Ihlas Haber Ajansı tarafından
28 Şubat, 2025 00:15 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Lise öğrencileri yüzyıl çözülememiş matematik problemini dijital oyun haline getirdi

Samsun Atakum Bilim ve Sanat Merkezi öğrencileri, yaklaşık yüz yıl çözülememiş sorunlar listesinde yer alan ve 2015 yılında çözülen matematik sorununu dijital oyun olarak tasarlayıp, eğitim malzemesi olarak geliştirdi.
Yakın vakte kadar çözülememiş sorunlar listesinde yer alan tutarsızlık sorunu, eğitsel dijital oyun haline geldi. Samsun Atakum Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinden Bilge Yağmur Yılmaz, Nisa Parıltı Yılmaz ve Abdullah Öztürk, matematik alanında "Erdös’ün Tutarsızlık Sorununun İncelenmesi ve Oyunlaştırılması" ismini verdikleri proje hazırladı. Proje çerçevesinde öğrenciler, yaklaşık yüz yıl çözülememiş sorunlar listesinde yer alan ve 2015 yılında çözülen yüksek matematik mevzuları içeren sorunu dijital oyun olarak tasarlayıp, eğitim malzemesi geliştirdiler.
Proje hakkında bilgi veren Bilge Yağmur Yılmaz, "Projemizde matematik dünyasının en üretken isimlerinden biri olan Paul Erdös’ün 1930 yılında ortaya attığı ve çocuk yaşta Erdös ile matematik sohbeti yapabilme bahtı yakalamış olan Terence Tao tarafından 2015 yılında tahlile kavuşan tutarsızlık sorunu, yenilikçi bir yaklaşımla ele alındı. Yapılan çalışmada bu karmaşık matematiksel sorun hem akademik açıdan incelendi hem de öğrencilerin daha kolay anlamasını sağlamak maksadıyla mBlock programında kodlanarak eğitsel dijital oyun haline getirildi. Tutarlılık kavramı, yalnızca +1 ve -1 elemanlarından oluşan, olabildiğince elemanların eşit formda dağılmasını istediğiniz bir diziyi tüm adımlarda ve adımların katlarında ne kadar istikrarlı hale getirebileceğiniz ile ilgilidir. Bu oyun, Erdös’ün tutarsızlık sorununu temel alarak dizi elemanlarının istikrarlı dağılımını tahlil eden bir yazılım kullanır" dedi.

"Oyun matematiksel kavramların anlaşılmasını kolaylaştırdığını ve eğlenceli hale getirdiğini gösterdi"
Oyunla küçük yaştaki öğrenciler dahil yüksek matematik konusunun öğrenebileceğini tabir eden Yılmaz, "Blok tabanlı kodlar ile sanal dünyada harekete geçirdiğimiz oyunu Werbach Piramidi oyunlaştırma modeline nazaran tasarladık. ’mBlock’ platformu kullanılarak geliştirilen bu eğitsel oyun, Bilim ve Sanat Merkezleri’nde (BİLSEM) eğitim gören 7. ve 8. sınıf özel yetenekli öğrencilere uygulandı. 30 öğrencinin iştirakiyle gerçekleştirilen aktiflik, öğrencilerin bu soyut matematiksel sorunu oyun ile somutlaştırarak daha kolay kavramalarına yardımcı oldu. Araştırmada tasarım tabanlı yol kullanılarak aktiflik sonrası öğrencilerden hem nicel hem de nitel data toplandı. Öğrencilere tutarsızlık sorunu ile ilgili bir test uygulanırken, yarı yapılandırılmış görüşmelerle iştirakçilerin fikirleri ve öğrenme süreçleri tahlil edildi. Elde edilen bulgular, oyunlaştırmanın karmaşık matematiksel kavramların anlaşılmasını kolaylaştırdığını ve eğlenceli hale getirdiğini gösterdi. Stant alanında projemiz çok ilgi görmektedir. Oyunu deneyerek dengeli dizi yazabilenlere ’Tutarlı Öğrenci’ rozeti takdim etmekteyiz" diye konuştu.
Danışman Öğretmen Esra İnan ise, "Sevgili öğrencilerim genç araştırmacıların geliştirdiği eğitsel dijital oyunu, eğitime katkı sunması için EBA’da açık kaynak kodlu halde paylaşacağız. Matematik alanında bahisler üst seviye düşünme hünerlerini öğrenmeyi sağlayan birer araç misyonundadır. Bu sebeple geliştirilen dijital oyun yüksek matematik hususlarında hazırlanmış özgün ve az bir oyundur" biçiminde konuştu.
Geliştirilen oyun, 56. Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Bölge Yarışması’nda ikincilik mükafatı aldı.

blank
İlyas Erbay tarafından
10 Nisan, 2025 14:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DESTEKLE BİLE ZOR AYAKTA DURUYOR, YAZIK !

SGK açıklarını aktüeryal denge sistemiyle kapatamıyor. Gelirler giderleri karşılamaktan çok uzak. Aktüeryal denge; sosyal güvenlik sisteminin finansmanı ve sistemden hak sahiplerine sağlanacak hakların karşılıklı mali durumunu tanımlar. Dengenin bozulması, sosyal güvenlik sisteminin yetersizleşmesi ve giderek çökmesi anlamını taşır.

Türkiye'de çalışan nüfusun yeteri kadar artmaması, buna karşılık emekli sayısındaki anormal artış SGK yı fena halde zorluyor. SGK Hazine desteği ile zar zor ayakta duruyor.
Açık katlanarak artmaya devam ediyor. SGK'nın hazineye yükü son 1 yılda 2 ye katlandı. 2024 yılı Ocak ayında 7 milyar 396 milyon olan açık 2025 Ocak ayında 16 milyar 44 milyona yükseldi.
Ocak ayındaki 417 milyar liralık giderin 290 milyar lirasını emeklilere ödenen maaşlar oluşturdu.
Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emeklilerin aylıkları 2002 yılındaki seviyelere çıkarılsa, daha açık ifade ile gerçek enflasyon düzeyinde zam almış olsalardı; SGK nın açıkları kat kat daha yüksek olacaktı. Bu haliyle bile Hazine için büyük yük olarak görülen emekli maaşlarında artış beklemek hayal olur. Sistem maalesef aktüeryal olarak sağlıklı işletilememiştir.
Gelir ve gider dengesizliğinden bunu açıkça görüyoruz.

Kısa vadede çalışan nüfusun en az 2 katına çıkarılması mevcut sistemde mümkün değil. İstihdamı büyük oranda artıracak yani 2 ye katlayacak ciddi bir faaliyet yok!

Gelişmiş ülkelerde 3-4 çalışana bir emekli düşerken, Türkiye'de bu oran neredeyse kafa kafaya; yanılmıyorsam son verilere göre 1.3 çalışana 1 emekli düşüyordu. Çalışanlar Türkiye'de emeklileri finanse edemiyor. Gelmiş geçmiş tüm iktidarların oy kaygısıyla uyguladıkları popülist politikaların acı sonucu budur.
Ne yazık ki, bu politikalar uygulanmaya devam ediyor Son örneğini EYT de gördük.

SGK gelirlerinin yeteri kadar yüksek olmamasının önemli nedenlerinden biri de vergi toplamada ki sıkıntı. SSK yeteri kadar vergi toplayamıyor. Ülkenin kaymağını yiyen yüksek gelir sahipleri ya vergi vermiyor yada çok az veriyor. Bu da yetmez gibi bunların milyarlarca lira vergi borcu affediliyor.

Özel hastanelerin SGK ya yükü nü de unutmayalım.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yer alan veriler, AKP iktidarı döneminde kamunun sağlık hizmetlerindeki payının giderek azaldığını ortaya koyuyor. Verilere göre Türkiye genelinde hastanelerin yüzde 59’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı, yüzde 37’si özel sektörde, yüzde 4’ü ise üniversitelerde bulunuyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2022’ye kadar kamu hastanesi sayısındaki artış yüzde 18.22 olarak gerçekleşirken özel hastane sayısındaki artış yüzde 111.7 olarak gerçekleşti. Özel hastane sayısı 2002’de 271 iken 2022 yılında 572 oldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezinin (DİSK-AR) ''Özel hastanelerin SGK'ye yükü tırmanıyor'' başlıklı araştırma bültenine göre, 2024'ün ilk altı ayında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi. Devlet ikinci basamak hastaneleri için yapılan ödemenin payı ise yüzde 53,9'a düştü.

Bu kadar çarpıklığa, programsızlığa, plansızlığa rağmen bu ülkenin kurumları nasıl ayakta duruyor? Anlamak mümkün değil.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.