Karabük Postası tarafından
04 Ağustos, 2014 09:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Rafet El Roman’dan İnebolu’da Coşku Dolu Konser

KASTAMONU İnebolu Belediyesi tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen İnebolu Uluslararası Heyamola Deniz Şenlikleri Kültür ve Sanat Festivali, ünlü sanatçı Rafet El Roman'ın konseriyle son buldu. Konser başından sonuna harika bir performans sergileyen ünlü sanatçı, en güzel ve en sevilen şarkılarını İnebolu için seslendirdi. Zaman zaman hareketli şarkılarıyla izleyenleri coşturan Rafet El Roman, zaman zaman da en romantik şarkılarıyla unutulmaz bir konser verdi. Rafet El Roman konserde bir de sürpriz yaparak Kalbine Sürgün şarkısındaki düeti ile ünlenen sanatçı Ezo'yu sahneye davet ederek birlikte düet yaptı. Konser sonunda İnebolu Belediye Başkanı Engin Uzuner tarafından Rafet El Roman'a Atatürk Rölyefi hediye edildi. Uzuner, ünlü sanatçıya hediyesini takdim ederken "Gurur verici bir ilçede konser veriyorsunuz. Kurtuluş Savaşı'nda her şey bitmişken İstanbul'dan kaçan cephaneler işte bu limandan Anadolu'ya gönderildi. Sizin gibi sanatçıları burada görmek gerçekten onur duyuyoruz." dedi. Ünlü sanatçı Rafet El Roman'da Atatürk Rölyefi için "Hayatımda aldığım en kıymetli hediye oldu" sözünü kullandı.
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
26 Kasım, 2025 09:40 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Karabük’ün Demir Çelik Hafızası Müzeye Dönüşecek mi?

Türkiye’de ağır sanayinin temellerinin atıldığı Karabük, fabrikalar kuran fabrika  olarak bilinen KARDEMİR’in doğduğu şehir olmasına rağmen, bu dev mirası kurumsal bir çerçevede yaşatacak bir Demir Çelik Müzesi’ne hala  sahip değil. Sanayi tarihinin merkezinde yer alan Karabük’te böyle bir müzenin bulunmaması önemli bir eksiklik olarak değerlendiriliyor.

Türkiye’nin ağır sanayi üssü ve demir çeliğin başkenti olan Karabük, tarihi bir mirası yaşatma konusunda büyük bir boşluğu hissediyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarında fabrikalar kuran fabrika unvanıyla kurulan KARDEMİR, ülke sanayisinin kalbi oldu. Ancak bu zengin tarihi, emek hikayelerini, zorlu üretim süreçlerini ve sosyal hayatı bir araya getirecek bir Demir Çelik Müzesi'ne yıllardır sahip değil.

DÜNYADA ÖRNEKLERİ VAR, KARABÜK İÇİN NEDEN GEÇ KALINIYOR?

Dünyanın dört bir yanında demir çelik üretimiyle anılan kentler, endüstriyel miraslarını müzelerle geleceğe taşıyor. Almanya’dan Çin’e kadar bu sektörde söz sahibi olan ülkeler, kurdukları müzelerle hem tarihe ışık tutuyor hem de turizme katkı sağlıyor. Türkiye’nin bu alandaki lokomotifi Karabük ise henüz somut bir adım atmış değil. Bu durum, kent kimliği ve Türkiye sanayi tarihi açısından ciddi bir eksiklik olarak görülüyor.

Bir kentin hafızasının ancak kendi eliyle doğru şekilde inşa edilebileceği ifade edilirken, Karabük kendi hikayesini müze vitrinlerine taşıyamadığı sürece, bu tarihin başkaları tarafından yazılmasına seyirci kalma riskiyle karşı karşıya. Geçmişin deneyimlerini, emek hikayelerini ve teknolojik dönüşümü gelecek kuşaklara aktaracak bir müzenin kurulmasının ertelenmemesi  bir sorumluluk olarak değerlendiriliyor.

MÜZE VE BELGESEL İLE GELECEĞE TAŞINACAK MİRAS

KARDEMİR bugün bir Türkiye şirketi olsa da kökleri ve temelleri Karabük’e ve Karabüklülere dayanıyor. Öyle ki, bir Demir Çelik Müzesi'nin kurulması ve  bu müzenin içinde KARDEMİR’in kuruluşundan itibaren yaşananların, yöre halkının fabrikayı ve kenti yaşatmak için verdiği mücadelenin anlatıldığı kaliteli bir belgesel yapılıp, kente gelen herkese izletilirse  Karabük’e bakış açıları çok daha farklı olurdu.

Aynı şekilde, KARDEMİR’de çalışan genç işçiler ve aileleri de belli periyotlarla bu müzeye götürülüp belgeseli izleyerek, nasıl bir tarihi mirasın parçası olduklarını görseler, işlerine daha sıkı sarılmazlar mı? Emeklerini ve alın terlerini daha bilinçli bir şekilde ortaya koymazlar mı? şeklinde görüşler dile getiriliyor.

JAPONYA’DAKİ "ŞOK TESTİ" UYGULAMASI, BU KONUDA İLHAM VERİCİ BİR ÖRNEK

Öte yandan Japonya’daki "Şok Testi" uygulaması, bu konuda ilham verici bir örnek olarak öne çıkıyor.  Japon öğrenciler, eğitim hayatlarının başında ülkenin ulaştığı yüksek teknolojiyi görüyor ve "Sizin atalarınız bunu yaptı, siz daha fazlasını yapabilirsiniz" mesajını alıyor. Ardından Hiroşima ve Nagazaki’ye götürülerek, birlik ve beraberlik içinde çalışmamanın sonuçlarını yerinde görüyorlar. İşte bu "yerli ve milli" ruh, eğitimin temeline yerleştiriliyor.

Karabük’te de kurulacak bir müze ve hazırlanacak belgesel ile benzer bir bilinç oluşturulabilir. Karabüklülük ruhunun canlı tutulması, genç nesillere ilham verilmesi ve kentin sanayi hafızasının doğru bir şekilde aktarılması mümkün olabilir.

GÖREV OFLAZ’A DÜŞÜYOR

Karabüklüler, yıllardır hayata geçirilmeyen bu projenin gerçekleşmesi için umutlarını KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Oflaz’a bağlamış durumda. Oflaz döneminde, on yıllardır yapılmayan müzenin ve kaliteli belgeselin hayata geçirileceğine inanılıyor. Böyle bir proje, 50 yıl sonra bile  Oflaz’ın adından hayırla söz edilmesini sağlayacak kadar değerli görülüyor. Karabük’ün demir çelik hafızasının bir müzeye dönüşmesi, sadece geçmişi korumak değil, aynı zamanda geleceği inşa etmek anlamına da geliyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin