Çukur köyleri yer alıyor. Ayrıca Karabük Merkez'e bağlı Kamış, Davutlar, Üçbaş, Ortaca, Mehterler, Tandır, Çukurca, Cumayanı, Cemal Ovası ve Yukarı Kızılcaören köyleri de yangından zarar gördü.
Adana Karaisalı Orman İşletme Müdürlüğü personelinden Mustafa Şahin, "Biz Adana Karaisalı'dan geldik. Arazi zor bir arazi. Yangın büyük. Allah herkesin yardımcısı olsun" dedi. Adana'dan farklı noktalar için ekiplerin Karabük'e geldiğini belirten Şahin, daha önce bu tür arazilerle karşılaşmadıklarını ifade etti.
6 gündür Karabük'te bulunan Çankırı Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerinden Samet Özkan, "Ovacık tarafındaydık biz üç gündür. Dün akşam işte buraya geldik. Soğutma çalışmalarımızı yaptık. Şükür şu duman gözükmüyor. Üst baş önemli değil. Yeter ki ormanlarımız yanmasın" diye konuştu.
Yangınlarla mücadelenin kendilerinin görevi olduğunu aktaran Özkan, şunları söyledi:
"Yani vicdanen de bunu yapmamız gerekiyor. Zaten görevimiz burası. Mecburuz yani bunu yapmaya. Yeşil vatanı korumaya mecburuz. İlk geldiğimizde ekibimle beraber 50 saat falan uyuyamadık. 2-3 saat uykunun arkasına tekrardan başladık. Yoğun bir mücadele verdik abi. Bayağı verdik. Hani bütün arkadaşlarım, bütün ekipler orman teşkilatı, gönüllüler falan bayağı bir mücadelemizi verdik."
Günlerdir yangınlarla mücadele ettiklerini dile getiren Gürhan Ercan, "Biz elimizden geleni yapıyoruz. Ekiplere yardımcı oluyoruz. Bizim bir maddi veya can kaybımız yok. Ormanlarımız çok feci şekilde yandı. Sinsi bir düşmanla karşı karşıyayız. Biz bunu 3-4 defa söndürdük. Hafif bir rüzgarda tekrar uyanıyor bir yerden. Ondan sonra bizim emeklerimiz hep böyle heba oldu" şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin