Ihlas Haber Ajansı tarafından
02 Eylül, 2024 12:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

“Mahalleyi havaya uçuracak yakıt dolu” notunu bırakıp kendini eve kilitleyen şahıs ikna edildi

Çorum’da eşiyle görüşemediğini iddia ederek not bırakıp kendini evine kilitleyen şahıs, polis ekipleri tarafından ikna edildi.
Olay, Ilıca Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 15 Temmuz günü evi terk eden eşi P.G.’den haber alamadığını ve görüşmek istediğini söyleyen A.R., evine ve aracına litrelerce benzin dökerek düzenek kurduğunu söyledi. A.R., aracının üzerine taleplerini belirten bir not bırakarak kendisini eve kilitledi. Eşi ile görüşemezse evini ve aracını patlatacağını iddia eden şahıs, bıraktığı notta, "Bu isteğimi 3 saat içinde gerçekleştirmezseniz araba, ev ve kendimi havaya uçuracağım. Hiç kimsenin canı yansın istemiyorum. Aracın deposu full dolu. Ayrıca 35+1/ litre benzin bidonlarda 45 litre, evin içinde yine 30 litre benzin tüm odalara dağılmış durumda. Ayrıca doğalgaz, ocak bağlantısından ayrıldı. İçerisi tamamen doğalgazla dolu. Değil evi, mahalleyi havaya uçuracak yakıt dolu. Şaka yapmıyorum, blöf de yapmıyorum. Fotoğraflarını karşıdaki sucu Mustafa’ya sosyal medya üzerinden gönderdim. Tekrar ediyorum, kimsenin canına kastım yok, canının yanmasını istemiyorum. Müdahaleye kalkışmayın. Ben kararımı kesin verdim zaten. İdam mahkumunun son dileği olarak kabul edin. Eşim P.G. ile son defa telefonda görüşüp helalleşmek istiyorum. Belki vicdanı sızlar, insafa gelir de evine döner. Tekrar söylüyorum, müdahale etmeye kalkışmayın. Eğer müdahale ederseniz, edenler de kesinlikle zarar görür. Benden günah gitti. Penceredeki televizyon anten çıktısı direkt benzin ve doğalgazla bağlantılı. Ayrıca soda şişelerinde patlamaya hazır benzin var. Tüm mahalle sakinlerinden ve Çorumlulara verdiğim rahatsızlık için binlerce özür dilerim. Eğer bana bir iyilik yapmak isterseniz, eşimle beni telefonda dahi olsa görüştürün. Allah rızası için, o benden vazgeçtiyse, ben de tüm dünyadan vazgeçerim" yazıldığı görüldü.

Polis ekipleri ikna etti
İhbar üzerine bölgeye çok sayıda ekip sevk edildi. Polis ekipleri güvenlik önlemi alarak yolu trafiğe kapattı. Doğalgaz ekipleri de bölgede gaz akışını kesti. İtfaiye ve sağlık ekipleri de olay yerinde görev aldı. 2,5 saat süren ikna çabalarının ardından şahıs ikna edildi. Polis ekiplerince evden çıkartılan A.R., polis merkezine götürüldü.

blank
Sevgi Özdemir tarafından
23 Nisan, 2025 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Faturalarımız tam, hizmet yarım

Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.

Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.

Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.

6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?

Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?

Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.

Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.

Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.