blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
14 Ocak, 2025 16:07 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Rektör Kırışık, Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği dönem toplantısına katıldı

Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi mesken sahipliğinde gerçekleştirilen Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği İstişare Toplantısı’na katıldı.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) üniversitelerarası ortak bilimsel çalışmalar yapmak, lisansüstü programlar açmak, ön lisans, lisans öğrencilerinin ve öğretim elemanlarının karşılıklı değişimini desteklemek ile daha kaliteli bir eğitimi hedeflemek emeliyle kurulan Batı Karadeniz Üniversiteleri Birliğinin periyot toplantısına konut sahipliği yaptı. Rektörlük Senato Salonu’nda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç’un iştirakiyle gerçekleştirilen toplantıda; Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Bilecik Şey Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hacı Ali Mantar, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, Kocaeli Sıhhat ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şakir Taşdemir yer aldı.
Toplantının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç, bayana ve çocuğa yönelik şiddetle uğraşta akademiye büyük misyonlar düştüğünü, toplumsal problemlerin saha araştırmaları ve istatistik araştırmaları açısından irdelenmesiyle muhtemel tahlil yolları ve uğraş yolları geliştirilmesi konusunda büyük adımlar atılabileceğini belirtti.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği İstişare Toplantısı’na mesken sahipliği yapmaktan büyük bir gurur ve memnunluk duyduklarını söz ederek periyot toplantısının Batı Karadeniz bölgesinin eğitimde gelişimi ve kalkınması ile Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği üyesi üniversiteler için de hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Şiddetin önlenmesi konusunda Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği üyesi üniversiteler arasında karşılıklı iş birliği protokolü imzalandı. Toplantıda ayrıyeten birlik üyesi üniversitelerin kütüphaneleri arasında iş birliği yapılmasına dair protokole de imza atıldı. Yeniden üye üniversiteler ortasında yapay zeka konusunda gerçekleştirilecek çalışmalarda iş birliği gerçekleştirilmesi konusunda mutabakata varıldı. Toplantı çerçevesinde mevcut devir başkanlığı misyonunu tamamlayan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun’un akabinde, oy birliği ile Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal seçildi.
Toplantıyı kıymetlendiren Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, toplantının Batı Karadeniz bölgesindeki üniversiteler ortasında iş birliğini geliştirmek ismine çok değerli bir platform sunduğunu belirtti.
Rektör Kırışık, toplantıya konut sahipliği yapan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesine teşekkürlerini sunarak, birlik üyesi üniversiteler ortasındaki bu cins ortak çalışmaların Batı Karadeniz bölgesindeki eğitim kalitesinin artırılmasına ve toplumsal problemlerin tahliline yönelik faal projelerin hayata geçirilmesine değerli katkılar sağlayacağına olan inancını lisana getirdi.
Son olarak, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal’ı devir başkanlığına seçilmesinden ötürü tebrik eden Prof. Dr. Kırışık, birlik üyeleri ortasındaki iş birliğinin güçlenerek devam etmesi temennisinde bulundu.
Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği İstişare Toplantısı, günün anısına çekilen hatıra fotoğrafının akabinde son buldu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Atilla Çilingir tarafından
08 Ekim, 2025 11:03 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

KKTC CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNE GİDERKEN…

    19 Ekim 2025 Pazar günü KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktır. Bugüne kadar bağımsızlar da dâhil 8 adayın başvurduğu bu seçimin en güçlü iki adayı var.

    İlki halen Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Sn. Ersin Tatar, diğeri ise CTP Genel Başkanı Sn. Tufan Erhürman…

    Seçimin bu iki aday arasında geçeceği kesin. İlk Turda %50+1 oy alan yeni Cumhurbaşkanı olacak. KKTC’de yapılan anketler bu seçimin başa, baş geçeceğini gösteriyor. %14 civarında olan kararsızlar bu seçimin sonucunu belirleyecek.

    Her iki adayın seçim vaatlerine bakıldığında Sn. Tatar halkının kayıtsız şartsız egemenliğini, adada iki devletli çözümü, Sn. Erhürman ise sonu ‘’Birleşik Kıbrıs’’ olan federasyonu destekliyor.

   Ancak 1968 yılından beri adada devam eden çözüm sürecine bakıldığında federasyon odaklı hiçbir çözüm modeli kabul görmedi!

   Çünkü bu modelin içinde var olan ve Türk tarafına verilmesi düşünülen en küçük taviz dahi Rum tarafınca ret edildi.

  Yönetim, toprak paylaşımı, mülkiyet ve garanti başlıklarının içerisindeki federatif çözüm modeli ne zaman ortaya konulsa Rum tarafı çözüm masasını terk etti.

  2016-2017 yıllarında Crans Montana’da yapılan son görüşmeler devam ederken, GKRY okullarında Enosis’in yıl dönümü kutlanıyor, Rum Ortadoks Kilisesi Kıbrıs Türk tarafına azınlık haklarından başkası verilemez açıklamasını yapıyordu…

   Sözün özü Rum tarafı adanın yönetimi kendilerinde olmadığı sürece; ne federasyona ne de başka bir çözüm modeline evet demeyecektir.

  Rumların bu saplantılı davranışları üzerine özellikle Türkiye bundan böyle federasyon modelinin artık çözüm olmaktan çıktığını, adada iki yapılı devlet modelinin gerçekçi bir çözüm olacağını açıklayarak, KKTC’nin uluslararası camiada tanınması için her platformu kullanmaya başlamıştır.

  İşte 19 Ekim Pazar günü KKTC de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi yıllardır yaşanan bu sürecin Kıbrıs Türk Halkının üzerinde yapmış olduğu etkiye göre şekillenecektir.

   Yani bir tarafta federasyoncular, diğer tarafta iki devletli yapıyı destekleyenler olacaktır…

   Pekiyi, hangi tarafın adayı ipi göğüsleyecektir?

    Aslında yaklaşık 60 yıldan beri konuşulan çözüm sürecine, yapılan seçimlere bakıldığında hiçbir model sonuca etki etmeyeceğinden, halk sadece kendisine yakın gördüğü, geleceğini iyi savunacak adayı seçecektir.

  Bugünün KKTC’sinde Sn. Ersin Tatar halka en yakın, halkın içinde yaşayan bir Cumhurbaşkanlığı sergilemektedir.

  Sn. Tufan Erhürman ise 1,5 yıllık başbakanlığı ile tanınmaktadır…

   Bu arada KKTC’de unutulmaması gereken iki cumhurbaşkanlığı dönemini de hatırlatmak gerekirse; Mehmet Ali Talat ve Mustafa Akıncı’nın cumhurbaşkanı olduğu dönemlerde; federasyonun savunulduğu çözüm adı altında Rum tarafına verilen teslimiyetçi tavizlerin unutulmaması, bu süreçleri yaşayan halkın 19 Ekim de oy kullanırken Rumlarla iç, içe yaşayıp yaşayamayacaklarını da değerlendirmeleri gerekir.

  Bir hatırlatmada KKTC Cumhurbaşkanlarının seçildikten sonra yapmış oldukları yeminin içeriğidir. Bu yemin metni Kurucu Cumhurbaşkanı rahmetli Sn. Denktaş döneminden beri değişmemiş, seçilen her cumhurbaşkanı aşağıdaki yemini yapmıştır.

    ‘’Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma; halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağıma; her yurttaşın insan haklarından ve temel hak ile özgürlüklerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa ve yasalara bağlılıktan ayrılmayacağıma; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma namusum ve şerefim üzerine ant içerim."

  Daha ilk satırında ‘’yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız ve şartsız egemenliğini’’ koruyacağına dair namus ve şerefi üzerine yemin edecek olan Cumhurbaşkanı nasıl olur da sonu ‘’Birleşik Kıbrıs’’ olan Federasyon modelini yeniden halkın önüne koyacaktır?

   Ben siyasetçi değilim ama adadaki siyasi gelişmeleri yakinen takip ederim. 1985 yılında yapılan ilk genel seçimde adada görevliydim. O zamanki coşkuyu hala hatırlarım.  Ancak aradan geçen 40 yıl çok şeyi değiştirmiş, adada defalarca yapılan seçimler, hayat şartları her şeye yeni baştan şekil vermiştir.

  Bu nedenle adanın kuzeyinde de, güneyinde de yaşam çok değişmiş, halkın önceliği seçim şartlarına değil; yaşam şartlarına odaklanmıştır.

  Ada coğrafyasındaki uluslararası gelişmelerin Kıbrıs’a yansımaları da farklı olmuş, bu bölgedeki enerji yataklarının zenginliği, adanın jeostratejik konumu siyasi gelişmeleri de çok etkiler olmuştur.

  Ancak her ne yaşanırsa yaşansın önemli olan halkın kendi geleceğini nasıl görmek istediğine odaklanmıştır. Bu seçimlerin sonucunu da bu gelecek belirleyecektir.

  Kıbrıs Türk Halkı eğitim seviyesi yüksek, milli menfaatlerine öncelik veren, 42 yıldan beri özgürce ve mutlu bir şekilde yaşadıkları devletinin kıymetini bilen, seçeceği adayın niteliklerini, becerilerini, yapabileceklerini ölçümleyen bir toplumdur.

  İşte bu nedenledir ki, yeni cumhurbaşkanı bu değerler ve ölçümler çerçevesinde seçilecektir.

Atilla Çilingir

www.atillacilingir.com

05 Ekim 2025

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.