Ihlas Haber Ajansı tarafından
16 Ekim, 2024 12:10 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safran Yaprağı Atıkları Bilime Hizmet Ediyor

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. İlkay Buran, “Enkapsüle Safran Yaprağı (Petal) Atıklarının Fermente Süt İçeceğinde Fonksiyonel Etkilerinin Araştırılması" başlıklı proje ile TÜBİTAK 2218 yurt içi doktora sonrası araştırma burs programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Proje hem gıda israfını azaltmaya hem de tüketicilere daha sağlıklı ve besleyici ürünler sunmayı amaçlıyor. UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Karabük'ün Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen ve 'dünyanın en pahalı baharatı' olarak adlandırılan safran, Safranbolu'nun asırlık mirası olarak sadece ekonomik bir değer değil, aynı zamanda sağlığa olan faydalarıyla da dikkat çekiyor. Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. İlkay Buran, bu değerli bitkinin yaprak atıklarının gıda atığı olmaktan çıkarılarak fonksiyonel bir bileşene dönüştürülmesi için önemli bir çalışma başlattı. Proje, safran yapraklarının enkapsülasyon yöntemiyle fermente süt içeceklerine eklenmesiyle bu içeceklere sağlık açısından yeni fonksiyonlar kazandırmayı hedefliyor. Bilimsel İnovasyon: Gıda Atıklarının Dönüşümü Dr. Öğretim Üyesi İlkay Buran'ın projesi, safran yaprağı gibi değerlendirilmeyen bitkisel atıkları fonksiyonel gıdalara dönüştürmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda, safran yapraklarının biyoaktif özellikleri incelenerek fermente süt içeceklerine nasıl katkı sağladığı araştırılacak. Safran yapraklarının gıdalarda kullanımı, safran bitkisinin sağlık üzerindeki potansiyel etkilerini daha fazla göz önüne çıkaracak. Proje kapsamında, fermente süt içecekleri üzerine yapılan araştırmalar, safranın sadece baharat olarak değil, aynı zamanda fonksiyonel bir sağlık bileşeni olarak da kullanılabileceğini gösteriyor. Dr. Buran, akademik çalışmaları kapsamında safran üzerine hazırladıkları projede Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Şebnem Budak ve Karabük Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Avni Kırmacı ile birlikte çalıştıklarını belirtti. Proje konusunun Enkapsüle Safran Yaprağı (Petal) atıklarının fermente süt içeceğinde fonksiyonel etkilerinin araştırılması olduğunu söyleyen Buran, Ekim ve Kasım 2023'te hasat edilen Safran yapraklarını kurutup enkapsülasyon işlemiyle belirli solüsyonlardan geçirdiklerini ve ön deneme çalışmalarını başarıyla tamamladıktan sonra TÜBİTAK 2218 programına başvurduklarını ifade etti. Buran, “Bu proje de geçen ay sonuçlandı ve başarıyla bunu gerçekleştireceğiz. Safran, Batı Karadeniz'in en değerli bitkisi olarak bilinir ve 'kırmızı altın' olarak adlandırılır. Bizim amacımız safran zaten değerli fakat atık demeye bile kıyamadığımız bu taç yaprakları ve içerisindeki polenlerin ayrıştırıldıktan sonra değerlendirilmesini istedik. Safran zaten kendisi antioksidan ve fenolikçe zenginiydi. Acaba yapraklarında da aynı bileşenlere sahip mi diye çalışmalarını gerçekleştirdik. Bu projede süt ürünleri antioksidan ve fenolikçe zayıf olduğu için safran yapraklarının enkapsülasyon sonrası fermente süt içeceğindeki kalite analizlerine gerçekleştireceğiz. Burada fiziksel, kimyasal, mikrobiolojik ve fonksiyonel nitelik taşıyan özellikleri değerlendirecek. Bununla birlikte duysal analiz parametrelerine bakılacak” dedi. Safranbolu Safranının 2024 yılında coğrafi işaret almasının uluslararası bir önem taşıdığını da belirten Buran, “Biz de sürdürülebilirlik, atıkların değerlendirilmesi kapsamında bulunduğumuz bölgedeki ürünü değerlendirip bileşenlerinden faydalanmak istedik. Dolayısıyla fonksiyonel bir gıda demek, sağlığa faydalı gıda bileşenlerini bünyemize alabilmek. Biz de bunun süt ürünüyle birlikte bir entegrasyonunu gerçekleştirmek istiyoruz” diye konuştu.
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
09 Mart, 2025 04:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

3 bin 500 yıllık Hitit keteni, kadınlar tarafından tekstil endüstrisine kazandırılıyor

Çorum’daki Şapinuva Antik Kenti’ndeki arkeolojik hafriyatta bulunan yaklaşık 3 bin 500 yıllık keten kumaş modülünden esinlenen bayanlar, Hitit ketenini tekrar üreterek, dokumacılık sanayisine kazandırıyor.
Çorum İş Bayanları Derneği (İŞKAD) tarafından "Eski Dünyanın Yeni Masalı" sloganıyla hayata geçirilen proje çerçevesinde, 3 bin 500 yıllık Hitit keten kumaşı gün yüzüne çıkartılıyor. Çorum’daki hafriyat çalışmalarında gün yüzüne çıkartılan kumaş modülünden esinlenerek hayata geçirilen proje çerçevesinden hazırlanan ve "Hitit keteni" ismi verilen kumaş, dokuma sanayisine kazandırılacak. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından da desteklenen proje ile tarihi kökleri M.Ö. 1400 yılına dayanan Hitit keteninin aslına uygun bir halde tasarlanması, üretilmesi, işlenmesi, markalaşması, atölye/eğitim ortamlarında genç jenerasyonlara aktarılması ve yeni istihdam alanları oluşturulması hedefleniyor.

Proje tanıtım sinemasıyla tanıtıldı
Proje, Çorum Müzesi’nde düzenlenen programda, hazırlanan tanıtım sineması ile tanıtıldı. Programa Çorum Valisi Ali Çalgan ile eşi Halide Çalgan, Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, Belediye Lideri Dr. Halil İbrahim Aşgın, Çorum İş Kadınları Derneği Başkanı Semrin Kaleli, Hitit keten kumaşının bulunduğu, devrin hafriyat lideri Prof. Dr. Aygül Süel ve davetliler katıldı.

"Bunları insanlığa tanıtmamız lazım"
Programda konuşan Vali Ali Çalgan, Çorumlu iş bayanlarının hayata geçirdikleri projeyle, kentin ve ülkenin tanıtımına büyük katkı sağladıklarını vurgulayarak, "Bu tarihi tanıtmak yalnızca Hitit medeniyetine değil, bugün yaşayanlara da borcumuz. Bunları insanlığa tanıtmamız lazım. Bu manada çok değerli bir proje yaptılar. Emeği geçen başta dernek liderimiz olmak üzere Çorumlu iş bayanlarımızı kutluyorum" dedi.
Çorum’un çok kıymetli bir tarihe geçmişe sahip olduğunu tabir eden Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız da, "Hititler’in başşehrinde yaşıyoruz. 7 bin 500 yıllık tarihimiz var. Fakat maalesef bu tarihi anlatamıyoruz. Çorumludan çok Çorum’u savunan Semrin Kaleli ve takımına teşekkür ediyorum. Emekleri geçenlere şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

"Büyük bir coşku ve aşkla kentimizi tanıtmaya devam"
Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ise 8 Mart Dünya Bayanlar Günü’nü kutlayarak, "Bu stant için derneğimizin tüm üyelerine teşekkür ediyorum. İçişleri Bakanlığımız da bu projeyi destekledi. İçişleri Bakanımız ve Bakanlığımıza da teşekkürlerimizi sunuyorum. Durmak yok, büyük bir coşku ve aşkla kentimizi tanıtmaya devam diyorum formunda konuştu.
Dönemin hafriyat başkanlığını yürüten Dr. Mustafa Süel anısına Prof. Dr. Aygül Süel’e plaket takdim eden Çorum İş Kadınları Derneği Başkanı Semrin Kaleli, "Hititler yaşadığı sürece, anıldığı sürece, yaşayacak. Bu yüzden, Şapinova kentimizin kaşifi Aygül Süel ve Mustafa Süel onun anısına bu sinemamızı adadık" sözlerini kullandı.

"Olağanüstü koşullarda, baht yapıtı havasız kalarak bulunmuş yapıtın bir parçası"
Dönemin hafriyat lideri Prof. Dr. Aygül Süel de emeği geçenlere teşekkür ederek, "Biz Anadolu bayanı olarak çok şanslıyız. Neolotik’ten, doğurganlığı olan bayandan başlayarak biz çok şanslıyız. Bayan her vakit destekçidir. Bu bahis için de çok teşekkür ediyorum. Bu gecenin de benim için başka bir manası var. Hafriyat meşakkatli bir iş. Bu buluntu harikulâde, bugüne gelemeyen organik bir husus. Fevkalâde kurallarda, baht yapıtı havasız kalarak bulunmuş yapıtın bir modülü. Doğal bunun için ben en başta canla başla çalışan hafriyat takımıma teşekkür etmek isterim. Mustafa hocayı ayrıyeten anmak istiyorum onun emeği çok farklıydı" dedi.
Program, hatıra fotoğrafı çekilmesi ile sona erdi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.