Konut sahibi ile kiracı arasındaki uyuşmazlıkların, tarafların uzun süren mahkeme süreçleri yerine arabuluculuk sistemiyle uzlaşması halinde iki-üç haftada sonuçlanacağını belirten Avukat Semanur Erdem, sistemin yargının yükünü de hafifleteceğini ifade etti. Konut kira artışı oranının üst sınırının yüzde 25 olarak bir yıl uzatılacağının açıklanmasının ardından daire sahipleri ile kiracılar arasında yaşanabilecek uyuşmazlıklar yeniden gündeme geldi. İki taraf sorunun çözümü için mahkemeye başvururken, dava süreci 2 yıl kadar sürebiliyor. Uyuşmazlıklar sebebiyle mahkemelerde yoğunluk oluşturan kira davalarında, taraflara hızlı çözümü ise arabuluculuk sistemi sunacak. Ankara Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Semanur Erdem, kira anlaşmazlıklarında yeni dönem olan arabuluculuk üzerine İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Avukat Erdem, arabuluculuk sisteminde sonuç almanın daha da hızlandığını belirtirken, son zamanlarda taraflar arasındaki uyuşmazlıkların daha da arttığını ifade etti. “Dosya sayısı 90 bini aştı” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarını hatırlatan avukat Erdem, “Sayın Bakanımızın açıklamasına göre geçen sene toplamda 40 bin küsur dosya varken, bu sene Ağustos ayı itibarıyla 90 bin küsur dosyayı geçtiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Bu çok ciddi bir artış. Bunun en büyük sebebi de aslında yüzde 25’lik sınır. Bundan dolayı da 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren sektördeki uyuşmazlıkların sayısını azaltmak anlamında sektöre arabuluculuk getirildi” ifadelerine yer verdi. “Arabuluculuğa gitmeden dava açmak mümkün değil” Taraflar arasında yaşanan kira uyuşmazlıklarında dava açmadan önce arabuluculuğa gidileceğini ifade eden Erdem, “Kira uyuşmazlıkları bakımından dava açmak isteyen taraflar önce arabuluculuğa başvurmak zorunda. Sulh Hukuk Mahkemesinde görev alanına giren bu konularla arabuluculuğa gitmeden dava açılması artık mümkün değil. 1 Eylül tarihinden itibaren çok fazla başvuru da var, arabuluculuk başvurusu. Sektöre olumlu yansıyacağını düşünüyoruz” diye konuştu. “Arabuluculuk başvuruları ücretsiz” Arabuluculuk süreci hakkında da bilgi veren avukat Semanur Erdem, arabuluculuk başvurularında hiçbir ücret ödenmeyeceğini hatırlattı. Taraflar arasında bir anlaşma sağlanırsa çok cüzi bir miktar ödeneceğini söyleyen Erdem, “Eğer ki bir taraf dava açmak istiyorsa, bu kiracı olur, kiraya veren olur, Burada tabii ki de kiraya verene dava açma ihtimalleri çok daha yüksek. Dava açmak istediğinde arabuluculuğa başvurmadan önce dava açamayacak. Tüm adliyelerde şu anda arabuluculuk büroları var, bürolara gidip başvuru yapacaklar ve hiçbir harç masraf ödemeyecekler. En güzel yanı da bu. Aslında baktığınızda dava açıldığında bir dava açmak istediklerini çok fazla çok yüksek miktarlarda, her şeye masraf yatırmak kalıyordu vatandaş. Ama arabuluculuğa başvuru konusunda bu harç söz konusu değil. Hiçbir ücret ödemeden başvuru yapıyorlar. Anlaşamaması, anlaşamama durumunda da yine bir ücret ödemiyorlar. Anlaşma sağlanırsa şayet asgari tarifeye göre bir ücret ödeniyor cüzi bir miktar” açıklamasında bulundu. “Arabuluculuk süreci 3 haftada tamamlanıyor” Taraf uyuşmazlıklarındaki açılan davaların yaklaşık olarak 2-3 yılı bulabildiğini, oysaki arabuluculuk sisteminin 2 haftada sonuç verdiğini anlatan Erdem, “Arabuluculuk süreci aslında uzun süre uzun sürecek yargılamaları çok daha kısa sürede sonuçlandıracak. Bir daha bir dava açtığınızda baktığınızda iki üç yıl sürebiliyor. İşte ilk dereceden çıkıyor. Sonra bir üst mahkemeye gidiyor. Üst mahkemede diğerine gittiğinde iki üç seneyi bulabiliyor. Ama ara buluculuk süreci üç hafta bir süreç. Bir haftalık sadece bir uzatma süreci olabiliyor. Maksimum dört haftalık süreçte uyuşmazlıklar çözüme kavuşabiliyor. Bu bakımdan uyuşmazlıkların sayısını çok aza indirecek" ifadelerine yer verdi. Avukat Erdem açıklamalarına şu şekilde son verdi: “Aslında o arabuluculuk tutanağı ilan niteliğinde bir belge. Hem ilan niteliğinde hem de icrai bir niteliği var. Şayet bu taraflardan birisi o ara buluculuk tutanağında kararlaştırılan hususlara uymazsa icrai kabiliyeti olduğundan icrai bir yola başvurabilecek taraflar. O yüzden de mahkeme kararı niteliğinde diyebiliriz.” (İHA)