Karabük Postası tarafından
17 Mart, 2017 14:23 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Ruhunuz Şad Olsun, Sizleri Asla Unutmayacağız

Dünya savaş tarihi açısından büyük önem taşıyan ve Büyük Önder Mustafa Kemal  Atatürk komutasındaki Türk ordu birliklerinin dünyayı şaşırtan cesaret ve kahramanlıklarının sergilendiği, birlik ve beraberliğimizin sembolü 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 102.  yılı bugün  törenlerle kutlanacak  Kendisinden kat ve kat güçlü olan ordulara geçit vermeyen Ulusumuzun üstün cesaret ve özverileriyle yazdığı, tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık destanı olan Çanakkale Zaferi’nin 102. Yılı ve Şehitlerimiz Türkiye genelinde olduğu gibi Karabük’te de yapılacak olan çeşitli etkinliklerle anılacak Çanakkale Zaferinin 102. Yılı ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle ilk program  bugün saat 10.00’da 5000 Evler Şehitlik Anıtı’na  çelenk sunumu ile başlayacak. Çelenk sunumunun ardından Saygı duruşu ve İstiklal Marşımız eşliğinde şanlı bayrağımız göndere çekilecek. Günün anlam ve önemini belirten konuşmaların yapılması ve şiirlerin okunmasının ardından  Saygı Atışı ve Şehitlik Ziyareti ile 5000 Evler Şehitlik Anıtı’ndaki program sona erecek. Anma programına saat 11.00’da  Karabük İl Kültür Merkezi’nde devam edilecek. Buradaki program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayacak. 18 Mart Çanakkale konulu programın sunumunun ardından buradaki program sona erecek. Saat 13.00’de Polis Evi’nde verilecek. 20 Mart Pazartesi günü ise Karabük Üniversitesi 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda Çanakkale Ruhu adlı program düzenlenecek. ÇANAKKALE ZAFERİ 3 Kasım 1914 ve 18 Mart 1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı'nda cereyan eden bir seri deniz savaşlarıyla Gelibolu Yarımadası'nda 25 Nisan 1915 - 8/9 Ocak 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşları, Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır. Yüzyılımızın en büyük savaşlarından biri olan Çanakkale Savaşında Birinci Dünya Savaşı’nı galip bitirmek isteyen düşman devletler, gemileriyle Çanakkale Boğazı’nı geçip İstanbul’u almak istiyorlardı. Osmanlı ordusu, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı’nda aylar süren bir dizi deniz ve kara savaşı yaptılar. 300.000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlar sonucunda, düşman donanmaları ağır kayıplar vererek geri çekildiler. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili bölümü, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle sonuçlandı. Bu nedenle, her 18 Mart gününde Çanakkale Savaşlarını anmaktayız. Çanakkale Boğazını geçmek isteyen İngiliz ve Fransız gemileri, 3 Kasım 1914’de boğazın iki yakasındaki birliklerimize ateş açtılar. Birliklerimizin karşı ateşi ile geri çekilmek zorunda kaldılar. 19 Şubat 1915’de düşman donanması kesin hücuma başladı. Osmanlı ordusunun karşı ateşi ile tekrar geri çekildiler. 18 Mart 1915’de İngiliz ve Fransızlar 16 harp gemisi ile büyük bir hücum daha başlattı. Üç gemisi sulara gömülen düşman donanması, tekrar geri çekilmek zorunda kaldı. Çanakkale Boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan düşmanlarımız, topraklarımıza karadan girmeyi denediler. İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait askerler 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya başladılar. Kara savaşları, 9 Ocak 1916 tarihinde son düşman birlikleri de geri çekilene kadar devam etmiştir. 6-7 Ağustos 1915 gecesi Anafartalara yapılan çıkarma harekatını Mustafa Kemal komutasındaki birliğimiz durdurmuştur. 25 Nisan 1915 ve 9 Ocak 1916 tarihleri arasında, yaklaşık sekiz ay boyunca şiddetli kara savaşları olmuştur.  Çanakkale Savaşları, Türk Tarihinin belki de en önemli savaşıdır. Bugün özgür olarak yaşadığımız bu topraklara çok kolay sahip olmadığımızın bilinmesi gerekir. Allah bizlere, bir daha böyle bir savaş göstermesin!      
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin