Tokat’ın yüksek kesimlerinde etkili olan kar yağışı sonrası vatandaşlar Topçam Yaylası’na çıktı. 4 kişinin minibüsün arkasına bağladıkları iple kar üzerinde kaydığı anlar kameraya yansıdı.
Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı Tokatlı vatandaşlar kara hasret kaldı. Kentin yüksek kesimlerine çıkan bazı vatandaşlar kar heyecanı yaşadı. "Tokatı Keşfet" platformuna gönderilen bir video ise binlerce kişi tarafından izlenerek beğeni aldı. Cep telefonu ile kayda alınan görüntülerde kentin yüksek kesimlerinden olan Topçam Yaylası’na çıkan bir aile, minibüsün arkasına bağladıkları iple plastik kova üzerine oturarak karlı yolda kaydı. İkisi çocuk 4 kişinin büyük keyif yaşadığı anlar, yolda yürüyen bir vatandaş tarafından kaydedildi. Kayda alınan görüntülerde kayan vatandaşların arkasından bir başka aracın kontrol amaçlı gitmesi dikkatlerden kaçmadı. "Ben yolumdayım gidiyorum ve Tokat’ta manzaram bu" başlığıyla sosyal medyada paylaşılan görüntüler kısa sürede binlerce beğeni aldı. Bazı çocuklar da poşetle karda kaymanın keyfinin yaşadı.
Karabük’ün Cumhurbaşkanlığı’nca akredite olan ve Basın İlan Kurumundan ilan hakkı olan tek kurumuyuz. Bünyemizde 69 yaşında ve 69 yıldır günlük yayınlanmakta olan Karabük Postası Gazetesi, Karabük Postası Haber sitesi ve Bölgenin Sesi Haber Sitesini barındıran 14 Basın sigortalı personeliyle Karabük’te adeta bir basın okulu olan Karabük Birlik Medya olarak basın meslek etik ve ilkelerine uygun bir şekilde yayın hayatımızı Karabüklülerin desteğiyle sürdürmeye devam ediyoruz.
Karabük’ün Cumhurbaşkanlığı’nca akredite olan ve Basın İlan Kurumundan ilan hakkı olan tek kurumuyuz. Bünyemizde 69 yaşında ve 69 yıldır günlük yayınlanmakta olan Karabük Postası Gazetesi, Karabük Postası Haber sitesi ve Bölgenin Sesi Haber Sitesini barındıran 14 Basın sigortalı personeliyle Karabük’te adeta bir basın okulu olan Karabük Birlik Medya olarak basın meslek etik ve ilkelerine uygun bir şekilde yayın hayatımızı Karabüklülerin desteğiyle sürdürmeye devam ediyoruz.
Karabük Birlik Medya ortaklarından olan ayrıca Karabük Haber Sitesi sahibi olan Gazeteci İsmail Akça’ya , CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı sıfatını taşıyan Ali Yavuz’un, verdiği ‘sözde cevap’ niteliğindeki yazılı açıklama muhalefet temsilcisinden beklenen nezaket, akıl ve sorumluluk sınırlarını aşmış gazetecilik mesleğine ve basın özgürlüğüne karşı saldırı niteliği taşımaktadır.
Bir muhalefet partisi temsilcisinin değil de adeta kin ve husumetle dolu bir polemikçinin hezeyanları şeklinde değerlendirilen bu sözde cevabı ve üslubu kınıyor ve basın özgürlüğünü bu tür seviyesiz saldırılara yem etmeyeceğimizi açık bir dil ile bildiriyoruz.
Bir gazeteciyi “iktidarın gönüllü savunucusu” gibi aşağı seviyede bir ithamla yaftalamaya çalışmak, “ezber yapmakla” suçlamak ve adeta kişisel bir linç girişimine dönüşen cevabın, ne siyasi nezaketin ne de demokratik tartışma kültürünün kabul edebileceği bir üslup olmaktan çok öte olmasının yanısıra kalemini namusuyla tutan her gazeteciye atılmış bir iftira niteliğindedir.
Gazetecilikne CHP Merkez ilçesinin yöneticisi sıfatını taşıyan zatın ne de herhangibir siyasi aktörün propaganda aracı değildir. Halkın gerçeğe ulaşma hakkının kalesidir.
Bu tarz haksız ve hadsiz suçlamalar basın özgürlüğünü ayaklar altına alma çabasının basit bir örneğidir.
Bir gazeteciyi karalamaya çalışıp hedef göstermeye dönük bu zırvalar aslında ilçe yöneticisi sıfatı taşıyan zatın muhalefet anlayışının çürümüşlüğünün gözler önüne serilmesidir.
Gazetecilik, iktidarı da muhalefeti de eşit mesafede eleştirme özgürlüğüne dayanır. Bir gazetecinin yaptığı haber veya yorum, hangi partiye yakın görünürse görünsün, onu *“taraf” ilan etmek, basın özgürlüğüne karşı ağır bir saldırıdır.
Gazetecilik, İktidarın da Muhalefetinde Sözcülüğü Değildir!
CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı sıfatını taşıyan zatın yazılı açıklamasında “Gönüllü savunucu” imasıyla gazetecinin tarafsızlığının hedef alınması, “Şehitler Parkı” örneğinde olduğu gibi, konuyu siyasi kinaye ve ağır suçlamalara çekmesi, CHP’nin “demokratik muhalefet” iddiasını gölgeleyen bir yaklaşımdır.
Üslup, siyasetin aynasıdır: hakaret değil, argüman gerekli olduğu hatırlanmalı , gazetecilerin ne iktidarın ne muhalefetin sözcüsü olmadığı , halkın haber alma hakkına saygı duyan meslek ilke ve etik kurallarına bağımlı oldukları unutulmamalıdır.
CHP’li yöneticinin kişiselleştirme ve öfke diliyle yaptığı gözlenen yazılı cevap ve bu tür saldırılar, sadece İsmail Akça’ya değil, tüm basın emekçilerine yönelik bir tehdit olarak görülmelidir.
Bir siyasi parti yöneticisi, gazetecileri “tarafgirlikle” suçlayarak, eleştirilere kapıyı kapatamaz. Gazeteciler, iktidarın da muhalefetin de hesap soran gözüdür. Siyasi partiler, medyayı “ya bizdensin ya karşı” diye bölemez. Hakaretvari suçlayıcı açıklamalar zaten argümansızlığın itirafıdır.
CHP İL BAŞKANLIĞI CHP MİLLETVEKİLİ VE CHP GENEL MERKEZİ NE DİYECEK?
CHP İl Başkanı, CHP Karabük Milletvekili ve CHP Genel Merkezi, yerel yöneticilerinin medyaya yönelik saldırgan dilini görmezden gelmemelidir. Demokratik bir partiden beklenen: Eleştirilere yanıt verirken saygılı dil, Gazetecileri hedef göstermeyen olgunluk ve tartışmayı kişiselleştirmeyen siyasi kültürdür.
Gerçek demokraside, siyasetçiler gazetecilerle değil, halkın sorularıyla hesaplaşır.CHP’nin yetkili organlarının konuya yaklaşımlarını da merak ediyoruz.
KINIYORUZ!
Bunun sadece İsmail Akça’ya değil, özgürce yazan, halkın gerçeğe ulaşması için kalemini korkusuzca tutan her gazeteciye yapılmış bir saldırı olarak nitelendirilmesi gerektiğini meslektaşlarımızın da bilgilerine sunuyoruz.
Basın özgürlüğü sadece iktidarın değil muhalefetinde sınandığı bir alandır. CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı sıfatını taşıyan bir zatın,bir gazeteciye yönelik ithamlarla dolu, ve gazetecilik onuruna gölge düşüren bu çirkin üslubunun demokrasi tarihimizde kara bir leke olarak kalacağına inanıyoruz. Basın özgürlüğümüzü ne iktidarın ne de muhalefetin gölgesine bırakmayacağımızı, halkın gerçekleri öğrenme hakkına duyduğumuz kararlılığı her daim taşıyacağımızı samimiyetle yineliyoruz.