Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
22 Ağustos, 2024 12:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Ordu’da kahverengi kokarca fındığı vurdu

Ordu’nun sahil kesimlerinde görülen kahverengi kokarca nedeniyle üreticiler fındıklarını ya satamıyor ya da 60 liraya kadar gerileyen fiyatlardan satıyor.
Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynağı olan ve Türkiye’de en fazla Ordu ilinde üretilen fındıkta kahverengi kokarca zararı devam ediyor. İlin sahil kesimlerindeki ilçelerde fındık üreticileri, mahsulünü tamamladıkları ürünlerde büyük hasar olduğunu belirtiyor.

30 dereceyi bulan sıcağın altında fındıklarını defalarca seçiyorlar
Üreticiler, kahverengi kokarca zararlısı nedeniyle çürüyen fındıklarını ayıklamak ve yüksek fiyata satabilmek adına 30 dereceye ulaşan sıcağın altında fındıklarını seçerek, çürüklerinden ayırmaya çalışıyor. Üreticiler, bölgelere göre fındıklarını satmaya da zorlandıklarını, bazı manavların hiç satın almadığını ve bazılarının ise düşük fiyat verdiğini belirtiyor.

“İnsanlar zehirlenmesin diye seçiyoruz, zarardayız”
Fındık üreticisi Emine Telci, kahverengi kokarcanın zarar verdiği fındıkları seçmeye çalıştıklarını, bu sayede fındıklarını yüksek fiyata satmayı hedeflediklerini söyledi. Telci, “Zarar çok, 500 kilogram fındıkta 2 teneke çöpe attık. Seçmemiz gerekiyor çünkü bu insanları zehirler, sattığımız yere de ayıp olur. Bu nedenle zararlı fındıkları temizlemeye çalışıyoruz. Bazı noktalarda çok fazla zarar var. Manavların giden fındıkları geri gönderdiklerini duyduk. Arkadaşımızın fındığını harmana geri dökmüşler, zarar o derece büyük. Biz işçiye toplattık ve kişi başı bin 500 TL yevmiye verdik. Şu an zarardayız” dedi.

“Fındığı ucuza mal etmek istiyorlar”
Perşembe ilçesi Efirli Mahallesi’nde yaşayan Makbule Dere, bu yıl fındığın kendilerini çok mağdur ettiğini söyledi. Dere, “Kahverengi kokarca adını koydular, o şekilde gidiyor. Şimdi manavlar da çok ucuz fiyata alıyor, biz şimdi ne yapacağız. Devlet büyüklerimizden bu konuda yardım bekliyoruz. Fındık manavları fiyatları çok düşürüyor, ’kokarca değdi’ diye 40 liraya kadar düşürenler varmış, o nedenle çok mağduruz. Bizim fındığımızda acılık ve leke yok, manavlar böylelikle fındığı ucuza mal etmek istiyorlar ve ’yağ yaparız’ diyorlar. Yağ yapılacaksa bu da sahtekarlıktır. Aldıkları acılı fındık ile yağ yapıp insanları zehirleyecekler. Devletimize sesleniyorum yine burada hile var” diye konuştu.

“İneğimi satıp işçilerin parasını ödedim, şu an ben mağdur oldum”
2024 yılı fındık mahsulünün ellerinde kaldığını aktaran Makbule Dere, “Bir işçinin günlük yevmiyesi bin 500 TL. Ben, işçilerin parasını verebilmek için, onların da mağdur olmaması için ahırdaki ineğimi sattım ama bu sefer ben mağdur kaldım” ifadelerine yer verdi.

“60 liradan fındık satan komşularımız var”
Efirli Mahallesi’nde fındık üreticisi Yılmaz Telci ise “Bölgemizde kokarca durumu 2023 yılının Eylül ayında başladı. O zamandan bu yana yapabildiğimiz kadar ilaçlama yaptık ama etkili olmadı. Sonuç olarak fındıkta randıman ve rekolte düştü. Buna rağmen fındık alım fiyatları düştü. Şu anda büyük bir sıkıntı. İşçiliğin de yüksek olması bizleri etkiledi, bu sene fındık tamamıyla zarar. Benim fındığım 45 randıman geldi ancak 30 randıman gelen dahi var. Piyasa manavlarda 115 lira ile başladı, sonrasında 110 liraya geriledi. Ben 99 liraya verdim ancak 60 liraya satan komşularımız oldu” şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 11:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

KBÜ’de Sağlık Yönetiminde İnsan Kaynağı Planlaması Ele Alındı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından "Sağlık Hizmetlerinde İnsan Kaynaklarının Planlanması" konulu seminer düzenlendi.

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen seminerde, sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarının planlanması; alanın profesyonelleri tarafından personel yönetimi, idari işleyiş ve görev dağılımı çerçevesinde değerlendirildi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Seminerde konuşmacı olarak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan ile Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir yer aldı.

Açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının kritik bir yönetsel sorumluluk olduğunu belirterek, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki uygulamalarını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" dedi.

Açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının önemine değindi. Güngör, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki karşılığını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Seminerde sunum yapan Başhekim Doç. Dr. Erkan Doğan, sağlık hizmetinin 7 gün 24 saat kesintisiz sürdüğünü vurgulayarak yöneticilerin çok boyutlu bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Doğan, ekip çalışmasının, adaletin ve vicdanın sağlık yönetiminin temelini oluşturduğunu vurguladı.
Doğan, ayrıca sağlık hizmetinin kesintisiz yapısına dikkat çekerek, "Sağlıkta tatil yok. Burada sadece üç tane saç ayağı var; hekim, sağlık hizmetleri ve diğer alt birimler. Bu süreçte hakkaniyet, adalet ve vicdan çok önemli. Çalışanın hakkının yanında hastanın ve kamunun hakkını da korumak zorundasınız" diye konuştu.

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir ise sunumunda özellikle hastanenin fizikî yapısı ve işleyişiyle ilgili bilgiler aktardı. Hastanenin çok geniş bir alana yayılan modern bir sağlık kompleksi olduğunu belirten Demir, yapının büyüklüğü ve 7 gün 24 saat hizmet sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulduğunda insan kaynaklarının doğru planlanmasının kritik önem taşıdığını söyledi. Demir ayrıca, "Sağlık hizmeti durmaz; bu nedenle doğru personel planlaması hayati bir gereklilik" dedi.

Programda ayrıca yeni mezun hemşirelerin saha adaptasyonu, birimlerdeki iş yükü, acil servis ve yoğun bakım gibi kritik alanlarda görev almanın sorumlulukları da ele alındı. Konuşmacılar, mesleğin zorluklarının yanı sıra insan hayatına dokunan yönünün güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin