Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Eylül, 2023 20:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Paul Onuachu, Trabzonspor formasıyla 230 günlük gol hasretini bitirdi

Trabzonspor’un 29 yaşındaki Nijeryalı forveti Paul Onuachu, yeni grubuyla 230 günlük gol hasretine Beşiktaş karşısında son verdi.
Trabzonspor’un transferin son günlerinde İngiltere’nin Southampton FC grubundan kiralık olarak takımına kattığı Paul Onuachu, yeni kadrosuyla gol hasretini bitirdi. 2.01’lik forvet, Trendyol Muhteşem Lig’in 5. haftasında bordo-mavililerin alanında Beşiktaş’ı 3-0 mağlup ettiği müsabakada grubunun birinci golünü kaydeden Onuachu, 230 günlük gol hasretine de Karadeniz takımında son verdi.
Son gollerini 29 Ocak 2023’te Belçika’nın Genk grubunda forma giydiği periyotta RFC Seraing ağlarını 2 sefer sarsarak kaydeden Nijeryalı oyuncu, Southampton FC mesleğinde ise golle tanışamadı. 7 gün evvel geldiği Trabzon’da birinci maçına çıkan Onuachu, yaklaşık 8 aydır süren gol hasretini bitirdi.
Danimarka grubu FC Midtjylland’da çıktığı 179 maçta 74 gol, 23 asistle oynayan başarılı futbolcu, KRC Genk mesleğinde ise 134 karşılaşmada 85 gol, 10 asistlik performans ortaya koymuştu.

İngiltere’de aradığını bulamadı
Danimarka ve Belçika mesleklerinin akabinde İngiltere’de Southampton’a 18 milyon Euro karşılığında transfer olan Onuachu, burada forma giydiği 12 çabada golle tanışamadı. İngiltere macerasının akabinde Trabzonspor’a gelen 29 yaşındaki futbolcu, gol hasretini de dindirmiş oldu.

Trabzonspor’un kule forvetleri
Bordo-mavililerde son 4 yılda forvet sınırında uzun uzunluklu futbolcular, daha uygun performans ortaya koyuyor. 2019-2020 döneminde 1.95 uzunluğundaki Alexander Sörloth, 49 resmi maçta 33 gol kaydetti. Bordo-mavililerin şampiyon olduğu 2021-22 döneminde grubun gol yükünü çeken 1.93’lük Cornelius da 49 karşılaşmada 20 gol kaydetmişti.
2022-23 döneminde ileri uçta vazife alan Umut Bozok ve Gomez ile Trabzonspor, üçüncü bölgede oyuncuların uzunluklarını kısaltmıştı. 1.78’lik Umut Bozok, 41 maçta 10 gol atarken, 1.86’lık Gomez ise 35 müsabakada 7 gol kaydedebildi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Okuyucudan Gelenler tarafından
09 Mayıs, 2025 14:58 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Tezgâhın Ötesinde, Çeliğin Gerçek Ağırlığı

Bazı sayılar vardır ki, bir muhasebe kaleminden çok daha fazlasını anlatır. Ve bazı suskunluklar vardır ki, içlerinde haykıran hakikatin yankısı dolaşır.

. Ne hazindir ki, KARDEMİR gibi bu memleketin alın teriyle, çelik gibi iradesiyle yoğrulmuş bir değerin üstünde bugünlerde kimilerinin başka hesaplar yaptığı, karanlık gölgelerin kol gezdiği görülüyor.

Şirketin bilançolarına eğilen, kalem oynatıp rakam yuvarlayan, masa başında kıvrak zekâsını sanal bir itibar mücadelesine yatıranlar… Oysa gerçek, parantez içinde duran bir zarardan çok daha derindir. 3 milyar 31 milyon liralık zarar sanki bir eksikmiş gibi, üzerine 969 milyon da onlar ekleyip “4 milyar” deyiverenler… Siz hiç hesap yaparken vicdanı da dahil ettiniz mi?

Bir de çıkarıp eski defterleri, 10 dolara satılan kütüğü bugünle kıyaslayanlar var. Koca bir endüstri devriminin, yeşil çelik hedefinin, karbon nötr üretiminin, iklim yükümlülüklerinin, döngüsel ekonominin dönüştürdüğü bu sektörü hâlâ eski fiyatlar üzerinden değerlendirenler… Ne diyelim, zamana takılıp kalanlara çare yok.

Ama bir çare var; gerçeği söylemek. Prof. Dr. İsmail Demir’in kelimelerinde, sadece bir şirket yöneticisinin değil; bir yükün, bir vizyonun ve bir memleket meselesinin sorumluluğunu taşıyan bir yüreğin sesi var. “Bu şirket ne birilerinin arka bahçesi ne de yöneticileri birilerinin emir eridir,” diyor. Çünkü bu çelik gömleğin içine kimlerin girmeye çalıştığını, kimlerin “arka kapıdan” gelecek devşirmek istediğini artık herkes görüyor.

Demir’in söyledikleri çok açık ve samimi duygular üzerine kurulu. KARDEMİR’in çıkış yolu, rakam oyunlarıyla değil; yeşil dönüşümle, temiz enerjiyle, bilimle, teknolojiyle, katma değeri yüksek üretimle mümkün olacak. Dünya, üretimi yeniden tanımlarken, bu toprakların çeliği hâlâ eski mantıkla tartılamaz. O terazi artık başka kalibrede çalışıyor.

Karabük halkına verdiği mesaj da inceliklerle dolu. “Biz Türkiye’nin şirketiyiz ama Karabük’ün omuzlarında yükseliyoruz.” Ne zarif bir sadakat, ne açık bir bağlılık… Yardım politikalarında, istihdam kararlarında Karabük’ü önceleyen bir anlayış, yalnızca kurumsal bir tavır değil; aynı zamanda vefa ile şekillenmiş bir gönül dili.

Ve çalışanlara dair söyledikleri… “En büyük gücümüz onlar,” diyor. Bir yönetici düşünün ki, zararın konuşulduğu masada emeği unutmuyor. Onlara söz veriyor, toplu sözleşmede destek oluyor. Çünkü biliyor ki bu şirketi ancak emekle, inatla, sabırla ayağa kaldıracak olan yine o insanlar.

Bugün KARDEMİR üzerinden siyaset devşirmeye çalışanlar, kendi küçük hesaplarını memleketin büyük meselelerinin önüne koyanlar bilsin ki, bu çelik öyle kolay bükülmez. Bu irade, birkaç spekülatörün yaz-boz tahtası değildir.

Belki birileri için KARDEMİR sadece bir şirket, bir tablo, bir grafik… Ama bu topraklar için o, istihdamın adı, çelik bilekli insanların emeğinin ve alın terinin simgesi, yani Karabük’ün kalbidir.

Ve unutulmamalıdır: Bu kalp, yalanla değil, yalnızca zırhı çelikten yapılmış insanların hakikat arayışları ile atar.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.