Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
12 Haziran, 2024 20:37
blank
İhlas Haber A.

“Kurban Bayramı’nda fazla et tüketimi kan şekerini yükseltebilir”

A+ A-

Bayramda et tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Tutal, “Kısa sürede yoğun miktarda et ve yağ tüketimi çarpıntı, tansiyon yükselmesi ve kan şekerinde yükselmelere yol açabilir” dedi.
Liv Hospital Samsun’dan Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Tutal, Kurban Bayramı’nda aşırı et ve yağ tüketiminin istenmeyen sonuçlara yol açabileceğini belirterek uyarılarda bulundu.

"Et ve tatlı tüketimindeki artış kilo aldırabilir"
Kısa sürede yoğun miktarda et ve yağ tüketiminin, çarpıntı, tansiyon yükselmesi ve kan şekerinde yükselmelere yol açabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Tutal, “Ayrıca yine bu 4 günlük sürede et ve yağ tüketiminin yanı sıra tatlı tüketimindeki artış da kilo alınmasına neden olabilir” şeklinde konuştu.

"Şerbetli tatlılardan uzak durun"
Diyabeti olan hastaların bayram ziyaretlerinde şerbetli tatlı tüketiminden kaçınmaları gerektiğine vurgu yapan Uzm. Dr. Tutal, "Şerbetli tatlı tüketimi yerine mümkünse az şekerli dondurma veya meyve tüketmeleri, içecek olarak ayran veya az şekerli ev yapımı komposto ya da bitki çaylarının tercih edilmesi, kan şekeri kontrolünün bozulmaması açısından gereklidir" ifadelerini kullandı.

"Diyabetli hastalar diyet programlarına uymaya devam etmeli"
Bilinçli bir beslenme programı, ara öğün tüketimine devam edilmesi ve diyabetik hastaların düzenli olarak kan şekeri takibine devam etmeleri sonucunda bayram döneminin sorunsuz bir şekilde geçirilmesinin mümkün olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Tutal, "Diyabetli hastalar da doktorlarının verdiği diyet programlarına harfiyen uyarlarsa, sağlıklı bir bayram geçirebilirler" diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

25 Kasım, 2024 10:47

KAOSA ADIM ADIM

KAOSA ADIM ADIM
A+ A-

MUTAFA AKAY

Ülkeyi yönetenlerin birincil görevlerinden birisi, huzuru tesis etmektir. Huzurun egemen olmadığı bir ülkede, her şey bozulur. İç barış zedelenir.
Hak, hukuk kavramlarının ayaklar altına alındığı bir ülkede ise kaos, kargaşa ve panik egemen olur.
Bu, yönetenler eliyle yapılırsa çok vahim sonuçlar doğurur.
Ülkemizde sanki bunun emarelerinin ortaya çıkması bilerek yapılıyor gibi.
Her gün gündeme halkı ilgilendirmeyen sudan konular atılarak, öfkenin artmasına neden olunuyor.
Bir bakıyorsunuz, seçimden altı ay sonra halkın seçtiği yönetimler görevden alınıyor, yerine iki günlük kaymakamlar atanıyor.
Seçilenler atanmışların önüne kurban gibi atılıyor.
Ülkenin dört bir yanında insanlar sokağa çıkmış durumdalar.

Nerede ise toplumun tümü eylem içinde.
Analar babalar, yıllarca bin bir güçlükle çocuklarını okutup devlet millet hizmetine vermenin hayaliyle yaşarken, binlerce öğretmen adayı torpil denilen bela yüzünden bakanlık önünde eylem yapar duruma gelmişler.
Bir bakıyorsunuz yandaş denilen şirketlere maden arama izni vermek için ormanlık alanların talan edilmesine karşın, köylüler ayaktalar.
Ürettiği ürünü zararına satabildiği için çiftçiler yürümeye başlamışlar.
Topluma muhalefeti baskılamak için “etki ajanlığı” adı altında bir yasanın hazırlıkları başlamış,
Türkiye’nin en büyük belediyelerine soruşturma üzerine soruşturma yapılarak uyduruk suçlar oluşturma çabası bir başka gün gündemimizi oyalıyor. Algı operasyonları ile belediyelerin halka hizmetinin önüne set çekilmeye çalışılıyor
“Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diyen genç teğmenler atılıyor cenderenin önüne.
Siyasiler hakkında yıllar sonra davalar açılarak, mahkemelere çıkarılmaları ise ayrı bir kışkırtma konusu.
İşçilerin ayağa kalkmasına neden olan kararlar alınıyor. Özelleştirme çabaları insanların ekmeklerinin alınmasına zemin hazırlıyor. Çayırhan’da direnen işçiler en yakın örnek.
Çocuklar için kreşler açması gereken devlet, belediyelerin kreşlerini kapatma yolunu deniyor..
Laikliğe sahip çıkması gereken bir bakan tam karşısında duruyor. Laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılarak gerici eğitim dayatılmaya çalışılıyor. Tarikatlar ve cemaatler eğitimde korunur ve etkin hale gelmişler.
Toplum cinnet geçirmeye başlamış. Her gün kadın, çocuk, iş cinayetleri gazetelerin manşetlerini süslüyor.
Pahalılık almış başını yürümüş. İnsanlar geçinmekte zorluk çekiyorlar.
Uyuşturucu ve kumarın başlama yaşı çok küçüklere inmiş.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

100. Yıl Eczanesi
100. Yıl Eczanesi
Adres

100.Yıl Mahallesi 1003 Caddesi, No:26-28/a Karabük

Telefon

(370) 433-4400

Ülkü Eczanesi
Ülkü Eczanesi
Adres

Şirinevler Mahallesi, Mehmet Akif Caddesi, No:1 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 415-1350

Ateş Eczanesi
Ateş Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi, Kaya Erdem Caddesi, No:33/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 725-1113

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455