Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

ORTADOĞUDA GÜÇ OYUNLARI…

Köşe Yazıları Yayın: 05.11.2019 09:35

Demokrasi getireceğiz bahanesiyle, Arap baharıyla başlatılan ve bugün çok farklı duruma gelen Suriye’de devam eden küresel güçlerin güç dengesi ve Ortadoğu ülkelerinin kendini kurtarma çabaları…

Arap baharıyla birlikte ortaya çıkan ISID terör örgütü küresel güçlerin de desteğiyle Ortadoğu’nun büyük kısmında hâkimiyet kurdu…

Ortadoğu’yu adeta merkez haline getiren ISID terör örgütü, kanlı eylemleriyle küresel güçlere de tehditler savurmaktan geri kalmadı…

Terör örgütlerini besleyen küresel güçler, olayın tersinden hareket ederek, besledikleri terör örgütünü yok etmek üzere oluşturdukları koalisyona katılan ülke güvenlik güçleriyle ve bölgede bulunan, kendilerine yakın örgütlerle ISID terör örgütüne karşı topyekûn bir mücadele başlatıldı…

İki kutuplu dünyanın bir kutubu Esad gitsin derken, diğer kutup ise Esad’ıın Suriye Devlet başkanı olarak görevde kalması yönünde mücadele etmeye başladı….

Türkiye’de ABD ile birlikte, Suriye Devlet Başkanı Esad’ın gitmesi yönünde kurulan koalisyonda yer aldı…

Gelişen süreçte, Suriye Devlet Başkanı Esad’a bağlı güçlere destek veren Rusya’nın başını çektiği koalisyon, bölgedeki PKK/PYD gibi bir kısım terör örgütlerini, kendi güçlerine katarak bir vekalet savaşları başlatıldı….

Karşı tarafta ise ABD’nin öncülüğündeki koalisyon güçleri de bölgedeki bir kısım terör örgütleri, PKK/PYD gibi örgütlerle, başında Esad’ın olmadığı bir Suriye devleti için vekalet savaşlarına dahil oldu…

Türkiye’nin, PKK/PYD gibi terör örgütlerinin sınırında uzaklaştırılması ve Esad’ın Suriye Devlet Başkanlığından gitmesi için başta ABD ile birlikte hareket etmesine karşılık, koalisyonun terör örgütü PKK/PYD’ye destek vermesi, çıkarlarına ters düştüğünden, Rusya’nın öncülüğündeki koalisyon ile birlikte hareket etmeye başladı…

Rusya’nın başında olduğu koalisyon, Esad’ın, Suriye Devlet Başkanı olarak kalmasıyla birlikte terör örgütleri ve PKK/PYD’ye de örtülü destek vermesi. terör örgütlerinin elini güçlendirmesine yol açtı..

Esad’ın kalmasına ve terör örgütlerine destek veren,  gerek ABD, gerekse Rusya ile yaptığı mutabakatlarla Türkiye, PKK/PYD ve diğer terör örgütlerinin sınırında uzaklaştırılması için güvenli bölge oluşturulmasını sağlayarak sınırında ve bölgedeki güç dengesinde yer aldı ve stratejik olarak önemli güç kazandı…

Ortadoğu’ya demokrasi getirme adıyla başlayan Arap baharı, ardından küresel güçlerin güç gösterisiyle birlikte sonuçta gerçek niyetin, petrol sahalarını kontrol altına almak olduğu anlaşıldı.

ABD son yıllarda Suriye’den çekileceğini açıklamasına rağmen bir türlü çekilmemesinin nedeninin petrol olduğunu gösterdi. Suriye’den çekildiğini açıklarken, güçlerini petrol sahalarında konuşlandırdığını açıkladı…

Arap baharıyla birlikte Ortadoğu’daki güç dengesinden en çok etkilenen ülkelerden olan Türkiye, bölge istikrarı adına milyonlarca Suriye’liyi kabul ederek, ülke kaynaklarının büyük kısmını da bu alanda harcadı…

Terör örgütlerinin, Türkiye sınırından uzaklaştırılması için oluşturulan güvenli bölgenin, koalisyon liderleri ve müttefik ülkeler, gerek ABD ve gerekse Rusya tarafından sabote edilmeden, Türkiye’nin ve bölgenin güvenliği için terör örgütlerinin sınıra yerleşmesine müsaade edilmemeli…

Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Samsun’da aşı reddinde yüzde 300 artış

Sağlık Yayın: 02.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
Samsun’da aşı reddinde yüzde 300 artış

Samsun İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras, Samsun’da son 5 yılda aşı reddi sayısının yüzde 300 artış gösterdiğine dikkat çekerek, “Bu konuda tereddüt yaşayan tüm anne-babalara destek vermeye hazırız” dedi.

“24-30 Nisan Dünya Aşı Haftası” kapsamında Samsun’daki genel durum ve aşı süreçleri hakkında açıklamalarda bulunan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras, “Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1974 yılında başlatılan ve coğrafi konumu veya sosyoekonomik durumu ne olursa olsun, her çocuğun, hayat kurtaran aşılara eşit erişimini sağlamayı amaçlayan genişletilmiş bağışıklama programı geçtiğimiz 50 yılda büyük başarılar elde etti. İnsanlık tarihinde büyük salgınlara ve ölümlere neden olan çiçek, difteri gibi pek çok hastalık günümüzde aşılama sayesinde ortadan kalktı. 1998 yılından beri ülkemizde aşılama programı sayesinde çocuk felci hastalığı görülmüyor. Yenidoğan tetanosu da Türkiye’de elimine edilmiş hastalıklar arasına 2009 yılında girdi. Bu büyük başarılar, aşılamanın gücünü ve etkinliği en iyi gösteren veriler. Her çocuk için yaşamsal bir destek olan aşılamanın, çocukların sağlıklı yaşam hakkının bir parçası olduğu bilinciyle hareket eden Sağlık Bakanlığımız da bu anlamda etkin bir aşılama süreci yürütmektedir. Ülkemizde uluslararası referans laboratuvarlarında test edilerek teslim alınan aşılar, kullanım öncesi ‘Ulusal Referans Laboratuvarlarımızda’ da test edilmekte ve tüm kontrolleri yapılmaktadır. Tüm bu başarılı verilere, uluslararası ve ulusal bazda Sağlık Bakanlığımız denetiminde yapılan kontrollere rağmen, maalesef son yıllarda hem dünyada hem ülkemizde hem şehrimizde artan aşı reddi vakaları, 50 yıldır sürdürülen çabaların önümüzdeki yıllarda boşa gitmesine yol açabilir. Bunun önlenmesi, çocuklarımızın çeşitli bulaşıcı hastalıklardan korunması için, aşılama sürecinin ailelerin de desteğiyle güçlendirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Aşı reddinde yüzde 300 artış

Samsun’da son 5 yılda aşı reddi sayısının yüzde 300 arttığını açıklayan Dr. Uras, “Son 12 yılda aşı reddi sayısı ilimizde sadece ’1’ iken, 2023 yılı itibarıyla bu rakam 886’ya ulaşmıştır. 2024 yılı sonuna kadar rakamın bin 400’ü geçeceği öngörülmektedir. Samsun’da sadece son 5 yılda aşı reddi sayısı yüzde 300 artış göstermiştir. 2014 -2018 yılları arasında şehrimizde sadece tek bir kızamık vakası görülmüşken, 2020-2024 yılları arasında Mart ayı itibariyle kızamık sayısı 46’ya yükselmiştir. Bu veriler hepimiz için uyarıcı olmalıdır. Rakamlardaki artış henüz endişe verici boyuta çok uzaksa da, bu tablo özellikle aşı süreçlerinde önemli bir yeri olan ailelerimize büyük görevler yüklemektedir. Bilinçli davranılması, geçmiş yıllarda pek çok insanın ölümüne yol açan bulaşıcı hastalıkları kontrol altına alıp, bazılarını tamamen yok edilmesiyle başarısı dünya çapında kanıtlanan aşılama programı karşıtı çabalara destek verilmemesi büyük önem taşımaktadır. Kimi vatandaşlarımız doğru kaynaklardan alınmayan, yanıltıcı, tıbbi içeriği hatalı bilgilerle en kıymetlileri olan çocuklarının aşılanması konusunda tereddüt yaşıyor olabilirler. Biz Sağlık Müdürlüğü olarak en ufak bir tereddüde bile pay bırakmak; kızamık gibi kontrol altına alınmış hastalıklardan çocuklarımızı yeniden kaybetmek istemiyoruz. Sağlık Müdürlüğü olarak bu konuda tereddüt yaşayan tüm anne-babalara bilgilendirme yaparak destek vermeye hazırız. Bize sosyal medya adreslerimizden rahatlıkla ulaşabilirler. Ekiplerimiz tarafından onlara mutlaka dönüş yapılacaktır. El birliğiyle aşı reddine dur diyelim, çocuklarımızın çözümü bulunmuş, artık yeryüzünde görülmeyen hastalıklarla yeniden yüz yüze gelmesine izin vermeyelim” ifadelerini kullandı.