Karabük Postası tarafından
28 Mayıs, 2014 06:53 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Mantar zevki zehir olmasın

Tutkunları için bahar aylarının gözde besinleri arasında yer alan doğal mantarlar, yenilebilir ve zehirli türlerinin ayrımının hatasız olarak ancak uzmanlarca yapılabilmesi nedeniyle tüketilmesi halinde ölüme kadar varan ağır sonuçlara yol açabiliyor İzmir Halk Sağlığı Müdürü Mehmet Nil Hıdır, doğal alanlarda yetişen ve yapısında zehirli madde bulunduran şapkalı mantarların yenmesi sonucunda gelişen ve ölümle de sonuçlanabilen mantar zehirlenmelerinin özellikle ilkbahar-sonbahar aylarında, yağışların bol olduğu mevsimlerde görüldüğünü anlattı. Türkiye'de, doğal alanlarda yetişen zehirli mantarların bulunduğunun unutulmaması gerektiğine dikkati çeken Hıdır, "Ellendiğinde sararan çayır mantarlarından, DDT, turp kokusu olan orman mantarlarından özellikle uzak durulmalıdır. Zehirli ve yenebilen mantarları birbirinden ayırt etmek çok zor olduğundan yabani mantarlar toplanıp yenmemelidir. Üzerinde kırmızı noktacıklar olan, şapkalı olanlar zehirlidir. Bunlar kültür mantarlarına benzediği için karıştırılabilir" dedi. Mantar zehirlenmelerinin yenen türe göre 2-6 saat arasında sersemlik, göğüs ağrısı, uykuya meyil, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüz ve boyunda kızarma, nabızda artış, ateş, ağızda metal tadı, bulantı ve kusma, karın ağrısı, ishal, terleme gibi belirtilere neden olduğuna dikkati çeken Hıdır, bunun sonucunda karaciğer ve böbrek yetmezliği nedeniyle koma hali, ölümün yaşanabildiğine işaret etti. Bu tür şikayetlerin gelişebilmesi halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini ifade eden Hıdır, zehirlenmeler konusunda 114 numaralı Ulusal Zehir Danışma Merkezi'nden de bilgi alınabileceğini belirtti. Doğru bilinen yanlışlar Mantar zehirlenmesinin çok basit bir şekilde önlenebileceğine vurgu yapan Hıdır, "Zehirlenmenin engellenmesindeki tek yol, doğal alanlarda yetişen mantarların kesinlikle yenmemesi, bunun yerine kültür mantarının tercih edilmesidir" diye konuştu. Mantarın Ege Bölgesi'nde çok revaçta olduğunu, bunun yanı sıra Marmara, Karadeniz, Akdeniz gibi orman bitki örtüsüne sahip bölgelerde mantar zehirlenmesi sonucunda ölümlerin sık yaşandığına işaret eden Hıdır, "yoğurtla yenen mantarın zehirlemediği", "pirişirilen mantarda zehirin olmadığı", "sirkeli ve tuzlu suda kaynatmakla mantarın zehirinin alındığı", "ağaçlardaki mantarların zehirsiz olduğu" gibi halk arasında bilimsel değeri olmayan yanlış inanışların olduğunun altını çizdi.
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 20:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Samanlıkta işlenen cinayetle ilgili yargılama devam etti

Kastamonu’da samanlıkta balta ile öldürüldükten sonra çuvala koyup dereye atılan vatandaşın vefatıyla olayıyla ilgili sanıkların yargılanmasına devam edildi.
Olay, 17 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Ahlat köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, meskenden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun cenazesi, Kastamonu Vilayet Jandarma Komutanlığı grupları tarafından dere yatağında, çuval içerisinde bulundu. Takımlar, çuvalın izlerinin köyün yaklaşık 300 metre yakınındaki Behice Ç.’ye ilişkin konutun samanlığına kadar devam ettiğini tespit etti. Jandarma grupları, samanlıkta yaptıkları incelemede, 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala koyulduğu ve sürüklenerek dereye atıldığını belirledi. Olayın akabinde gözaltına alınan Behice Ç. ile eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç., isimli makamlarca tutuklandı.
Olayın akabinde şüpheliler hakkında "kasten öldürme" hatasından açılan dava, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşma salonunda tutuksuz yargılanan sanıklar Bayram Ç., Ümit Ç. ile maktulün yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu. Bakırköy Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesine sevk edilen tutuklu sanık Behice Ç. ise duruşmaya katılamadı.
Duruşmada savunma yapan Bayram Ç. ile oğlu Ümit Ç. hatasız olduklarını söyleyerek, beraatlarını talep etti.
Behice Ç.’nin avukatı Hasret Çiftçi ise, müvekkilin taciz edilmek istendiği sırada baltayla kendisini savunduğunu ve bu sebeple en üst düzeyde tahrik kararlarının uygulanması gerekğini belirterek, "Olay yasal müdafaadır, bu farklı, birde tahrik indirimi verilmesi zaruridir. Müvekkilim, 2,5 yıldır cezaevindedir. Yargılamanın uzamasından kendisinin de bir kusuru ya da kabahati yoktur. Şu etapta kanıtlar toplanmıştır, kanıt karartma durumu, kaçma kuşkusu yoktur. Kendisi konut kadınıdır. Tüm bu konular göz önüne alınarak müvekkilimin isimli denetim kuralıyla tahliye edilmesini talep ederiz" dedi.
Mahkeme heyeti, Behice Ç.’nin İstanbul İsimli Tıp 4. İhtisas Konseyinde cezai ehliyetinin olup olmadığına dair rapor alınmasını ve bu raporun dönüşünün beklenmesini kararlaştırarak, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin