Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Markus Gisdol: “1 haftada her şeyi değiştiremeyiz, biraz süre lazım”

Spor Yayın: 22.10.2023 08:36
İhlas Haber Ajansı

SAMSUN (İHA) – Samsunspor’un Alman Teknik Direktörü Markus Gisdol, 1 haftada her şeyi değiştiremeyeceklerini, düşündüklerinin sahaya yansıması için biraz süreye ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Trendyol Süper Lig’de son sırada bulunan Samsunspor, pazar günü sahasında Başakşehir’i ağırlayacak. Kırmızı-beyazlı ekibin başında ilk maçına çıkacak olan Teknik Direktör Markus Gisdol, Futbol Direktörü Fuat Çapa ile birlikte Nuri Asan Tesisleri’nde basın toplantısı düzenleyerek takımın son durumunu değerlendirdi.

“Samsunspor’daki durumu Almanya’da 3 kez yaşadım”

Şu an Samsunspor’un bulunduğu duruma yabancı olmadığını ifade eden Alman çalıştırıcı Gisdol, “Samsun’da olduğum için çok mutluyum. Çok verimli geçen bir Antalya kampından geldik. 1 haftalık kamp yaptık. Samsun’a dün gece geldik. Kulübün ne durumda olduğunu ve hangi pozisyonda olduğunun farkındayım. Samsunspor’un şu anki benzer durumu Almanya’da 3 kez yaşadım. Hoffenheim, Hamburg ve Köln’de de bu durumu yaşamıştım. O kulüplerde de ilk çalıştığımda durum çok zordu. O kulüplerin puanları da Samsunspor’un anlık durumu gibiydi. Samsun’da ilk yapmamız gereken şey takımdaki birlik ve beraberliği sağlamak. Her oyuncunun takıma tam katkı sağlamasını gerçekleştirmemiz lazım. Sadece futbolcularla değil tüm departmanlarla bir olmamız gerekiyor. Şu anda ligde kalmak için kaç puana ihtiyacımız olacağını bilemez. Sezon sonu konuşabilmek için de şu an çok erken” dedi.

“7 maçta 23 farklı oyuncu süre almış ve hiçbir maça aynı ilk 11 ile çıkılmamış”

Geçmiş maçlarda takımın bir sistem oturtamadığını ve sürekli farklı oyunculara şans verildiğini dile getiren Markus Gisdol, “Samsunspor’un durumundaki takımlarda oyuncular her zaman baskı altında olur. Özgüvenleri çok yüksek olmayabiliyor. Ben de zaten bunun için Samsun’a geldim. Bununla başa çıkmak için buradayım. İlk haftada gördüğüm kadarıyla çok güzel bir enerji yakaladık. Ben ve hocalarım sistemimize en uygun ilk 11 ne ise onu oluşturmak istiyoruz. Bazen o pozisyonda oynayan oyuncular en iyi oyuncular olmayacak ama kesinlikle sistemimize en uygun ilk 11 ne ise onu oluşturmaya çalışıyoruz. Bir takımı geliştirmek için zamana ihtiyaç oluyor ama ne yazık ki o kadar fazla zamanımız yok. Önemli olan kulüpte değişkenlik ortaya koymak. Geçmişte olanlar geçmişte kaldı. Yeni bir birliktelik ile takımla çalışmaya başladık. Tüm oyuncular için de yeni bir başlangıç oldu. İlk 11’i bulmamız gerekiyor. Geçmiş 7 maçta 23 farklı futbolcu süre almış, ayrıca her maç farklı 11’ler sahaya çıkmış. Bu rakam çok yüksek. Bu sebepten ilk önce yapmamız gereken sahaya çıkacak oyuncuları oluşturmak” diye konuştu.

“1 haftada her şeyi değiştiremeyiz, biraz süre lazım”

Çalıştıklarını sahaya yansıtmak için zaman gerektiğinin de altını çizen Gisdol, “Biz sezon başladıktan sonra geldik. Geçmişte olanları değiştiremeyiz. Yapılan transferleri değiştiremeyiz. Elinizde bulunan oyuncular her zaman en iyi oyunculardır. Basit diziliş ve basit bir sistem oturmamız lazım. Problemlere değil, çözümlere odaklanan bir insanım. Bendeki pozitif enerjiyi takıma yansıtmaya çalışan bir kişiyim. Bazen düşünüldüğünden daha fazla zamana ihtiyaç olabilir. 11’i oturtmak için belirli bir süre için söz veremem ama umarım en kısa sürede bunu yapabiliriz. Başakşehir maçında taraftarlarımızı stada bekliyoruz. Bireysel anlamda da kalite ortaya koymak istiyoruz. Bizle gelen hocalarımız analiz ekibiyle koordineli bir şekilde çalışıyor. Yapı gereği başlamadan söz vermeyi seven bir insan değilim. Daha önceki takımlarımda da ne olursanız hangi durumda olursanız olun kesinlikle yüzde 100 enerji ile oynadık. Samsunspor’da da aynı kimlikte oynayacağız. Oyun sitilimizin kesinlikle taraftarlarımızın kimliğine uygun bir oyun sitili olacağına eminim ama 1 haftada her şeyi değiştiremeyiz. Bize de biraz zaman ve süre verilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

Takımın son durumunu değerlendiren Fuat Çapa ise, Samsunspor’a protokol yaparak geldiğini, görev tanımının belirlendiğini ve bundan sonra teknik direktörlük kariyerini noktaladığını, futbolda yönetici olarak çalışmaya devam edeceğini belirterek, Samsunspor’un iyi yerlere gelmesi için çalışmaya devam edeceğini söyledi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

’Bebeğinizle doğru iletişimle bağ kurabilirsiniz’

Sağlık Yayın: 13.05.2024 20:48
İhlas Haber Ajansı

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, “Anne ve bebeğin güvenli olarak bağlanmasının, çocukların gelecek dönemlerindeki ruh hallerinin şekillenmesinde büyük etkisi vardır” dedi.

Liv Hospital Samsun’dan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, anne ve bebek bağlanması sürecindeki öneme dikkat çekti. Bebeğin kendisini güvende hissetmesi gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, “Bu eşsiz özellikleri bir araya getirerek bebeğinizde güven, tanıma ve rahatlık duygusu oluşturabilirsiniz. Bebeğiniz konuşabilecek döneme geldiğinde bile sözsüz iletişimi, güvenli bir bağ oluşturmak ve sürdürmek için etkili bir yol olarak görebilirsiniz” diye konuştu.

“Yüz, kelime söylemeden sayısız duyguyu ifade eder”

Yüzün, bir kelime dahi söylemeden sayısız duyguyu ifade edebileceğinin altını çizen Uzm. Dr. Çebi, “Bebeğinizle iletişim kurduğunuzda ifadeniz sakin ve özenli ise o kendini güvende hissedecektir. Fakat yüzünüzde sıkıntılı, kızgın, endişeli, üzgün, korkulu veya dikkat dağıtıcı bir durum varsa bebeğiniz bu olumsuz duyguları alır, stresli ve güvensiz hisseder. Ses tonunuz, meşgul olan bir ses tonu ile hassasiyet, ilgi ve anlayış taşıyan bir ton arasındaki farkı anlayabilir. Bebeğinizi yıkamanız, taşımanız, sıcak bir kucaklama, güven verici hafif bir dokunuş bebeğinize çok fazla duygu aktarabilir. Güvenli bir şekilde bağlanan bebeklerin, çocukluğun ileriki aşamalarında daha empatiye açık olduğu gözlemlenebilir. Ayrıca bu çocuklar kararsız veya güvensiz bağlanma stilleri olan çocuklardan daha az yıkıcı, agresif ve daha olgun olabilir” bilgilerini verdi.

“Mükemmel anne olmanız gerekmiyor”

Bebekle güvenli bir bağ kurmak için mükemmel anne olmak gerekmediğini vurgulayan Uzm. Dr. Çebi, “Ebeveynlerden ayrılabilir, korktuğunda ebeveynlerinin onu rahatlatmasını bekleyebilir. Ebeveynlerin dönüşünü olumlu duygularla karşılar, itme ya da reddetme gibi davranışlar sergilemez. Ebeveynin yokluğunda diğer insanlar tarafından bir ölçüde rahatlatılabilirken ebeveynleri yabancılara tercih ederler” şeklinde konuştu.

“Bağ kuramadım diye ümitsizliğe kapılmayın”

Hiç bir annenin bebeği için günün 24 saatinde dikkatli ve hazır olması beklenemeyeceğini sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Çebi, “Hayatın yoğun akışı içerisinde bebeğinizle bağ kuramadığınızı düşünebilirsiniz. Ancak bağ kurmanın bebekliğin ileriki dönemlerinde de mümkün olduğunu unutmayın. Beyin gelişebilen bir yapı olduğu için bu bağı oluşturmak her zaman mümkündür. Bağlanma konusunu çocukluk döneminde de ilişkinizin bir parçası haline getirebilirsiniz. Bebek ihtiyaçlarını gözden kaçırdıysanız veya yanlış yorumladıysanız, onun neye ihtiyacı olduğunu gözlemleyerek güvenli bağlantı sürecini oluşturabilirsiniz. Bu çabalar güveni derinleştirebilir ve size çocuklarınızla daha güçlü bir ilişki kurma şansı verebilir” ifadeleri kullandı.