Karabük Postası tarafından
29 Nisan, 2016 14:35 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Malkoç, Öğrencilere Yeni Anayasa Beklentilerini Anlattı 

  Cumhurbaşkanı Başdanışması Şeref Malkoç:  “Başkanlık sistemimiz Türkiye’ye özgü olacak. Bizimki Başkanlık değil, Cumhurbaşkanlığı sistemi olacak. 1982 Anayasası'nın ruhu bozuk, kökü bozuk. O yüzden tümden değiştirmeniz lazım” Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, 1982 Anayasası'nın tümden değiştirilmesi gerektiğini belirterek, "Bir topluluğa girip 'başkan' deyince 20 kişi varsa 15'i bakıyor. Kimi berberler odası başkanı, kimi lokantacılar odası başkanı, kimi sınıf başkanı. O açıdan buna 'başkanlık sistemi' demeyelim de 'cumhurbaşkanlığı sistemi', Türkiye'ye özgü bir modelle inşallah yapılacak" dedi. Karabük Üniversitesi Artı Kariyer Kulübü tarafından üniversitenin Bektaş Açıkgöz Konferans Salonu'nda "Kariyer Zirvesi" kapsamında düzenlenen "2023 Vizyonunda Türkiye'nin Anayasal Süreci ve Gençliğe Etkileri" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, öğrencilere yeni anayasa sürecini anlattı. Anayasaların bir toplumun geleceği olduğunu kaydeden Malkoç, “Yeni anayasa çalışmalarını yürütürken bu noktadan her kesimi teşvik etmeye çalışıyoruz. Mutlaka sizinde emeğiniz, gayretiniz olsun diyoruz. 1982 Anayasası'nı bir grup insan yaptı. Kenan Evren ve cuntacı arkadaşları anayasayı yaparken,kışla nizamnamesine dönüştürdü. Kısacası 1982 Anayasası doğarken malul, sakat ve özürlü doğdu. Yeni anayasada çok somut olarak üzerinde tartışılan konu hangi hükümet sistemi olsun. Mevcut parlamenter sistemi olsun, başkanlık sistemi olsun diyenler var. Yeni anayasada siyasi istikrarı sağlayacak bir hükümet modeli ve anayasa kurulması lazım” dedi. “1982 ANAYASASI'NIN RUHU BOZUK” 1982 Anayasası'nda 17 defa değişiklik yapıldığını ancak yetmediğini ifade eden Malkoç, "Şöyle düşünün arkadaşlar, kötü ruhlu bir varlık, yaratık var. Ruhu kararmış, davranışları bozuk. Siz alıyorsunuz buna estetik ameliyat yapıyorsunuz. Bu anayasanın ruhu bozuk. Kökü bozuk, o nuniçin tümden değiştirmeniz lazım" diye konuştu. “TÜRK USULÜ BİR MODEL OLACAK” Katılımcıların sorunlarını da yanıtlayan Malkoç, “Anayasada başkanlık mı yarı başkanlık mı olacak?” sorusuna, "Yarı başkanlık Fransa, başkanlık sistemi ise Amerika ve Meksika gibi ülkelerde var. Bizim üzerinde çalıştığımız sistem Türkiye'ye özgü bir 'başkanlık' demeyelim, cumhurbaşkanlığı sistemi olacak. Bir topluluğa girip 'başkan' deyince 20 kişi varsa 15'i bakıyor. Kimi berberler odası başkanı, kimi lokantacılar odası başkanı, kimi sınıf başkanı. O açıdan buna 'başkanlık sistemi' demeyelim de 'cumhurbaşkanlığı sistemi' Türkiye usulü, Türk usulü bir modelle inşallah yapılacak. Türkiye modeli olacak" şeklinde cevap verdi. “ANAYASANIN LAİKLİK İLKESİNİ ANAYASA MAHKEMESİ 'YENİ BİR DİN' DİYE YORUMLADI” "Yeni anayasada devletin dini belirtilecek mi? Dini yüzde 90'ından fazlası Müslüman olan bir ülkenin anayasasında dininin Müslüman olmasının belirtilmesinin zararı nedir?" sorusuna Malkoç, şu cevabı verdi: "Çok güncel bir konu. TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın sözleri gündeme düştü hala tartışılıyor ve tartışılacak güncel bir konu. Bu olsun mu olmasın mı, kalksın mı kalkmasın mı, bunlar üniversitelerde siyaset ve fikir adamları tartışılır. Bu fikir ve ifade hürriyeti kapsamındadır. Siyasi açıdan eleştirebilir. Biz bu anayasayı yaparken 78 milyonla yapacağız. Paydaşları çoğaltıp tartışmaları azaltacağız. Yeni anayasa yaparken, yeni yaralar, yeni tartışmalar açmayacağız. Esas olan din ile vicdan özgürlüğünü kâmil manada teminat altına alabiliyor muyuz alamıyor muyuz, budur önemli olan. İsmail Bey bunu ifade ederken, geçmişte yaşanan ızdırapları göz önüne almıştır mutlaka. Laiklik altında geçmişte öyle zulümler ve işkenceler çekildi ki. Anayasanın laiklik ilkesini Anayasa Mahkemesi 'yeni bir din' diye yorumladı. 'İslam düşmanlığı' diye yorumladı. Açın Anayasa Mahkemesi'ndeki laiklik kararlarına bakın. Yüzde 99'u Müslüman olan bu ülkede Anayasa Mahkemesi Müslümanlığı 'tehlike' olarak yorumluyor ve laiklik adına Müslümanlık için yapılacak her şeyi ortadan kaldırmaya kalkıyor. Buna hiçbir vicdan tahammül edemez. Zaten buna 'militan laiklik' diyorlardı. Allah'a çok şükür militanlıkta kalktı gitti. Kimsenin endişesi olmasın Anayasa laiklikte olsa hak ve özgürlükler kamil manada bu ülkede işleyecek." Anayasa konusunun ağır olduğunun da altını çizen Malkoç, "Gençler televizyonda dizi izlemek daha kolaydır. Telefonda veya bilgisayarda oyun oynamak daha zevkli, daha kolaydır. Oralara ayırdığınız zamanın bir bölümünü buna ayırın. Okuyun, kafa yorun" diye uyarıda bulundu. Konuşmasının ardından Malkoç’a, KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat tarafından plaket ve Safranbolu evi maketi hediye edildi.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
08 Mart, 2025 00:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

BARÜ’nün dijital teknolojileri arkeolojiyle buluşturacağı projede çalışmalara başlandı

Bartın Üniversitesinin (BARÜ) Erasmus+ tarafından desteklenen ve arkeolojik kültürel mirasın dijital teknolojilerle geleceğe aktarılacağı projesi kapsamında çeşitli temaslarda bulunuldu.
Bartın Üniversitesi (BARÜ) Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Doküman İdaresi Kısmı ile Sanat Tarihi Kısmının ortağı, Bulgaristan History Museum Primorsko Müze Müdürlüğünün yürütücüsü olduğu KA220 - DigiArcheoSpace Erasmus+ projesinde çalışmalar devam ediyor. "Arkeolojide Kültürel Mirası Belgelemek ve Sunmak İçin Çağdaş Araçlar" başlıklı projenin saha ziyaretleri kapsamında Filyos’taki Tios Antik Kenti’nin kültürel mirasını belgelemek amacıyla bir dizi görüşme gerçekleştirildi.
Bu doğrultuda proje grubunda yer alan Bilgi ve Evrak İdaresi Kısmından Doç. Dr. Ahmet Altay, Doç. Dr. Lale Özdemir Şahin ile Sanat Tarihi Kısmından Prof. Dr. Şahin Yıldırım ve Dr. Öğr. Üyesi Ali Bora; Çaycuma Kaymakamı Adem Kaya, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı ile Filyos Belediye Lideri Erol Acar’ı ziyaret etti. BARÜ’nün "Akıllı Lojistik ve Bütünleşik Bölge Uygulamaları" başlıklı ihtisaslaşma alanındaki mevzuları da kapsayan çalışmalar hakkında bilgi veren proje takımı, yeni teknolojiler kullanılarak yürütülen uygulamaları anlattı.
Görüşmelerde ayrıyeten projenin ikinci toplantısının Bulgaristan, Makedonya, Hırvatistan ve Türkiye’den 25 akademisyen ve uzmanın iştirakiyle 24 Mart 2025 tarihinde Filyos’ta gerçekleştirileceği, iştirakçilerin Tios Antik Kenti’nde bilimsel incelemelerde bulunacağı da paylaşıldı.
Kültürel mirasın korunması ve aktarılması noktasında BARÜ’nün ihtisaslaşma alanındaki çalışmalarını da kapsayan projenin kıymetine değinen Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, "Bartın Üniversitesi olarak vilayetimizden başlayarak bölgemizin gelişimine paha katmak maksadıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İhtisaslaşma alanımızı da kapsayan akademik araştırma ve uygulamalarla elde ettiğimiz deneyimleri, geniş bir çerçevede kullanarak disiplinler ortası iş birlikleri yapıyoruz. Bu noktada Filyos’ta bulunan Tios Antik Kenti’nin arkeolojik kültürel mirasının belgelenmesini ve geleceğe aktarılmasını hayli kıymetli buluyor, çalışmaların bölgemiz ve ülkemiz ismine iyi olmasını diliyorum" dedi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.