Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

KIBRIS’TA YENİ BİR SÜREÇ BAŞLAR MI?

Köşe Yazıları Yayın: 05.12.2017 07:58

2017’nin bitmesine az bir süre kaldı…

2018 yılında da bölgesel sorun olarak öne çıkan, tam da Akdeniz’in orta yerinde elinde bulunduran tarafa avantaj sağlayan; gerek uluslararası suları, gerekse Ortadoğu coğrafyasının her bölgesini kontrol edebilecek konumuyla bir ada parçası var!

Adı; Kıbrıs…

Ezelden ebede değişmeyecek bu niteliğiyle, 2018 yılında da adından yine çok söz ettirecek..!

Neden?

 Çünkü hala bu adada devam eden bir güç çatışması, paylaşım kavgası var!  Bu güç çatışması, adanın paylaşılması,  üç bilinmeyenli bir denklem yaratmış adeta!

O nedenledir ki, bu denklem bir türlü çözülmüyor, çözülemiyor…

 Bu üçlü denklemin;

 Bir tarafında; yaşadıkları bu adayı asırlardır vatan bellemiş Kıbrıs Türk’üyle birlikte, tarihsel bağlarının yanı sıra, uluslararası anlaşmaların kendisine tanımış olduğu yasal hakların gücüyle hareket eden, soydaşlarını korumak kollamakla yükümlü Türkiye,

 Diğer tarafında; tarihin hiçbir döneminde adayı tek başına idare etmese de, 1963 yılından beri türlü Bizans oyunlarıyla adayı ele geçirmenin peşinde olanlar, yani adada yaşayan Rumlarla, onları her dönemde destekleyen Yunanlılar,

 Denklemin üçüncü tarafında ise; her iki taraf arasında arabulucu rolünü benimsemiş gibi görünen ama arabuluculuk adına yaptıkları her hamleyle Rum tarafını kollayan, Türk tarafından bir taviz daha nasıl koparırız oyunu oynayanlar! Yani ABD, İngiltere, AB çatısı altındaki devletler.

Bir de bunların yanına İsrail’i eklediğimizde işlem tamam. Çünkü bu ülkelerdir ki, menfaatleri gereği adada kurulan ikinci Türk devletinin tanınmasına daima karşı çıkarlar!

 2018’in ilk aylarında adanın kuzeyinde K.K.T.C’de milletvekili, adanın güneyinde GKRY’de ise Rum toplumu liderliği seçimi var…

Aslında bu durum dahi adada yaşayan iki ayrı toplumun, kendi iradeleriyle seçmiş olduğu yöneticilerinin, iki ayrı devletin de yasal görüntüsüdür.

Ama olmaz!

1963 yılından beri yolları, bölgeleri ayrılan. Tarih, kültür, örf, âdet, inanç, dil yönünden birbirine benzemeyen bu iki toplum illa ki bir arada yaşayacak!

Neden?

1960’da denendi olmadı!

Kimin, kimlerin yüzünden?

1960’da kurulan Kıbrıs Cumhuriyetinin kurucu ortağı Kıbrıs Türk’ünü bu ortaklıktan kim dışladı? Bu Cumhuriyeti kim ortadan kaldırdı?

Rum-Yunan ikilisi değil mi?

Yıllar boyunca ta ki, Kıbrıs Türk’ü 1974’te özgürce yaşam hakkına kavuşuncaya kadar; toplu katliamlara, göçlere, yağmalara maruz kalmadı mı?

Bu insanlık dışı uygulamaları yapanlar kimdi? Kimlerdi?

2018 yılına geldiğimiz bu günlerde dahi; siyasi ve ekonomik baskıları yapanlar kimlerdir?

1968 yılından beri çözüm adına kurulan ‘Kıbrıs Müzakere masalarından’ kaçanlar, süreci engelleyen kimler?

Bu haksız hukuksuz uygulamaları gözü kapalı izleyenler, kurulu tuzak senaryoları onaylayanlar hangi ülkeler?

Arabuluculuk kisvesi altında emperyalizmin türlü oyunlarını oynayanlar değil midir?

Türkiye’ye; 65 km mesafesi olan bu ada parçasında ne işin var diyenler?  Binlerce Km. öteden ada üzerinde neden hak iddia edip; birbirine hiç benzemeyen, hiçbir dönemde bir arada olması mümkün olmayan bu iki halkı bir araya getirmenin peşindeler?

Yukarıda sıralamış olduğum tüm soruların iki yanıtı vardır!

Bunlardan birincisi; Kıbrıs adasında hiçbir dönemde bitmeyen, eksilmeyen İslamiyet-Hıristiyanlık çatışmasıdır.

Diğeri ise; emperyalist güçlerin Akdeniz’in-Ortadoğu’nun kontrolünü ellerinde bulundurma, bölgedeki doğal gaz ve petrol rezervlerini kullanma istemleridir.

Birinci yanıtın en çarpıcı örneği; Rum tarafının yönetimine her kim gelirse gelsin, Rum Ortodoks Kilisesinin onaylamayacağı hiçbir çözüm modelinin Rum siyasetçileri tarafından müzakere masasında kabul edilmeyeceğidir. Tarihi sürece bakıldığında bu onay makamı hiç değişmemiştir!

İkinci yanıta verilecek en acı örnek ise; Ortadoğu coğrafyasının lime, lime edildiği süreçte, adadaki İngiliz üslerinin emperyalist ülkeleri desteklemek amacıyla kullanılması, buradan kalkan uçaklarla bölgedeki İslam devletlerinin sivil, asker hedef ayrımı yapılmadan vurulması, yüz binlerce Müslüman’ın katledilmesidir.

Son dönemde bölgede tespit edilen zengin hidrokarbon ve petrol yataklarının, bu güçleri temsil eden dev petrol şirketlerince çıkarılmak-nakledilmek istenmesi de ikinci yanıtın alt başlığıdır.

Kıbrıs sorununun/müzakerelerinin tarihsel sürecine bakıldığında görülen, görülecek gerçekler bundan ibarettir.

 Bu gerçekler ortadayken, 2018 yılında adada yeni bir süreç başlar mı?

 Başlayacağını varsaysak bile!

 Rum tarafının çözüm için öngördüğü şartlar değişir mi?

Rumların çözümden anladığı; adanın kuzeyinin yeniden kendi yönetimi altında birleştirilmesi, Türkiye’nin Garantörlük Hakkının yok edilmesi, Türk Askerinin adayı terk etmesi, 1974 sonrası adaya yerleşen Türkiyelilerin adadan gönderilmesi, adanın kuzeyinden güneye göç eden Rumların yeniden evlerine dönmesidir.

Rum tarafının 1968 yılından beri çözüm paketi olarak müzakere masasına getirdiği bunlardan ibarettir. Rum politikacılar değişse de, değişmeyen şey paketin içindekilerdir!

2018 yılında hem Rum tarafında, hem de Türk tarafında siyaseten değişim yaşanacaktır. Rum politikacıların siyaseten değişecek isimleri olsa da değişmeyecek yüzünü biliyoruz!

 Önemli olan;

 2018’de bizim tarafta seçilecek siyasilerimizin, müzakere masasında Kıbrıs Türk Halkını temsil edenlerin, olayları kırık aynalardan izlememeleridir!

 

Atilla Çilingir

www.atillacilingir.com

www.biyografi.info/kisi-atillacilingir

06 Aralık 2017

 

 

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Prof. Dr. Burhanettin Uysal Vefatının 3. Yılında Anıldı

Karabük Yayın: 04.05.2024 12:52
Prof. Dr. Burhanettin Uysal Vefatının 3. Yılında Anıldı

Karabük Üniversitesi Kurucu Rektörü ve 26’ncı dönem Karabük Milletvekili Prof. Dr. Burhanettin Uysal, vefatının 3. yılında Karabük Üniversitesinde düzenlenen tören ile anıldı.

Karabük Üniversitesi 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda gerçekleştirilen anma programına Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Genel Sekreter Lütfü Köm, AK Parti İl Başkanı Ferhat Salt, akademik ve idari personel, merhum Rektör Uysal’ın ailesi, sevenleri ve davetliler katıldı.

Anma programı Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Karabük Üniversitesi Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü tarafından hazırlanan belgeselin izlenmesi ile devam eden programda katılımcılar duygusal anlar yaşadı.Anma programının açılışında konuşan Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, “Kurucu Rektörümüz Burhanettin Uysal hocamızın vefatının üçüncü seneyi devriyesinde onu yad etmek istiyoruz. Her iyi iş takdir edildiği zaman daha da değerlenir, daha da kıymet bulur. Takdir etmiyorsak, hak ettiği değeri vermiyorsak o zaman bu işlerin devamını sağlayamayız, gelişmesini gerçekleştiremeyiz. O yüzden biz bütün hizmet eden, güzel eserler ortaya koyan, değerlerimizi, insanlarımızı takdir etmeli, hak ettiği yere onları koymalıyız. Bu bizim için son derece önemli. Sadece hata gördüğünde harekete geçen bir kişilik olmaktan çıkıp iyi işler gördüğünde takdir eden bir kişilik olmaya çalışmalıyız. Böyle olursa iyi şeyleri çoğaltır, kötü şeyleri azaltırız. İnsanlar da takdir edildikleri zaman daha da heyecanla istekle çalışmaya devam edeceklerdir. Bu anlamda Burhanettin hocamızın misyonu ve vizyonu, Karabük Üniversitesi’nin kurucu değerleri misyonu ve vizyonu olmuştur. Biz bu değerlere üniversitemiz olarak sahip çıkmaya çalışıyor ve bunu daha da geliştirmeye çalışıyoruz” dedi. Rektör Kırışık, “Karabük Üniversitesi’nin sıfırdan kurulması binlerce, belki milyonlarca zorluğu içeriyor. Her bir işin yapılmasında ne kadar zorlu, netameli aşamalardan geçildiğini çok iyi biliyoruz. Bu aşamaları, bu zorlukları yılmaz bir kararlılık ve azimle geçmeyi başarmış bir hocamızdan, Rektörümüzden bahsediyoruz. Bu anlamda hiç yılmayarak bu işleri gerçekleştirmek için büyük bir gayret sarf ederek Karabük Üniversitesinin kuruluşunu gerçekleştirmiş, Karabük şehrini harekete geçirerek Üniversitemizin fiziki altyapısını kısa sürede tamamlamayı başarmıştır” diyerek, Merhum Rektör Uysal’ın üniversite ile şehir arasındaki iş birliğini sağladığına, üniversite sanayi iş birliğini gerçekleştirdiğine değindi. Rektör Kırışık, Karabük Üniversitesinin bir önceki yıl açılan Yazılım Mühendisliği Bölümü ve Yükseköğretim Kurulu kararıyla Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu açma kararını Türkiye’de alabilen 6 üniversiteden biri olduğunu dile getirerek, “Bu da Burhanettin Hocamızın yeni bölümler, geleceğe hitap eden mesleklerin oluşumunda Üniversitemize kazandırılmasında oynadığı rolün bir benzerini biz de onun açtığı çığırda, yolda uygulamaya, gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulumuzla birlikte yapay zekâ, dijitalleşme, büyük veri alanlarındaki programlarımızla Türkiye Yüzyılına bir imza daha atmış olacağız. Kurucu Rektörümüz Burhanettin hocamızın 15 yıl önce ektiği tohumlar üniversitemizi büyütmeye devam etmektedir. İnşallah bize de düşen görev bu bayrağı daha ileri noktalara taşımak, bu kaliteyi daha güçlü hale getirmek, yetkin nitelikli ve sürdürülebilir işlerle Karabük Üniversitesini dünyanın en iyi üniversitesi haline getirmek istiyoruz” dedi.Rektör Kırışık, “Bu doğrultuda Türkiye’de ilk defa yapılan belki de dünyada ilk defa olan Sosyal Bilimler Festivali Sosyalfest’i Karabük Üniversitemizde 2-3 Mart tarihlerinde gerçekleştirdik. 100 bine yakın büyük bir katılımla Türkiye’nin her tarafından ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerinin katılımıyla büyük bir organizasyonu büyük bir başarıyla gerçekleştirdik” diyerek, Sosyalfest’in, Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın başlattığı sürecin devamını sağlayan, o hayalin korunmasına ve geliştirilmesine hizmet eden bir vizyon olarak ortaya çıkan bir proje olduğuna vurgu yaptı. 6-7 Kasım 2024 tarihlerinde Türkiye’de ilk defa yapılacak Sağlık Bilimleri Festivali “Sağlıkfest” ile yeni bir vizyon ve pencere kazandırmış olacaklarını ve Türkiye Yüzyılı vizyonuna yeni katkılar ve destekler sunacaklarını bildiren Rektör Kırışık, şöyle konuştu:

“Anma programımız vesilesiyle merhum Prof. Dr. Burhanettin Uysal hocamızı ve Rektörümüze bir kez daha Cenab-ı Haktan gani gani rahmet diliyorum. Kabrinin cennet bahçesi mekanının cennet olmasını diliyorum. Aile ve sevenlerinin bütün Karabük Üniversitesi ailesinin Karabük halkının başı sağ olsun.”

AK Parti İl Başkanı Ferhat Salt, “Bugün, şehrimizin önemli bir değeri, Karabük Üniversitesinin Kurucu Rektörü, 26’ncı dönem Karabük Milletvekilimiz Prof. Dr. Burhanettin Uysal hocamızı vefatının yıl dönümünde anmak için bir aradayız” diyerek, merhum Uysal’ı kaybetmenin üzüntüsünü yüreklerinde hissettiklerini ve onun bıraktığı mirası, katkıları ve ilham veren kişiliğini sonsuza kadar hatırlayacaklarını belirtti. Salt, “Karabük’ümüze hizmetlerini hiçbir zaman unutmayacağımız çok kıymetli Hocamızı vefatının 3’üncü seneidevriyesinde minnetle yâd ediyorum” dedi.

 

Merhum Rektör Burhanettin Uysal’ın oğlu Fahrettin Şamil Uysal, “Öncelikle, böyle bir günde böyle kıymetli bir organizasyonu düzenlediğiniz için ve buraya katılım gösterdiğiniz için hepinize ayrı ayrı, kendim ve ailem adına çok teşekkür ediyorum. Bu, ‘biz Karabük Üniversiteliler’ söylemi hatırlarsınız, Karabük Üniversitesinin kuruluş aşamasında, babam ve o dönemki yönetim tarafından benimsenmiş iki önemli söylemden biriydi. Biri, “Biz Karabük Üniversiteliler”; ikincisi de, “Biz Karabük Üniversitesi bir aileyiz.’ Daha demin bahsedildi zaten, ‘Ben yaparım demiyorum, biz yaparız diyorum’ demişti. Gerçekten de öyleydi, çalışkandı, azimliydi. Ben kendisini görmek için üniversitede arkada dinlenme odasında ders çalışırdım. Aralarda, belki girerken çıkarken görüşürüz diye. Gecesi gündüzü yoktu, eminim ki, Fatih Hocamızın ve ekibinin de şu an durum aynı şekildedir. Ben bu vesileyle bu programı düzenleyen herkese tekrar teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. Allah hayrınızı kabul etsin” ifadelerini kullandı. Program yapılan dua ile sona erdi.

Haber videosu için TIKLAYINIZ!