blank
Ramazan Öztürk tarafından
03 Ekim, 2024 11:25 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 8

Muhalefet ve Eşraf Sessiz..!

KARDEMİR'in Tosyalı Holding'in Sahibi Fuat Tosyalı'ya satılacağı ile ilgili haberlerin tekrar ortaya çıkmasından sonra muhalefetin ve şehir eşrafının sessizliğe bürünmesi dikkatlerden kaçmazken, bu olay Karabük'ün sahipsizlini bir kez daha ortaya koydu. Son günlerde KARDEMİR'in Tosyalı Holding'in sahibi Fuat Tosyalı'ya satılacağına dair iddiaların yeniden gündeme gelmesi, Karabük kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Özellikle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Karabük'ü ziyaretinin ardından bu söylentilerin artması, şehirde şok etkisi yaratırken, muhalefetin ve şehir eşrafının bu konuya sessiz kalmasına toplumun bir çok kesimi tarafından tepki gösterildi. Gazeteci İlhan Alpboğa'nın Birlik Medya canlı yayınında KARDEMİR'İN Tosyalı Holding'in Sahibi Fuat Tosyalı'ya satılacağı ile ilgili iddiaları gündeme getirmesinin ardından bunu Haberleştiren Gazetemizi arayan bir çok vatandaş, "Bu haberler doğruysa siyasilerin ve şehir eşrafının yeniden birlik olarak KARDEMİR'e sahip çıkması gerekiyor. Aksi takdirde KARDEMİR Karabük’lülerin elinden kayıp gidecek" şeklinde serzenişte bulundular. Muhalefetin yanı sıra şehir eşrafının da bu iddialara karşı kamuoyunda net bir duruş sergilememesi, vatandaşlar arasında tepkiye neden oldu. Bir çok Karabüklü, KARDEMİR gibi ekonomik açıdan kritik öneme sahip bir fabrikanın satılması olasılığının şehre ciddi zararlar vereceğini dile getirerek, bu duruma karşı sessiz kalınmasını eleştirdi. Bir çok vatandaş, KARDEMİR’in satılma ihtimaline karşı duyulan endişeyi net bir şekilde ortaya koyarken, bu tür iddiaların doğru olması durumunda KARDEMİR’e sahip çıkılması gerektiğini dile getiriyor. Vatandaşlar, muhalefet partilerinin ve şehrin önde gelen isimlerinin, bu konuda daha aktif bir duruş sergilemesi gerektiğini vurguluyor. Bir çok kişi, KARDEMİR'in Karabük’ün geleceği açısından kritik olduğunu belirterek, siyasi aktörlerin bir araya gelip, bu tür satış girişimlerine karşı durmasını bekliyor. Özellikle muhalefet partilerinin bu konudaki sessizliği, halk tarafından eleştiri oklarının hedefi haline gelmiş durumda. KARDEMİR gibi stratejik bir kurumun geleceğiyle ilgili tartışmaların yaşandığı bir dönemde muhalefetin herhangi bir açıklama yapmaması, kamuoyunda tepki çekiyor. Muhalefetin bu kritik meseleye kayıtsız kalması, Karabük’te yaşayan birçok insan tarafından "şehrin sahipsizliği" olarak yorumlanıyor. Karabük’lüler, KARDEMİR'in geleceği konusunda bir belirsizlik yaşandığında, şehrin siyasi liderlerinin ve eşrafının seslerini daha güçlü bir şekilde duyurmalarını bekliyor. Vatandaşlar, bu tür önemli meselelerde bir araya gelinmesi gerektiğini ve KARDEMİR gibi kritik öneme sahip bir değerin Karabük dışına çıkmaması için el birliğiyle hareket edilmesi gerektiğini savunuyorlar.
Bizi sosyal medyadan takip edin

8 Yorum

  1. VATANDAŞ

    her satırında yerden göğe kadar haklısınız. Karabük tarihinde olmadığı kadar dip yapmış ve sahipsiz bir şehir olmuştur. Bu şehri bu duruma düşürenlere yazıklar olsun.Bizim gibi bilinçli bir avuç insan Kardemiri ve Yenişehir bölgesini yedirmeyecektir. UYAN EY KARABÜK HALKI !!

  2. Erkan Köroğlu

    Fuat Tosyalı kardemiri alırsa Kardemir bı Kardemir daha doğurur böyle yerinde sayacagina alsın büyütsün istihdam yaratsin

  3. Ayhan Uzun

    Kardemir devletin değilki yüzde yüzü borsada olan belkide tek şiket. Çoğunluk hisseleri elinde bulunduran 3 aile hisselerini satarsa bu hisseleri alan Kardemir yönetimine gelir.

    1. Celo

      Kardemirin satılması o fabrikanın ikiye hatta üçe katlanması demektir. Tosyalı holding büyük bir şirket. Kardemir için çok iyi olur. Devlet elindeyken yerinde sayar durur.

  4. ziya

    Nasıl olsa karabük halkı akepe ye oy veriyor sesleri çıkmaz deyip,Merzinç gibi siyasi partilere, belediyeye, sivil toplum kuruluşlarına da sakalını verirler ses çıkartmazlar!!

  5. Karabüklü

    Kamil Güleç’e güç yetmiyor…Karçimsa da Kardemir-Sabancın%50-50 hissedar olmasına rağmen allem etti kallem etti Karçimsa daki Sabancı Holding hisselerini Kardemir dururken damadına sattırdı…Çok başlılıktansa tek sahibi olması daha iyi…

  6. Engin

    Dünyanın 5 ülkesinde fabrikası olan adam 1930 model Karabuk’e talipse hemen verin

  7. Selçuk Dursun

    Fabrika nereye gidecek ya?
    Fuat Tosyalı alırsa Karabük sevinmeli
    Üretim ve istihdam artar
    İlgili sektörler için olumlu olur
    Komünist kafalar bir şeye karşı ama neye ve niçin karşı olduğunu bilmiyor
    Muhalefet olsun yeter
    Böyle mantık olur mu yaa?

Yeni yorumlara kapalı.

blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
21 Ağustos, 2025 11:24 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

EKONOMİDE VİTES 1 İLERİ 5 GERİ !

Ekonomimiz iyiye gidiyormuş Hazine ve Maliye Bakanı böyle söylüyor. 18 Mart rakamlarına (5 ay öncesine) geri dönmüşüz. Merkez Bankası bürüt rezervlerimiz tekrar 170 milyar doların üzerine çıkmış. Enflasyon düşüyormuş. Finansal göstergeler iyiye gidiyormuş.

Görüldüğü gibi ekonominin vitesi 1 ileri 5 geri!
Bu durumu, tamircim Hasan ustaya sordum. Hasan ustayı tanırsınız zaman zaman yazılarımda kendisinden söz ediyorum. "Ustam bu nasıl iş, sorun nedir?" dedim. "Montaj hatası abi şanzıman ters takılmış" dedi. Peki çözüm ne dedim.
Yeni nesil 7 ileri otomatik şanzımanla değiştirmek lazım dedi. Valla bu motora 7 ileri otomatik şanzıman uyar mı? Orasını bilemem, beni aşar diye de ekledi.

Neyse, daha fazla sulandırmadan hatırlayalım, 19 Mart 2025 tarihinde ne olmuştu?
İstanbul Belediye Başkanı, Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu gözaltına alınıp daha sonra tutuklanmış, diploması iptal edilmiş, şirketine el konulmuştu. Bu olayı ilerleyen günlerde çok sayıda gözaltı ve tutuklamalar izlemişti.
Bu olaylar ülkede büyük bir güven kaybına neden olmuş, yurt dışı sermaye hızla çıkışa geçmiş, yurt içinde de insanlar altın ve dövize yönelmişti. Merkez Bankası, ortaya çıkan yüksek döviz talebini karşılamak ve kurun aşırı yükselmesini engellemek için yaptığı döviz satışı sonucu büyük rezerv kaybına uğramıştı. İnişe geçmiş olan politika faizi, dolarizasyon ve döviz kaybını önlemek için yeniden yükseltilmişti. 19 Mart Operasyonu’nun yarattığı kriz ortamından olumsuz etkilenen enflasyon beklentileri, enflasyonla mücadeleyi zorlaştırmıştı.

Bakan beyin 18 Mart rakamlarına geri döndük dediği budur. Ülke 5 ay öncesine anca geri dönmüş. Bir tutuklama ile ekonominin aldığı darbeye bakar mısınız?

Şimdi, bakalım ekonomi gerçekten iyiye gidiyor mu?
Uzun uzun rakamlar vererek kafanızı şişirme niyetim yok.
Cari açık ne kadar? İç ve dış borç durumu nedir? Ödemeler dengesinde ne durumdayız?
Enflasyon gerçekten düşüyor mu?
Açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarının altında ücret alan insanlarımızın sayısı nedir?
Emekliler ne durumda?
Sosyal yardıma muhtaç hane sayısı nedir?
Bunları şimdilik bir tarafa bırakalım.
Sadece işsizlik rakamları üzerinden olaya bakalım.
Malum, bir ülkenin ekonomisi hakkında; işsiz sayısına bakarak kolaylıkla kanaat sahibi olabilirsiniz.
DİSK-AR'ın verilerine göre; Türkiye'de geniş katılımlı işsiz sayısı 14 milyona ulaşmış. Geçen yıl Haziran ayında bu sayı 11 milyon 700 bin idi. Bir yıl içerisinde 2 milyon yeni işsiz ile 13 milyon 800 bin kişiye yükselmiş.

Türkiye'deki işsiz sayısı tüm AB ülkelerinin toplam işsiz sayısından fazla. Avrupa birliğinde Fransa ve Almanya başta olmak üzere irili ufaklı 27 devlet var. Bu 27 devletin toplam işsiz sayısı 12 milyon 967 bin.

Haa, bu arada enflasyon da düşüyormuş.
Kastedilen TÜİK in malum enflasyonu herhalde!
Valla ekonomi diplomam yok.
Bana kalırsa düşen enflasyon değil TALEP. Millette para yok para. Insanlar alamayınca düşse ne olur? Talep düşünce enflasyonun da düşmesi gayet normal.

Os.ruktan nem kapan son derece kırılgan bir ekonomimiz var. Bu aşırı kırılganlığın nedenlerini ortadan kaldırmadan ekonomide düzelme beklemek hayalcilik olur.
Bir ileri, beş geri… 5 ay öncesine geri döndük diye sevinelim mi?

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.