blank
Berkay Doğan tarafından
26 Haziran, 2025 14:02 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Öz Sağlık-İş, Kamu Çerçeve Protokolü’nü açıkladı

Hak-İş Konfederasyonu, aylardır süren Kamu Çerçeve Protokolü görüşmelerine ilişkin bir bildiri yayımlayarak, TÜHİS tarafından sunulan teklifin kabul edilemez olduğunu ve çalışanların taleplerinin karşılanması gerektiğini kamuoyuyla paylaştı.

Karabük’te Hak-İş Konfederasyonu kamu çerçeve protokolünü Öz Sağlık-İş Sendikası Şube Başkanı Damla Yılmaz Ekemen Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı.

Başkan Damla Yılmaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Bizler HAK-İŞ’li emekçiler olarak, aylar önce başlayan Kamu Çerçeve Protokolü sürecini umutla ve sabırla takip ettik. Bu sürecin, emeğimizin karşılığını alacağımız, geçim derdimize çare olacak bir toplu sözleşmeyle sonuçlanmasını bekledik.

HAK-İŞ olarak: Yevmiyeler arasındaki yürürlük süresinden kaynaklı farklılıkların giderilmesini,

Ücretlerde yaşanan gerilemenin telafi edilmesi için taban ücretin 1.800 TL’ye çıkarılmasını,

İşe yeni başlayanlarla tecrübeli işçiler arasında farklılık olması için kıdem zammının ücrete eklenmesini,  -Birinci yılın ilk altı ayı için ise %50 oranında zam yapılmasını talep ettik.

Ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen, geldiğimiz noktada TÜHİS’in sunduğu teklif ne yazık ki bizleri hayal kırıklığına uğrattı. TÜHİS; birinci altı ay için %16’lık bir zam teklifi sundu. Ancak ilk beş ayda gerçekleşen enflasyon şimdiden %15’e ulaşmış durumda. Yani teklif edilen bu zam, daha cebimize girmeden neredeyse kaybolmuş durumda.

Bu nedenle, TÜHİS tarafından sunulan artış oranlarının, bizlerin içinde bulunduğu ekonomik koşulları ve geçim mücadelesini yansıtmadığını düşünüyoruz.

HAK-İŞ olarak bu teklifi bu haliyle müzakere etmeyi uygun bulmadığımızı açıkça ifade ettik.

Yüksek enflasyon, artan kira ve temel ihtiyaç fiyatları ortadayken;  Alım gücümüz her geçen gün düşerken;  Biz hâlâ aylardır sözleşmenin sonuçlanmasını bekliyoruz.  

Hükümet Yetkililerimiz tarafından yapılan açıklamalarda ülkemizin büyüdüğü, üretimin arttığı, zor dönemin geride kaldığı ifade ediliyor. Bu gelişmeler biz emekçilere umut veriyor, ancak bu olumlu tabloyu kendi hayatlarımızda yeterince hissedemiyoruz.

Bizler, emeğiyle geçinen insanlar olarak sadece adil bir ücret, insanca yaşam ve büyümeden hakkettiğimiz payı talep ediyoruz. Biz yeni ve daha kapsayıcı, taleplerimizi ve beklentilerimizi karşılayacak, mağduriyetlerimizi giderecek bir teklifin sunulmasını talep ediyoruz. Beklentimiz, çalışanı merkeze alan, geçim koşullarını gözeten adil bir teklifin ortaya konmasıdır.

HAK-İŞ’li emekçiler olarak bizler emeğimizin hakkını istiyoruz. Türkiye büyürken, emeğin payı küçülmesin diyoruz. Gelir adaletinin sağlanmasını ve toplu sözleşmenin bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz.

Yetkililer, sürecin devam ettiğini ve yeni bir teklif üzerinde çalışıldığını iletti. Yeni teklifin bir an önce verilmesini istiyoruz. Bizler ülkemizin birliği, refahı ve kalkınması için fedakârca çalışmaya devam edeceğiz. Ama bizler, HAK-İŞ’li emekçiler olarak bugün meydanlardan güçlü bir şekilde sesleniyoruz:  Bu süreç daha fazla uzamamalı! Kamu işçisinin iradesi dikkate alınmalı!  Sunulacak yeni teklif, emekçilerin beklentisini karşılamalıdır!

HAK-İŞ olarak her zaman müzakereden, uzlaşıdan, sorunları masada çözmekten yanayız. Ülkemizin sorunlarına yenilerini eklemek, yeni kaos ve krizlerin yaşanmasını asla istemiyoruz. Ama unutulmasın ki Kamu Çerçeve Protokolündeki taleplerimiz ve beklentilerimiz karşılanmazsa, demokratik haklarımızı kullanmaktan da geri durmayacağımızı ifade ediyoruz. Refahımızı artırmayan, sorunlarımızı çözmeyen hiçbir teklife de evet demeyeceğiz. Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın dediği gibi: “İşçinin iradesi Kırmızı çizgimizdir.” Bu iradenin sonuna kadar takipçisi olacağız.

HAK-İŞ’li emekçiler olarak, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, yaşadığımız zorlu süreçler ve mağduriyetlerimiz göz önünde bulundurularak, Kamu Çerçeve Protokolü’nün bir an önce beklentilerimizi karşılayacak şekilde sonuçlandırılmasını beklediğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Yaşasın HAK-İŞ, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz."

Karabük’teki açıklamaya çok sayıda sendika üyesi ve sağlık çalışanı da katılarak destek verdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
29 Temmuz, 2025 00:22 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Kavurucu sıcaklarda kenevirden üretilen kıyafetlere yoğun ilgi

Samsun’da Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu atölyede, doğal yapısıyla öne çıkan kenevir kumaşından giysiler üretiliyor. Nefes aldıran yapısıyla dikkat çeken kenevir kumaşından kıyafetler ilgi görüyor.
Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde, kavurucu yaz sıcaklarında nefes aldıran yapısıyla öne çıkan kenevir kumaşından bayan ve erkek kıyafetleri üretiliyor. 22 ahşap dokuma tezgahı ve 18 işçiyle faaliyetlerine devam eden atölyede, yüzlerce yıllık kültürel miras günümüz dizaynlarıyla buluşturuluyor. Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi Sorumlusu Şermin Fazilet, kenevirden yapılan kıyafetlerin sert yapısına karşın bedenin elektriğini aldığını, kenevir kumaşının yaz aylarında serin tutmasıyla tercih sebebi olduğunu söyledi.

"Her ilmekte hayatın tüm tonları var"
Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi Sorumlusu Şermin Fazilet, atölye çalışmalarıyla ilgili, "Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan atölyemizde 22 ahşap dokuma tezgahı ve 18 çalışanla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Unutulmaya yüz tutmuş Türk dokumalarının yaşatılması, doğal kumaşların sağlıklı yapısıyla toplumsal farkındalık amaçlıyoruz. Yüzlerce yıllık kültürel mirasımızı günümüze taşıyoruz. Geçmişin izlerini bugünün dokumalarıyla buluşturuyoruz. Dokumalarımızda şimdi sözlere aktarılmamış kaç his ve fikir motiflere aktarılmıştır. Her ilmek sevinç ve hüzün üzere hayatın tüm tonlarını taşımaktadır. Dokumaların değeri de burada anlaşılıyor. Aktüel dizaynlarla tarihi kıymeti olan Türk dokumalarını günümüz dokumasıyla buluşturarak kıyafete dönüştürüyoruz" dedi.

Kadın emeğiyle tabiattan modaya
Kadın istihdamına özel ehemmiyet verdiklerini belirten Fazilet, şunları söyledi: "Doğal kumaşların sağlıklı yapısından insanların faydalanması için yüklü olarak giysi kısmına yöneldik. Kullandığımız iplik kenevir liflerinden oluştuğu için büsbütün doğaldır. Kimyasal hiçbir sürece tabi tutulmayan kenevir, bakteri bulundurmuyor. Bedenin hava almasını sağlıyor. Pamuk ve ketene oranla daha sağlıklıdır. Terletmez, bedenin hava almasını sağlar. Yazın serin, kışın sıcak fiyat. Ayrıyeten takı, çanta, fular, bileklik, kolye modelleri yapıyoruz. Bayan kıyafetlerinde elbise, etek, ekip, trençkot biçiminde kıyafetlerimiz var. Erkek koleksiyonunda iç giysiye yöneldik. Ceket, gömlek ve kravat yapıyoruz. Nevresim kadroları, perde, kırlentler yapıyoruz. Her türlü tasarımı kenevir kumaşından şekillendirerek insanlarımızın beğenisine sunuyoruz. İlgi çok hoş. Sert yapıya sahip olmasına karşın bedenin elektriğini alıyor. Buradan bulunan bayanlarımız hem manevi kıymeti olan Türk dokumalarını günümüze taşırken hem de onların toplumsal, ekonomik olarak güçlenmelerine katkı sağlıyoruz. Olumlu ayrımcılıkla büsbütün bayanlarımızdan oluşan bir gruba sahibiz. Büyükşehir Belediye Liderimiz Halit Doğan’a teşekkür ederim."

Bizi sosyal medyadan takip edin