blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
30 Aralık, 2024 12:27 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Rektör Kırışık, Üniversitenin Faaliyetlerini Vali Yavuz’a Sundu

Karabük Valisi Mustafa Yavuz ile Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Aralık ayı toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda, Rektör Kırışık, Kasım ayında gerçekleştirilen üniversite faaliyetlerini içeren "Kasım 2024 Bülteni" ile genişletilmiş yıllık bülteni Vali Yavuz’a sundu.

Kasım ayındaki Üniversite faaliyetleri hakkında bilgiler veren Rektör Kırışık, Kasım ayında büyük bir başarıyla gerçekleştirilen Sağlıkfest, Kariyer Günü etkinliği, Uluslararası Kadı Abdülcebbar Sempozyumu, Erasmus proje etkinlikleri, KBÜ Akademinin kurulması, Orman Genel Müdürlüğü ile iş birliği halinde Ahşap Çalışma Takımının kurulması, Karabük Üniversitesinin ÜNİDES projelerinde Türkiye ikincisi olması, Kardemir Enerji-KBÜ Enerji Çalışma Takımı toplantıları, Karabük Belediyesi-KBÜ Kentsel Tasarım ve Mimarlık Çalışma Takımı toplantısında Karabük için hazırlanan mimari projelerin sunulması, KAPGEM Hukuk Politikaları Masası ile Yeni Anayasa toplantısı, İşletme bölümünün akreditasyon çalışmaları, Üniversite genelinde kalite çalışmaları,  Karabük Üniversitesinde sayıları büyük artış gösteren öğrenci, akademisyen projeleri ve kazanılan büyük ödüller, Dünya disiplinler arası bilim sıralamasında Karabük Üniversitesinin Türkiye 16.sı olarak kazandığı büyük başarı, Karabük sivil toplum kuruluşları ile toplantı yapılarak Üniversite-STK ilişkilerinin geliştirilmesinin istişare edilmesi, KBÜ dergi editörleri ile bilimsel yayıncılığın geliştirilmesi toplantıları, Karabük Belediyesi ile enerji verimliliği konusunda ortak proje çalışmalarının başlatılması, Türkistan Devletleri Kültür Buluşması etkinliğinin büyük bir başarıyla Karabük Üniversitesinde yapılması, Özbekistan, Malezya, Romanya Üniversiteleri ile yapılan ortak projeler ve protokoller, Karabük Çankırılılar Derneği ziyareti, musiki programı, Mevlana ÜNİDES projesi gibi kültür ve sanat etkinlikleri, KBÜ Rektörünün TÜBİTAK, TRT, ÖSYM, Orman Genel Müdürlüğü, Gazi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Kayseri Üniversitesi, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Kayseri İleri Malzemeler Sanayi ve Teknoloji A.Ş. ziyaretleri ve yapılan protokoller gibi Karabük Üniversitesi Kasım 2024 faaliyetlerinin bir kısmı hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Ayrıca Karabük ili kapsamında kamu hizmetlerinin geliştirilmesi konusunda istişarelerde bulunuldu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
12 Ağustos, 2025 14:50 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel: “Yerel Basının Susturulması, Milletin Nefesinin Kesilmesidir”

Türkiye İnternet Gazetecileri Derneği (TİGAD) Genel Başkanı Okan Geçgel, son yayımlanan tasarruf tedbirleri genelgesine sert tepki gösterdi. Geçgel, genelge ile gazete ve dergi abonelikleri, reklam ve tanıtım kalemlerinin tasarruf kapsamına alınmasının, yerel basının yaşam damarlarını kesmek anlamına geldiğini belirterek, bu kararın halkın haber alma özgürlüğüne doğrudan zarar verdiğini vurguladı.

Geçgel açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Yerel basın susarsa, milletin nefesi kesilir. Toplumun haber alma özgürlüğü gasp edilmiş olur. Vicdan terazisi bozulur, ülkenin temeline dinamit yerleştirilmiş olur. Maalesef yayımlanan bu genelge, yerel medyanın nefes borusuna pamuk tıkamaktadır. Gazeteler bir bir kapanmakta, dijital medyanın sesi kesilmekte, ekranlar kararmakta, radyolar susmaktadır. Bu, basına karşı yapılmış planlı bir infazdır.”

“Ekonomik bağımsızlığı elinden alınan basın, özgürce nefes alamaz”

TİGAD Genel Başkanı, ekonomik özgürlüğü olmayan bir basının özgürce mücadele edemeyeceğinin altını çizerek, “Özellikle yerel medyanın gelir kapılarına kilit vurmak, halkın gözüne perde çekmek demektir. Bu karar, sadece basına değil, doğrudan demokratik düzenin sağlıklı işlemesine zarar vermektedir” dedi.

Geçgel, yaklaşık 1,5 yıldır her fırsatta tasarruf tedbirlerinde basının kapsam dışı tutulması gerektiğini söylediklerini hatırlatarak, “Basının haklarını savunmak bizim birinci görevimizdir ve bu görevi son nefesimize kadar yerine getireceğiz. Kimse bizden susmamızı beklemesin, bekleyen de karşısında bizi bulur” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

“Tasarruf sadece basına uygulanıyor, şatafat tam gaz devam ediyor”

Geçgel, tasarruf tedbirlerinin yalnızca basına uygulanmasını sert bir dille eleştirerek, şu ifadeleri kullandı:

“Tasarruf tedbirleri deniyor ama maalesef sadece basına uygulanıyor. Kamuda şatafatlı harcamalar tüm hızıyla devam ediyor. Lüks makam araçları, israf dolu programlar, pahalı toplantılar, belediyelerin düzenlediği konserler ve festivaller tam gaz sürüyor. Bütün bu israf kalemleri tasarruf tedbirlerine takılmazken, sadece basının gelirlerini kısıtlamak ve tasarruf tedbirlerinin ilk hedefi yapmak akıl dışıdır. Bunu hiçbir vicdan izah edemez, hiçbir mantık kabul edemez.”

“Bu uygulama, basını sessizliğe mahkûm etme planıdır”

Geçgel, yerel basının yok olmasının ülke genelinde büyük bir bilgi karartmasına yol açacağını belirterek şunları söyledi:

“Yerel basın, halkın gözü, kulağı ve sesidir. Onu susturmak; halkın doğru bilgiye ulaşma hakkını zayıflatmak anlamına gelir. Bu uygulama, basını sessizliğe mahkûm etme riskini taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, susturulmuş bir basın, yarın susturulacak olan halkın habercisidir. Bu yüzden bu mücadele, sadece gazetecilerin değil, 85 milyon vatandaşın mücadelesidir.”

“Basının üç kuruşluk gelirini hedef almak akıl tutulmasıdır”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e ve bakanlık yetkililerine açık bir çağrı yapan Geçgel, “Bu genelgeyi hazırlayanların, basının üç kuruşluk gazete-dergi aboneliği veya reklam gelirinden tasarruf ederek ülkeye ne kazandıracağını anlamış değilim. Bu akıl tutulmasını milletimizin yüksek ferasetine havale ediyorum. Tasarruf bahanesiyle yerel basını yok etmek, bu ülkenin geleceğine vurulmuş en büyük darbedir” dedi.

“Yerel basın ayakta kalamazsa, demokrasi de ayakta kalamaz”

Geçgel, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu ülkenin en ücra köşesinde, zor şartlar altında, çoğu zaman kendi imkânlarıyla halkın sesi olmaya çalışan yerel gazeteciler var. Onların emeğini, alın terini görmezden gelmek, onları yok saymak, bu ülkenin vicdanını yok saymaktır. Yerel basın ayakta kalamazsa, demokrasi de ayakta kalamaz. TİGAD olarak, dün olduğu gibi bugün de basının haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Asla susmayacağız, susturulmamıza izin vermeyeceğiz.”

Bizi sosyal medyadan takip edin