Rize-Antalya arasında uçak seferi konulacak
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
28 Eylül, 2024 12:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Rize-Antalya arasında uçak seferi konulacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Rize-Artvin Havalimanında yüzde 89 oranında doluluk oranına ulaşıldığını belirterek “Rize’den her hafta 72 sefer var. Havayolu şirketlerine yüzde 90 doluluğa ulaştığınızda o bölgeye ilave hat planlayın diyoruz. Rize de tam bu eşikte” dedi.
Havalimanının açıldığı tarihten bu yana 15 bin 954 uçak trafiğine ve 2 milyon 400 bine yakın yolcuya hizmet verdiğini ifade eden Bakan Uraloğlu, “Rize-Antalya seferleri gündemimizde. Ekim ayı başında havayolu şirketleriyle bir araya geleceğiz. Bu talepleri karşılamaya çalışacağız” diye konuştu.
ÇAY TV’de katıldığı televizyon programında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Rize’deki ulaştırma ve altyapı projelerini değerlendirdi. Rize Artvin Havalimanı hakkında soruları yanıtlayan Bakan Uraloğlu, Türkiye genelinde 600 civarında uçak bulunduğunu kaydederek 58 havalimanından dünyada 347 noktaya sefer düzenlediklerini ifade etti. Uraloğlu, “Havalimanlarına düzenlenecek seferlerde birkaç kriter var. Bir tanesi arz talep meselesi; bizden izin isterler biz de o izni veririz. Türkiye’de Cumhurbaşkanımızın talimatıyla vatandaşlarımız daha çok uçsun diye biz yurt içi uçuşlarında tavan fiyat uygulaması yaptık. Şu anda bir uçağın yüzde 80’inine kadar olanına kadarı 2 bin 500 liradan yükseğe satamaz hiçbir operatör. Yüzde 20’sini de 4 bin liraya kadar satabilir. Businesslar buna dahil değildir" ifadelerini kullandı.

“Rize ve Trabzon havalimanları birbirinin yedeği değildir"
Uçuş seferlerini haftalık olarak değerlendirdiklerini kaydeden Bakan Uraloğlu, “Rize’den her hafta 72 sefer var. Doluluk oranlarına baktığımızda yüzde 86 ile yüzde 89 arasında. Bu iyi bir oran. Biz yüzde 90 doluluğa ulaştığınızda o bölgeye ilave hat planlayın diyoruz. Rize de tam bu eşikte” dedi.
Ordu-Giresun, Trabzon, Samsun ve Rize-Artvin Havalimanlarının birbirine zararı değil, katkısı olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Rize’de birçok sefer iptalinin olduğu ve Trabzon’a yönlendirildiği ile ilgili gündem oldu. Özellikle zamanında kalkışlar noktasında Rize’nin Trabzon’dan daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Rötarlar ve iptaller konusunda belirleyici olan esasında hava şartları. Rize ve Trabzon çok benzer şartları taşıyor. Birinde iptal edildiyse diğerinde devam eden azdır. Oradaki yedek havalimanı Erzurum’dur. Rize ve Trabzon havalimanları birbirinin yedeği değildir” şeklinde konuştu.

Rize-Antalya Seferleri gündemde
Rize-Antalya seferlerinin de gündemde olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, Ekim ayı başında havayolu operatörleriyle toplantı yapacaklarını belirterek, “Rize- Antalya uçuşları gündemimizde. Kış ve bahar planlarını için operatörlerle toplantı yapacağız. Bu talepleri karşılamaya çalışacağız.” dedi. Bakan Uraloğlu ayrıca İstanbul’a ek seferlerin konulması için çalışmaların başlatıldığını belirterek şu şekilde konuştu:
“Havayolu şirketlerine doğrudan müdahalemiz olmamakla birlikte bu sektörün yöneticisi biziz. Bizim resmi olarak tavan fiyat uygulama yapılmasına yönelik hukuki bir yetkimiz yok. Operatörleri çağırıyoruz. Maliyetlerini alıyoruz. Cumhurbaşkanımıza da arz ederek tavan fiyat koyuyoruz. Burada bir otorite ortaya koyduk ve koymaya da devam edeceğiz. Önümüzdeki ayın başında havayolu şirketleri ile toplantı yapacağız. Kesinlikle kendi inisiyatiflerine bırakmayacağız. Biz fiyatları baskılayarak buraya getirdik.”
Uraloğlu, Türk Hava Yolları’nın 2033 yılına gelindiğinde hali hazırda 460 olan uçak sayısının 813 olacağını kaydederek “O zaman çok daha rahat etmiş olacağız. Peyderpey bu artış gerçekleşecek. Bakın AJet ve Türk Hava Yolları kiralık uçak bulamıyorlar. Hatırlarsınız belki Ajet olayından aksamalar oldu diye çok eleştiri aldık. Dedik ki yurtdışı seferlerinden keseceksiniz. Sonrasında da Türk Hava Yollarından uçak takviyesi yaptılar ve şu anda Ajet düzene girdi.” ifadelerini kullandı. Bakan Uraloğlu, “Rize-Artvin Havalimanında açıldığı tarihten bugüne 15 bin 954 uçak trafiği gerçekleşti, 2 milyon 400 bine yakın yolcu seyahat etti. Yıllık olarak orada 1 milyon üzerinde bir yolcu hareketi var. 2 yıllık bir havalimanı için bu rakamlar çok iyi” dedi.

"Rize Lojistik Limanı’nı 2026 yılında bitirmeyi planlıyoruz"
Rize’ye son 22 yılda 133 milyar lira yatırım yaptıklarını kaydeden Bakan Uraloğlu, Rize İyidere Lojistik Merkezi hakkında, “Biz 2071’e bakan bir ufukla bakıyor ve ona göre planlamalar yapıyoruz. Biz burayı 2026 yılında bitirmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda üstyapı çalışmaları hakkında da kafa yormaya başladık” dedi.
Samsun’dan Sarp’a Hızlı Tren çalışmalarını başlattıklarını da kaydeden Uraloğlu, “Muhtemelen önümüzdeki ay Ankara-Çorum arasının ihalesini yapacağız. Biz bunu hayata geçirdiğimiz zaman Doğu Karadeniz’deki 5 milyonun üzerindeki nüfusa hem yolculuk anlamında hem yük anlamında hitap edeceğiz” diye konuştu.

"İkizdere-Ovit Tüneli arasındaki 19 kilometrelik kesimin ihalesi bu sene içerisinde yapılacak
İkizdere ile Ovit Tüneli arasındaki 19 kilometrelik kesimin ihalesini bu sene içerisinde yapmayı hedeflediklerini belirten Bakan Uraloğlu, “Kırık Tüneli de Türkiye’deki kara yolu tünellerinin en zoru. Bir günde 20 santimetre ilerlediğimiz yerler var. Burası 35 kilometrelik Gölyurt Dağı’nı kısaltıyor. Muhtemelen 2026 yılını bulacak. Devamında da 3 kilometreye yaklaşan Dallıkavak Tüneli var. Burayı da inşallah önümüzdeki sene hizmete açıyoruz.” şeklinde konuştu.

"Salarha Tüneli’nden açıldığı günden bu yana 7 Milyon 610 bin araç geçti"
Salarha Tüneli’nin açıldığı günden bu yana 7 milyon 610 bin araç geçtiğini ifade eden Bakan Uraloğlu, “Yolu da yaklaşık 11 kilometre kısaltmıştır. Zamandan ve akaryakıttan ortalama 433 milyon lira, karbon emisyonundan da 7 bin 604 tasarruf sağlamışız.” dedi. Bakan Uraloğlu devam eden diğer çalışmalar hakkında da bilgi vererek, “Pazaryolu Caddesi bin 100 metre. Orada yerleşim var, altta bir dere var, mevcut yol var ve orayı dik kesen bir cadde var. Orada finale doğru gidiyoruz” açıklamasında bulundu.
Rize Şehir Hastanesi’nin dolgusunun Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığını ifade eden Bakan Uraloğlu, “Karadeniz de yaşanan fırtınalar sonucunda iklim değişikliği konusunda ciddi tespitlerimiz oldu. Aylar süren deneyler sonucunda oraya ne yapmamız gerektiğine karar verdik. Biraz daha tahkimatı denize doğru ilerleteceğiz ve hastanenin etkileneceği yeri tamamen koruma altına almış olacağız. Bunu Sağlık Bakanımızla görüştük. Kararını verdik ve onunla ilgili çalışmayı başlatacağız. Hastane inşaatına engel olmayacak, hastane inşaatı zaten devam ediyor" dedi.

HÜKÜMET İKTİDARA UZAK…
blank
Fevzi Aydın tarafından
17 Aralık, 2024 15:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-

HÜKÜMET İKTİDARA UZAK…

DÜŞÜNCE ve GÖRÜŞ
Fevzi AYDIN

Türk siyasetinin son döneminde, muhalefet ne kadar iktidara uzak ise;
Hükümet de son dönemdeki dış politika ve ekonomik krizler nedeniyle halkın desteğinden uzaklaşmaya devam ediyor…
Cumhuriyetin ikinci yüzyılını, her alanda Türkiye yılı ilan eden iktidar, Türkiye Yüzyılı, Emekli Yüzyılı, Çalışan Yüzyılı, Milli Eğitim Yüzyılı, Sanayi yüzyılı, Kadınlar yüzyılı ilan ederek yeni sayfa açmakta…
Ancak, yüzyıl ilan edilen alanlarda maalesef halkın beklentisi henüz karşılanmış değil…
Ekonomik kararların temelini oluşturan rakamsal değerlendirmeler, gerçekten uzak olunca, halkın beklentileri karşılanmaktan oldukça uzak kalmakta…
Uluslararası ekonomik veriler, özellikle ABD-FED kararları, dünya ekonomisinin yönünü belirlerken, diğer ülkeler de bu kararlar çerçevesinde ekonomilerini yürütmekte…
Ancak Türkiye’de bu kararlara odaklanırken, ekonominin göstergesi olarak açıklanan rakamların, piyasa rakamlarından oldukça düşük olması, halkın temel ihtiyaçlarına ulaşmasını engellemekte…
Halen, halkın temel ihtiyaçlara ulaşmasını engelleyen günlük fiyat artışlarına çözüm bulamayan ekonomi yönetimi, enflasyon artışlarına da çözüm bulmuş değil…
Fiyat artışlarının temel nedeni olan enflasyonun, rakamsal olarak düşürülmesi, piyasanın ateşini düşürmeye yetmiyor…
Asgari ücret ve dolayısıyla çalışan ve emekli aylık artışlarının temel göstergesi kabul edilen enflasyonun düşük gösterilmesi, aynı zamanda çalışan ve emekli aylıklarının da düşü gösterilmesini sağlamakta…
Her iktidarın, çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz ve ezdirmiyoruz söylemleri sadece rakamsal olarak gerçekleşmekte…
Gerçekte ise her dönem çalışan ve emekliler enflasyona ezdirilmekte ve bu gidişle ezdirilmeye devam edeceği görülmekte…
Geçmiş yıllarda iktidarın kendi uyguladığı ekonomik politikada, özellikle seçim dönemlerinde, enflasyon göz ardı edilerek, çalışan ve emekli aylıklarındaki artışlar oldukça yüksek seyretmişti…
Maaş artışlarında ki dengesiz artış enflasyonu körüklerken, ülkeyi kasıp kavuran ekonomik krizin temel nedeni oldu…
Depremler ve Suriye savaşı ülke ekonomisinin krizine kriz eklerken, ekonominin çıkmaza girmesini sağladı…
Ekonominin yeni yönetimi, iktidarın uyguladığı ekonomik politikalara son vererek, uluslararası kabul görmüş ekonomik program uygulamaya sokuldu…
Uluslararası fonların desteği karşılığı alınan ekonomik destek, ekonomik krizi çözmekten uzak kaldı…
Krizin mimarı ekonomik yönetimin aldığı kararları değiştiren yeni ekonomi yönetimi, her alanda uyguladığı vergilerle, çalışan emekli ve halkın temel ihtiyaçlara ulaşmasını engelledi ve engellemeye devam ediyor…
Halkın sorunlarını görmezden gelen iktidar, uyguladığı ekonomik politikalar gereği temel ihtiyaçlara ve vergilere yaptığı zamlarla, halkın desteğinden uzaklaşmaya başladı…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.