Karabük Postası tarafından
25 Kasım, 2016 14:57 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Okul Çağındaki Çocuklar İçin Doğru Beslenme Önerisi

Özel Medikar Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Fatma Bal, okul çağındaki bir çocuğun yetersiz ve dengesiz beslenmesinin başarısını etkilediğini belirtti. Diyetisyen Bal; “Okul çağı, çocuklarımızın beslenme alışkanlıklarının geliştiği, ev dışında arkadaşlarıyla yemek yemeye başladıkları; fiziksel,  zihinsel ve sosyal büyüme ve gelişmenin hızlandığı,  yetişkinlikte sağlıklı olabilmenin temellerinin atıldığı önemli bir dönemdir. Yaşamın her döneminde sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için yeterli ve dengeli beslenmek temel koşuldur. Büyüme ve gelişmenin hızlandığı, öğrenme ve kavrama işlevlerinin önem kazandığı okul çağında beslenmenin önemi daha da artmaktadır. Yapılan çalışmalarda, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları çektikleri, okulda devamsızlık sürelerinin uzadığı ve okul başarılarının düşük olduğu ortaya konmuştur. Dengesiz beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite de bunlara eklendiğinde obezite, kalp damar hastalıkları, kanser ve diabet gibi birçok kronik hastalığa zemin hazırlamaktadır.Çok yoğun sınav atmosferi yaşayan çocuklarımız için beslenme,  işte bu nedenlerden ötürü daha da önem kazanmaktadır. Okul çocuklarının beslenmesinde  şu sağlıklı beslenme ilkeleri geçerlidir: Besinlerin çeşitliliğinin sağlanması, Sağlıklı vücut ağırlığının korunması, Nişastalı karbonhidratlar ile liften zengin besinlerin dengeli tüketilmesi, Yağ ve şeker tüketiminin sınırlandırılması, Vitamin ve minerallerin yeterli düzeylerde alınması” dedi. MUTLAKA KAHVALTI EDİLMELİ  Bal açıklamasına şöyle devam etti: “Okula kahvaltı yaparak giden çocuk iyi beslenmiş ve öğrenmeye hazır demektir.  Yapılan araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin %60-85'inin kahvaltı yapmadıkları, %25-43'ünün kantinlerden alışveriş yaptıkları, buna rağmen sadece %15-25 oranında süt-ayran tüketildiği tespit edilmiştir. Yapılan diğer bir  araştırmaya göre, sabah kahvaltısı yapıp okula giden çocukların, kahvaltı yapmayanlara göre daha başarılı olduklarını göstermiştir.  Sonuçlardan da anlaşıldığı üzere okul çağında beslenme alışkanlıkları açısından çok yol kat edilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu noktada öğretmenler ve veliler olarak bazı sorumluluklarımız bulunmaktadır. Bunların başında çocuklara yol göstermek açısından iyi birer örnek olmak gelmektedir. Kahvaltı menüsünde peynir, yumurta, zeytin, reçel, bal, pekmez, ekmek, süt veya taze sıkılmış meyve suyu, evde yapılmış kuru meyveli kek veya börek bulunabilir.Kahvaltıda şarküteri ürünleri tercih edilmemelidir. Hiçbir besleyici değerinin olmamasının yanı sıra yemeklerle birlikte tüketildiğinde demir emilimini engellediği için okul çocuğunun kahvaltısında çayın yeri yoktur. NASIL SAĞLIKLI BESLENME ALIŞKANLIĞI KAZANDIRILABİLİR? Öneriler: İyi örnek olmalı ve gerekirse kendi beslenme alışkanlığınızı bile değiştirmelisiniz. Çocuğunuz sizin yaptığınız davranışları örnek alacağını unutmayın. Siz baba veya anne olarak çocuğunuzun önünde süt içmezseniz veya herhangi bir besini sevmediğinizi söylerseniz, çocuğunuzun o besini sevmesi mucize olur. Öğrenciler için en önemli öğün kahvaltıdır. Çocukların her sabah düzenli olarak kahvaltı yapma alışkanlığı kazanmalarına özen gösterilmelidir. Eğer okulda verilen yemekler sebze ağırlıklı ise siz akşam tercihen etli bir yemek tercih edebilirsiniz. Eğer okulda etli bir yemek verilmiş ise akşama sebzeli bir yemek yapmak çok daha akıllıca olur. Eve cips-çikolata-asitli içecekler-hazır meyve suları gibi besinleri almayın. Çocuğunuzu bu tip gıdalarla ev ortamında karşılaştırmayın. Israr ederse onunla oturup bu tip besinlerin bünyesine nasıl zarar verdiğini uygun bir dille anlatın ama sakın korkutmayın. Gün boyu fiziksel ve zihinsel performansın en üst düzeyde tutulabilmesi, düzenli olarak ara ve ana öğünlerin tüketilmesi ile mümkündür. Bu nedenle, öğün atlanmamalıdır. Tüketilecek besinlerin, 3 ana, 2 ara öğünde alınması en uygun olanıdır. Okulda veya evde dinlenirken ve ders çalışırken açlık hissedildiğinde tüketilen besinlere dikkat edilmelidir. Örneğin, şeker ve şekerli besinler, cips, gazlı içecekler yerine süt, yoğurt, sütlü tatlılar, ekmek arası peynir, taze sıkılmış meyve suları ve kuru meyvelerin tüketiminin tercih edilmesi çocukların sağlıklı beslenmeleri açısından daha yararlıdır. Yaşam boyu her bireye önerdiğimiz gibi okul çağındaki bireylerde fiziksel aktivite yapmalıdır. Bırakın çocuğunuz koşsun, terlesin, oyun oynasın, bu bilgisayarın veya televizyonun başında oturmasından çok daha iyidir. Yemekler hazırlanırken buna çocuğunuzun da katılmasını sağlayın ve sofrayı beraber kurun. Özellikle yemeklerin ailecek yenmesi çocuğu yemeye teşvik eder. Çocuğunuzun tabağına yemeği direkt kendiniz koymayın, onun hangi yemekten ne kadar yemek istediğini sorun. Bu hem yemeği sevmesini hem de psikolojik olarak kendine güvenmesini sağlayacaktır. Okullarda uygulanan mönü örneklerini mutlaka isteyin. Mönülerde beslenme uzmanının onayı olup olmadığını sorgulayın. Çocukların gerek okul yönetimi gerekse de ebeveynleri tarafından sevdikleri herhangi bir spor dalı ile ilgilenmeleri teşvik edilmelidir. Çocukların televizyon veya bilgisayar karşısında geçen zamanları sınırlandırılarak, fiziksel aktivite zamanları artırılmalı. Çocukların okul kantinleri, büfe gibi yerlerden satın aldıkları besinlerin seçiminde de dikkatli olmaları gerekmektedir.Okul kantinlerinde sağlıklı besinlerin bulundurulması için okul yönetimi, öğretmen ve veliler işbirliği içinde olmalıdır. Eğer çocuğunuza okulda yemek verilmiyor ve evden götürülüyorsa; çocuğunuzun beslenme çantasına koyduğunuz besinlere önem gösterilmeli. Beslenme çantasını siz hazırlıyorsanız kek-kurabiye-börek-meyve suyu gibi besinler yerine “evde hazırlanmış sandviç + süt/ayran + meyve” tarzında daha düşük kalorili daha dengeli mönüler hazırlayın. Hazırlarken tam tahıllı sandviç ekmeği arasına; peynir veya ızgara köfte veya ızgara tavukla beraber yeşillikler konabilir. Yanında da ayran veya süt ile tüketilebilir. Ara öğün alışkanlığı kazandırın .Okul saatlerine göre sabah ile öğle arasında ve öğle ila akşam arasında ara öğün olarak tüketilmesi için mutlaka yanlarına, meyve, fındık veya ceviz, süt veya evde yapılmış meyveli kek tarzı gıdalar tercih edilebilir. Veya bu öğünlerde meyve-sandviç-süt-sütlü tatlı-sebze çubukları gibi alternatifler sunun. Sevmediği bir besin grubu varsa bir diyetisyene danışın. Yerine ne verebileceğinizle ilgili size yardımcı olacaktır. Evden taşıdıkları yemekleri temiz ve güvenilir bir yerde saklaması gerektiğini hatırlatın. Güneşten ve sınıftaki ısıtıcıdan uzak bir yerde saklamalarına dair uyarın. Çantasına mutlaka su koyun. Çikolata ve şeker yerine sütlü tatlıları, evde yapılmış meyveli süt veya yoğurtlar tercih edilmeli. Asla diyet için zorlayıcı olmayın ve çocuğu listelere mahkum etmeyin. Yavaş yavaş ve kademeli olarak alışkanlıklarını değiştirmeye çalışın. Çocuğunuzu diğer çocuklarla kıyaslamayın, onun ihtiyacı kadar olan, yiyebileceği porsiyon miktarlarını ayarlayın. Çocuğunuzun sağlığını düşünen siz aileler; çocuğunuzun hasta olmasını engellemek, obezite, kalp hastalığı, şeker hastalığı gibi hastalıklara çocuğunuzun şimdiden temel atmasını engellemek sizlerin ellerinde. “    

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Mart, 2025 22:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Bakan Tunç: “Tüm hedefimiz ülkemizi Türkiye Yüzyılı’nda dünyanın en güçlü ülkesi yapmaktır”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin terörsüz bir döneme adım attığını belirterek, "Tüm hedefimiz Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle etnik kökeni ne olursa olsun birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe ülkemizi Türkiye Yüzyılı'nda dünyanın en güçlü ülkesi yapmaktır" dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çeşitli ziyaretler için geldiği Karabük'ün Yenice ilçesinde il ve ilçe protokolü tarafından karşılandı. Yenice Kaymakamı Mehmet Abdulkadir Güvenç ile Belediye Başkanı Sertaş Karakaş'ı ziyaret eden Bakan Tunç, daha sonra Yenice Belediyesi'nin düzenlediği iftar programına katıldı. Tunç, burada yaptığı konuşmada, "Eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan kültüre, adalete, güvenliğe varıncaya kadar insanımızı güçlendirmek için geçtiğimiz 22-23 yılda büyük yatırımlar hayata geçirdik. İnsan güçlü olacak ki aile güçlü olsun. Bu yılı Aile Yılı ilan ettik. Ailelerimizi güçlendirmemiz lazım. Aileleri tehdit eden birtakım sapkın akımlardan çocuklarımızı, ailelerimizi korumamız lazım. Bununla ilgili gerek yasal, gerek uygulamaya yönelik çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun. Toplum güçlü olduğunda da ülke olarak hep beraber güçlü olmaya devam edeceğiz" dedi.

"Şehitlerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız"

"Ülkemizin önü açık ve terörsüz bir Türkiye'ye adım atıyoruz" diyen Tunç, "İç cephemizi güçlendirerek yolumuza devam ediyoruz. 40 yıldan bu yana terörle mücadele eden bir ülkeyiz. 40 yıldan bu yana çok büyük kayıplar yaşadık, şehitler verdik. O şehitlerimiz sayesinde bugün bu iftarımızı, bu sofrayı sizlerle beraber paylaşabiliyoruz. Onlar sayesinde, onlar canları pahasına bu ülkenin birlik, bütünlüğünü koruma, sınırlarını koruma pahasına canlarını feda ettiler ve biz şehitlerimiz sayesinde bugün buradayız. Dolayısıyla şehitlerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız. Sahip çıkmaya devam edeceğiz. Ülkemizde özellikle onların mücadelesi sayesinde ve Türkiye'nin gelişmesi, kalkınması sayesinde, yerli milli planlar sayesinde terörle mücadelede büyük başarı sağladık" ifadelerini kullandı.

"Şehit ailelerimizi üzecek, rencide edecek hiçbir adım atmayız"

Bakan Tunç, "Terörü içeride bitirme aşamasına geldik ve bitirdik. Şimdi birlik beraberliğimizi daha da güçlendirerek terörsüz bir Türkiye'yi inşa edeceğiz inşallah. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Devlet Bahçeli'nin ekim ayındaki grup konuşmasından sonra Cumhurbaşkanımızın koyduğu irade sonrasında ülkemizde yeni bir dönem başladı. Artık terörün her türlüsünün tarihe karıştığı bir döneme adım atıyoruz inşallah. Bundan sonraki süreçte de burada milletimiz müsterih olsun. Şehit ailelerimizi üzecek, rencide edecek hiçbir adım atmayız" diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu aktaran Tunç, şunları söyledi:
"Her şey hukuk çerçevesi içerisinde yürümeye devam eder. Dolayısıyla bu süreçte özellikle milletimizi rahatsız edecek herhangi bir çalışma söz konusu olamaz. Birileri birtakım beyanatlar vererek suyu bulandırmaya çalışabilir ama milletimiz bunlara itibar etmeyecek. Burada hukuk devletinin bir pazarlık yapması söz konusu olamaz. Burada bizim tüm hedefimiz Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle etnik kökeni ne olursa olsun birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe ülkemizi Türkiye Yüzyılı'nda dünyanın en güçlü ülkesi yapmaktır. Dış tehditlere karşı daha dayanıklı yapmak. Kalkınmasıyla milletimizin refahını daha da güçlendirmek. 40 yıldan bu yana o harcadığımız paralar, manevi kayıplarımız en önemlisi ama maddi kayıp olarak da o trilyonlarca liralar eğer teröre harcanmasaydı, bugün bu ülkenin refahına, kalkınmasına harcayabilseydik bugün Türkiye dünyanın en güçlü ülkelerinden birisi olacaktı. Son 22 yılda bu mücadeleyi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirmenin gayreti içerisindeyiz. İnşallah önümüzdeki dönemde de ülkemizi terörsüz bir Türkiye'ye kavuşturarak Türkiye Yüzyılı'nın temellerini sağlam bir şekilde atmış olacağız."

İftarda vatandaşların taleplerini de dinleyen Bakan Tunç, programın ardından ilçeden ayrıldı.

blank
blank
blank
blank
blank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bu web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezler kullanılmaktadır. Detaylar için Gizlilik Politikamızı inceleyebilirsiniz.