Zonguldak'ta 21 Kasım 2021 tarihinde emekli maden işçisi 71 yaşındaki Mustafa Keleş'in ormanlık alanda başının vücudundan ayrılmış halde cesedinin bulunduğu olayda tutuklu bulunan kardeşi ve 8 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede şüpheliler hakkında müebbet hapis cezası talep edildi.
Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan emekli 71 yaşındaki Mustafa Keleş'in başının vücudundan ayrılmış halde cesedinin bulunmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada hazırlanan iddianame tamamlandı. Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan ve Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede haklarında "nitelikli şekilde kasten öldürme" suçlamasıyla cezalandırılması talep edildi.
Soruşturmada tutuklanan İbrahim Keleş'in yanı sıra eşi Fatma Keleş ile diğer şüpheliler Cihan T., Ender T., Mevlüt T., İlyas A., Sedat A., Soner T. adli kontrol şartıyla, Serkan T. ise jandarma tarafından gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. Hazırlanan İddianamede 21 Kasım 2021 tarihinde Çaycuma ilçesine bağlı Dursunlar Köyü Kadıoğlu Mahallesi'ndeki ormanlık alanda 71 yaşındaki Mustafa Keleş'e ait başı olmayan ceset bulunduğu yapılan çalışmalardan sonra başının ise 200 metre uzaklıkta su kuyusunun yanında toprağa yüzeysel şekilde gömülü bulunduğu tespitine yer verildi.
Olay günü Mustafa Keleş’in kardeşi İbrahim Keleş’in cinayetin yaşandığı bölgeye sırtında küfe tabir edilen odun taşıma maksatlı kullanılan eşya ve balta ile gittiği ancak bir süre sonra odun toplamadan geri geldiği de iddialar arasında yer aldı. Mustafa Keleş’in otopsi raporunda da kişinin öldürücü yaralanmaları canlıyken meydana geldiği belirtildi.
"24 saat içinde ceset bulunursa katili söyler" inancıyla kimse konuşmamış
70 haneden oluşan köyde işlenen bir cinayet sonrası 24 saatlik dönem içerisinde cesedin başıyla birlikte bulunursa katilini söyleyeceği yönünde batıl inanışın olduğu bu sebeple de gerçeğe aykırı beyanlarda bulundukları, olayla bağlantıları olmasa bile konuşmadıkları da iddianamede yer aldı.
Köyde anlaşmazlık yaşayanın ağaçları kesilerek zarar verilmiş
Köy sakinlerinin batıl inançlarının yanı sıra ilginç durumlar da yaşandığı ortaya çıktı. Köyde anlaşmazlık yaşandığı durumlarda anlaşmazlığın tarafı olan kişilere ait ağaçlar kesilerek zarar verildiği ve bunun da bir gelenek haline getirildiği ortaya çıkartıldı.
Jandarmaya "Siz beni koruyamazsınız" diyerek gerçekleri saklamış
Olay günü ineğini otlatmak için ormana giden Mustafa Keleş dışında köy sakinlerinden İlyas A.'nın da bölgeye inek otlatmaya gittiği ancak aralarında herhangi bir husumetin olmadığı ifade edilse de olaydan sonra jandarmanın ulaştığı İlyas A.'nın "Siz beni koruyamazsınız" diyerek gerçekleri saklama eğiliminde olduğuna dikkat çekildi. İlyas A.'nın iki yıl önceki hırsızlık olayının faillerini bile bilmediğini söyleyerek gizlediği öne sürüldü.
Öldürüldüğü yerde arazi paylaşımı kavgası yaşamışlar
Hazırlanan iddianamede Mustafa Keleş'in; kardeşi İbrahim Keleş ve kardeşinin eşi Fatma Keleş ile cinayetin yaşandığı bölgede daha önce arazi paylaşımı sebebiyle kavga ettikleri ortaya çıktı. Kardeşler arasında uzun yıllar babadan kalma eşyaları ve arazileri paylaşma konusunda tartışmalar yaşandığı, Mustafa Keleş'in bu sebeple kardeşi İbrahim ve eşi Fatma'ya hakaret ettiği 15 gün sonra da 25 adet ağacının kesildiği iddianamede yer aldı.
Pantolon bilmecesini sosyal medya çözdü
Mustafa Keleş'in öldürülmesinin ardından kardeşi İbrahim Keleş'in kızı Fatma H.'nin olay gününden bir gün önce ve olay tarihinde giydiği pantolonla çekilen fotoğrafını sosyal medyada paylaştığı ortaya çıktı. Jandarmanın dikkati üzerine sorulan pantolonu ekiplere gösteremeyen İbrahim Keleş'in, söz konusu pantoluna hayvan dışkısı bulaştığı için yaktığını söylediği ancak daha sonra jandarma karakoluna gelerek pantolonu yakmadığını sosyal medyadaki pantalonun getirdiği pantolon olduğunu söyledi. Jandarma tarafından yapılan incelemede pantalonun fotoğraftaki pantolondan farklı desende başka bir pantolon olduğu tespit edildi. İbrahim Keleş'in başındaki yara izinin sorulması üzerine çelişkili ifadeler verdiği de iddianameye eklendi.
Cinayet ortaya çıkınca WhatsApp'tan "hayırlı olsun" mesajları atmış
Adli kontrolle serbest bırakılan şüpheli Cihan T.'nin babasına ait evi öldürülen Mustafa Keleş'in satın alması sebebiyle aralarında husumet bulunduğu ortaya çıktı. Cihan T.'nin Fatma Keleş ile olaydan önce yoğun görüşmeler yaptığı ve Mustafa Keleş'in öldürülmesini istediği öne sürüldü. Şüphelilerin dijital metaryellerine el konuldu. Şüphelilerden Serkan T'nin ulusal basında cinayet haberinin yer alması üzerine Mustafa Keleş'in olduğu düşünülen bir fotoğrafı WhatsApp uygulaması üzerinden "Hayırlı olsun" yazarak Fatma K, Cihan T, Mevlüt T. ve Soner T'ye gönderdiği ortaya çıktı.
Televizyon programında cinayeti ağaçları kesenlere bağladı
Şüphelilerden İlyas A., cinayetin faili yada faillerinin bulunması için çalışma yürütüldüğü sırada bir televizyon programına katıldı. İlyas A. bağlam dışı "Mustafa Keleş'in katilleri bulunsun. Köyde ağaçları kesenler, çit kesenler cezalandırılsın" dedi. Anlattıkları ekipler tarafından kendisine sorulan İlyas A., "Bunu bu şekilde söylemem köyde bu tip olaylar yaşana yaşana en sonunda cinayetinde işlenecek seviyeye gelmesidir. Ben bu olayları yapanlarla bu öldürülme olayının da bağlantısı olabileceğini düşünüyorum. Bu olaydan en fazla bir ay kadar önce köyde bir çok kişinin ağaçları kesildi. Ölmeden kısa süre önce Mustafa Keleş'in de ağaçları kesilmiş. Ama Mustafa Keleş'in ağaçlarını kesen kişinin kızı Ayten'in beyanına göre amcası olan İbrahim Keleş'in kestiğini söylemektedir" dedi.
Karakola imza atmaya geldiğinde notlar bıraktı
Türkiye'de ikinci kez uygulanan tüm baz analizi olmak üzere tüm araştırmaların yapıldığı soruşturmada her ne kadar gerçek dışı beyanlar verilse de jandarma karakoluna imza atmaya gelen İbrahim Keleş'in olayı ikrar eden (olayı açıklamaya dayanan) beyanlar içeren notlar bıraktığı tespit edildi. İbrahim Keleş'in öldürülen Mustafa Keleş'in oğlunun evinin bahçesine de benzer nitelikte notlar bıraktığı tespit edildi. Notlarda ise “Mustafa Keleş’i biz kestik. Dördüncü adamı öldürdük, kimse bize bir şey diyemez” şeklinde benzer ifadelerin yer aldığı öğrenildi. Her ne kadar olayda kullanılan kesici alet tespit edilemese de İbrahim Keleş'in üzerine atılı suçu işlediği yönünde kuvvetli şüphe bulunması üzerine tutuklanmasına karar verildiği iddianamede yer aldı.
Karakola bıraktığı notta DNA'sı çıktı
2014 yılında da köyde yaşayan Ahmet A.'ya ait ağaçların kesildiği ve bahçesine notlar bırakıldığı söz konusu notların incelendiğinde cinayetle ilgili bırakılan notların İbrahim Keleş'in yazı imza örnekleri ile benzerlik gösterdiği tespit edildi. Jandarma karakoluna bırakılan not üzerinde yapılan incelemede not üzerinde erkek genotipe ait bir DNA profilinin tespit edildiği, DNA profilinin İbrahim Keleş'in evinden alınan baltanın sap kısmından alınan numuneden elde edilen DNA profiliyle uyumlu olduğu tespit edildi.
"Mustafa'nın kafasını kesip getirirsen herşeyi veririm" demiş
Köy sakinlerinden Dursun Ç.'nin olaydan sonra Cihan T. ile kahvede oturdukları "Cihan bak bu olayla ilgili seni suçluyorlar. Ne biliyorsan kendini temize çıkartmak için git anlat" dediği Cihan T.'nin ise etrafına baktıktan sonra "Aslında İbrahim Keleş'in eşi Fatma Keleş bu olaydan önce beni evine çağırdı. Bana Mustafa Keleş'in öldürülüp kafasının kesilmesi için bana teklifte bulundu. Eğer dediğini yaparsam maddi olarak istediğim her şeyi vereceğini söyledi. Bende bunun üzerine Fatma abla böyle şey olur mu sen cani misin?" dediği ortaya çıktı. Ancak olayın kendi üzerine kalmasından korkarak durumu jandarmaya gidip anlatmadığı öğrenildi.
(İHA)