blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
30 Aralık, 2024 14:02 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Offroad Tutkunlarından Yuvada Kalan Çocuklar İçin Unutulmaz Kış Kampı

Karabük'ün Safranbolu ilçesindeki Hasan Doğan Çocuk Evleri'nde kalan devlet koruması altındaki çocuklar, kış kampı etkinliğinde hem karın keyfini çıkardı hem de doyasıya eğlendi.

Karabük Safranbolu Otomobil ve Doğa Sporları Arama Kurtarma Kulübü Derneği (KARDOFF) sosyal sorumluluk projesi kapsamında bu yıl 12.'sini düzenledikleri etkinlik kapsamında Safranbolu Hasan Doğan Çocuk Evleri'nde kalan çocuklar için kış kampı etkinliği hazırladı. Çocuk evlerinden arazi araçlarıyla alınan öğrenciler bin 500 rakımlı Sarıçiçek yaylasına götürüldü. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdurrahman Bilgiç ve çocuk evleri müdür ve müdür yardımcılarının da katıldığı etkinlikte beyaz örtüyle kaplı doğanın eşsiz güzellikleri arasında çocuklar 'koca ayak', 'çuval' ve 'halat çekme' gibi oyunlarda yarışarak doyasıya eğlendi. Karla kaplı arazide ayrıca, havalı tüfekle hedef vurma ve balon patlatma için mücadele veren çocuklar, yakılan ateş karşısında ekmek arası sucuk ve köfte yiyerek günün tadını doyasıya çıkarttı.
Unutulmaz bir gün yaşayan çocuklar etkinlikte ayrıca arazi araçlarında copilotluk yaparken, paletli kar aracı ile de doğada gezi yapmanın keyfini yaşadılar.


Etkinlik sonunda düzenlenen yarışmada dereceye giren öğrencilere KARDOFF tarafından kupa ve madalya ödülleri takdim edildi.


KARDOFF Başkanı Ahmet Demir, kulüp olarak sosyal sorumluluk projesi kapsamında 12.'sini düzenledikleri etkinlikte yuvada kalan çocuklarla oyunlar oynandığını söyleyerek, “Eğlenceli bir gün geçirdik. Hem çocuklarımız hem de biz mutlu olduk. Onlara copilotluk yaptırarak güvenlik bir şekilde heyecanımıza ortak ettik. İnşallah amacına uygun bir etkinlik olmuştur” dedi.


KARDOFF Başkanı Demir ve kulüp üyelerine teşekkür eden Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdurrahman Bilgiç ise, “Devletimizin himayesinde olan çocuklarımızla doğanın beyaz örtüsü ile kaplanan eşsiz güzellik içindeki doğasında çok güzel ve keyifli ve kaliteli bir zaman geçirdik. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında çocuklarımız ve gençlerimiz birbirinde güzel oyunlar oynadı. Onlar için de çok keyifli bir gün oldu” diyerek, desteklerinden dolayı Kulüp Başkanı Demir'e plaket takdim etti.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
12 Ağustos, 2025 14:50 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel: “Yerel Basının Susturulması, Milletin Nefesinin Kesilmesidir”

Türkiye İnternet Gazetecileri Derneği (TİGAD) Genel Başkanı Okan Geçgel, son yayımlanan tasarruf tedbirleri genelgesine sert tepki gösterdi. Geçgel, genelge ile gazete ve dergi abonelikleri, reklam ve tanıtım kalemlerinin tasarruf kapsamına alınmasının, yerel basının yaşam damarlarını kesmek anlamına geldiğini belirterek, bu kararın halkın haber alma özgürlüğüne doğrudan zarar verdiğini vurguladı.

Geçgel açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Yerel basın susarsa, milletin nefesi kesilir. Toplumun haber alma özgürlüğü gasp edilmiş olur. Vicdan terazisi bozulur, ülkenin temeline dinamit yerleştirilmiş olur. Maalesef yayımlanan bu genelge, yerel medyanın nefes borusuna pamuk tıkamaktadır. Gazeteler bir bir kapanmakta, dijital medyanın sesi kesilmekte, ekranlar kararmakta, radyolar susmaktadır. Bu, basına karşı yapılmış planlı bir infazdır.”

“Ekonomik bağımsızlığı elinden alınan basın, özgürce nefes alamaz”

TİGAD Genel Başkanı, ekonomik özgürlüğü olmayan bir basının özgürce mücadele edemeyeceğinin altını çizerek, “Özellikle yerel medyanın gelir kapılarına kilit vurmak, halkın gözüne perde çekmek demektir. Bu karar, sadece basına değil, doğrudan demokratik düzenin sağlıklı işlemesine zarar vermektedir” dedi.

Geçgel, yaklaşık 1,5 yıldır her fırsatta tasarruf tedbirlerinde basının kapsam dışı tutulması gerektiğini söylediklerini hatırlatarak, “Basının haklarını savunmak bizim birinci görevimizdir ve bu görevi son nefesimize kadar yerine getireceğiz. Kimse bizden susmamızı beklemesin, bekleyen de karşısında bizi bulur” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

“Tasarruf sadece basına uygulanıyor, şatafat tam gaz devam ediyor”

Geçgel, tasarruf tedbirlerinin yalnızca basına uygulanmasını sert bir dille eleştirerek, şu ifadeleri kullandı:

“Tasarruf tedbirleri deniyor ama maalesef sadece basına uygulanıyor. Kamuda şatafatlı harcamalar tüm hızıyla devam ediyor. Lüks makam araçları, israf dolu programlar, pahalı toplantılar, belediyelerin düzenlediği konserler ve festivaller tam gaz sürüyor. Bütün bu israf kalemleri tasarruf tedbirlerine takılmazken, sadece basının gelirlerini kısıtlamak ve tasarruf tedbirlerinin ilk hedefi yapmak akıl dışıdır. Bunu hiçbir vicdan izah edemez, hiçbir mantık kabul edemez.”

“Bu uygulama, basını sessizliğe mahkûm etme planıdır”

Geçgel, yerel basının yok olmasının ülke genelinde büyük bir bilgi karartmasına yol açacağını belirterek şunları söyledi:

“Yerel basın, halkın gözü, kulağı ve sesidir. Onu susturmak; halkın doğru bilgiye ulaşma hakkını zayıflatmak anlamına gelir. Bu uygulama, basını sessizliğe mahkûm etme riskini taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, susturulmuş bir basın, yarın susturulacak olan halkın habercisidir. Bu yüzden bu mücadele, sadece gazetecilerin değil, 85 milyon vatandaşın mücadelesidir.”

“Basının üç kuruşluk gelirini hedef almak akıl tutulmasıdır”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e ve bakanlık yetkililerine açık bir çağrı yapan Geçgel, “Bu genelgeyi hazırlayanların, basının üç kuruşluk gazete-dergi aboneliği veya reklam gelirinden tasarruf ederek ülkeye ne kazandıracağını anlamış değilim. Bu akıl tutulmasını milletimizin yüksek ferasetine havale ediyorum. Tasarruf bahanesiyle yerel basını yok etmek, bu ülkenin geleceğine vurulmuş en büyük darbedir” dedi.

“Yerel basın ayakta kalamazsa, demokrasi de ayakta kalamaz”

Geçgel, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu ülkenin en ücra köşesinde, zor şartlar altında, çoğu zaman kendi imkânlarıyla halkın sesi olmaya çalışan yerel gazeteciler var. Onların emeğini, alın terini görmezden gelmek, onları yok saymak, bu ülkenin vicdanını yok saymaktır. Yerel basın ayakta kalamazsa, demokrasi de ayakta kalamaz. TİGAD olarak, dün olduğu gibi bugün de basının haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Asla susmayacağız, susturulmamıza izin vermeyeceğiz.”

Bizi sosyal medyadan takip edin