Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

KIBRIS’TA KKTC’NİN VARLIĞI GÖZARDI EDİLEMEZ.

Köşe Yazıları Yayın: 06.07.2022 12:27
KIBRIS’TA KKTC’NİN VARLIĞI GÖZARDI EDİLEMEZ.

‘’Bir devletin varlığı, onun başkaları tarafından tanınmasına bağlı değildir. ‘’

 

1968’ten beri Kıbrıs’ta çözümü konuşuyoruz.Zaman yarım asrı çoktan geçmiş. Hala Kıbrıs’ta çözüm aranıyor!

Sanki Rum tarafının bu konuya olumlu bir yaklaşımı varmış gibi!

Rumlar her defasında çözüm masasını devirmemiş gibi!

Güney Rum kesiminin başına hangi yöneticisi gelirse gelsin, hedefinde Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağlamak sevdası yokmuş gibi!

Kıbrıs Türk’üne azınlık hakkından bir fazlasını vereceklermiş gibi!

Yok, kardeşim olmuyor işte!

Adada çözüme ulaşmak adına ‘’Federasyonmuş’’, ‘’Konfederasyonmuş’’, ‘’Gevşek Federasyonmuş’’ modelleriyle bu ısrar niye?

1983 yılından bugüne yaşayan, dimdik ayakta duran kendi kurduğun KKTC devleti yaşamın için yetmiyor mu o yerde?

Türlü modeller içinmasaya oturmak niye?

Kıbrıs’ta bu model kabul olursa çözüm kalıcı olur dediler! Ama her defasında Türk tarafından bir taviz daha koparıp gittiler!

Neredeyse 2023 yılına geldik, hala Kıbrıs’ta müzakere denir!

Hala Kıbrıs’ta çözümü konuşur siyasilerimiz!

Hala türlü başlıklar altında Rum tarafına işbirliği öneririz!

Anlayın artık! Rumlarla müzakere olmaz! İşbirliği de olmaz!

Onların adada istedikleri bir tek şey var!

O da; bu adanın sahibi de biziz, yöneteni de bizden başkası olamaz!  Zaten tüm dünya devletleri bu adanın resmi hükümeti olarak bizi tanır. Sen de bunu böyle kabul et! Bitsin bu iş!

Sanki Kıbrıs Türkleri 1955’leri, 58’leri yaşamamış. 63’lerde, 74’lerde toplu mezarlara gömülmemiş gibi…

Sanki Rum’un türlü ambargolarıyla Kıbrıs Türk’üne yaşadığı topraklar zindan edilmemiş, hala edilmiyormuş gibi…

Bugün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin, müşterek milli davada iş birlikteliği yaptığı Anavatan Türkiye’ye muhtaç olması geçici bir olaydır. Türkiye’nin askeri desteği, adadaki varlığı uluslararası anlaşmaların verdiği garantörlük hakkı nedeniyledir.

Bugün, dünya haritasında kimseden destek almaksızın, tek başına ayakta durabilen devlet yoktur. Rum tarafı üyesi olduğu AB’den, anavatanı Yunanistan’dan, işbirliği yaptığı Rusya, İsrail, Mısır, Fransa ve İngiltere’den destek almamakta mıdır?

Bugün, Rum liderliği Kıbrıs’ta Helenizm için mücadele ettiğini açıkça ilan etmektedir. Yunanistan, Rum Ulusal Konseyi ve Rum Kilisesi bu mücadelenin en büyük destekçisidir.

Rum liderliği, Yunanistan ile her konuda anlaşarak, görüş birliği içinde hareket ediyoruz diye övünmektedir.

Kıbrıs Türk Halkı da Anavatan Türkiye ile uyum içinde hareket etmekle övünmeli, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak için mücadele etmelidir.

Esas olan; KKTC de yaşayan Kıbrıs Türk’ünün özellikle degenç nesillerinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden vazgeçildiği takdirde, Rum çoğunluğun içinde istenmeyen, ‘’Türkçe konuşan Kıbrıslı’’ muamelesi karşısında eriyip gidileceğini iyi bilmesi gerekir.

Günümüz Kıbrıs’ında KKTC’nin varlığı göz ardı edilemez.Kıbrıs’ta tarafların bugünkü durumu çoktan çözümü sağlamıştır.

Olması imkânsız türlü çözüm arayışlarıyla masaya oturmak, sadece zaman kaybından ibarettir. Artık KKTC devletinin uluslararası platformda tanınması zamanı gelmiştir.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kazada ölen kızlarının cenazesinin getirildiği evleri 6 yıl sonra kendilerine mezar oldu

Gündem Yayın: 03.05.2024 12:48
İhlas Haber Ajansı
Kazada ölen kızlarının cenazesinin getirildiği evleri 6 yıl sonra kendilerine mezar oldu

Bartın’da 9 gün önce engelli Tevfik Çetinbağ’ın hayatını kaybettiği yangında ağır yaralanan eşi de hayatını kaybetti. Çiftin 6 yıl önce evlat acısı yaşadıkları ortaya çıkarken, kazada ölen 9 yaşındaki kızlarının son kez cenazesinin getirildiği ev kendilerine mezar oldu.

Bartın’ın Kayadibikavlak köyü Örencik Mahallesi’nde bedensel engelli Tevfik Çetinbağ’ın evinde tüpten çıkan gaz nedeniyle yangın çıkmış, evde yatalak halde bulunan Tevfik Çetinbağ alevlerin arasında kalmıştı. Dışarı çıkarak yardım isteyen Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağı kurtarmak için yeniden alevlerin arasına dalmıştı. Olay yerine sevk edilen itfaiye, sağlık ve jandarma ekipleri tarafından müdahale edilen yangın kısa sürede söndürülürken, feci olayda Tevfik Çetinbağ hayatını kaybetmiş, Seher Çetinbağ ve Selim Çetinbağ ağır yaralı olarak kurtarılmıştı.

Ağır şekilde yaralanan Seher ve Selim Çetinbağ 112 ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından önce Bartın Devlet Hastanesine ardından ise İstanbul Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesine sevk edilerek tedavi altına alınmıştı. Selim Çetinbağ’ın hayati tehlikesi sürürken, Seher Çetinbağ ise 9 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti. Seher Çetinbağ’ın cenazesinin İstanbul’dan Bartın’ın Kayadibikavlak köyüne getirilerek, aynı yangında hayatını kaybeden kocasının mezarının yanına defin edileceği öğrenildi.

6 yıl önce ölen kızlarının tabutunun getirildiği ev kendilerine mezar oldu

Yangında hayatını kaybeden bedensel engelli Tevfik Çetinbağ ve eşi Seher Çetinbağ’ın 6 yıl önce evlat acısı yaşadıkları ortaya çıktı. 6 Nisan 2018 yılında Bartın Sipahiler Şehit Gürdal Çakır İlkokulu bahçesinde meydana gelen kazada, özel eğitim alan 9 yaşındaki Emine Çetinbağ’a servis aracı çarpmış, kazada hayatını kaybeden küçük kızın tabutu son kez evlerine götürülmüştü. Bedensel engelli baba tekerlekli sandalye ile evin dışına çıkarılan acılı baba Tevfik Çetinbağ, son kez evlerinin önüne getirilen kızının tabutu başında gözyaşı dökmüş, anne Seher Çetinbağ ise, “Benim kınalı kuzum, babaannene selam söyle” diyerek ettiği feryat yürekleri dağlamıştı.

Küçük kızın tabutunun getirildiği ev, olaydan 6 yıl sonra çıkan yangında tamamen kül olurken, küçük kızın evde yaşayan anne ve babası Tevfik ile Seher Çetinbağ yangında hayatını kaybetti.