Merkez Bankası (TCMB), yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek %47,50 seviyesine çekti. Bu, bankanın Nisan 2024'ten bu yana sabit tuttuğu faiz oranında ilk indirimi gerçekleştirdiği toplantı oldu.
FAİZ ORANI %50'DEN %47,50'YE DÜŞTÜ
TCMB, Haziran 2023 ile Mart 2024 arasında politika faizini 41,5 puan artırarak %50'ye çıkarmıştı. Ancak Nisan 2024'ten itibaren faiz oranını sekiz toplantı boyunca sabit tutan banka, bu kararla birlikte yeniden faiz indirim sürecine girdi.
PİYASALARIN BEKLENTİLERİ KARŞILANDI
Piyasalarda, Merkez Bankası'nın faiz indirimine gideceği yönündeki beklentiler yoğunlaşmıştı. Bir önceki toplantıda açıklanan PPK metni de indirime işaret eden ifadeler içeriyordu. Ayrıca, asgari ücretin 2025 enflasyon hedefine uygun şekilde %30 oranında artırılması, faiz indirim beklentilerini güçlendiren bir diğer unsur oldu.
2025 YILINDA SEKİZ TOPLANTI PLANLANIYOR
Merkez Bankası, 2025 yılında sekiz toplantı yapacağını duyurdu. Bu açıklama, gelecek dönemde para politikasında daha esnek bir yaklaşım izleneceği yönünde yorumlandı.
Son kararın piyasalarda nasıl bir etki yaratacağı ve ekonomik göstergelere yansımasının nasıl olacağı ise yakından takip ediliyor.
Bugün, ülkenin can sıkıcı gündeminden çıkıp farklı bir konuda yazmak istedim. Geçtiğimiz günlerde Atatürk'ün yaşamının az bilinen kesitlerinden, evliliği ile ilgili bir yazı okudum. Ömrü savaş meydanlarında geçmiş, tüm yaşamını ulusuna adamış büyük liderin evlilikten de yüzü gülmemiş. Evliliği geçimsizlik yüzünden sadece 2.5 yıl sürmüş.
Atatürk 29 Ocak 1923 te hayatını Latife hanımla birleştirmişti. İzmir’in tanınmış, varlıklı ailelerinden Uşakizadelerin kızı Latife hanım Üsküdar Amerikan Kız Lisesinde okumuş. Daha sonra; Paris'te Sarbonne Üniversitesinde hukuk eğitimi görmüş. Londra'da da dil eğitimi almış. Latife hanım 17 Haziran 1922 de İzmire dönüyor. Büyük taarruz sonrası İzmire gelen Atatürk karargah yeri bakarken bir fırsatını bulan Latife hanım Atatürk'le görüşüyor. Atatürkü Göztepe'deki köşklerine davet ediyor. Daha sonra sık sık görüşüyorlar. Hatta Latife hanım, Paşa İzmirde olduğu sürece sekreterliğini yapıyor. Aralarındaki yakınlaşma evliliğe kadar gidiyor. Fakat bu evlilik yolunda gitmiyor.
Yaveri Salih Bozok'un anlattığına göre; Mustafa Kemal Atatürk'ün aşk yaşadığı ve Çankaya'nın ilk hanım efendisi olarak tanımlanan Fikriye hanımın ölümünden sonra aralarındaki geçimsizlik iyice artıyor. Bozok'un anlattığına göre bir sabah Atatürk eşine seslenirken ağzından Fikriye ismi çıkıyor. Bu olay yatak odalarını ayırmalarına neden oluyor. Latife hanım bununla da yetinmiyor. Anne ve babasını bir telgrafla Ankara'ya çağırıyor.
Yine Bozok'un anlatımıyla bir başka olay şu şekilde gelişiyor; bir gece, Atatürk köşkte Kılıç Ali ile sohbet ediyor. Sohbetin uzaması üzerine buna öfkelenen Latife hanım hışımla üst kata çıkıyor. Topuklu ayakkabılarıyla sohbeti sonlandırmak ve Atatürk'ü yukarı getirmek için zemine üst üste sertçe vurarak büyük bir gürültü çıkartıyor. Bunun üzerine Atatürk Kılıç Ali'ye dönerek şunları söylüyor; "Hayatımda yaptığım hatalardan biri de evlenmektir. İşte gördün. Ordular yönettim, meclisler yönettim, savaşlar kazandım. Ama bir kadını yönetemiyorum." Şimdi bunları okuyunca, "dahi bir liderin kıymetini bilmeyen şımarık, zengin aile kızı" yorumunu yapabilirsiniz. Bence aralarında kuvvetli bir sevgi bağı olsaydı, bunları yaşamazlardı. Atatürk Fikriye!ye aşıktı. Eşine Fikriye'nin ismiyle hitap etmesi, bilinç altında Fikriye hanımın nasıl yer ettiğinin göstergesi. Atatürk'ün hayatına giren Sadece Latife ve Fikriye hanımlar değil. Liste oldukça uzun. Müjgan, Selanikli Hatice, Şevki Paşa'nın kızı Emine, Romen kızı Fani, Mara Dimitrina, Nicolina Radoslavof, Elana Akcof, Hilda Christianus, Nazmiye Atiç, Madame Corinne, Matmazel Edith, Fikriye, Beathe Gaulis, Evelyn Barrett, Latife Uşakizade, Madame Baur ve Zsa Zsa Gabor. Atatürk yıllar sonra şöyle diyecektir: “Beni iki kadın çok sevdi, biri yalnız ben olduğum için (o Fikriye'dir), öteki de mevkiim için (o da Latife Hanım'dır).”
GÖRÜŞTÜRÜLSEYDİ, PAŞAYI VE LATİFE HANIMI ÖLDÜRÜP, İNTİHAR EDECEKTİ
Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara yıllarında hayatına dahil olan ilk kadın Fikriye hanım olmuştu. Fikriye, Atatürk'ün annesi Zübeyde hanımın ikinci eşinin yeğeni. Fikriye Atatürk'e hayrandı. Zübeyde Hanım ve Ata'nın kardeşi Makbule hanım bu yakınlaşmanın duygusal bir şekle dönüşmesini engelliyorlar. Daha sonra Fikriye Mısırlı varlıklı bir adamla evleniyor. Fakat onun hareminde olmayı gururuna yediremeyerek İstanbula dönüyor. Atatürk'ün Ankara'daki günlerinde köşkte bir kadının olması gerekliliği tavsiye ediliyor. Bunun üzerine Fikriye hanım Çankaya'ya getiriliyor. Bir süre köşkte kalan ve herkesin sevgisini kazanan Fikriye daha sonra İzmire dönüyor. Atatürk'ün Latife hanımla evlendiğini duyunca İzmir’den İstanbul'a dönüyor ve Ankara'ya geçmeye karar veriyor. Mayıs 1924'te Ankaraya geliyor. Köşkte Latife hanımla tanışıyor. Sevdiği adamın Latife hanımla evlenmiş olmasını hazmedemiyor. 3 gün köşkte kaldıktan sonra İstanbula dönüyor. 21 Mayıs 1924'te bir kez daha Çankaya'ya geliyor. Mustafa Kemal Atatürk'le görüşmek istiyor. Olumsuz yanıt alınca pavtonla köşkten ayrılırken tabancasını kalbine dayayarak tetiğe basıyor. Kaldırıldığı hastanede 30 Mayıs 1924'te ölüyor. Kılıç Ali Paşanın iddiasına göre; Atatürk'le görüştürülseydi, önce Atatürk'ü sonra Latife hanımı öldürüp, intihar edecekti. İşte, mukadderat böyle bir sey. Görüştürülseydi bir ulusun felaketi olabilirdi. İyi ki görüştürmemişler.
Fikriyenin ölümü kimbilir nasıl derinden sarsmıştır Atamızı. Milletine adanmış bir ömürde, tarih sayfalarında küçük bir ayrıntı olarak yer alıyor. Kimbilir, ruh dünyasında ne fırtınalar yaşadı.
Tüm bu yazdıklarımı daha önce okumuştum fakat bir kez daha okuyunca yine derinden etkilendim ve sizlerle de paylaşmak istedim. Eşsiz Lider, Ulu Önder, Aziz Atatürk kısacık bir ömre neler sığdırmış. Kadınlardan yana yüzü hiç gülmemiş. Mutluluğu en çok hak eden bir insanın evliliğini hayatının hatası olarak tanımlaması ne kadar acı. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.