blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
12 Nisan, 2024 20:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Liselilerden suların güvenilirliğinde önemli buluş

Zonguldak Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin bulduğu test kiti, içme sularında insan sağlığı için tehdit olan cıva olup olmadığını tespit edebilecek. Öğrencilerin beş yüz lira harcayarak ortaya koyduğu test kitinin seri üretime geçmesi halinde 75 liradan satışa sunulması planlanıyor.
Zonguldak Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Bilim ve Sanat Merkezi öğrencileri Bera Dilek, Deniz Berra Doğanay ve Ekin Eren, insan sağlığı için tehlikeli bir kimyasal olan civanın içilen sularda olup olmadığını tespit etmek amacıyla test kiti üretti.
Zargana balığının kılçığından elde ettikleri jel ile sulardaki cıva iyonlarını tespit edebilen öğrenciler, Tübitak 2204-A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda Kimya alanında Ankara bölge birincisi olarak Mayıs ayında yapılacak Türkiye finallerine katılmaya hak kazandı.
Suda cıva olup olmadığını tespit etmek için yapılan testlerin pahalı ve uygulaması zor olan testler olduğunu ifade eden öğrenciler, test kitinin yapımında bilim dünyasının gözde çalışma konularından olan yeşil sentez yöntemleri kullanarak kuantum noktalar elde ettiklerini aktardı. Öğrenciler kitin patent başvurusunu da yaptıklarını ifade etti.

Sudaki cıva kolaylıkla tespit edilebilecek
Günlük hayatta sulardaki civanın test edilebilmesinin test kiti yardımıyla herkes tarafından kolaylıkla tespit edilebileceğini belirten öğrenciler; önümüzdeki süreçte projelerini geliştirerek cıva miktarını ölçen bir sensör haline getirmeyi planladıklarını ifade ettiler.

Beş yüz liraya mal oldu, seri üretimle 75 liraya satılabilecek
Patentini almayı planladıkları ürünü beş yüz liraya mal eden öğrenciler, seri üretimi için de çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
Öğrenciler; kitin seri üretime geçmesi durumunda 75 TL’den satışa sunulabileceğini belirtti. Öğrencilerden Deniz Berra Doğanay, "İnsanlar rahatlıkla ve kolaylıkla kendi imkanları çerçevesinde bu ürünü kullanabilirler. Suların içinde cıva olup olmadığını rahatlıkla bulabilirler" dedi. Bera Dilek ise, "Takım arkadaşlarımla beraber aslında kuantum nokta üzerine çalışmalar istiyorduk. Bunu öğretmenimizle paylaştığımız zaman bunu biyokütle kullanılarak balıklardan yapabileceğimizi söyledi. Sonrasında birkaç balık denedik, zargana balığından gayet olumlu sonuç aldık. Bu şekilde projeyi geliştirdik. Birçok biyokütleden kuantum noktalar elde edilebiliyor. Ama zargana balığından kuantum nokta üretilmesi tek onu da biz yaptık. Eylül ayından beri bu proje üzerinde çalışıyoruz. Projemiz bize toplamda 500 liraya mal oldu. Zargana balığı kılçıklarını saf su içerisinde kaynattık. Elde ettiğimiz özütü de süzdük. Bu sıvıyı mikrodalgada yaktık. Elde ettiğimiz maddeyi saf su içerisinde beklettik. O yanmış yerlerde oluşan kuantum noktalar saf su içerisine geçmiş oldu. Sonrasında sıvımızı jelleştirerek kitleri elde ettik. Test kitlerimizi cıva yoğunluğu içerisinde bir süre beklettikten sonra parıldamalarının belli şekilde azaldığını gözlemledik. Cıva yoğunluğunu tespit eden test kiti yaptık" dedi.

"İnsanlar balık kılçıklarını kullanmamızı şaşırtıcı buldu"
Test kitini yarışmaya sunduktan sonra insanların ilgisine dikkat çeken Ekin Eren, "İnsanlar aslında balık kılçıklarını kullanmamızı şaşırtıcı buldular. Ayrıca cıvanın tespitinin gerçekten de önemli olduğunu söylediler. Bu projede aslında sulardaki ağır metal iyonlarından birisi olan cıvayı test etmeyi amaçladık. Biz dünyada bir ilk olan zargana balığı kılçığını kullandık. Öğretmenimiz Burcu Atabey Özdemir’den yardım aldık. Aslında cıvaların nehirlerde, göllerde tespit edilmesinde insan ve balıkların sağlığında tespit edilmesinde kullanılması için önemli" dedi.

CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz’dan Asgari Ücret Tepkisi
blank
Haber Merkezi tarafından
24 Aralık, 2024 21:54 tarihinde yayınlandı
A+ A-

CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz’dan Asgari Ücret Tepkisi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, hükümetin asgari ücrette yaptığı yüzde 30'luk artışa sert tepki gösterdi. Yavuz, bu kararın emekçilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırdığına ve milyonlarca insanı sefalet içinde yaşamaya mahkum ettiğine dikkat çekti. Yavuz, yaptığı açıklamada Türkiye'deki ekonomik eşitsizlik ve gelir adaletsizliğine dikkat çekerken, hükümetin zenginleri ödüllendirme, emekçileri ise yok sayma politikasını eleştirdi. Asgari ücretin insanca bir yaşam için yeterli olmadığını vurgulayan Yavuz, halkın emeğinin karşılığını alması gerektiğini ifade etti.

CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz;

"Zulmün Adı: Asgari Ücretle Yaşam

Bu ülkenin yönetiminde bir şey çok net: zenginler ödüllendirilir, emekçiler ezilir. 22.104 TL’lik asgari ücret kararı, çalışan kesimin açıkça hiçe sayıldığını ve sefalet içinde yaşamaya mahkûm edildiğini kanıtlıyor. Bu karar, milyonların alın terine, emeğine, onuruna atılmış bir tokattır. İnsanca yaşama hakkını gasp eden bu sistemin adı, düpedüz ekonomik köleliktir.

Bu Bir Zulümdür

%30’luk zam oranı, %47’yi aşan enflasyonun yanında komik bile değildir. Bu kararı alanlar, bir aileyi geçindirmek için gıda, kira, enerji ve diğer temel ihtiyaçlar için kaç para gerektiğini gerçekten biliyor mu? Yoksa saraylardan halka bakıp, "Bu kadarı yeter," mi diyorlar? Sormazlar mı: Siz bir ay boyunca bu parayla geçinmeyi dener misiniz?

Asgari ücretli, günün 12 saati, haftanın 6 günü çalışıyor ve karşılığında eline geçen parayla temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Kirasını ödedikten sonra mutfağına ekmek koymaya mı çalışsın, çocuğunun eğitim masraflarını mı karşılasın? Elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyen insanlar karanlıkta mı otursun, soğukta mı donsun? Bu mudur sosyal devlet anlayışı?

Bir Avuç Zenginin Cenneti, Milyonların Cehennemi

Gelir dağılımı uçurumu, bu ülkenin utanç kaynağıdır. Lüks araçlar, devasa malikâneler içinde yaşayanlar için %30 zam, bir akşam yemeğinin hesabıdır. Ama asgari ücretle geçinen için bu rakam, bir ay boyunca karnını doyurup doyuramayacağını belirler. Zenginler servetlerine servet katarken, milyonlarca insanın sefalet içinde yaşamasını izlemek hangi vicdana sığar?

Hükümet, büyük sermayeye teşvikler dağıtırken, asgari ücretliye “sabır” öneriyor. Zenginlerin cennetinde sefahat sürerken, halkın cehenneme mahkûm edilmesi hangi adaletin ürünüdür?

30.000 TL İmkânsız mı?

CHP’nin asgari ücretin 30.000 TL olması gerektiği önerisi, haklı bir taleptir. Ama karşı çıkanlar hemen devreye giriyor: "Ekonomi bunu kaldıramaz!" İşçilerin emeğini sömürerek büyüyen bir ekonomi, insanlık onurunu zaten taşımıyordur. Büyük şirketlerin ve zenginlerin vergilerini artırmak yerine, işçinin sırtına daha fazla yük bindiren bir sistem, adaletsizlik ve açgözlülükten başka bir şey değildir.

Artık Yeter!

Bu düzen böyle devam edemez. İnsanlar açlık sınırının altında yaşamaya, çocuklarına bir gelecek sunamamaya, borç batağında nefes alamamaya mecbur bırakılmış durumda. Bu sadece bir ekonomik kriz değil, insanlık onuruna karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suça ortak olanlar, tarihe halkın emeğini sömürenler olarak geçecektir.

Bu halk köle değildir. İnsanlar, sadaka değil, emeğinin karşılığını ister. Ekmek parası için çırpınırken yaşamaya değil, insanca yaşamaya hakkı vardır. Ve bu hak, söke söke alınacaktır." dedi.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.