blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2024 00:22 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Kuş gribine karşı uzman uyarısı

Kuş gribinin yüksek patojenik türünün çiftliğe bulaşması durumunda tüm hayvanların telef olabileceğine dikkat çeken Veteriner Sağlık Teknikeri Tuncer Kocaağa, "Alınacak tedbirlerle bu hastalığın insan sağlığına olumsuz etkisi olmayacaktır" dedi.
Türkiye’de geçtiğimiz haftalarda görülen kuş gribi vakaları, kanatlı hayvan üreticileri arasında paniğe yol açtı. Konunun gündeme gelmesinin ardından Tarım ve Orman Bakanlığı, hastalığın yayılmasını önlemek için her türlü tedbirin alındığını ve salgın olarak nitelendirilebilecek bir durumun söz konusu olmadığını açıkladı.
Bolu’da kanatlı hayvan çiftliklerinde üreticilere destek veren Veteriner Sağlık Teknikeri Tuncer Kocaağa, "tavuk vebası" olarak da bilinen kuş gribinin yüksek patojenik türünün bulaşması halinde hayvanların tamamının telef olabileceğini söyledi.

"Ciddi bir ekonomik kayba sebep olur"
Kuş gribinin özellikle göçmen kuşlar aracılığıyla yayılma riski taşıdığına dikkat çeken Kocaağa, "Ülkemiz, göçmen kuşların konak yeri ve transfer noktasında. Göçmen kuşlar en büyük bulaşma özelliği taşıyan kuşlardır. Kuş gribi bir salgına neden olur. Göçmen kuşlardan, serbest gezen kuşlara bulaşır. Bulaşıcılığı oldukça yüksek ve viral bir hastalıktır. Gezen tavuklarımıza, kuşlarımıza ve en tehlikelisi de çiftlik hayvanlarımıza ulaşma ihtimali yüksektir. Kuş gribi ciddi ekonomik kayıplara sebep olur"

"Bolu, üretimin yaklaşık yüzde 30’unu karşılıyor"
Bolu’da 8 bin 233 metrekarelik alanda faaliyet gösteren çiftliklerin, Türkiye genelindeki üretimin yaklaşık yüzde 30’unu karşıladığını belirten Kocaağa, Tarım ve Orman Bakanlığı ile il ve ilçe müdürlüklerinin, muhtemel bir salgının önlenmesi için veteriner hekimlerle koordineli şekilde çalıştığını söyledi.

"Kuş gribi vakalarının insan üzerinde olumsuz etki oluşturacağına inanmıyorum"
Kocaağa, kuş gribinin insanlara doğrudan bulaşan bir hastalık olmadığının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kuş gribi, direkt insana bulaşan viral bir hastalık değil. O yüzden gıda güvenliği önemlidir. İlk önce bizim kendi biyogüvenliğimize kişisel olarak önem göstermemiz lazım. Ellerimizi her zaman temiz tutarak, hijyenimize dikkat etmemiz lazım. Biyogüvenlik önlemleri pandemide de aldığımız önlemlere benzer. Bu önlemleri aldığımızda kuş gribi vakalarının insan üzerinde olumsuz etki oluşturacağına inanmıyorum"

"Çiftliğin yüzde 100’ünü kaybetme riskimiz var"
Hastalığın daha etkili olan türünün çiftliğe bulaşması durumunda hayvanların tamamının kaybedilebileceğini belirten Veteriner Sağlık Teknikeri Tuncer Kocaağa, "Kuş gribinin iki türü vardır. Birincisi yüksek türdür. Bulaştığında hayvanların yüzde 100’ünü kaybedebiliriz. Bir de hafif bulaşıcı şekilde seyreden tür vardır. Çiftliğe, kuş gribinin yüksek türü bulaştığında hayvanların yüzde 100’ünü kaybetme riskimiz vardır. Peki, bu mevsimde böyle bir şey yaşanması mümkün mü? Mümkün tabii. Mevsim kış. Virüsler genellikle nemli ve daha sıcak mevsimleri severler. O yüzden ilerideki günlerde kuş hareketleri anlamında bir kısıtlama olacaktır. Soğuk havalarda kuşlar çok fazla hareket etmez. Bir de hava soğuk olduğu için hastalığın yayılma etkisi de doğal olarak azalma eğilimine gidecektir" dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
16 Ağustos, 2025 10:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

İşçilerden Rest: Alacaklar Ödenmeden Fabrika Çalışmayacak

Karabük’te demir-çelik sektörünün önemli aktörlerinden Alter Demir Çelik’te, konkordato süreciyle birlikte işçilerin maaş ve tazminat alacakları krizi derinleşti. Fabrikada yetkili sendika olan Özçelik-İş Sendikası Karabük Şube Başkanı Kenan Yılmaz, yaptığı basın açıklamasıyla işçilerin kararlılığını duyurdu.

Şube Başkanı Yılmaz, işverenin sözünde durmadığını belirterek, “İki aylık maaş alacaklarımız ve kıdem tazminatı taksitlerimizin 15 Ağustos Cuma gününe kadar ödeneceği sözü verilmişti. Ancak herhangi bir ödeme yapılmadı. İşverenin bu tutumu işçiyi çaresiz bırakırken, bizim de iyi niyetimizin sonuna gelmemize neden oldu. Artık Alter Çelik’te başka bir aşamaya geçtik.” dedi.

“Biz bugüne kadar fabrikanın çarkları dönsün, bacası tütsün diye fedakârlık yaptık. Maaşımızı alamadığımız halde verilen sözlere güvenerek üretimi sürdürdük. Ancak artık ok yaydan çıkmıştır. Evine ekmek götürmek zorunda olan Alter emekçisinin hakkı için gerekirse fabrikayı çalıştırmayacağız.” ifadelerini kullanan Yılmaz, işçilerin mücadelesini sonuna kadar sürdüreceklerini vurguladı.

‘Hukuki Süreci Başlatıyoruz’

Sendika üyeleriyle gün içinde iki kez toplantı yaptıklarını aktaran Yılmaz, alacakların alınması için büyük bir kararlılık olduğunu söyledi. Yılmaz, “Sendikamızın hukukçu kadrosuyla gerekli hazırlıkları başlattık. Genel merkezimizden gelecek avukatlarımız aracılığıyla Pazartesi günü yasal süreci başlatacağız ve yargıda hakkımızı arayacağız.” dedi.

‘Fabrikanın Can Damarı Emekçidir’

İşçinin emeği olmadan üretim yapılamayacağını hatırlatan Yılmaz, “Alter fabrikasını ayakta tutan emekçinin alın teridir. Bizim tek derdimiz, emekçinin hakkını almasıdır. Fabrikanın üretmeye devam etmesini en çok biz istiyoruz. Ancak bunun yolu, işçinin rızkına el koymaktan geçmez. Bu süreçte işveren başta olmak üzere tüm tarafları sağduyuya ve vicdana davet ediyoruz.” diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin